süperyedili'nin sıkıntısı

Ya neyi niye kapatıyoruz, yazmamamız okumadığımız anlamına gelmiyor ki ne güzel okuyorduk aşk olsun ya :)
 
okuduğunuzu biliyorum.ama dertlerimi dökmeye ne meraklıymışım.bir de küçücük şeyleri büyük dertler gibi yazmamış mıyım.gerçi aklıma birşeyler geldikçe duramam yazarım muhtemelen.
 
işim dolayısıyla cok sık giremiyorum siteye ama inan kitap okur gibi okuyorum..gerçi sen sıkıntı olarak adlandırdığın şeyleri yazıyosun ama o kadar tanıdık geliyoki yazdıkların,hissettiklerini o kadar güzel döküyosun ki kelimelere,yalnızlığıma ortak oluyosun cogu zaman..sıkıntını da derdini de bizimle paylaşmaya devam etmelisin,yazma konusunda gerçekten yeteneklisin..ipek ongunun kitaplarını okurdum ortaokul-lise zamanlarımda.kendimi o günlerde o kitapları okuyomuş gibi hissediyorum senin yazılarını okurken :)
 
Teşekkürler toto, demek ki demli üç şekerli çayı karıştırırken ardından yakılan sigara ile okunan satırları okuyan bir tek ben değilmişim demek ki :) Ne güzel... :D

Banallikten uzak, kendisi gibi yazarsa yazar, demek ki okunuyormuş, demekki kaleme alınan problemlerin içinde aslında tüm insanlarda varmış... Yani en azından bende içindeymişim yazılanların bilmeden, aslında kimse, bu yazıların içinde olduğunu bilmiyor taki okuyana kadar. E işte okuyuncada çıkamıyor işin içinden... Vay be bende ha demeden alamıyor, yada evet bendekinin aynısının tıpkısının... gibi cümleler kuruyor... :)

Hayat işte...
 
Canim,yeni yazilarini bekliyorum,hayat,bizi uzdukce,yordukca,uykusuz biraktikca,sevindirdikce,aglattikca olgunlasiyoruz.....Deneyim iste,olgunlasmanin da yasi yok.
 
yine uzuuun bir aradan sonra merhaba

bugün konuşmak istemiyor canım.herkes kendi derdine düşmüş.bu benim için de geçerli.dertsiz tasasız günleri yok insanoğlunun.acaba birşeyleri garantileme ,rayına oturtma derdinden mi sadece kendimizi çok düşünür olduk.ben ticaretten anlamam kardeş,yanımda BCG aşısı yapamayan hemşireyi istemem.ama ticari bir işe adım atıyorsan ve o hemşireye dönüp hallederiz boşver diyorsan eğer susacaksın.çünkü istemediğin şeylerin başına gelmesine sebep olan sensin.

yağmur yağıyor,feci bir rüzgar da var.bazen buranın havasını seviyorum.tam ruhuma uygun seyrediyor.içimde fırtına kopuyor o ayrı.ben de bencilleşmişim.eskiden koşulsuz sevmeyi,değer vermeyi,karşılıksız herşeyi paylaşmasını bilirdim ve severdim.annem aptal derdi bana ama keriz yerine konmanın da bir mutluluğu olurmuş meğersem

dışarda feci bir rüzgar var ve odamdaki balkon kapısı kenarlardan rüzgarın geçişine engel olamadığı için bir ses çıkarıyor ve bu sesten ayrı derin bir uğultu var dışarda.uğultular aslında çıkan kalın polifonik seslerdir değil mi,burdaki uğultu ince bir ses.biraz daha kuvvetli çıkacak olsa birinin çığlık attığını düşünebilrsiniz.sanki bir yerlerde bir eşya bir cisim acı acı çığlık atıyor.belki de benim şuanki hislerim sese dönüşecek olsa o acı çığlığa benzeyecekmiş gibi.:(

