Teknik Market İndikatörleri
indikatör çeşitleri
Günümüzde uygulanan yatırım stratejilerinin bilimsel ve sistematik bir şekilde yürütülmesinin amacı, karı maksimize etmeye çalışılırken diğer yandan da kaybetme riskini minimize etmektir. Hisse senedi, vadeli işlem (future) piyasaları gibi riski diğer yatırım araçlarına göre daha fazla olan piyasalarda geliştirilen analiz yöntemleri ile oynak ve trendi çok belirgin olmayan durumlarda dahi doğru yatırım kararları alınabilir hale gelmiştir.
Bilgisayar teknolojisindeki hem yazılım hem de donanım konusundaki gelişmeler, yayınlanmış faydalı kitaplar ve makaleler bilinçli ve sistematik yatırımcıların piyasayı tanımlamalarını ve doğru zamanda doğru karar verme yeteneğini daha da kolaylaştırmıştır.
Genel olarak bilindiği gibi, hisse senedi piyasasında değerli bilgi ve haberler düzgün bir şekilde yayılmaz, tersine yanlış yönlendiren, test edilmemiş, abartılmış haberler çok hızlı bir şekilde yatırımcının kulağına gelir ve büyük çoğunluğunun yanlış kararlar almasına sebep olur. Piyasa her zaman bizlerden daha erken bir zamanda ve daha doğru olan bilgiye ulaşmakta ve genelde sıradan bir mantığın tersine hareket etmektedir. Bu sebeple duygusal olarak verilen kararlarla karımızı maksimize etmemiz çok zor olacaktır. Disiplinli takip kadar doğru edinilmiş bilgi de büyük önem taşımaktadır.
Başarılı bir analiz için öncelikle geçmişte başarılı metodlar uygulamış olan yatırımcıların tecrübelerinden faydalanmak gerekmektedir. Geçmişe dönük yapılan çalışmalardan çıkarılan en önemli sonuç; piyasanın bazı davranış şekilleri -özellikle de uzun dönemli tepkileri- zaman içerisinde çok büyük değişiklikler göstermediği yönündedir. Gelecekte yaşanacak olaylar geçmişte yaşananlardan çok farklı olsa bile, piyasanın bu olaylara verdiği tepkiler geçmişteki tepkilere benzer tepkilerdir.
Piyasa hareketlerini tanımlamak amacıyla oluşturulmuş olan teknik analiz yöntem ve indikatörleri, hisse senetlerinin geçmişte gördükleri en düşük, en yüksek ve kapanış fiyatı ile işlem hacmi verilerinden faydalanarak gelecekte o hissenin izleyeceği trend hakkında yorumlar yapmayı mümkün kılmıştır.
Hisse senetlerinin fiyat verilerinden yola çıkılarak oluşturulmuş indikatörlerin dışında, piyasayı bir bütün halinde değerlendiren ve piyasadaki değişimleri ölçmemize yarayan "Teknik Market İndikatörleri" oluşturulmuştur. Market İndikatörleri olarak da adlandırılan bu indikatör grubu, birebir hisse senetleri ile değil, piyasanın bütünü ile ilgilenmektedir.
Bir hisse senedine ait olan veriler, onun en düşük, en yüksek ve kapanış fiyatı ile işlem hacmi verileri ile, hisse senedi hakkında yayınlanmış raporlardan meydana gelen kısıtlı sayıda veriden oluşmaktadır. Halbuki bir bütün olarak piyasayı ele aldığımızda, o gün sonunda düşenlerin, yeni yüksek yapanların sayısı, bono ihaleleri ve faiz oranları gibi pek çok göstergenin hisse senedi fiyatlarını etkilediğini görmekteyiz. Görüldüğü gibi Market İndikatörleri, fiyat ve işlem hacminden daha fazla bilgiyi içerdiği için teknik analize bir derinlik katmaktadır.
Market İndikatörlerinin mantığı, pek çok hisse senedinin -eğer kendisi ile ilgili özel bir durum yoksa- piyasanın toplu halde izlediği yönde hareket ettiği varsayımına dayandırılmaktadır. Eğer piyasada bir yükseliş varsa, hisse senetlerinin pek çoğu bu yükseliş trendini izleyecektir. Tersi durumda yani piyasa düşüş trendinde ise pek çok hisse senedi de düşüş gösterecektir. Bu korelasyonu gözönünde bulunduran teknik analistler, -özellikle farklı ülkelerin hisse senetlerini de portföyleri içerisine alan fon yöneticileri- piyasanın genel gidişatını gözönünde bulundurarak yapılan yatırımların daha fazla kar getireceğine ve daha az risk taşıdığına inanmaktadırlar.
Örneğin "Top Down Approach" olarak bilinen bir yaklaşım modeline göre, bir ülkenin hisse senedi piyasasına girmek isteyen yatırımcılar, öncelikle sözkonusu piyasanın genel gidişatına bakarlar, ardından sektörel incelemeleri yaptıktan sonra şirket ve hisse senedini değerlendirir ve satınalma kararını verirler. Bu sürecin başlangıcında yani piyasa trendini belirleme aşamasında kullanılan metodlardan biri de Market İndikatörleridir.
Teknik analiz çeşitli yöntemlerle piyasanın duygusal boyutunu inceleyen bir metodlar topluluğudur. Yatırımcıların güven ve beklentilerindeki değişiklikler fiyata yansımakta ve fiyattaki hareketler de trendi oluşturmaktadır. Geçmiş yıllarda piyasanın genel hareketini (trendini) belirlemek amacıyla çok sayıda Market İndikatörü tanımlanmıştır. Bunlar genel olarak üç ana grupta toplanmaktadır: Breadth (Genişlik), Sentiment (Duygu) ve Monetary (Parasal) indikatörler.
