Potasyum düşüklüğünün zararları

Uzman SühaN

Administrator
Potasyum düşüklüğünün zararları
Hücre içinde hücre dışına oranla otuz kat daha fazla bulunan potasyum, hücrelerin düzenli şekilde çalışması için çok gereklidir. Sinirlerin iyi çalışmasını, kasların kasılmasını ve kalp kasının iyi çalışmasını sağlamaktadır.

Potasyum düşüklüğünün nedenleri:

Potasyum düşüklüğü aşırı kusma, idrar söktürücü ilaçların fazla alınması, bazı böbrek hastalıkları, aşırı alkol tüketimi, fazla miktarda kabızlık ilacı alınması, magnezyum eksikliğinde, aşırı kahve tüketiminde ve aldosteron hormonunun böbrek üstü bezinden aşırı şekilde salgılanması nedeniyle oluşmaktadır.




p.Jpeg





Genellikle beslenmelerde tuz alımı potasyum alımından daha fazladır. Bundan dolayı da birçok kronik hastalık gelişebilmektedir. Günlük olarak 40 mEq/l’den daha az olan potasyum alımı tansiyonun yükselmesine katkı sağlar. Aşırı tuz alımı olan kişilerde böbrek taşı sıklıkla görülür ayrıca kemik erimesi gelişir.

Potasyum alımının arttırılıp tuzun azaltılması ile felç riski azalır, tansiyon düşer, kemik erimesi geriler ve böbrek taşı azalır.

Yetişkin bir kişinin günlük potasyum ihtiyacı 4,7 gram civarındadır. Sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan potasyum, çok fazla sebze ve meyve tüketen kişilerin günlük 8-11 gram kadar potasyum almasını sağlar. Potasyum yönünden en zengin besinler olarak muz, domates, kayısı, hurma, fasulye, portakal ve ıspanaktır. Orta boy bir muzun içeriğinde 467 mg, portakalda 237 mg, domateste 273 mg, bir avuç badem ya da ayçekirdeğinde 211 mg, yarım bardak ıspanakta ise 419 mg potasyum bulunur.Kandaki potasyum oranı azalırsa yorgunluk, halsizlik, kaslarda güçsüzlük ve kramplar ile bağırsaklarda felç oluşur. Aşırı ve şiddetli potasyum azlığı durumunda kaslar çalışamadığı için kalp ritmi bozulur hatta kalp çalışmasını durdurabilir. İlave olarak potasyum alınması gerekirse, bunun potasyum bikarbonat olarak alınması önerilmektedir.

Kandaki potasyum fazlalığı da zararlıdır. Bazı idrar söktürücü ilaçlar kullanıldığında ve böbrek üstü bezinden aldosteron hormonunun az miktarda salgılanması sonucu potasyum fazlalığı olur. Yüksek potasyum düzeyi bulunan kişilerin kalp atışlarında düzensizlik, el ve ayaklarında karıncalanma ve uyuşma meydana gelir.Sodyum/Sofra tuzu:

Sodyum daha çok sofra tuzu veya tüketilen besinlerle alınır. Sodyum, damar içerisindeki kanın miktarı ve tansiyon kontrolünde önemli bir rol oynamaktadır. Kanda bulunan sodyumun normal düzeyde olmasını sağlayan ve bunu ayarlayan faktör bazı hormonlardır. Bunlar aldosteron ve kortizol hormonlarıdır. Beyindeki hipofizden salgılanan ADH hormonu da kandaki sodyum düzeyini ayarlayan etkenlerden biridir.

Kandaki sodyum düzeyinin az olması sadece az tuz yenmesinden kaynaklanan bir durum değildir. Şayet kandaki sodyum 136 mEq/l’nin altında ise sodyum düşüklüğü vardır. Sodyum düşüklüğü, vücutta aşırı su birikmesi veya aşırı sodyum kaybından dolayı olur. Kortizol ve tiroit hormonlarının azlığı kandaki sodyum düzeyinin azalmasına neden olabilir. ADH hormonunun aşırı salgılanması halinde de vücuttaki su miktarı artar, dolayısıyla kandaki sodyum miktarını azaltabilir. Kanda olması gereken sodyum miktarı düştüğünde baş ağrısı, bulantı, kusma, kaslarda kramp, yorgunluk ve baygınlık görülür.
Fazlaca egzersiz yapan kişilerde ve özellikle de maraton koşan atletlerde, vücutta sıvı birikmesi ve sıvı alımının azalmasından dolayı kandaki sodyum miktarında düşme yaşanır.
Kullanılan bazı ilaçlar mesela morfin, idrar söktürücüler, romatizma ilaçları, prozac ve tofranil gibi psikiyatri ilaçları da kanda sodyum miktarını düşürür.
Yetişkin bir birey için günlük 1,5 gram sodyum alımı yeterli olmaktadır. Vücuda tuz alımı ile bazı hastalıkların gelişimi arasında bir ilişki söz konusudur. Sürdürülen diyette tuz alımı azaltıldığında mide kanseri, kemik erimesi, böbrek taşı ve tansiyon olma sıklığında düşüş görülmektedir.
 
Geri
Üst