*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Oyunlar çocukları saldırganlaştırıyor
Bilgisayar oyunlarındaki şiddet içeriğinin, çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yaparken saldırgan eğilimlerin de ortaya çıkmasına sebep olduğu belirtildi.
Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alev Fatoş Parsa, "Bilgisayar oyunları ağırlıklı olarak görsel zekaya hitap etmektedir. Bu da beynin sağ lobunun yönettiği bir alandır ve bu bölge duygusal tepkilerle yakından ilişkilidir. Bu sebeple şiddet oyunları, çocukların beyinlerindeki öfke merkezini de tetikleyebilmektedir." dedi.
Günümüzde televizyondan CD'ye, bilgisayardan video oyunlarına sayısız elektronik araçla yüzyüze olan çocukların etrafının sanal imgelerle ve bu imgelerin şiddet dolu anlatım yapısıyla kuşatıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Parsa, "Onları bu kuşatmadan kurtaracak gerçekliklerden biri, hayal güçlerinin harekete geçirilmesi olmalıdır. Oysa bilgisayar oyunlarında bu bir yana, oyunun kuralları kapitalist düzende tüketim toplumunun gereklerine uygun olarak belirlenmiştir. Şiddet olgusu henüz gerçek ve fantezi ayrımını yapamayan küçük yaştaki çocukları olumsuz etkilerken aslında dünyanın güvensiz bir yer olduğuna ilişkin bir önerme de aşılar." şeklinde konuştu. İletişim teknolojisindeki son gelişmelerin, teknolojinin yaygınlaşması ve ucuzlamasıyla bilgisayarın çocukların dünyasında çabuk yer edindiğini vurgulayan Parsa, "Bilgisayarların eğitim dışında eğlence amaçlı kullanımının artmasının ardından internet bağlantıları da çocukların iletişim dünyasına bireysel olarak katılmasını sağlamıştır. Sanal gerçekliğin yaşandığı bilgisayar oyunlarındaki dijital imgeler, son 15 yılda çocuk oyunlarının doğasında bir dönüşüm yapmıştır. Bugün bilgisayar ekranı, televizyon veya video oyunları çocukları birbirine yabancılaştırmaktadır. Sosyal değerlerini sanal ortamlarda yitirmektedirler." dedi.
Amerikan Çocuk Hekimleri Akademisi'nin önerisine göre çocukların her gün bir veya iki saatten fazla elektronik ekranların önünde zaman geçirmemesi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Parsa, "Bu sınır, haftada ortalama 7 ile 14 saattir. Çocuk doktorlarının yüzde 98'i, şiddet dolu medyaların çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğuna inanmaktadır. Yine bir araştırma, bilgisayar oyunlarının çocukları saldırgan, hantal ve saygısız hale getirdiğini saptamıştır. Aşırı saldırgan ve seks öğeleri taşıyan oyunların, küçük yaştaki çocukların eline geçmesi sakıncalı bulunmaktadır. Birçok bilgisayar oyununda sadece ateş edilmediği, işkence, bombalama ve benzeri şiddet unsurlarının belli sınırların çok üstünde olduğu açıkça görülmektedir." diye konuştu.
Ailelerin çocuklarının oynadığı video ve bilgisayar oyunlarının içeriğinde seks ve şiddet olguları bulunmamasına özen göstermesi gerektiğini belirten Alev Fatoş Parsa, "Eğitim amaçlı olduğu sürece oyunların olumlu etkileri de olduğu bir gerçektir. Aileler, çocuklarını ekran önünde başıboş bırakmamalı, mutlaka kendi gözetimlerinde belli süreyle oynamalarına izin vermelidir. Oyunların içeriğine de sınırlamalar getirmelidirler." dedi
Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alev Fatoş Parsa, "Bilgisayar oyunları ağırlıklı olarak görsel zekaya hitap etmektedir. Bu da beynin sağ lobunun yönettiği bir alandır ve bu bölge duygusal tepkilerle yakından ilişkilidir. Bu sebeple şiddet oyunları, çocukların beyinlerindeki öfke merkezini de tetikleyebilmektedir." dedi.
Günümüzde televizyondan CD'ye, bilgisayardan video oyunlarına sayısız elektronik araçla yüzyüze olan çocukların etrafının sanal imgelerle ve bu imgelerin şiddet dolu anlatım yapısıyla kuşatıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Parsa, "Onları bu kuşatmadan kurtaracak gerçekliklerden biri, hayal güçlerinin harekete geçirilmesi olmalıdır. Oysa bilgisayar oyunlarında bu bir yana, oyunun kuralları kapitalist düzende tüketim toplumunun gereklerine uygun olarak belirlenmiştir. Şiddet olgusu henüz gerçek ve fantezi ayrımını yapamayan küçük yaştaki çocukları olumsuz etkilerken aslında dünyanın güvensiz bir yer olduğuna ilişkin bir önerme de aşılar." şeklinde konuştu. İletişim teknolojisindeki son gelişmelerin, teknolojinin yaygınlaşması ve ucuzlamasıyla bilgisayarın çocukların dünyasında çabuk yer edindiğini vurgulayan Parsa, "Bilgisayarların eğitim dışında eğlence amaçlı kullanımının artmasının ardından internet bağlantıları da çocukların iletişim dünyasına bireysel olarak katılmasını sağlamıştır. Sanal gerçekliğin yaşandığı bilgisayar oyunlarındaki dijital imgeler, son 15 yılda çocuk oyunlarının doğasında bir dönüşüm yapmıştır. Bugün bilgisayar ekranı, televizyon veya video oyunları çocukları birbirine yabancılaştırmaktadır. Sosyal değerlerini sanal ortamlarda yitirmektedirler." dedi.
Amerikan Çocuk Hekimleri Akademisi'nin önerisine göre çocukların her gün bir veya iki saatten fazla elektronik ekranların önünde zaman geçirmemesi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Parsa, "Bu sınır, haftada ortalama 7 ile 14 saattir. Çocuk doktorlarının yüzde 98'i, şiddet dolu medyaların çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğuna inanmaktadır. Yine bir araştırma, bilgisayar oyunlarının çocukları saldırgan, hantal ve saygısız hale getirdiğini saptamıştır. Aşırı saldırgan ve seks öğeleri taşıyan oyunların, küçük yaştaki çocukların eline geçmesi sakıncalı bulunmaktadır. Birçok bilgisayar oyununda sadece ateş edilmediği, işkence, bombalama ve benzeri şiddet unsurlarının belli sınırların çok üstünde olduğu açıkça görülmektedir." diye konuştu.
Ailelerin çocuklarının oynadığı video ve bilgisayar oyunlarının içeriğinde seks ve şiddet olguları bulunmamasına özen göstermesi gerektiğini belirten Alev Fatoş Parsa, "Eğitim amaçlı olduğu sürece oyunların olumlu etkileri de olduğu bir gerçektir. Aileler, çocuklarını ekran önünde başıboş bırakmamalı, mutlaka kendi gözetimlerinde belli süreyle oynamalarına izin vermelidir. Oyunların içeriğine de sınırlamalar getirmelidirler." dedi
