İ
İslami Yazar
Forum Okuru
Secde nedir ?
Arap dilinde Secd kökünden türeyen secde kelimesi sözlüklerde itaat, teslimiyet ve tevazu ile eğilmek, baş eğmek, tazim etmek, alnı yere koymak anlamlarında kullanılmaktadır. Fıkıh terimi olarak secde namazın her rekatında belirli üyeleri (ayaklar, dizler, eller, alın ve burun) yere veya yere bitişik yüzeye koyarak iki defa yere kapanmak demektir. Cami sözü de secde kelimesi ile aynı kökten türemiştir. Cami Allah'a secde ve ibadet edilen yer anlamındadır ve Müslümanların ibadet ettiği yerlere denir.
Kur'an ve Sünnette secde
Allah'tan başkasına secde etmek haramdır. Yüce Allah meleklere Hz. Adem'e secde etmeyi emir buyurur. Müfessirler bu secde hakkında iki farklı görüş ileri sürmüşlerdir. Birinci izaha göre, bu secde ibadet amacı taşımıyor. Sadece saygı belirtisi olarak yapılmıştır. Amaç Hz. Adem'in yaratılışını tanımaktan ibarettir. İkinci görüşe göre ise, bu secde yalnız meleklere mahsus secde olup onun mahiyetini insanlara anlatmaya gerek yoktur.
Ayrıca Kuran'da anne ve kardeşlerinin saygı belirtisi olarak Hz. Yusuf'a (as) secde yaptığı da belirtiliyor. Müfessirler bunun ibadet mahiyeti taşımadığını, aynı dönemde hükümdar saraylarına özgü selamlaşma şekli olduğunu bildirirler. Bununla birlikte, bazı bilim adamları düşünün ki, onlar Hz. Yusuf'a (as) kavuştuklarına göre Allah'a şükür amacıyla secde etmişlerdir.Secde namazın temel rükünlerinden biridir. Namazın her rekâtında rükûdan sonra iki defa secde yapmak farzdır.Secde Allah'a karşı saygı, tazim ve tevazu en güzel ifadesidir. İnsanın Allah'a manen en yakın olduğu andır. Peygamberimiz (sas): Kulun Rabbine en yakın olduğu an secde anıdır buyurmuştur.
Secde Azaları
Sünnette secdenin edilme şekli bildirilmiştir. Resulullah birçok hadislerinde secdenin alın, eller, dizler ve ayak parmakları olmak üzere vücudun yedi üyesi ile yapıldığını bildirmiş, bazı hadislerinde ise alın kelimesinden sonra eli ile burnunu da göstermişir. Yani burun da secde üyeleri arasında listelenir.
Secde hakkında hükümler
Hanefi mezhebinde alın ve ayakların (en az bir ayağın) yere değmesi farzdır. Şafii ve Hanbeli mezheplerinde ise yukarıdaki yedi üyenin tamamının, Maliki mezhebinde alının bir kısmının yere değmesi farzdır. Secdede alınla beraber, burunu da yere dokundurmak İmam Şafiye göre, namazın sahihlik şartlarından, Ebu Hanife'ye göre ise vaciblerinden biridir. Secdede iki ayağı yere koymak farzdır. Secdede bir ayağın sadece bir parmağını veya ayağın yalnız üstünü yere koymak yeterli değildir. Ancak ayaklardan biri alınla birlikte "Subhanallah" diyecek kadar yere değer, sonra kalkarsa, secde tamamlanmış sayılır ve namaz bozulmaz. Alın secdede iken her iki ayak havada kalırsa (yere değmez ise ), secde yerine getirilmemiş sayılır ve namaz bozulur. Secdenin sahih olması için alın secdede iken ayak parmaklarının uçları en az "Subhanallah" diyecek kadar yere değmelidir.
Secdeye giderken sırası dizler, eller ve alın yere konmalı, kalkarken de önce alın, sonra eller ve dizler kaldırılmalıdır. Bazı âlimlere göre ise, bu tutarlılık aksine olmalıdır: secdeye giderken: eller, dizler ve alın, secdeden kalkarken: alın, dizler ve eller.
Kur'an ve Sünnette secde
Allah'tan başkasına secde etmek haramdır. Yüce Allah meleklere Hz. Adem'e secde etmeyi emir buyurur. Müfessirler bu secde hakkında iki farklı görüş ileri sürmüşlerdir. Birinci izaha göre, bu secde ibadet amacı taşımıyor. Sadece saygı belirtisi olarak yapılmıştır. Amaç Hz. Adem'in yaratılışını tanımaktan ibarettir. İkinci görüşe göre ise, bu secde yalnız meleklere mahsus secde olup onun mahiyetini insanlara anlatmaya gerek yoktur.
Ayrıca Kuran'da anne ve kardeşlerinin saygı belirtisi olarak Hz. Yusuf'a (as) secde yaptığı da belirtiliyor. Müfessirler bunun ibadet mahiyeti taşımadığını, aynı dönemde hükümdar saraylarına özgü selamlaşma şekli olduğunu bildirirler. Bununla birlikte, bazı bilim adamları düşünün ki, onlar Hz. Yusuf'a (as) kavuştuklarına göre Allah'a şükür amacıyla secde etmişlerdir.Secde namazın temel rükünlerinden biridir. Namazın her rekâtında rükûdan sonra iki defa secde yapmak farzdır.Secde Allah'a karşı saygı, tazim ve tevazu en güzel ifadesidir. İnsanın Allah'a manen en yakın olduğu andır. Peygamberimiz (sas): Kulun Rabbine en yakın olduğu an secde anıdır buyurmuştur.
Secde Azaları
Sünnette secdenin edilme şekli bildirilmiştir. Resulullah birçok hadislerinde secdenin alın, eller, dizler ve ayak parmakları olmak üzere vücudun yedi üyesi ile yapıldığını bildirmiş, bazı hadislerinde ise alın kelimesinden sonra eli ile burnunu da göstermişir. Yani burun da secde üyeleri arasında listelenir.
Secde hakkında hükümler
Hanefi mezhebinde alın ve ayakların (en az bir ayağın) yere değmesi farzdır. Şafii ve Hanbeli mezheplerinde ise yukarıdaki yedi üyenin tamamının, Maliki mezhebinde alının bir kısmının yere değmesi farzdır. Secdede alınla beraber, burunu da yere dokundurmak İmam Şafiye göre, namazın sahihlik şartlarından, Ebu Hanife'ye göre ise vaciblerinden biridir. Secdede iki ayağı yere koymak farzdır. Secdede bir ayağın sadece bir parmağını veya ayağın yalnız üstünü yere koymak yeterli değildir. Ancak ayaklardan biri alınla birlikte "Subhanallah" diyecek kadar yere değer, sonra kalkarsa, secde tamamlanmış sayılır ve namaz bozulmaz. Alın secdede iken her iki ayak havada kalırsa (yere değmez ise ), secde yerine getirilmemiş sayılır ve namaz bozulur. Secdenin sahih olması için alın secdede iken ayak parmaklarının uçları en az "Subhanallah" diyecek kadar yere değmelidir.
Secdeye giderken sırası dizler, eller ve alın yere konmalı, kalkarken de önce alın, sonra eller ve dizler kaldırılmalıdır. Bazı âlimlere göre ise, bu tutarlılık aksine olmalıdır: secdeye giderken: eller, dizler ve alın, secdeden kalkarken: alın, dizler ve eller.
Moderatör tarafında düzenlendi: