yâr..! kendimi sende unuttum yâr..!
unuttum kendimi yar yar
Kendimi sende unuttum tek hatırladıgım dün gece
hani varmı bir lafın diye sorarsan yüreğimi seriyorum ayak uçlarına
öyle çoğalıyorsunki içimde, yalnızlığa hüküm giymiş mahkum hücresindeki güneş düşlerinde yasakça
Sessizce ve Biraz da gizlice...
örterek düş-lerimizi uykusuzluğumuza hüzünlere mayalı sevda kıvamında usulca
canım öyle bir yandı ki akrebi kovalayan yekovanın her saniyesi kızıl alevler saçıyorken bakışlarında
ayrılık darbeleri vurdukça ard arda yüreğimin en ağrılı yanına
ellerin avuçlarımda sıkıyorum dilimin dişlerini yoldaş kaldı yine kan revanla
bogazıma düğümlenirken kelimelerim canımın taaa iç yanı beni sensiz bırakma sızılarımla bir başıma
cennet kokunu içlme çekerken sıcaklığını sakladım tenimin sensizliğe isyanlarında deva olsun diye ruhuma
gülmek nedir bilmeyen ömrüme öyle yakışıyorsunki tek birgül'ümseyişin çaresiz mecbur bırakılmış hazan mevsimi sonbaharda
hüzünlü gülümseyişini ıslak kipriklerinde yıldızlarla tek tek yakamozlara gömdüm sabah ezanı huzurunda duaların hayr-ı vuslat yağmurlarıyla
Bedenimi hapsetmiş karanlığa nur ışığı çocuk masumiyeti sevda güneşi işliyor her zerreme, kanıyor yokluğun çaresiz kalemim ağırlığı çığlıklarda
ve bil gizli yaram ,sevdam,bilki kimsenin kimse için kılını kıpırdatmadığı kendine anca yettiği bu zamanda
ben senin için ölürüm havada savrulan beyaz mendil neşesi halaylarla Uzaklara hemde tek başıma gitmeyi göze alabilecek kadar çıkarsızca
gözyaşların düşmesin yeter mavi su hayallerimiz adasına,komam seni birbaşına acılarını çekerim doyasıya aç kalmış martı kursağında
esen rüzgarların sırtına vurup yolladığın kokunu tuttum çiğerimin en ücrasında
hani varmı bir lafın diye sorarsan yüreğimi seriyorum ayak uçlarına
öyle çoğalıyorsunki içimde, yalnızlığa hüküm giymiş mahkum hücresindeki güneş düşlerinde yasakça
Sessizce ve Biraz da gizlice...
örterek düş-lerimizi uykusuzluğumuza hüzünlere mayalı sevda kıvamında usulca
canım öyle bir yandı ki akrebi kovalayan yekovanın her saniyesi kızıl alevler saçıyorken bakışlarında
ayrılık darbeleri vurdukça ard arda yüreğimin en ağrılı yanına
ellerin avuçlarımda sıkıyorum dilimin dişlerini yoldaş kaldı yine kan revanla
bogazıma düğümlenirken kelimelerim canımın taaa iç yanı beni sensiz bırakma sızılarımla bir başıma
cennet kokunu içlme çekerken sıcaklığını sakladım tenimin sensizliğe isyanlarında deva olsun diye ruhuma
gülmek nedir bilmeyen ömrüme öyle yakışıyorsunki tek birgül'ümseyişin çaresiz mecbur bırakılmış hazan mevsimi sonbaharda
hüzünlü gülümseyişini ıslak kipriklerinde yıldızlarla tek tek yakamozlara gömdüm sabah ezanı huzurunda duaların hayr-ı vuslat yağmurlarıyla
Bedenimi hapsetmiş karanlığa nur ışığı çocuk masumiyeti sevda güneşi işliyor her zerreme, kanıyor yokluğun çaresiz kalemim ağırlığı çığlıklarda
ve bil gizli yaram ,sevdam,bilki kimsenin kimse için kılını kıpırdatmadığı kendine anca yettiği bu zamanda
ben senin için ölürüm havada savrulan beyaz mendil neşesi halaylarla Uzaklara hemde tek başıma gitmeyi göze alabilecek kadar çıkarsızca
gözyaşların düşmesin yeter mavi su hayallerimiz adasına,komam seni birbaşına acılarını çekerim doyasıya aç kalmış martı kursağında
esen rüzgarların sırtına vurup yolladığın kokunu tuttum çiğerimin en ücrasında
kimseler solumasın nefesini kıskanırım koskoca kirli dünyada,ölürüm yoluna hep kal güzelsinki içimde inci tanesi saflığıyla ahiri sonsuzluğumda
saflığıyla ahiri sonsuzluğumdainci c
saflığıyla ahiri sonsuzluğumdainci c
Son düzenleme:
