Orda Bahar Geldi Mi Bilmem Ama...

HaYaL

Daimi Üye
Üye
Orda Bahar Geldi Mi Bilmem Ama...
Bir gün kasabamizin küçük patikasindan yukari dogru tirmaniyordum. Güzel bir bahar gününün tadini küçük bir gezintiyle çikarmak üzere disari çikmistim. Önünden geçmekten, çocuklugumdan beri korktugum o kocaman bahçeli, siyah boyali, kasvetli eve yaklastikça geri dönmek istiyordum fakat içimdeki mutluluk o gün korkumu yendi. Evi biraz geçmistim ki, kapidan biri çikti. Bir süre yavas yavas beni takip etti. En sonunda dayanama***** arkama döndügümde karsimda solgun yüzlü, on-on bir yaslarinda küçük bir çocuk gördüm. Kendisine döndügümü görünce ürkerek geriye birkaç adim atti. Tam gidecekken:

_ Dur küçük, benden bir sey mi istiyorsun? dedim. Ne kadar çekindigi gözlerinden okunuyordu. Yanina yaklastim ve gülümseyerek:

_ Söyle küçük, çekinme! dedim. Biraz duraksadiktan sonra:

_ Seyy,… aslinda ben size bir sey sormak istiyordum ama… Buna izin verir misiniz?

_ Tabi sorabilirsin… Ama mümkünse kolay bir sey sor! dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi fakat dudaklarindaki gülümsemede manasini çözemedigim bir aci vardi. Ancak o zaman bu küçügün yüregindeki aciyi sezinledim.

_ Ben seyy… Ben cennete bir mektup göndermek istiyorum. Ama bunu nasil yapacagim konusunda hiçbir fikrim yok. Ve, bunu bana söyleyecek kimsem de yok… Bahçede otururken, evin önünden ilk geçecek olan kisiye bunu sormaya karar verdim ve siz de… diyerek devam etti. Bir süre söylediklerini hiç duymadim. Demek, bu kez beni o evin önünden geçerken cesaretlendiren, Allah’in benim bir çocugu sevindirmemi istemesiydi. Bir süre sonra sözlerini bitirdi. Sustugunu fark ettigimde yüzüne baktim. Öyle ümit dolu ve yalvaran gözlerle bakiyordu ki dayanamadim ve:

_ Belki de sana yardim edebilirim küçük, ne dersin?

_ Gerçekten mi? Bunu yaparsaniz inanin çok mutlu olurum. Ve, ve size bu mektubu okurum. Biliyor musunuz, ben sadece bu mektubu yazabilmek için aylardir kendi kendime okuma-yazma ögrenmeye çalisiyorum. Babam beni hiç okula göndermedi de… Bir an durdu, bir baska yarasi kanamisti belli ki… Yere egdigi basini kaldirdi ve sesini biraz daha yükselterek:

_ Hem, bana yardim ederseniz bu iyiliginizin karsiligini büyüdügümde mutlaka size öderim.

_Ah küçük, bana hiçbir sey ödemen gerekmiyor. Ne simdi, ne de büyüdügünde. Madem cennete bir mektup göndermek istiyorsun öyleyse beni, mektubu gönderecegin kisinin mezarina götür.

_Hemen simdi mi?!

_Tabi simdi, yoksa hemen göndermek istemiyor musun?

_Evet, tabi ki istiyorum, hemen gidelim… Ama durun bir dakika. dedi ve cebinden yesil bir zarf çikardi:

_Bunu size okuyacagimi söylemistim. Eger söylediysem, bunu yapmaliyim, öyle degil mi? Ama, siz isterseniz tabi….

_ Ama küçük bu, senin için çok özel olmali.

_Haklisiniz çok özel, ama size okumak istiyorum...

_Peki öyleyse, madem bunu istiyorsun. dedim ve elimi omzuna attim, sonra da yürümeye basladik. Gülümseyerek zarfi açti sonra, hiç degismeyen o aci gülümsemesi ile…

_Aslinda bu bir siir… Anneme ancak böyle anlatabilecegimi düsündüm duygularimi… dedi. Kagidi açti ve okumaya basladi:

ORDA BAHAR GELDI MI BILMEM AMA…

Hani, bir zaman bacagini kirdigim için

Çok kizdigin, küçük bir masam vardi…

Onu tamir etmek için çok ugrasmistin hani…

Simdi o kirik masa,

Benim tek arkadasim.

Simdi o kirik masanin basinda,

Aglamakla geçiyor günlerim.

