Şeytanın hileleri2

sevde 7

Daimi Üye
Üye
Şeytanın hileleri2
şeytanın hileleri, yaptıkları, hz.muhammed, hadisleri, rivayetler, ile ilgili herşey burada meleklerim










doa-1a2.jpg




Meleklerim,
Şeytanın hileleri kıssamızın ikinci bölümünü okuyalım ve kendimize dersler çıkaralım...

Resüiullah (s.a.v.) Efen*dimiz şöyle sordu:

- "Madem ki, sözlerinde doğru olacak*sın. O halde bana anlat: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?"

Şeytan şu cevabı verdi:

- Sensin, ya Muhammed... Allah'ın ya*rattıkları arasında senden daha çok sevme*diğim kimse yoktur. Sonra, senin gibi kim olabilir ki? Resulullah (s.a.v.) Efendimiz sordu:

- "Benden sonra, en çok kimlere buğuzlusun ve sevmezsin?.." Şeytan anlattı:

- Müttaki bir gence ki... varlığını Allah yoluna vermiştir.

Bundan sonra, sual cevap aşağıdaki şe*kilde devam etti. Resülullah
- "Sonra kimi sevmezsin?"

- Kendisini sabırlı bildiğim, şüpheli iş*lerden sakınan alimi...

-"Sonra?.."

- Temizlik işinde... yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi.

-"Sonra?.."

- Sabırlı olan bir fakiri ki; ihtiyacını hiç kimseye anlatmaz... Halinden şikayet et*mez.

- "Peki, bu fakirin sabırlı olduğunu ne*reden bilirsin?.."

Ya Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine açmaz. Her kim ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa, Allah onu

sabredenlerden yazmaz. Sabırlı kimselerin işi buna benzemez. Hasılı, onun sabrını; halinden, tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım.

- "Sonra kim?.."

- Şükreden zengin.

- "Peki, ama o zenginin şükreden oldu*ğunu nasıl anlarsın?.."

- Onu görürsem ki, aldığını helal yol*dan alıyor ve mahalline harcıyor. Bilirim ki:
O şükreden bir zengindir.

* * *

Resülullah (s.a.v.) Efendimiz bu defa mevzuu değiştirdi ve ona başka bir sual sor*du:

- "Peki, ümmetim namaza kalkınca, se*nin halin nice olur?.."

- Ya Muhammed, beni bir sıtma tutar. Titrerim.

- "Neden böyle olursun; ya laîn?.."

- Çünkü bir kul, Allah için secde edince bir derece yükselir.

- "Peki, ya oruç tuttukları zaman nasıl olursun?.."

- O zaman da bağlanırım. Taa, onlar iftar edinceye kadar.

- "Peki, ya hac yaptıkları zaman nasıl olursun?.."

- O zaman da, çıldırırım.

- "Peki, ya Kuran okudukları zaman nasıl olursun?.."

- O zaman da, eririm. Tıpkı ateşte eri*yen bir kurşun gibi eririm.

- "Peki, ya sadaka verdikleri zaman ha*lin nasıldır?.."

- Ha, işte... o zaman halim pek yaman olur. Sanki sadaka veren, bir testere alır eline ve beni ikiye böler.

Resülullah (s.a.v.) Efendimiz sebebini sordu:

- "Neden öyle testere ile ikiye biçilirsin, ya Eba mürre?"

Bunun üzerine İblis:

- Onu da anlatayım...

Dedikten sonra anlatmaya başladı:

- Çünkü sadakada dört güzellik vardır. Şöyle ki:

1- Allah-ü Teala, sadaka verenin malına ihsan eyler.

2- O sadaka, veren kimseyi halkına sev*dirir.

3- Allah-ü Teala, onun verdiği sadakayı, cehennemle arasında bir perde yapar.

4- Allah-ü Teala, belayı, sıkıntıyı ve ah*ları ondan defeder.

* * *

Bundan sonra, Resülullah (s.a.v.) Efen*dimiz ashabı hakkında ona bazı sorular sor*du:

- "Ebubekir için ne dersin?.." İblis buna şu cevabı verdi:

- O bana, cahiliyet devrinde bile itaat etmedi... İslam’a girdikten sonra nasıl bana itaat eder?

- "Peki, Ömer b. Hattab için ne der*sin?.."

İblis buna da şu cevabı verdi:

- Allah'a yemin ederim ki, her gördü*ğüm yerde ondan kaçtım.

- "Peki Osman b. Affan için ne dersin?.."

- Ondan utanırım... hem de çok... Na*sıl ki, Rahman'ın melekleri de ondan uta*nırlar. ..

- "Peki, Ali b. Ebutalib için ne dersin..."İblis onun için de şöyle dedi:
-ah onun elinden bir kurtulsam...
O, kendi başına kalsa; ben de kendi başıma kalsam... O, beni bıraksa... ben de onu bıraksam... Ben onu bırakırım; ama o beni bırakmaz.
Resülullah (s.a.v.) Efendimiz, yukarıdaki soruları sorduktan ve şeytanın verdiği ce*vaplar da kısmen bittikten sonra, şöyle buyurdu:


- "Ümmetime saadet ihsan eden; seni de taa, belli bir vakte kadar şaki kılan Al*lah'a hamd olsun."

Resülullah (s.a.v.) Efendimiz o cümlesini duyan laîn İblis şöyle dedi:

- Heyhat, heyhat... Ümmetin saadeti nerede? Ben, o belli vakte kadar diri kaldık*ça, sen ümmetin için nasıl ferah duyarsın?..

Ben, onların kan mecralarına girerim. Etlerine karışırım. Ama onlar, benim bu halimi göremez ve bilemezler, beni yaratan ve baas gününe kadar bana mühlet veren Allah'a yemin ederim ki:

Onların tümünü azdırırım. Cahillerini ve alimlerini... Ümmilerini ve okumuşlarını... Facirlerini ve abidlerini... Hasılı, bunların hiçbiri elimden kurtulamaz.

Fakat... Allah'ın halis kullarını... Evet, bunları azdıramam.

Bunun üzerine Resülullah (s.a.v.) Efen*dimiz sordu:

- "Sana göre ihlas sahibi olan muhlis kullar kimlerdir?.."

Bu suale İblis şu cevabı verdi:

- Bilmez misin? ya Muhammed, bir kimse ki, dirhemini ve dinarını sever... O Allah için bir ihlasa sahip değildir.

Bir kimseyi görürsem ki; dirhemini ve dinarını sevmez; övülmekten, medh edilmekten hoşlanmaz... bilirim ki o: İhlas sahi*bidir... Hemen onu bırakır kaçarım.

Bir kul, malı ve övülmeyi sevdiği süre, kalbi de dünya arzularına bağlı kaldığı müd*det, o size vasfım yaptığım kimseler arasında bana en çok itaat edendir.

Bilmez misin ki; mal sevgisi, büyük gü*nahların en büyüğüdür.



Şeytanın hileleri serimizin ilk bölümü ve bundan sonra ki üçüncü bölümünü aşağıda ki linklerde bulacaksınız...


https://www.meleklermekani.com/tum-islami-bilgiler/194459-seytanin-hileleri1.html



şeytanın hileleri3
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst