Tövbe Etmenin Kabul Şartları Nelerdir?

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Tövbe Etmenin Kabul Şartları Nelerdir?
tövbenin kabul olup olmadığını nasıl anlarız, tövbenin şartları, tövbe etmek için şartlar

Her insan hata yapar ve bilerek yada bilmeyerek bir takım günahlar için de bulunabilir. Öneml olan işlediği günühtan dolayı büyük bir pişmanlık duyarak bir daha o tür günahlar içinde bulunmayacağına dair tövbe etmek...
Tövbenin kabul şartları vardır. Tövbenizin kabul olup olmayacağına dair merak ettiğiniz bilgileri sizler için paylaşıyoruz.

tovbe.jpg

Tövbenin Kabul Şartları:

Tövbenin kabul olması için yerine getirilmesi gereken dört şartı vardır. Şimdi bu dört şartı bir bir inceliyelim:

Günah işlememeğe kesin karar vermek:

Kul günahından tövbe etmeğe kalkıştığı zaman bir daha asla günah işlemeyeceğine (kalbiyle Allah'a karşı kesin söz vermelidir. Bir daha da aynı günahı işlemeye yanaşmamalıdır. Eğer, günahı terk ettiği halde içinde bazen işlemek arzusu kımıldanıyorsa, o kimse tövbe etmiş sayılmaz; o günaha karşı içinden geçen bütün en ufak arzu kırıntılarını bile söküp atmaya çalışmalı ve bunun kesin kararını vermeğe bakmalıdır.
İşlenmiş olan bir günahtan tövbe etmek:

Kul daha önce işlemiş bulunduğu bir günah için tövbe etmeli, pişmanlık duymalıdır. Daha önce işlemediği bir günah 'için tövbe etmemelidir. Çünkü o günahsızdır. Neye tövbe edecek? Meselâ sevgili Peygamberimiz (s.a.a.) hakkında:

O, küfürden uzaktı. diyebiliriz fakat:

O, küfürden tövbe etti. diyemeyiz. Dense bile çok yersiz ve manasız bir söz olur. Çünkü Peygamberimiz hiç bir zaman küfür üzere olmamıştır.

Hz. Ömer küfürden döndü, tövbe etti.” diyebiliriz. Böyle bir söz gerçeği söylemekten başka bir şey değildir. Çünkü Halife Ömer daha önce kâfir idi. İslâmiyete sonradan girdi.

Daha önce işlenilen günah, bundan sonra işlenmeye kesin karar verilen günah şiddet ve derecesinde olmalıdır. Kul günahından tövbe ederken işlemiş olduğu günahının, bir daha işlememek üzere karar verdiği günahın dengi olması gerekir. Ancak tövbesi o vakit kabul görür. Meselâ yaşlı bir kimse güçlü kuvvetli olduğu gençlik yıllarının heyecanı ile zina suçu işleyerek namusa göz dikmiş olabilir veya yine kanının kaynadığı o yıllarda yol keserek adam soyabilir. İhtiyarlayınca bir gün bu işlediği ağır suçlarından ötürü tövbe ve istiğfar getirebilir.

Bu ağır suçlardan ötürü tövbe eden ihtiyar adama tövbe kapıları açıktır. Gerçekten tövbe etmişse kabul de görür. Yalnız şu farkla ki, bir daha zina suçu işlememeğe veya yol kesip insan soymamağa karar vermek şeklinde değildir. Çünkü artık zaten bunları işleyecek güç ve tâkattan düşmüştür; istese de yapacak durumu yoktur. Fakat bununla birlikte yalan söyleyebilir, bir başkasını çirkin iftiralarına kurban edebilir veya onu bunu çekiştirerek müslümanları birbirine düşürebilir. Bunlar ve bunlara benzer aynı derece ve şiddette suç ve günahlar işleyebilir. Ki bunlar da zina ve yol kesicilik derecesinde ağır ve çirkin birer günahtır. İşte bu yönden zinadan veya yol kesicilikten tövbe eden bir ihtiyarın tövbesi caizdir ve Allah katında da kabul görür.

Günahlar derece derecedir. Fakat aslında tüm günahlar bir nokta etrafında toplanıyor. Derece bakımından bid'atın altında kalanlar veya küfre sokanlar... Bid'at ise küfrün bir derece daha altında kalan günah çeşididir.

Tövbe sırf Allah için yapılmalıdır. Tövbenin kabul edilmesi için dördüncü şart da onu sadece Allah'a yapmaktır. Tövbe eden kimse, tövbe ederken daima Allah'ı düşünmeli, O'nun gazabını, acı azabını gözleri önüne getirmelidir. Yoksa dünyalık bir çıkar sağlamak niyetiyle, şehvet hırsıyla, makam ve mevki düşüncesiyle yapılan tövbeler Allah katında kabul görmeyecektir. Yoksulluktan kurtularak mal ve servete kavuşmak için tövbe etmek yahut işlemeğe gücü yetmediği bir fiilden veyahut da etrafındaki insanlardan korktuğundan dolayı tövbe etmek kabul değildir. Böylesine bir harekete girişen kimse tövbe etmiş sayılmaz.
 
Geri
Üst