ben bir işe yaramayan beceriksiz,hatta yeri geldiğinde çok süper bir aptal olabiliyorum.bunu yadırgamıyorum.Allah'ım neden böyleyim demiyorum.neden daha iyi olmak için gereken çabayı gösteremiyorum,neden acele ediyorum ve neden daha mantıklı düşünmek için elimden geleni yapmıyorum,neden hiçbir şeyi ciddiye almadan hareket ediyorum ve neden olgun bir insan gibi davranmıyorum,neden dengesizim.bütün bunlarda tek suçlu benim.kabul ediyorum.ama toyum onu da kabul ediyorum.durmayacağım.bazen hayatımızda çoğu şeyi kaybedebileceğimiz hataları yapabileceğimizi kabullenmeliyiz.küllerimizden doğarız yine.basit olan ölümün kendisidir.yoksa yaşarken herşeyden vazgeçmek zordur.sıkıysa da vazgeçeyim.Allah'ım bizleri yolundan ayırma.ben kendimi yeterince tanımıyorum ama bencil,insnaları ezebilen,paraya önem veren,arkadaşlığın gereksiz olduğunu düşünen,kendini bırakmış olduğu halde herşeyin güzel gitmesini isteyen bir insan olmak istemiyorum.elbette ailem çok önemli,ama dostluk da öyle.belki hiç tatmadığım aşk da.ama gerçekten insana özgü ne varsa yine büyük bir gerçeklikle yaşamak istiyorum,yalandan değil.gerçekten sevmek,büyük bir yüreklilikle paylaşmak,derinden hissetmek,derinden akıllı olmak :D istiyorum.

hah,o acı inliti kayboldu,şimdi gerçekten uğultu diyebileceğim şey var dışarda.gerçi bu daha mı iyi bilmiyorum.rüzgar çok şiddetlendi.balkonun kapısı kırılacak diye de korkmuyor değilim.arkadaşlar cidden korktum.eğer önümüzdeki 5 gün içinde buraya yazmazsam anlayın ki bina başıma çöktü.yatsam iyi olacak.en azından uyurken korkmam.

ayrıca söylemeden geçemeyeceğim.nil karaibrahimgilin ben ona resmen aşığım ismindeki o çok güzel parçasından da nefret ediyorum.bana hem kötü şeyler hatırlattığından ,hem de kıskanmama sebep olduğundan.
 
heyyy nerelerdesinnnn..yoğun iş temposundan giremiyordum siteye bugun girer girmez ilk buraya baktım...ama yoksunn..kimi kendime benzeticem,kimin yazılarını okurken benim gibi hissedenler var dicem şimdi :)
 
burdayım.ben yalnız kaldığım ve küçüldüğüm müddetçe burada olacam.moralim bozuk yine.ama bu sefer kendi kendime yaptığım bir şey değil.yani melankolik takılmıyordum,hayat güzeldi.ta ki domuz gribi ve aile hekmiliği ile ilgili bilgilendirme yaptığım insanlardan ad soyad imza almam gerektiği söylenip bunu uygulamaya geçirene kadar.elime bir kağıt verdiler ve git imzaları topla dediler.kaldığım öğretmen evinde bari lokale çıkayım onları bilgilendireyim dedim.apartmanda kalmıyorum ki insanlarla oturup konuşsam.şu kız halimle yanıma erkek bir eleman alıp konsomatris gibi masaları tek tek gezdim.insanlara şu tarihte aile hekimliği başlayacak ,şunlar olacak vs vs açıklamalarda bulunmaya çalıştım elimden geldiğince.suratıma bakmayanlar,tamam kısa kes der gibi davranışlar,ne imzası atın da defolsun gitsin gibi tavırlar,ne bu şimdi okey masasında anlatılacak şey mi neden konferans! yapmıyorsun diye neredeyse azarlayanlar,domuz gribi aşısı olalım mı sorularına olunmasından yanayım ama tamamen sizin kararınız dememe rağmen ne bu halimiz,Allah'a emanetiz diyenler.masa masa dolaştım.sağlık elemanlarına bulunduğunuz yerleri dolaşın,kaldığınız apartmanı vs.doldurun elinizdekileri dendi.öğretmen evinde kimse kalmıyor ki dememe rağmen ısrarla kağıtlar elime tutuşturuldu.bizim burda da bir tek öğretmen evinin lokalinde adam var,takılanların hepsi de genelde öretmen,girdim ve yüzüm kızarmış ve ağlamaklı bir halde çıktım.keşke dolduramadım deseydim de kağıdı boşverseydim.ne ki yani.ama böyle bir şeyle karşılaşacağımı bilmiyordum ki.Allah tan bu insanların çoğu,aile hekimliğine geçildiğinde benim hastam olmayacak.ama rapora ihtiyaçları olduğunda ilk bize uğrayan insanlar bunlar
walla iki yanağım da al al.halen daha utanıyorum.

