Uzman SühaN
Administrator
Ramazan bayramına şeker bayramı demek günahmı?
Ramazan Bayramı ne ise, onu öyle bilmek gerekir. En güzeli ona "Fitir Bayrami" yani "Orucu Açma Bayramı" denmelidir. Böyle deyince bayrama kadar oruçlu olunması gerektiği anlaşılmış olur. "'Ramazan Bayramı"demekte de bir mahzur yoktur. Ama "Şeker Bayramı" demek mahzurlu olmalıdır. Bu söz ilk çıkışı itibariyle kasıtlı söylenmemiş olabilir. Çünkü Ramazan Bayramı'nda bayram namazından önce hurma gibi tatlı bir şey yenilmesi müstehaptır. (Bu konudaki bir hadîs-i serîfin meali söyledir: Enes b. Mâlik anlatıyor: "Rasûlüllah fıtır bayramına bir kaç hurma yemeden hiç çıkmazdı" Enes'in kendisi de fıtır bayramına çıkarken üç tane, artırmak istediği zaman beş tane, daha da artırmak istediği zaman tek sayıda olmak üzere hurma yerdi." (Müsned NI/232; Enes'in sözü için ayrıca bk. Ibn Mâce, siyâm 49)) Belki de "Şeker Bayramı" ismi buradan çıkmıştır. Ama yine de ona, "Şeker Bayramı" denmemelidir. Zira bazıları, bu ifade ile onun hakikî manasını saptırmak ve Ramazan Bayramı deyince; şeker, çikolata, eglence, çocuk... Kısaca basitlik ve hafiflik manaları çağrıştırmak isteyebilirler.
Enes b. Malik (R.A.) den rivayete göre, Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Mekke-i Mükerreme'den Medine-i Münevvereye hicret ettiği zaman, Medinelilerin eğlenip oynadıkları iki günleri vardı.
Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
" Bu günler ne oluyor, neyin nesidir? Diye sorduğunda, Medineliler:
- Biz cahiliyet devrinde bu günlerde eğlenip oynardık, Yâ Resûlellah! Dediler. Bunun üzerine Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
"Muhakkak ALLAH size o iki gün yerine, onlardan daha hayırlı iki bayramı lutuf olarak vermiştir. Biri Fıtır, Ramazan bayramı, diğeri Kurban bayramıdır."1 buyurdular. O günden beri kutlanagelen bu iki bayram, Müslüman milletlerin aynı zamanda milli bayramları yerine de geçmiştir.
Bu iki bayram dini bir olgu olarak sosyal yaşantımıza girmiş ve nesillerin devriyle birlikte kültürlerin aktarılması sonucu millileşmiştir.
Bu nedenle ramazan bayramına "Şeker Bayramı" demek mahzurlu olmalıdır. Bu söz ilk çıkışı itibariyle kasıtlı söylenmemiş olabilir. Çünkü Ramazan Bayramı'nda bayram namazından önce hurma gibi tatlı bir şey yenilmesi müstehaptır.
Ama yine de ona, "Şeker Bayramı" denmemelidir. Zira bazıları, bu ifade ile onun hakikî manasını saptırmak ve Ramazan Bayramı deyince; şeker, çikolata, eğlence, çocuk, kısacası basitlik ve hafiflik manaları çağrıştırmak isteyebilirler.
Ayrıca bu şekilde bir isimlendirme, birçok samimi müslümanı da üzmektedir. Mükafatını Allah Teala’dan bekleyerek oruç tutan ve kazandığına inanarak bayramı bayram gibi karşılayan müminler, bu şekilde bir isimlendirmeden yaralanmaktadırlar.
Ramazan bayramı, dinimize göre bir ay boyunca Allah rızası için oruç tutup, her türlü haramdan özellikle kaçınan kişinin geçmiş tüm günahlarının affedileceği müjdesinin kutlandığı üç gündür. Bu bayramın şeker ve tatlı ile ilgisi sadece misafire ikram kısmındadır. Günün anlam ve önemi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu bayramı kabotaj bayramından, işçi bayramından vb. bayramlardan ayıran özellik, dini yönünün olmasıdır.
Bu önemli güne başkaca isimler takmak günün anlam ve öneminin atlanması demektir.
Enes b. Malik (R.A.) den rivayete göre, Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Mekke-i Mükerreme'den Medine-i Münevvereye hicret ettiği zaman, Medinelilerin eğlenip oynadıkları iki günleri vardı.
Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
" Bu günler ne oluyor, neyin nesidir? Diye sorduğunda, Medineliler:
- Biz cahiliyet devrinde bu günlerde eğlenip oynardık, Yâ Resûlellah! Dediler. Bunun üzerine Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
"Muhakkak ALLAH size o iki gün yerine, onlardan daha hayırlı iki bayramı lutuf olarak vermiştir. Biri Fıtır, Ramazan bayramı, diğeri Kurban bayramıdır."1 buyurdular. O günden beri kutlanagelen bu iki bayram, Müslüman milletlerin aynı zamanda milli bayramları yerine de geçmiştir.
Bu iki bayram dini bir olgu olarak sosyal yaşantımıza girmiş ve nesillerin devriyle birlikte kültürlerin aktarılması sonucu millileşmiştir.
Bu nedenle ramazan bayramına "Şeker Bayramı" demek mahzurlu olmalıdır. Bu söz ilk çıkışı itibariyle kasıtlı söylenmemiş olabilir. Çünkü Ramazan Bayramı'nda bayram namazından önce hurma gibi tatlı bir şey yenilmesi müstehaptır.
Ama yine de ona, "Şeker Bayramı" denmemelidir. Zira bazıları, bu ifade ile onun hakikî manasını saptırmak ve Ramazan Bayramı deyince; şeker, çikolata, eğlence, çocuk, kısacası basitlik ve hafiflik manaları çağrıştırmak isteyebilirler.
Ayrıca bu şekilde bir isimlendirme, birçok samimi müslümanı da üzmektedir. Mükafatını Allah Teala’dan bekleyerek oruç tutan ve kazandığına inanarak bayramı bayram gibi karşılayan müminler, bu şekilde bir isimlendirmeden yaralanmaktadırlar.
Ramazan bayramı, dinimize göre bir ay boyunca Allah rızası için oruç tutup, her türlü haramdan özellikle kaçınan kişinin geçmiş tüm günahlarının affedileceği müjdesinin kutlandığı üç gündür. Bu bayramın şeker ve tatlı ile ilgisi sadece misafire ikram kısmındadır. Günün anlam ve önemi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu bayramı kabotaj bayramından, işçi bayramından vb. bayramlardan ayıran özellik, dini yönünün olmasıdır.
Bu önemli güne başkaca isimler takmak günün anlam ve öneminin atlanması demektir.
