oruç kimler tutamayabilir?

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
oruç kimler tutamayabilir?
Ramazan ayı kendine mahsus hürmeti bulunan aydır. Bu hususiyettendir ki, başka aylarda normal olan yeme, içme gibi bir takım insanî ihtiyaçlar, gündüzleri bu ayda yasaklanır, oruç bozucu bütün hâller iftara kadar haram olur.

Ancak, bu umumî yasaktan istisnâ edilenler de çıkar. Bunlar, fıkıh kitaplarında sırasıyla izah edilen özür sahipleridirler. Herkesin bütün gün oruç tuttuğu Ramazan ayı boyunca bu orucu tutmakla borçlu olmayanlar şunlardır.

1 — Henüz bâliğ olmayan çocuklar.

Bunlar, ihtilâm olmaya başlamadıkları müddetçe oruç tutmakla mükellef olmazlar. Ancak, tuttukları oruçları alıştırma nev’inden nâfile oruç olacağından sevabı tutturanlara da şâmil bulunur.

2 — Oruç tutamayacak derecede yaşlılar, kötürümler.

Bunlar oruç tutsalar, zaten düşmüş hâlleri daha da ilerleyecek, iyice elden ayaktan düşüp, hâlsiz hâle gelecekler. Bunların da tutma mükellefiyetleri kalkmış olur.

3 — Hastalar.

Oruç tutsalar hastalıkları ilerleyecek, yahut açlık yüzünden başka hastalıklara mâruz kalacaklar.

Sözüne itimad edilir salâhiyetli dindar bir doktor, hastanın aç durmasında mahzur görüyor, hastalığı bakımından zarar gelecek diyorsa, bu söze değer verilir. Düşünülen mahzur gidinceye kadar oruç tutmayabilir.

4 — Emzikli kadınlar.

Oruç tuttuğu takdirde çocuğu sütsüz kalacak, mâsum çocuğun durumuna bir zarar bahis mevzuu olacaksa, bu da orucunu tehir eder.

5 — Yolcu, seferî hâlde bulunanlar.

Yâni oruç günlerinde yola çıkıp, seferde olmak. Bu yolculuğun uzunluğu, doksan kilometreyi buluyor, yahut geçiyorsa; seferîlik hükmü gelir, orucu yeme müsaadesi zuhur eder. Şu kadar var ki, yolcu, tutması ile yemesi arasında bir tercih yapacak olursa tutmasının daha sevap olacağı da ayrıca kaydedilmektedir.

6 — Hâmile hâlde bulunanlar.

Yâni üzeri yüklü olmak. Doğum günü yaklaşmış bulunan hanımlar bir rahatsızlık hissedeceklerse oruçlarını tehir edebilirler. Bundan dolayı onlara bir vebâl ve mes’ûliyet gelmez.

Şurası unutulmamalı ki, Ramazan’da kendi durumlarını iyice kontrol edip de zikredilen hâllere mâruz bulunduğunu tesbitle oruçlarını tutmayıp tehir edecek olanlar, bu mâniler gidince hemen oruçlarını tutarlar, borçlarını ödemiş olurlar. Yoksa mânilerinden dolayı tutmadıkları bu oruçlarını artık bir daha tutmazlar, demek değildir.

Hattâ ömür boyu tutma imkânı bulamayacaklar ise fidye verirler. Borçtan ancak fidyesini vermekle kurtulurlar.
 
Geri
Üst