M
Misafir
Forum Okuru
Sertab 'Otobiyografi'sini yazdı
Sertab Erener'in 15. yıl konseri, çeşitli mizansenlerle süslenmiş, şarkıcının kendi sanat hayatına bakışını anlatan, konserin başlığındaki gibi 'otobiyografik' bir hikâye, ilginç bir prodüksiyondu.
Birlikte çalıştığı müzisyen arkadaşları, Fahir Atakoğlu, Sezen Aksu, Levent Yüksel, Nil Karaibrahimgil, Özge Fışkın ve Demir Demirkan'la çeşitli sahnelerde yarı teatral, yarı doğaçlamaya dayalı, bazen düet ve üçlüler içeren kompozisyonlar sundular.
Sertab mizansen olarak hazırlanmış bu sahnelerde kendi serüveninini anlattı. Sahneye kolları bantlanmış, seruma bağlı bir hasta olarak çıkan şarkıcı 'Yalnızlık Senfonisi' ile açılışı yaparken, seyirciye yolun başını hatırlattı. Konser giderek bir iyileşme, özgüvenini kazanma anlatısına dönüştü. Sertab önce hasta yatağını gönderdi.
Sonra siyah deri bir kıyafetle, vamp bir kadına döndü. Demir Demirkan'la olan sahnede kıpkırmızı bir kostümle aşkı, tutkuyu anlattı. Finalde ise Uzakdoğu dansçısı eşliğinde, Budizm'deki arınmayı hatırlatırcasına beyaz meditasyon giysileriyle 'Bu-da gelir' dedi.
Nil’le yeni bir aşk, yeni bir iş
Levent Yüksel'in papyonlu 'okul çocuğu' mizanseni, Nil Karaibrahimgil'le 'yeni bir aşk, yeni bir iş' derken gardıroptan seçilen deli saçması, komik giysiler, 'Kumsalda'ın plaj şemsiyeli, renkli deniz toplu dekoru tüm bunlar iyi bir prodüksiyonla sahnede yerlerini aldılar.
Sertab'ın Fahir Atakoğlu için 'Lal'dan çok daha güzel şarkılar bestelemiştir' deyip de 'Diyet Kola' ve 'Rama' jingle'larını seslendirmesi, daha sonra Chopin'in bir valsine dayanan 'Balerina Cif' müziğiyle piyanonun tozunu alması ise herkesi kahkahalara boğdu.
Sertab, seyircisiyle kurduğu ağdasız ve sade sıcaklıkla, eşsiz ses performansıyla, 'Aşk' şarkısında Demirkan'la olan düetindeki kendini vermişliğiyle unutulmaz bir gece yaşattı.
Birlikte çalıştığı müzisyen arkadaşları, Fahir Atakoğlu, Sezen Aksu, Levent Yüksel, Nil Karaibrahimgil, Özge Fışkın ve Demir Demirkan'la çeşitli sahnelerde yarı teatral, yarı doğaçlamaya dayalı, bazen düet ve üçlüler içeren kompozisyonlar sundular.
Sertab mizansen olarak hazırlanmış bu sahnelerde kendi serüveninini anlattı. Sahneye kolları bantlanmış, seruma bağlı bir hasta olarak çıkan şarkıcı 'Yalnızlık Senfonisi' ile açılışı yaparken, seyirciye yolun başını hatırlattı. Konser giderek bir iyileşme, özgüvenini kazanma anlatısına dönüştü. Sertab önce hasta yatağını gönderdi.
Sonra siyah deri bir kıyafetle, vamp bir kadına döndü. Demir Demirkan'la olan sahnede kıpkırmızı bir kostümle aşkı, tutkuyu anlattı. Finalde ise Uzakdoğu dansçısı eşliğinde, Budizm'deki arınmayı hatırlatırcasına beyaz meditasyon giysileriyle 'Bu-da gelir' dedi.
Nil’le yeni bir aşk, yeni bir iş
Levent Yüksel'in papyonlu 'okul çocuğu' mizanseni, Nil Karaibrahimgil'le 'yeni bir aşk, yeni bir iş' derken gardıroptan seçilen deli saçması, komik giysiler, 'Kumsalda'ın plaj şemsiyeli, renkli deniz toplu dekoru tüm bunlar iyi bir prodüksiyonla sahnede yerlerini aldılar.
Sertab'ın Fahir Atakoğlu için 'Lal'dan çok daha güzel şarkılar bestelemiştir' deyip de 'Diyet Kola' ve 'Rama' jingle'larını seslendirmesi, daha sonra Chopin'in bir valsine dayanan 'Balerina Cif' müziğiyle piyanonun tozunu alması ise herkesi kahkahalara boğdu.
Sertab, seyircisiyle kurduğu ağdasız ve sade sıcaklıkla, eşsiz ses performansıyla, 'Aşk' şarkısında Demirkan'la olan düetindeki kendini vermişliğiyle unutulmaz bir gece yaşattı.
