Sevdiklerimizi Kaybettiğimiz Zaman Göstereceğimiz Sabrın Mükafatı Nedir?
Sevdiklerimizi Kaybettiğimiz Zaman Göstereceğimiz Sabrın Mükafatı Nedir?
Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: Teala hazretleri şöyle demiştir: "Ben kimin iki sevdiğini almışsam ve o da sevabını umarak sabretmişse, ona cennet dışında bir mükafat vermeye razı olmam." (Tirmizi, Zühd 58, (2403)
Kâsım İbnu Muhammed anlatıyor: "Hanımım vefat etmişti. Bana, Muhammed İbnu Ka'b el-Kurazi, baş sağlığı dilemek maksadıyla uğradı. Ve şunu anlattı:
Ben-i İsrail'de fakih, alim, abid, gayretli bir adam vardı. Onun çok sevdiği karısı vefat etmişti. Onun ölümüne adam çok üzüldü, öyle ki, bir odaya çekilip kapıyı arkadan kapattı, yalnızlığa çekildi, kimse yanına giremedi. Onun bu halini, Ben-i İsrail'den bir kadın işitti. Yanına gelip; "Benim onunla bir meselam var, kendisine bizzat sormam lazım" dedi. Halk oradan çekildi. Kadın kapıda kalıp;
-"Mutlaka görüşmem lazım." Dedi. Birisi adama seslendi:
-"Burada bir kadın var, senden bir şeyler sormak istiyor,'Mutlaka bizzat görüşmem lazım, bizzat sormam lazım.' Diyor. Herkes gitti kapıda sadece o kadın var be ayrılmıyor"
İçerdeki adam;
-"O'na müsaade edin, gelsin." Dedi. Kadın yanına girdi.
-"Sana bir şey sormak için geldim." Dedi Adam:
"Nedir o?" deyince, kadın anlattı:
-"Ben komşumdan emanet bir gerdanlık almıştım. Onu bir müddet takındım ve emaneten kullandım. Sonra onu benden geri istediler. Bunu onlara geri vereyim mi?"
Adam:
-"Evet vi vermelisin!" dedi
Kadın:
-"Ama o epey bir zaman benim yanımda kaldı. (Onu çok da sevdim)" dedi.
Adam:
-"Bu hal senin kolyeyi iade etmeyi daha çok haklı kılıyor, zira onu emanet edeli çok zaman olmuş." Demişti (ki, bu cevabı bekleyen kadın) atıldı
-" iyiliğini versin! Sen 'ın önce sana emanet edip, sonra geri aldığı şeye mi üzülüyorsun? O, verdiği şeye senden daha çok hak sahibi değil mi?"
Adam bu nasihat üzerine içinde bulunduğu duruma baktı ve kendine geldi. Böylece , kadının sözlerinden adamın istifade etmesini sağladı." (Muvatta, Cenaiz 43, (1,237)
kaynak:devtürkler
Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: Teala hazretleri şöyle demiştir: "Ben kimin iki sevdiğini almışsam ve o da sevabını umarak sabretmişse, ona cennet dışında bir mükafat vermeye razı olmam." (Tirmizi, Zühd 58, (2403)
Kâsım İbnu Muhammed anlatıyor: "Hanımım vefat etmişti. Bana, Muhammed İbnu Ka'b el-Kurazi, baş sağlığı dilemek maksadıyla uğradı. Ve şunu anlattı:
Ben-i İsrail'de fakih, alim, abid, gayretli bir adam vardı. Onun çok sevdiği karısı vefat etmişti. Onun ölümüne adam çok üzüldü, öyle ki, bir odaya çekilip kapıyı arkadan kapattı, yalnızlığa çekildi, kimse yanına giremedi. Onun bu halini, Ben-i İsrail'den bir kadın işitti. Yanına gelip; "Benim onunla bir meselam var, kendisine bizzat sormam lazım" dedi. Halk oradan çekildi. Kadın kapıda kalıp;
-"Mutlaka görüşmem lazım." Dedi. Birisi adama seslendi:
-"Burada bir kadın var, senden bir şeyler sormak istiyor,'Mutlaka bizzat görüşmem lazım, bizzat sormam lazım.' Diyor. Herkes gitti kapıda sadece o kadın var be ayrılmıyor"
İçerdeki adam;
-"O'na müsaade edin, gelsin." Dedi. Kadın yanına girdi.
-"Sana bir şey sormak için geldim." Dedi Adam:
"Nedir o?" deyince, kadın anlattı:
-"Ben komşumdan emanet bir gerdanlık almıştım. Onu bir müddet takındım ve emaneten kullandım. Sonra onu benden geri istediler. Bunu onlara geri vereyim mi?"
Adam:
-"Evet vi vermelisin!" dedi
Kadın:
-"Ama o epey bir zaman benim yanımda kaldı. (Onu çok da sevdim)" dedi.
Adam:
-"Bu hal senin kolyeyi iade etmeyi daha çok haklı kılıyor, zira onu emanet edeli çok zaman olmuş." Demişti (ki, bu cevabı bekleyen kadın) atıldı
-" iyiliğini versin! Sen 'ın önce sana emanet edip, sonra geri aldığı şeye mi üzülüyorsun? O, verdiği şeye senden daha çok hak sahibi değil mi?"
Adam bu nasihat üzerine içinde bulunduğu duruma baktı ve kendine geldi. Böylece , kadının sözlerinden adamın istifade etmesini sağladı." (Muvatta, Cenaiz 43, (1,237)
kaynak:devtürkler
