oyuncak seçimi

mislinay

Yeni Üye
Üye
oyuncak seçimi
oyuncak.jpg
Oyuncaklar
Psikolojik olarak değerlendirildiğinde oyun alanı çocuğun dışında, ancak dış dünyaya ait değildir. İç dünya ile dış gerçeğin dışında üçüncü bir alandır, bir yanılsama (illüzyon) alanıdır. Burası bebek için anne ile paylaştığı ortak bir alandır. Zamanla önce bebek, daha sonra çocuk bu alan içinde bağımsızlığını kazanmaya başlar. Burada çocuğa özerkliği sağlayan oyuncaklar geçiş nesnesi olarak isimlendirilir. Geçiş nesnesi peluştan yapılmış oyuncaklar, çarşaf ya da yastık olabilmektedir. Bu geçiş nesneleri yetişkinlerin geriye dönüp baktığında "ilk oynadığım oyuncağım" şeklinde tanımladığı nesnelerdir. Bu geçiş nesneleri her toplumda izlenen, evrensel bir oyuncaktır, ancak basit bir oyuncak olarak değerlendirilmemelidir. Otistik ve psikotik çocukların yaklaşık üçte birinde bu geçiş nesnesi hemen hemen hiç kullanılmamaktadır. Çocuğun geçiş nesnesini doyurucu bir biçimde kullanması, olumlu insan ilişkilerinin oluşturulabilmesi için önemlidir. Geçiş nesnesinin fiziksel özellikleri de önemlidir. Bu nesnelerin ortak özellikleri katı, metalik, tuhaf biçimlerde ve genellikle kırılmış ya da atılacak bir durumda olmalarıdır. Çocuğun kendine ait eşyaları içinde özel bir yeri vardır. Bu nesne zamanla önemini yitirir, yaklaşık 5-6 yaşlarında çocuklar yavaş yavaş bu nesnelerden uzaklaşırlar. Ancak bunlar ne yok edilir, ne de terk edilirler.
Oyun ve oyuncak hakkında bu psikolojik bakışın dışında da pek çok şey söylenebilir. Bunlar ailesel, etik (ahlak), kültürel ve sosyoekonomik boyutları içermektedir. Oyun düşünceler, duygular ve ilişkiler içinde yuvarlanmanın ve bu zor olayların üstesinden gelmek için beceri ve kontrol kazanmanın önemli bir yoludur. Oyuncak ise çocuğun beş duyusunu ve duygularını uyaran, değerlendirme ve uygulama yetilerini geliştiren, hayal gücünü zenginleştiren, bedensel ve sosyal gelişimini hızlandıran bir oyun aracıdır.
Oyuncaklar kabaca kullanım ve amaç oyuncakları olarak iki grupta toplanabilir.Kullanım oyuncakları aslında oyun amacıyla üretilmemiş olan bir nesneyi çocuğun oyun aracı olarak kullanmasıyla ortaya çıkarlar. At olarak bir tahta parçasının kullanılması, makara, kibrit kutusu gibi araçlarla oynama örnek olarak verilebilir. Bu oyuncakların işlevi oyun bittiği zaman sona erer. Amaç oyuncakları ise oyun amacıyla üretilmiş olan ve genellikle erişkinler tarafından seçilerek çocuklar için alınan oyuncaklardır. Yetişkinlere neden böyle bir seçim yaptıkları sorulduğunda, çocukları için en uygun oyuncağın bu olduklarını düşündüklerini söylemektedirler. Oysa biraz zorlandığında onların yaşamında bu oyuncakların izlerini bulmak olasıdır. Ayrıca bu oyuncaklar bazen çocuklar için geçici bir heves olabilmekte ve kısa sürede bir köşede unutulup, gitmektedirler. Oyuncaklar daha ayrıntılı olarak dört başlık altında sınıflandırılabilir. Duygusal oyuncaklar: Çocuğun duygusal zorlukları ve korkularını yenmesi için seçtiği oyuncaklardır. Genellikle çocuğun oyuncakları içinde en çirkin olanıdır. Bunlar genellikle yumuşak ve tüylü, yuvarlak hatları olan, fiziksel olarak çocuktan daha kısa oyuncaklardır. Bunlar çocuk için dostluk, sevgi ve güvenlik anlamını taşır. Zevk nesnesi olan oyuncaklar: Çocuğun geçici bir süre için hoşça zaman geçirmek için oynadığı oyuncaklardır.
Eğitsel ve kültürel kazanç sağlayan oyuncaklar: Boyama kitapları, yap-bozlar, maket oyuncaklar gibi çocuğun oyun oynarken aynı zamanda herhangi bir alanda eğitimini de sağlayan oyuncaklardır.
Sosyal bütünleşmeyi sağlayan oyuncaklar: Çocuğun çevresiyle ilişkilerini düzenlemesinde yardımcı olan, yaşıtlarıyla birlikte grup oyunları oynarken kullandığı oyuncaklardır.
Oyun gibi oyuncaklar da çocuk psikiyatrisinde ruhsal durumun değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Oyuncak otistik çocukların ilgisini çekmemekte ya da çocuk oyuncağa geçici bir süre ilgi göstermektedir. Zamanının büyük bir bölümünü oyun ve oyuncaklarla geçirmek isteyen ancak sürekli oyun ve oyuncak değiştiren bir çocuğun dikkat eksikliği yönünden değerlendirilmesi gerekirken, sürekli karşı cinsiyete ait oyuncaklarla oynamak isteyen bir çocukta bu seçimin cinsel tercihle ilgili olabileceği, yaşından küçük oyuncaklarla oynamanın ise kardeş doğumu gibi zorlayıcı bir yaşam olayı ile oluşan gerilemeyi yansıtabileceği göz önüne alınmalıdır. Çocuğun yağına ve cinsiyetine uygun olmayan oyuncaklarla ilgilenmesi durumunda bu oyuncağı içgüdüsel olarak mı seçtiği yoksa kendisine o oyuncak verildiği için mi onu kullandığı tartışma konusudur.
