Sen benim, koynunda can verecek hasretim

MEÇHUL

Daimi Üye
Üye
Sen benim, koynunda can verecek hasretim
sen benim koynunda can verecek hasretim giderim buralardan hasretin koynumda
Herkes sevdiğinin kollarında ecelin gelmesini ister.Çünkü huzurludur orda.Huzurlu bir şekilde ölmek ister.Ben isterim.Huzurlu yaşamadım ama huzurlu ölmek isterim..


Neden bu kadar çok sevdirdin kendini yar ? Neden...Gittin ama hala içimde kanıyor adın.. Unuttun ama hala içimde kırılıyor hatıraların... Neden bu kadar çok sevdirdin kendini ? Adımı dudaklarına almazken, niye ben hala senin adınla başlıyorum sensiz sabahlara ? Niye ? Sen sevgimi pişmanlıklar tek tek yakarken, ben niye hala gülüşlerini katıyorum puslu yarınlarıma ? Niye.?. Senle başlayıp benle biten cümleler kur bana…

Gittiğin halde niye kanıyor kelimelerim ? Neden sevgili.? Sana ne yaptım ben ? Sana ne yaptım ki bu ayrılığı, bu sessizliği reva gördün bana ? Seni sevmekten başka ne yaptım sana ? Geleceğini mi çaldım, hayallerini mi kararttım..? Seni sevmekten öte, yüreğimi sana vermekten öte sana ne yaptım ki. ? Neden kadar sevdirdin kendini sevgili ? Neden ?
Ben bu satırları gözyaşımda tasdiklerken, sen sıradan bir yazıymışçasına yüreğinle susacaksın. Ahizeyi kaldırıp sesinden “ iyi misin “ cümlesi geçmeyecek bir merakı bile hak etmedim değil mi ? Hadi söyle…Ahizeyi kaldırıp bir iyi hal sormak bile bu kadar zor mu sevgili.. Aşk kelimeleri istemiyorum artık.. Sadece telefonda söylenilecek en küçük bir kelimeyi bile duymaya razıyım. Yeter ki senin yüreğinin sıcaklığını taşısın kelimeler..
Hiç gelmeyeceksin biliyorum..Sen olmayacaksın ama güneş hep sensiz inecek perdelerime. Baharlar gelecek avuçlarıma.. Ama hep sen bende kanayan yara olacaksın. Senden sonra hiç kimseyi sevmeyeceğim . Hep senin gülüşünü anımsayacağım. Hep senin sözlerini..Sana ait bir şeyler arayacağım…Ama hep vazgeçeceğim. Seni hatırlatan kelimeler arayacağım satırlarında.. Hiçbir kadını sevmeyeceğim…Çünkü her kadın da seni arayacağım..İşte bu yüzden, seni sensiz yaşatacağım….Sana söz sevgili, seni sensiz büyüteceğim sisi eksik olmayan sabahlarda..
Gittiğin günden beri gözümden tek bir gözyaşı akmadı…Kirpiklerimden akan sadece yüreğimdi.. Sensiz biten her gece yüreğimden bir parça koparıp kapına bıraktım..Bağırdım sensiz gecelere.. Seni bu kadar çok sevdiği için küfürler savurdum kendime.. Yerden yere vurdum kalbimi. Kör bıçaklar biledim yüreğimin senle başlayan kelimelerinde. Susmayı denedim bir de unutmayı..Ama hiçbir zaman bir “ seni sevmiyorum “ diyemedim..Çünkü, ben seni unutmak için sevmedim ki…
Biliyorum gelmeyeceksin. Hayat boyu sensizlik duracak aramızda. Ellerimiz hep ayrı dağlara uzanacak, sırtlarımız hep ayrı duvarlara yaslanacak.. Ve biliyorum bu satırları okurken “ ben sana hiçbir zaman ait olmayacağım “ cümlelerini haykıracak yüreğinBiliyorum, sevdigim her kadın biraz sana benzeyecek. Gözlerinin içine baktığımda “ senin gözlerinin “ olmadığını görünce ölmeyeceğimi sanıyorsun…Offf lanet olsun ki senden bir daha yok ki.. Hiçbir zaman senin gözlerinde izleyemeyeceğim hayatı.. Hiçbir sabah senin sesinle uyanmayacağım. Hiçbir zaman omuzlarına başımı yaslayıp şiirler okuyamayacağım sana ….Kıyılarıma hep sensizlik vuracak…
Biliyor musun seni en çok akşamları özlüyorum. Karanlık odamın ışıklarında senin gözlerin olmalıydı. Akşam iş dönüşü demir kapıda sen karşılamalıydın beni, dört duvar yalnızlığı değil ! Yorulmuş bedenim senin gülüşünle dinlenmeliydi. Huzur kokan ellerinden içmeliydim bir yudum suyu, senin gözlerinde bilmeliydim gül kokulu mutluluğu…Ama işte yine sensizlik var perdelerimde…Uykularım darmadağın..Göz çukurlarım hep ıslak…Yollarım ise hep sana ırak…Söyle bana sevgili neden bu kadar sevdirdin kendini ? Neden ?....
Bak yoksun yine..
Yüreğim kanıyor yüreğim !


