POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE İNFERTİLİTE

Uzman SühaN

Administrator
POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE İNFERTİLİTE
polikistik over sendromu nedir,polikistik over sendromunun nedenleri,polikistik over sendromu belirtileri,polikistik over sendromu ve kısırlık,polikistik over sendromu tedavisi hakkında bilgiler

p.jpg


Polikistik Over Sendromu (PCOS) ilk kez 1935 yılında Stein ve Leventhal tarafından adet düzensizliği, şişmanlık ve erkek tipi tüylenme olarak tanımlanmıştır. Stein ve Leventhal adet düzensizliği olan kadınlardan birkaçına teşhis amacıyla yumurtalıklardan parçalar aldıktan sonra bu kadınların adet olduklarını görmüşlerdir. Polikistik overli 7 kadının yumurtalıklarının %50 veya %75 ‘ini çıkardıktan sonra bu kadınların adetlerinin düzeldiğini, ikisinin de gebe kaldığını görmüşlerdir.

Poli= Latincede çok sayıda
Kistik= Kist içeren
Over= Yumurtalık dokusu

Polikistik Over= Çok sayıda kist içeren yumurtalık dokusu anlamına gelmektedir.

Polikistik Over Sendromu, Sclerokistik over sendromu, fonksiyonel yumurtalık hiperandrojenizm ve Stein-Leventhal sendromu gibi çeşitli isimler verilmiştir.

Polikistik over (PCO) ve Polikistik over sendromu (PCOS) farklı kavramlardır.

PCO (Polikistik over)da kadının ultrasonografik olarak yumurtalıklarda inci kolyesi gibi dizili 2-8 mm çapında 10-15 in üzerinde küçük yumurta keselerinin olmasıdır.

PCOS (Polikistik Over Sendromu)'da ise PCO (Polikistik over) ile birlikte adet düzensizliği, şişmanlık, tüylenme ve kısırlık gibi belirtileri de kapsayan hormonal bir bozukluktur.

PCOS belirtileri kadınlarda farklılık göstermektedir. Doktora başvuran kadınlarda tüylenme, şişmanlık ve adet düzensizliği gibi belirtileri bulunurken sadece PCO bulunan kadınlarda vardır. Tüylenme olmayan ve adetleri düzenli kadınlarda da PCO (Polikistik over) bulunabilmektedir.

PCOS’u olan kadınlarda testesteron (erkeklik hormonun) yüksekliği, insülin yüksekliği, prolaktin (süt hormonu) yüksekliği ve LH (luteinizan hormon) yüksekliği gibi hormonal bozukluklar görülmektedir. Bu hormon bozuklukları uzun dönemde kadınların sağlığında olumsuz etkileri olmaktadır.

PCOS ‘u olan kadının ailesinde de aynı risklere sahip olduğu ve bazı genlerin sorumlu olduğu sanılmaktadır. Polikistik over sendromunun kadının hayatının hangi döneminde başladığı bilinmemektedir. Bazı araştırmalar anne karnında bazı araştırmalarda ergenlik döneminde başladığı yolundadır.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE İNFERTİLİTE
Üreme; dünyadaki tüm canlı türlerinin genetik özelliklerini bir sonraki nesillerle aktarmak ve kendi devamlılıklarını sağlamak için gerekli vazgeçilmez bir olgudur. İnsan; zigot denilen, oosit ve spermin birleşmesiyle tek bir hücreden oluşur. Düzenli cinsel ilişkide bulunan çiftlerin %50’si ilk altı ayda, yaklaşık %85’i ise bir yıl içinde gebelik elde eder geri kalan %10-15 oranında çift infertil tanısı alırlar.

İnfertilite tanım olarak, en az 1 yıl herhangi bir korunma yöntemi uygulanmaksızın haftada 2-3 kere girilen cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilmemesi infertilite yani kısırlık olarak adlandırılmaktadır.

İnfertilite görülme sıklığı toplumlar arasında büyük farklılıklar göstermez. Tüm dünyada çiftlerin yaklaşık %15’i infertilite nedeni ile yardımla üreme tekniklerine başvurmak zorunda kalmaktadır. Bu çiftlerin büyük bir kısmında gebe kalamamanın nedenini açıklayacak sebepler bulunabilirken, yaklaşık yüzde 10-12'sinde herhangi bir patoloji tespit edilemez. Bu çiftler açıklanamayan infertilite olarak adlandırılırlar.

Üreme çağındaki kadınları etkileyen en önemli problem kısırlıktır. Kadınların yaklaşık %6-8 kapsayan Polikistik over sendromunda kısırlığın önemli sebeplerinden biridir.