Çocuğun yaşına göre oyun ve oyuncak seçimi oldukça zordur. Çocuk için alınacak ya da önerilecek herhangi bir oyuncaktan daha üstün olanı mutlaka olacaktır. Oyun ve oyuncak seçiminde en iyi klavuz, çocukların nasıl geliştiklerinin bilinmesi, onların gelişim becerilerini arttıracak ve bu becerilerin birbiriyle bir örüntü halinde olmasını sağlayabilecek oyun araçlarının göz önüne alınması gereğidir. Çocuğun oyuncağını seçerken kendi istek ve beğenilerimiz yerine çocuğun yaşını ve gereksinimlerini göz önünde bulundurmanın yanı sıra, oyuncak hakkında onun da fikrini almak en iyisi olacaktır.
Altı aylıktan küçük bir çocuk ses, şekil ve renklere karşı duyarlıdır.Bu dönemde görsel ve işitsel duyulara yönelen hareketli oyuncaklar onun dikkatini çeker ve neşelendirir. Yatağın üzerine asılabilen, sallanınca ses çıkaran renkli objeler ve çıngırak bu dönemin vazgeçilmez oyuncaklarıdır. Oturmaya başladığı yedinci aydan itibaren çocuk uzanabildiği her şeyi yakalamaya, yakaladığı her şeyi de ağzına götürmeye çalışır. En çok hoşlandığı şeyler bir elinden diğerine kolayca geçirebildiği renkli halkalar, avuçlayabildiği plastik küpler, kemirebildiği kauçuk nesneler, hırpalandığı zaman bozulmayan yumuşak bebek ve hayvancıklardır. Tutunarak da olsa ayağa kalkabildiğinde eline geçen şeyleri yere atmaktan zevk aldığından, zıplayan, yere düşünce ses çıkaran oyuncaklar ilgi odağıdır. Boy boy renkli toplar, iç içe geçebilen kutular bu dönemin oyuncaklarıdır.
Artık evin içinde rahatça dolaşabilen çocuk, üstüne binip oturabileceği büyük hayvan türü oyuncakları, küçük sandık, sepet ve tabureleri seçer.
İki yaşında bütünü parçalara ayırmak , kutuyu doldurup boşaltmak, kule ve köprü yapmaktan zevk alan çocuğun ilgisini çeken diğer oyuncaklar arasında mutfak eşyaları, farklı boyutlardaki plastik parçalar, saçları ve elbiseleri olan bebekler ve arabalar yer alır. Sonraki dönemlerde anne babasını taklit etmeye başlayan çocuk için minyatür marangoz ya da mutfak setleri gözde oyuncaklardır. Oda takımları, kova-kürek gibi oyuncaklar da ilgi çekicidir.
Üç yaşından sonra üç tekerlekli bisiklet en çok sevilen oyuncak iken, yaratıcılığını keşfetmeye başlayan çocuk tahta blokları ile büyük parçalardan oluşan plastik parçalarla çeşitli şekiller oluşturmaktan büyük zevk alır. Kum, oyun hamuru gibi şekil verebileceği, el becerisini geliştirmek yanında hayallerini gerçekleştirebileceği oyuncaklar bu dönemden sonra en sık oynanan oyuncaklardır.
3-5 yaşları arasında fantazi ve keşfetmeye (evcilik, okul oyunları ile bebekler, mutfak ve doktor muayene aletleri), dil gelişimine (renkli tuşları olan piyano, müzik ve öykü kasetleri ile kuklalar gibi) ve aritmetiğe hazırlamaya (resim ve sayı eşleme oyunları; domino, kızma birader ve sayı kartları) yönelik oyuncaklar.
6-8 yaşları arasında toplumsal gelişim ve işbirliği ile ilgili ( seksek, dama, minyatür arabalar), bilişsel beceriler ve algısal hareket becerilerini sağlayan (maketler, yap-boz oyunları) ve yaratıcı anlatım oyuncakları (parmak boyası, kağıt hamuru, karakalem-suluboya ya da pastel boyalarla resimler, oyun hamurları, sessiz sinema gibi oyunlar),
9-11 yaşları arasında sorun çözme yetenekleri (karmaşık masa üstü oyunları ve video oyunları), ince-ayrıntılı hareket becerileri (küçük parçalı, karmaşık yap-boz oyunları, üç boyutlu model uçaklar, uzaktan kumandalı araçlar, kumaş boyama, ağaç işleme ve akvaryum bakımı) ve stratejik yeteneklere yönelik oyun ve oyuncaklar (sözcük türetme, monopol,tenis,ping-pong ve atari gibi),
12 yaşın üzerinde de soyut düşünme ve akıl yürütmeye yönelik oyun ve oyuncaklar (basit mikroskop ya da teleskop, kimya ya da elektronik setleri gibi) ile bağımsız yaşam becerileri kazanmaya yönelik (yürüyüş, bisiklete binme ve kamplar gibi) oyun ve oyuncaklar önerilmektedir.

Oyun bir eğlencedir, ancak sadece bir eğlence, bir zaman kaybı olmadığı gibi saçmalık da değildir. Oyun ekonomik ve sosyal durumu ne olursa olsun her çocuk için temel bir haktır.
 
Geri
Üst