Türkiye'de Manda Varlığı Azalıyor
manda çeşitleri manda yetiştiriciliği ırkları türkiyede yetiştiriciliği
Türkiye'deki tarım uygulamalarında entansif üretime (küçük bir alandan daha çok verim alınmasına yönelik faaliyet) geçilmesiyle birlikte manda sayısında da azalma olduğu bildirildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyelerince “Türkiye'deki manda varlığı” konulu bir araştırma yapıldı.
OMÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Erdem ve Yrd. Doç. Dr. Savaş Atasever'in yürüttüğü araştırmada, manda yetiştiriciliğinin temel özellikleri, organik hayvancılığa katkıları, dünyada ve Türkiye'de manda yetiştiriciliğinin yapısal durumu ve geleceği konusundaki veriler derlendi.
Çalışma sonucunda elde edilen bilgilerden manda varlığının giderek azaldığının belirlendiğini bildiren Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mandaların insanlara katkısının iyi bilinmesine rağmen sayılarının her geçen gün azaldığını söyledi.
Oysa manda yetiştiriciliğinin et, süt ve deri gibi alanlarda ekonomiye önemli katkılar sağladığını ifade eder Erdem, “Türkiye'deki tarım uygulamalarında entansif üretime geçilmesiyle birlikte manda sayısında azalma görülmektedir. 2000 yılında ülkemizdeki manda sayısı 146 bin dolayındayken 2005 yılında bu sayı 105 bine düşmüştür. Aynı dönem içinde İtalya'da 182 binden, 237 bine, Irak'ta ise 115 binden 120 bine çıkmıştır” bilgisini verdi.
Erdem, Türkiye'de manda yetiştiriciliğini teşvik etmek ve yok olmak üzere olan ırkları geliştirmek için başlatılan çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini, bunun için de üreticilerin bilgilendirilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye'de manda başına elde edilen süt ve et verimlerinin manda yetiştiriciliğinde ileri olan ülkelerin oldukça gerisinde olduğunu da belirten Erdem, şunları kaydetti:
“Yetiştiricilik yönü sadece aile gereksinimlerini karşılamak için yapılmaktadır. Bakımı ve beslenmesindeki zorluklar nedeniyle de yetiştirilmesinden vazgeçilmektedir. İnsanlar daha kolay ve daha çok ürün alabilecekleri metotları kullanmaktalar. Manda yetiştiriciliğinden uzaklaşmaktadırlar. Bu edenle organik ürün gurubuna giren manda ürünleri üretimi teşvik edilmeli, bu ürünler için üreticilere ek primler verilmelidir. Manda sütünden yapılan tere yağı, kaymak, peynirin kalitesi ile etinin, derisinin ve boynuzunun önemi konusunda insanlar bilgilendirilmelidir.”
Erdem, Türkiye'nin manda varlığını geliştirilmesi için birlikler kurularak, üretimin artırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye'deki tarım uygulamalarında entansif üretime (küçük bir alandan daha çok verim alınmasına yönelik faaliyet) geçilmesiyle birlikte manda sayısında da azalma olduğu bildirildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyelerince “Türkiye'deki manda varlığı” konulu bir araştırma yapıldı.
OMÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Erdem ve Yrd. Doç. Dr. Savaş Atasever'in yürüttüğü araştırmada, manda yetiştiriciliğinin temel özellikleri, organik hayvancılığa katkıları, dünyada ve Türkiye'de manda yetiştiriciliğinin yapısal durumu ve geleceği konusundaki veriler derlendi.
Çalışma sonucunda elde edilen bilgilerden manda varlığının giderek azaldığının belirlendiğini bildiren Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mandaların insanlara katkısının iyi bilinmesine rağmen sayılarının her geçen gün azaldığını söyledi.
Oysa manda yetiştiriciliğinin et, süt ve deri gibi alanlarda ekonomiye önemli katkılar sağladığını ifade eder Erdem, “Türkiye'deki tarım uygulamalarında entansif üretime geçilmesiyle birlikte manda sayısında azalma görülmektedir. 2000 yılında ülkemizdeki manda sayısı 146 bin dolayındayken 2005 yılında bu sayı 105 bine düşmüştür. Aynı dönem içinde İtalya'da 182 binden, 237 bine, Irak'ta ise 115 binden 120 bine çıkmıştır” bilgisini verdi.
Erdem, Türkiye'de manda yetiştiriciliğini teşvik etmek ve yok olmak üzere olan ırkları geliştirmek için başlatılan çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini, bunun için de üreticilerin bilgilendirilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye'de manda başına elde edilen süt ve et verimlerinin manda yetiştiriciliğinde ileri olan ülkelerin oldukça gerisinde olduğunu da belirten Erdem, şunları kaydetti:
“Yetiştiricilik yönü sadece aile gereksinimlerini karşılamak için yapılmaktadır. Bakımı ve beslenmesindeki zorluklar nedeniyle de yetiştirilmesinden vazgeçilmektedir. İnsanlar daha kolay ve daha çok ürün alabilecekleri metotları kullanmaktalar. Manda yetiştiriciliğinden uzaklaşmaktadırlar. Bu edenle organik ürün gurubuna giren manda ürünleri üretimi teşvik edilmeli, bu ürünler için üreticilere ek primler verilmelidir. Manda sütünden yapılan tere yağı, kaymak, peynirin kalitesi ile etinin, derisinin ve boynuzunun önemi konusunda insanlar bilgilendirilmelidir.”
Erdem, Türkiye'nin manda varlığını geliştirilmesi için birlikler kurularak, üretimin artırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