ya bu arada bir şey farkettim.mouse u yazının üstüne getirdiğimde ,yazdığım yazıların yabancı bir dilde çevirisini görüyorum.sizde de oluyor mu?
 
merhaba, yine midem bulanıyor.ben bunu sınav zamanları yaşardım.streslenince.midemde ve beynimde bulantı.beynim bulanıyor.hissediyorum.beynim kendini kabuğundan dışarı atıp paramparça olmak istiyor.belki bu sayede obsesif obsesif takılmaktan vazgeçer.ben sıkıntılıyım ve takma hallederiz diyecek kimse yok yanımda.en kötüsü bu.en kötüsü...çok üzgünüm.ailemle konuştum ,telefondan bana destek olmaya çalıştılar ellerinden geldiğince.seni hiç üzmeyeceğini düşündüğün ve ne kadar sevdiğini düşündüğün insanın umursamazca sarf ettiği sözler birden kırıveriyor,nerdeyse gözyaşlarımı koyverecektim.o değil ,hiç bir işim tam değil.nasıl yapacam halldecem kısa zamanda bilmiyorum.bir de bu kadar zaman nasıl farkına varamayıp erken hareket etmemişim onu da bilmiyorum.Allah'ım n'olur yardım et.ölümü bekleyen bir mahkum benden daha mutludur,başına gelecek şeyi bildiği için.bense tutsağım ama neler olacak bitecek bilmiyorum ve bu bende büyk bir anksiyete yaratıyor.tek başıma baş edecek gücü bulamıyorum.hiçbir zaman sıkıntısız dertsiz baş edemedim hayatla.amaan ne olacaksa olsun diyenlerin işi daha ras gitmiştir benimkinden.üzgünüm,çok üzgünüm.önceleri de belki sıkınıtlıydım ama mutluydum.çünkü ne olursa olsun sevdiğim insanların arasındaydım ve gerçekten onlarla birlikte olmak beni mutlu yapan tek şeydi.1.5 sene önce de ağlıyordum ,şimdi de ağlıyorum.bir şey değişmedi hayatımda.yeni baştan yaşamak istemezdim.hiç yaşamak istemezdim.sıkıntımı insnalara da anlatmak fayda etmiyor artık.ömür boyu sevmeyeceğim bir mesleği yapmak çok can sıkıcı.gerçekten bu akşam ölmek istiyorum.bunu yapacak güç de yok elimde,yaptığım takdirde elime geçecek hiçbir şey yok çünkü.yine de salak beynim benim için neyin daha kazançlı olabileceğinin kararını veriyor şimdilik.ben nerde mutlu olabilirim,bölündüm resmen.hiçbir yere ait değilim.bir ordayım bir burda.tek başımayım,her iki yerde,yalnızım.bana doğruları yanlışları söyleyecek kimse yok.put gibi yanlışsız büyüdüm bu yaşıma kadar.aslında yanlışları ailemin yanındayken bol bol yapmalıymışım,akıl veren olurdu.şimdiyse neyin doğru neyin yanlış olduğuna kendim karar veremiyorum,en kötü karar,kararsızlıktan iyiymiş,belki en kötü durumda değilim,ama öyle ortada kalınmış,sahipsiz kalınmış hissi çok kötü.kimsem yok.

mutlu değilim.
 
Geri
Üst