Seni çok sevdim sadece...
Ama bilmedin...
Ama yüreğimde sana akan çığlıklarımı hiç silmedin…
Ama sana ağlayan kelimelerimi hiç görmedin….

Belki de ben sevgiyi hiç haketmedim....Seni de, sevgine de haketmedim...Belki de bundandır gidişin.. Belki de isteklerini veremedim.. Belki de tamamlayamadım seni. Çünkü ben hep yamalıydım ve bir o kadar yarım…İyi bir gelecek vaat edemedim..Süslü kelimelerden öte sana varlığımdan öte bir şey veremedim. Belki de gözümü kırpıp ayak uçlarına koyduğum bedenimin ölmesi yetmedi senin beni sevmen için.. Biliyorum, tek değerli değildir ama sana sadece yüreğimi verdim.. Sana verebileceğim tek şey vardı; o da yüreğimdi. Yüreğimi sana verdim…Varlığında yokluğunda sana aittir yüreğim….

Şimdi, gözyaşımla ıslanmış cümlelerimi şakağından vurup sensiz bir gecenin koynunda seni “ sensiz “ yaşamaya gidiyorum. Bir gece olsa da gel desem, biliyorum gelmeyeceksin.Gelemeyeceksin….Her zamanki gibi adınla başlayıp varlığında bitirdiğim bir gece olacak. Sensiz ve sessiz bir gece…Her zamanki gibi karanlığımı örteceğim üzerime ve kokunu arayacağım yastık kenarlarında.. Her zaman ki gibi ellerimi uzatacağım sana ama her zamanki gibi ellerim hep boşlukta kalacak… Ve sabah uyandığımda sensizliğini giyineceğim ceketimin üzerine. Seni gelecekmiş gibi aynalara bakacağım..Bir an evvel sana kavuşmak için nefes nefese koşuşturacağım şehrimin sokaklarını..Ama sokağımı dönüp kalabalıklara karıştığımda “ yine “ yokluğun karşılayacak beni..Hep aynı kaldırımda..Hep aynı sokak başında….Yine sen gelmemiş olacaksın….Boynumu “ yalnızlığına “ büküp yüreğimi kanatana kadar susacağım..Senin sustuğun gibi….
Haklısın....
Belki de sevilmeyi hiçbir zaman haketmedim...
Sevildiğin halde sevmeyeceksin…
Sana uzattığım her eli geri çevireceksin...

Kırık testilerden boşalan hayatın ayak uçlarında
Hep seni bekleyeceğim..
Gelmediğin her gün bir çentik atacağım
Yüreğimin dilsiz duvarlarına…
Belki de bir gün,
Yokluğun omuzlarıma ağır gelir de
Taşıyamazsam seni,
Ölümün soğuk namlusunu dayarım
Sensizliğin şakağına..
Kimbilir…

Keşke “ sensiz hayat” ;
Seni sevmek kadar güzel olsaydı;
İşte o zaman sensiz hayatı delice sevebilirdim..

Keşke; ölüm,
Seni unutmak kadar zor olmasaydı..
Gittiğin gün tek kurşunla ölümü dudaklarından öpebilirdim…
Ama ne sensiz yaşanılan hayatın tadı var,
Ne sensiz ölümün tadı...
Ve dudaklarımda sona bırakılmış ,
Tek bir cümle var….

“ Sen benim, koynunda can verecek hasretim,
Sen benim, sonu ölüm ile bitecek müebbettimsin…”
Bir kahve yapmak istedim canımın istediğimden değil. Oturdukça anılar da oturuyordu, gitmek bilmiyorlardı. Başka birşey düşünemez oldum. Aklıma ilk gelen kahve yapmak oldu derler ya kahve bahane...

Ellerimden tut bitenem. Bu gece yakamozlar düşmüş denize, tebessüm ettim, gece o kadar renkli ki; nostalji takılıyorum. Duygulandım, anılara takılı kaldım. Birde sana hasret.
Bitanem; gözlerinin rengini unuttum, hak ver bana görmeyeli hayli zaman oldu. Kırılma sakın sen demiştin. Unut beni, öldü say, ne sayarsan say ama bitti. Gerçekten bitti mi? gelmeyeceksin yani.
İnanmak zor. Onca anılara ihanet ederek gidişini artık nedenler aramıyorum. Sebep de çünkü; artık çok geç...
Bitanem; yalnızım. İstediğin gibi, bıraktığın gibi değişen olmadı hiç bende Hayatımda, yüreğimde gözlerimde. Hala bom boş sensiz buralar, hala yüreğimde bir ateş, hala gözlerimde sen....
Sevgililer gününde verdiğin ayrılık hediyesi sarı bir gül vazomda ve anıların sarmış etrafımı karanlıklara inat... Ama mutlu olanından, tebessüm edeninden sakladım hapsettim kendi dünyamda.
Bitanem; giderken içtiğin sigaranın kokusu sinmiş duvarlarıma. Gülümsüyordun giderken acımasızca. Senin yaptığın hercai ihaneti, benim yaptığım kardelen sadakati...
Peki birtanem bütün bu yaşattıklarına değdi mi?
Ya! Kendime ne demeli.
Bütün yaptıklarına rağmen sana değer miydi?
 
Geri
Üst