Günümüzde uygulanan yatırım stratejilerinin bilimsel ve sistematik bir şekilde yürütülmesinin amacı, karı maksimize etmeye çalışılırken diğer yandan da kaybetme riskini minimize etmektir. Hisse senedi, vadeli işlem (future) piyasaları gibi riski diğer yatırım araçlarına göre daha fazla olan piyasalarda geliştirilen analiz yöntemleri ile oynak ve trendi çok belirgin olmayan durumlarda dahi doğru yatırım kararları alınabilir hale gelmiştir.
Bilgisayar teknolojisindeki hem yazılım hem de donanım konusundaki gelişmeler, yayınlanmış faydalı kitaplar ve makaleler bilinçli ve sistematik yatırımcıların piyasayı tanımlamalarını ve doğru zamanda doğru karar verme yeteneğini daha da kolaylaştırmıştır.
Genel olarak bilindiği gibi, hisse senedi piyasasında değerli bilgi ve haberler düzgün bir şekilde yayılmaz, tersine yanlış yönlendiren, test edilmemiş, abartılmış haberler çok hızlı bir şekilde yatırımcının kulağına gelir ve büyük çoğunluğunun yanlış kararlar almasına sebep olur. Piyasa her zaman bizlerden daha erken bir zamanda ve daha doğru olan bilgiye ulaşmakta ve genelde sıradan bir mantığın tersine hareket etmektedir. Bu sebeple duygusal olarak verilen kararlarla karımızı maksimize etmemiz çok zor olacaktır. Disiplinli takip kadar doğru edinilmiş bilgi de büyük önem taşımaktadır.
Başarılı bir analiz için öncelikle geçmişte başarılı metodlar uygulamış olan yatırımcıların tecrübelerinden faydalanmak gerekmektedir. Geçmişe dönük yapılan çalışmalardan çıkarılan en önemli sonuç; piyasanın bazı davranış şekilleri -özellikle de uzun dönemli tepkileri- zaman içerisinde çok büyük değişiklikler göstermediği yönündedir. Gelecekte yaşanacak olaylar geçmişte yaşananlardan çok farklı olsa bile, piyasanın bu olaylara verdiği tepkiler geçmişteki tepkilere benzer tepkilerdir.
Piyasa hareketlerini tanımlamak amacıyla oluşturulmuş olan teknik analiz yöntem ve indikatörleri, hisse senetlerinin geçmişte gördükleri en düşük, en yüksek ve kapanış fiyatı ile işlem hacmi verilerinden faydalanarak gelecekte o hissenin izleyeceği trend hakkında yorumlar yapmayı mümkün kılmıştır.
Hisse senetlerinin fiyat verilerinden yola çıkılarak oluşturulmuş indikatörlerin dışında, piyasayı bir bütün halinde değerlendiren ve piyasadaki değişimleri ölçmemize yarayan "Teknik Market İndikatörleri" oluşturulmuştur. Market İndikatörleri olarak da adlandırılan bu indikatör grubu, birebir hisse senetleri ile değil, piyasanın bütünü ile ilgilenmektedir.
Bir hisse senedine ait olan veriler, onun en düşük, en yüksek ve kapanış fiyatı ile işlem hacmi verileri ile, hisse senedi hakkında yayınlanmış raporlardan meydana gelen kısıtlı sayıda veriden oluşmaktadır. Halbuki bir bütün olarak piyasayı ele aldığımızda, o gün sonunda düşenlerin, yeni yüksek yapanların sayısı, bono ihaleleri ve faiz oranları gibi pek çok göstergenin hisse senedi fiyatlarını etkilediğini görmekteyiz. Görüldüğü gibi Market İndikatörleri, fiyat ve işlem hacminden daha fazla bilgiyi içerdiği için teknik analize bir derinlik katmaktadır.
Market İndikatörlerinin mantığı, pek çok hisse senedinin -eğer kendisi ile ilgili özel bir durum yoksa- piyasanın toplu halde izlediği yönde hareket ettiği varsayımına dayandırılmaktadır. Eğer piyasada bir yükseliş varsa, hisse senetlerinin pek çoğu bu yükseliş trendini izleyecektir. Tersi durumda yani piyasa düşüş trendinde ise pek çok hisse senedi de düşüş gösterecektir. Bu korelasyonu gözönünde bulunduran teknik analistler, -özellikle farklı ülkelerin hisse senetlerini de portföyleri içerisine alan fon yöneticileri- piyasanın genel gidişatını gözönünde bulundurarak yapılan yatırımların daha fazla kar getireceğine ve daha az risk taşıdığına inanmaktadırlar.
Örneğin "Top Down Approach" olarak bilinen bir yaklaşım modeline göre, bir ülkenin hisse senedi piyasasına girmek isteyen yatırımcılar, öncelikle sözkonusu piyasanın genel gidişatına bakarlar, ardından sektörel incelemeleri yaptıktan sonra şirket ve hisse senedini değerlendirir ve satınalma kararını verirler. Bu sürecin başlangıcında yani piyasa trendini belirleme aşamasında kullanılan metodlardan biri de Market İndikatörleridir.
Teknik analiz çeşitli yöntemlerle piyasanın duygusal boyutunu inceleyen bir metodlar topluluğudur. Yatırımcıların güven ve beklentilerindeki değişiklikler fiyata yansımakta ve fiyattaki hareketler de trendi oluşturmaktadır. Geçmiş yıllarda piyasanın genel hareketini (trendini) belirlemek amacıyla çok sayıda Market İndikatörü tanımlanmıştır. Bunlar genel olarak üç ana grupta toplanmaktadır: Breadth (Genişlik), Sentiment (Duygu) ve Monetary (Parasal) indikatörler.