Patronlardan IMF sitemi

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Patronlardan IMF sitemi
pnyyKNATsRO.jpg


TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, "IMF anlaşması galiba seçimlerden sonraya kalıyor, bu çok üzücü" dedi.


Beraberindeki heyetle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret eden Yalçındağ, ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yalçındağ, IMF ile anlaşma konusundaki bir soru üzerine, Başbakan Erdoğan ile iki hafta önce yaptıkları görüşmede IMF ile sorun olan konuların ''vergi denetiminin bağımsızlaştırılması'' ve ''vergi ile kazancın çapraz olarak eşleştirilmesi'' konuları olduğunu öğrendiklerini söyledi.

''O gün yaptığımız toplantıda IMF ile anlaşılamayan iki konunun bu olduğunu duymak bizi umutlandırmıştı'' diyen Yalçındağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''IMF demek ki maliye politikasında daha fazla sıkıştırma istemiyor, vergilerin artırılmasını istemiyor, faiz dışı fazla daha fazla artsın demiyor veya kamu harcamaları merkez bütçesinden belediye bütçesinde bir artırımın geri alınmasını istemiyor. Bu konularda içinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürü çok da ilgilendiren konuların dışında. İki tane daha önce de tartışılmış ve bize göre de müzakeresi çok daha kolay iki konu öne getiriliyor. Bunu görünce ümitlendik ve dedik ki; 'bu iki konu bugünkü ekonomik konjonktürü, işsizliği, ekonomik daralmayı çok da etkileyen konular değil, kabul edilebilir, bunlar müzakere edilebilir'. O anlamda çok umutluyduk, ancak geldiğimiz noktada Meclis kapandı. Galiba seçimlerden sonraya kalıyor. Bu da çok üzücü. Müzakerelerde anlaşılamayan bu iki konu ise bunlar halledilebilir. Bunlar doğrudan ekonomiyi, istihdamı ve büyümeyi ilgilendiren konular değil.''

'ANLAŞMA YAPILMAMASININ BÜYÜK BİR MALİYETİ VAR'

Yalçındağ, ''IMF ile anlaşmanın uzamasının seçim kaygısından'' olup olmadığı yönündeki soru üzerine, o yönde bir siyasi analiz yapamayacağını ifade ederek, ''Neden etkilesin. Bana göre asıl işsizliktir seçim sonucunu etkileyecek'' şeklinde konuştu.

Yalçındağ, IMF ile anlaşma yapılmamasının bir maliyeti olup olmadığının sorulması üzerine de şunları söyledi:

''Olmaz olur mu? IMF ile anlaşma yapılmamasının geçtiğimiz 5-6 aydan beri, özellikle de krizin hızlandığı Eylül'den beri büyük bir maliyeti var. Olmaması mümkün mü? Geldiğimiz noktada gerek kamu borcu, çünkü Türkiye hala bir sanal bütçe üzerinden yönetiliyor. Meclisten artı 4 büyüme geçti, tutturulması mümkün değil. 2009 yılında, sıfır ile -4 arasında bir büyüme olacağını artık hepimiz biliyoruz. Böyle bir büyümede bütçe gelirlerinin çok daralacağı ortada. Cari harcamalarda da bir kısıntı olmadığına göre, bütçe açığı çok artacak. Bütçe açığı artacak ama bizim söylediğimiz, 'keşke kontrollü bir açık olsaydı. Bu bütçe açığı artacak, ama bu artan bütçe açığı hiç değilse ekonomiyi, istihdamı canlandırıcı, üretimi artırıcı rasyonel bir açık olsaydı'. Biz bu açığın nasıl olacağını kontrol edebilsek. Şimdi öyle bir durum da yok. Bütçe afaki bir bütçe, böyle bir durumda bir simülasyon yaptığınızda 50 milyar dolar civarında kamunun da borcu çıkıyor. Artık sadece özel sektör borcu meselesi değil bu. Dolayısıyla IMF ve oradan gelecek kaynak maalesef zorunlu Türkiye için, keşke öyle olmasaydı. Ama geldiğimiz nokta onu gösteriyor.''

'İŞSİZLİK ÇOK ACI BİR GERÇEK'

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, işsizlik konusundaki soru üzerine de işsizliğin ciddi anlamda insani bir boyut ve ''çok acı bir gerçek'' olduğunu ifade etti.

Türkiye'deki işsizler'in genç işsizler olduğunu ve işsizlik oranının yüzde 12'ye ulaştığını belirten Yalçındağ, eğitimli genç işsizlik oranının da yüzde 40 olduğunu kaydetti. Yalçındağ, ''Dolayısıyla çok acı. Bunun için ekonomi bu kadar soğumasın diyoruz'' diye konuştu.

''İhracat daraldı, ihracat kanallarının değil 2009, 2010'da bile ne kadar açılacağını henüz bugünden öngöremiyoruz'' diyen Yalçındağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dolayısıyla Türkiye'deki iç tüketim çok önemliydi. Onun için de başından beri 'güven çok önemli, iç tüketimi artıracak bazı önlemler alalım' dedik. Çünkü güven unsuru zedelenince insanlar işimi kaybedeceğim korkusuyla harcamamaya başlıyor. Böyle olunca üretim azalıyor. Üretim azalınca, işsizlik daha da artıyor. İşsizlik artınca insanlar harcamıyor. Böyle bir fasit dairenin içine girdik.

Endüstriyel ilişkilerde, istihdam yasalarında bazı şeyler yapılıyor, yapıldı da bir miktar. Bence buradaki sorun artık istihdam yasalarında yapılacak mikro önlemler alınarak aşılabilecek bir sorun değil. İşsizlik sorunu artık tamamen ekonominin daha aktif olmasıyla, iç tüketimin artmasıyla, dolayısıyla üretimin artmasıyla önlem alınması gereken bir sorun."
 
Geri
Üst