Unutmadan, beni hiç yalniz birakmayan

Belki de birakamayan demeliyim

Bir de küçük pencerem var odamda…

Aaa, o da ne, penceremin önüne

Küçük, zavalli bir güvercin kondu…

Kim bilir, kime ait…

Kim bilir, annesi nerde…

Belki onun annesi de cennettedir

Senin yanindadir belki de…

Biliyor musun,

Ben de ona benziyorum bir parça,

Onun gibi zavalli, yapayalniz bu dünyada…

Ama bu güvercini

Burada ilk defa görüyorum ben…

Bir seylerin habercisi olmali…

Yoksa tabiat anadan mektup mu getirdi bana…

Aman Allah’im!..

Yoksa bahar mi geldi?..

Yoksa, kisin o soguk

O kapkaranlik günleri sona mi erdi?..

Lütfen, lütfen izin ver annecigim…

Emin ol birkaç dakika sonra tekrar dönecegim…

…Bu kadar anlayisli oldugun için

Gerçekten çok tesekkür ederim…



Simdi geldim annecigim.

Seni beklettigim,

Birkaç dakika da olsa

Mektubu geciktirdigim için

Çok özür dilerim…

Bu birkaç dakikada neler gördüm bir bilsen,

Bir bilsen annecigim,

O kus civiltilari

O yumusacik günes isinlari

Ve hiçbir zaman bana arkadaslik etmemis olan

Hayalimdeki sevgili arkadaslarimin kahkahalari,

Sen gittiginden beri

Benden nefret eden babamin bakislari ile

O kadar karsit ki birbirine…

Hayat bu mu annecigim?..

Hayat, baharda kis yasamak mi her zaman?..

...Hani, bana kardeslik, mutluluk hikayeleri anlatirdin,

Hani hep bahardan, onun güzelliklerinden bahsederdin.

Çiçeklerden…

Yemyesil çimenlerden…

Ve onlarin üzerinde zip zip ziplayan

Bembeyaz tüylü keçilerden…

Sen gittiginden beri

Bunlari anlatan kimse yok bana.

Aslinda kimsenin

Anlatacagi hiçbir seyi yok…

Halbuki benim o kadar çok var ki…

Ama kime, nasil anlatirim?..

Nasil paylasirim, su küçücük kalbime sigmayan

Kocaman sevgiyi…

Nasil paylasirim senin sevgini…

Hem kim dinler ki beni

Kim umursar ki?..

Simdi yanimda olsaydin

(Ki herhalde yanimdasindir!)

Herhalde bu güzel bahar gününde

Benim, bu karanlik odada

Bu kirik masanin basinda

Yalniz basima oturmama izin vermez:

“Hadi birlikte dolasmaya çikalim.” derdin.

Beni mutlu etmeyi çok iyi bilirdin.

(Ve ben de seni!..)

Teklifini duyar duymaz

Hemen boynuna sarilir öpücüklere bogardim seni..

Sonra birlikte küçük tepemize tirmanir

Orda islak çimenlere otururduk…

Basimizi gökyüzüne kaldirir

O sonsuz maviligi seyre dalardik…

Dizlerine koyardim basimi sonra…

Ama sen yoksun ki…

Belki, birlikte en mutlu olacagimiz zamanlarda

Beni birakip gittin...

Yoksa orda,

Burada oldugundan daha fazla mi mutlusun?..

Oradaki çiçekler daha fazla mi güzel?

…Orda bahar geldi mi bilmem ama

Burada geldi…

Kimi canlilar yeniden basladilar yasamlarina.

Rengarenk çiçekler açti yeniden…

Tabiat hayata döndü annecigim…

Kis günlerinin, bu karanlik mevsimin bitisi

Hayata döndürdü onlari,

Sen neden dönmüyorsun anne?...

Yoksa kisin bittiginin, hala farkina varmadin mi sen?..

Kis bitti annecigim,

Duyuyor musun, bitti!..

Neden hala hayata dönmüyorsun

Diger çiçekler gibi…

Orda mevsim hep bahar mi yoksa?..

Kis olunca, burada solacagindan mi korkuyorsun?..

Yoksa, yoksa biktin mi bahardan!..

…Yoksa orda hiç mi gelmiyor bahar?..

Özledin mi?..

Öyleyse buraya gel,

Yeniden mutlu olalim seninle…

Hayata yeniden baslayalim, birlikte…

Korkuyor musun yoksa?..

Orda bahar geldi mi bilmem ama

Burada çoktan geldi ve SENI BEKLIYOR!..
 
Geri
Üst