Pilates herkes için uygun değil

GREY

Daimi Üye
Üye
Pilates herkes için uygun değil
Bireysel spor koçu ve beden eğitimi uzmanı Ayşegül Şahin, 20. yüzyılın başlarında Joseph Hubert Pilates tarafından ortaya konan egzersiz programı pilatesin, ilk kez, yatan hastalarda ve fizik tedavi merkezlerinde uygulandığını söyledi.

Pilatesin, bedenin dengede tutulmasına yardımcı olan ve omurgayı destekleyen temel kasların kuvvetlenmesi üzerine çalışılan bir egzersiz programı olduğunu ifade eden Şahin, ''Pilatesin mucize olarak tanıtılması, her derde deva gibi gösterilmesi doğru değil. Popülerlik, insanların spor yapmaları için önemli, ancak etik değerlerin unutulmaması gerekir'' dedi.

Şahin, pilatesle selülitten kurtulmanın mümkün olmadığını belirterek, şu bilgileri verdi:

''Selülit, yağ hücrelerinin fazla yağı depolaması ve östrojen hormonunun da etkisiyle bu hücrelerin genişlemesi, bu yüzden de kan dolaşımının yetersiz kalmasıyla başlar. Organizmadaki birbirini tetikleyen birçok şeyin sonucu oluşan selülitin temelinde fazla yağ var.

Vücuttaki yağın gitmesi için belli nabız aralığına ihtiyaç vardır. Sadece hafta da 2 gün pilates yapan birinin, bir süre sonra nabzı artık normalin üstüne çıkmayacaktır. Vücuttaki yağımızı yakmak için maalesef pilates ve sürülen kremlerden sonuç alamayız. Biz dışardan hiçbir şekilde bunu yakamayız. Ancak kalp, kardiyo egzersiz, yağ yakımı programı yaparsak bunu gerçekleştirebiliriz.''

Şahin, pilates sporu ile ilgili sayısız yanlış bilgi arasında ''Pilates boyu uzatıyor'' yanılgısının da yer aldığını belirtti.

Pilateste kas boyunu uzun tutan hareketler mevcut olduğu için, kas boyunu uzun tuttuğunu yani boyu uzatmadığını anlatan Şahin, ''Bu yüzden erkeklerin özellikle yapmasını tavsiye ediyorum. Çünkü özellikle erkekler çok hacimden hoşlandıkları için çok ağır kiloların altına giriyorlar. Bu kaslarına hacim kazandırırken, kas boylarını kısaltıyor. Böylece omuzları öne doğru geliyor, sırtlarında kambur gibi bir duruş oluşuyor. Onların aslında daha çok pilates yapması gerekiyor ki bozulan duruşları, omurgaları düzgün olsun. Bir taraftan hacim yapsınlar, ama bir taraftan da kas boyunu uzun tutmaya çalışsınlar ki vücut duruşları düzgün olsun'' diye konuştu.

Şahin, ''Tek başına, ne pilates, ne GYM, ne kardiyo egzersizleri ne de spor salonlarındaki grup egzersizlerinin yapılması doğrudur. Hepsinin doğru sıralama dahilinde yapılması gerekir'' dedi.

Hangi sporun yapılacağının, yaş, kilo, sağlık sorunları ve vücutta meydana gelmiş sakatlıklarla şekillendiğini belirten Şahin, şunları söyledi:

''Mesela, sadece pilates yaparak kalbimize egzersiz yaptıramayız. Genç ve sağlıklı kalabilmek için kardiyo egzersizlerine de ihtiyacımız var. Küçücük kalp 12-24 litre arası kan pompalıyor, bütün damarlar açılıyor. Bunu pilates ile başaramayız, çünkü pilates yukarıda belirtiğimiz gibi kas kuvveti ve dengemiz için yapılan çalışmalardır.

Hayatta en önemli şey damar sağlığımız. Genetik olarak ırkımız, damar sağlığı açısından çok sağlam değil. Yaşımız ilerledikçe damarlarımızdan kayıp vermezsek diri kalmayı başarırız. Bunun için de kardio egzersizlerimizi ihmal etmemeliyiz ki damarlarımız canlı kalsın. Onları kapatmamayı başarırsak cildimizin ne denli canlı göründüğüne şaşırırsınız.''

Vücudun önce spor yapmaya elverişli hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Şahin, aksi takdirde bunun onarılmaz sakatlıklara yol açılabileceğini söyledi.

Şahin, haftada en az 5 gün spor yapılması gerektiğini belirterek, ''Haftada iki gün kardiyo, bir gün pilates, iki gün gym (bütün adale gruplarını) yapmalısınız. Ama bu programların hepsini karma da yapabilirsiniz. Özellikle spora yeni başlayacakların önce bir spor koçunun gözetiminde program oluşturup, neyi nasıl yapacaklarını öğrendikten sonra kendi başlarına yol almaları önem taşıyor. Yoksa ömür boyu ağrı ve sorun yaşatacak bedensel sakatlıklarla karşı karşıya kalabilirler'' diye konuştu.
 
Geri
Üst