Gebelik elde etmek için kadında düzenli yumurtlama ve tüplerin açık olması erkekte sperm sayısının ve hareketliliğinin normal olması gerekmektedir. Düzenli adet döngüsü yumurtlamanın gerçekleştiğinin en iyi göstergesidir. PCOS olan kadınlarda yılda 6 veya daha az adet kanamasının olması düzensiz yumurtladığını göstermektedir. Kanda androjenin (erkeklik hormonunun) yüksek olması ve yüksek insülin düzeyi aylık adet döngüsünü engellemektedir. PCOS’da yumurtlama tamamen durabilir ya da düzensiz olabilir. Düzensiz adet kanaması olan kadınlarda yumurtlama dönemini belirlemek güçleşmekte ve kendiliğinden gebelik elde şansıda düşmektedir.
Polikistik over sendromu olan kadınlarda gebelik elde etmek için bir çok yöntem denenmiştir. İlk olarak 1935 yılında Stein ve Leventhal PCOS olan kadınlarda tanı koymak amacı ile cerrahi yöntem kullanılarak yumurtalığın bir bölümü kama şeklinde çıkartılmıştır. Bu kadınlarda PCOS belirtilerinin hafiflediği veya kaybolduğu %90 kadının gebe kaldığı gözlenmiştir. 1984 yılında Gjönnaess ve arkadaşları yumurtalıklara ince iğneler batırılarak (ovaryen drilling) yapılmaya başlanmış ve dirençli PCOS vakalarında kullanılmıştır. Bu yöntem anestezi gerekmesi, yumurtalıkların karın içine yapışma riski ve yumurtalık yetmezliği oluşturma riski taşımaktadır. Günümüzde yumurtalıkları uyarma ve yumurtlatmayı sağlayan ilaçların kullanımı tercih edilmektedir ve bu yöntem çok dirençli PCOS vakalarında kullanılmaktadır.

PCOS ve İnfertilitePolikistik over sendromu tedavilerinde amaç gebelik oluşması için düzenli yumurtlamayı sağlamaktır. PCOS olan bayanlarda yumurtlatma tedavilerine başlamadan önce mutlaka kadında tüplerin açık olduğu ve eşinin sperm sayısı ve hareketliliğinde bir sorun olmadığı yönünde testler yapılmalıdır. PCOS olan kadınlar tedavi sonrası kolaylıkla gebe kalmaktadırlar.

PCOS'da bulunan kilo fazlası olan kadınlarda diyet ve düzenli egzersizle yumurtlama sağlanabilmektedir.

Metformin (İnsülin sensitize edici) kullanan %90 yakın kadınlarda yumurtlama sağlanabilir.

Tedavi sürecinde ilk tercih olarak klomifen sitrat tercih edilebilir. PCOS Klomifen sitrata sıklıkla cevap verir. Klomifen tedavisine cevap vermeyen dirençli vakalarda HMG, Rec FSH ve üriner FSH gibi ilaçlarla yumurtlama sağlanmaya çalışılır. Bu tedavi ile bir ayda %90 yumurtlama ve %10-15 gebelik sağlanmaktadır. Bu tedavi yöntemi 3 kez denenebilir.

Yumurtlama tedavileri ile gebelik oluşturulamayan kadınlarda gebelik şansı yüksek olan tüp bebektedavisine geçilmelidir. Tüp bebek tedavisinde amaç bir çok yumurtayı bir arada geliştirmektir. Tüp bebek tedavisinde verilen ilaçlarla yumurtalar geliştirilir ve spermlerle mikroenjeksiyon yöntemi ile birleştirilir. Döllenen yumurtalar embriyo haline geldikten sonra içlerinden en iyi bölünen ve kaliteli embriyo seçilerek transfer edilir. PCOS (Polikistik over sendromu) olan kadınlar tüp bebek tedavisinde gebelik elde edilmesi en kolay ve şanslı gruptandır. Tedavi sırasında çok az dozda ilaç uyarımı ile bir çok yumurta elde edilmektedir. Tedaviler sonrasında aşırı uyarım sendromu ve çoğul gebelik gibi yan etkileri vardır.

Yumurtalık uyarımına cevap vermeyen kadınlarda IVM (In Vitro Matürasyon) yeni bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Yumurtalık uyarımı sonrasında olgunlaşmamış yumurta keseciklerinden alınan yumurtaları laboratuar ortamında 24-48 saat olgunlaşmasını sağlayarak döllendirme yöntemi kullanılabilmektedir. Bu yöntemin daha az ilaç kullanımı ve aşırı uyarım sendromu olasılığı düşük olması gibi avantajları varken gebelik başarı oranı düşük olduğu için yaygın olarak kullanılmamaktadır.
 
Geri
Üst