Oyun Değildir AŞK

Angel_tears

Yeni Üye
Üye
Oyun Değildir AŞK
djykpa4.jpg

Aşkı bir oyun, sevgiliyi de bir oyuncak gibi görüyorsunuz. Önce her çocuk gibi o oyuncağa sahip olmak için her şeyi yapıyorsunuz. Hatta yalanlar söylüyorsunuz. Kendinizi değiştirip olmadığınız gibi görünüyor, oyuncağı elde etmek için her kılığa giriyorsunuz.

Oyuncak sizin olduğu an oyunda başlıyor. Elde etmek için söylediğiniz yalanları, değiştirdiğiniz kişiliğinizi en azından bir süre devam ettirmek zorunda kalıyorsunuz. Ama bir süre sonra bu oyunun böyle devam etmeyeceğini anlıyorsunuz. Çünkü sıkılıyorsunuz. Yalan söylemek, farklı kişiliğe bürünmek kolay değil elbette. Başta elinizden bırakmadığınız o oyuncağa ayırdığınız zaman giderek azalıyor. Bir şey olmasın diye hep başköşeye koyduğunuz, koruduğunuz oyuncağınızı hor kullanmaya, kötü davranmaya başlıyorsunuz, yıpratıyorsunuz.

Daha da ileri gidip bir süre sonra onu görmeye bile tahammül edemiyorsunuz. Orada sessizce bir köşede durması bile sizi rahatsız ediyor. Sonunda en iyisi ortadan kaldırmak deyip, kırıyor ve atıyorsunuz oyuncağınızı. Sonra yeni bir oyuncak bulmak için aynı şeyleri yapmaya başlıyorsunuz. Sonucunun aynı olmasını bildiğinize rağmen aynı sıkıcı oyunu tekrarlamaktan vazgeçmiyorsunuz hiç. Hayatınızı oyunlarla süslerken kendinizi korkunç bir yalnızlığa mahkûm ettiğinizin farkına bile varmıyorsunuz. Çünkü kıran, döken siz olduğunuz için kimsenin sizi kırmayacağını düşünüyorsunuz, ama yanılıyorsunuz. Kullandığınız silah bir gün mutlaka geri tepecektir ve siz asla yerinde olmak istemediğiniz o oyuncağa döneceksiniz. Birileri de sizinle oynayacak, sıkılacak, kıracak ve bir kenara atacak. O zaman insanlarla oynamak neymiş göreceksiniz.

Aşk sizin yaşam kaynağınız olmalı. Ciddiye almalısınız. Önemli olan elinizdekinin kıymetini elinizden gitmeden bilmektir.

Oynamayın aşkla, yürekten sevin ve sevilin…
 
Geri
Üst