Yunus Emre 'den Şiirler

TİTAN

*Melekler Mekanı*
Yunus Emre 'den Şiirler
Bu konu; yunus emre şiirleri hakkında bilgiler vermektedir.



Sevgili melekler, edebiyatımızın önemli isimlerindne büyük halk ozanı Yunus Emre 'den derlediğimiz birbirinden güzel şiirlerile bu sayfamızda sizlerleyiz..



yunus_emre-389.jpg




YUNUS EMRE GEL GİDELİM DOSTA GÖNÜL ŞİİRİ

Bir karardan durmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Hasretinden yanmayalım
Gel gidelim dosta gönül

Kılavuz ol gönül bana
Gel gidelim yârdan yana
Canım kurbandır canana
Gel gidelim dosta gönül

Kara haberin almadan
Can bedenden ayrılmadan
Azrail bizi bulmadan
Gel gidelim dosta gönül

Gerçek murada varalım
Yârin hatırın soralım
Yunus Emre'yi alalım
Gel gidelim dosta gönül

Yunus EMRE


AŞKIN ELİNDEN

Bilmem nideyim, kan da gideyim
Aşkın elinden, aşkın elinden

Meskenim dağlar, durmaz kan ağlar
Gözyaşım çağlar, aşkın elinden

Kaddim yay oldu, işim vay oldu
Bağrım nay oldu, aşkın elinden

Dinle zarımı, verdim serimi
Kodum arımı, aşkın elinden

Varım vereyim, üryan olayım
Zevke ereyim, aşkın elinden

YUNUS'un sözü, kan ağlar gözü
Doğrudur özü, aşkın elinden

Yunus EMRE


BİR KEZ GÖNÜL YIKTIN İSE

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Yol oldur ki doğru vara
Göz oldur ki Hakk'ı göre
Er oldur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Doğru yola gittin ise
Er eteğin tuttun ise
Bir hayır da ettin ise
Birine bindir az değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka metâları satar
Yükü gevherdir tuz değil

Yunus EMRE


SOL CENNETİN IRMAKLARI

Sol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış islam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu


Aydan aydındır yüzleri
Şekerden tatlı sozleri
Cennette huri kızları
Gezer Allah deyu deyu


Yunus Emre var yarına
Koma bugünü yarına
Yarin Hakk'ın divanına
Çıkam Allah deyu deyu

Yunus EMRE


ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN

Acep şu yerde varm'ola, şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı, şöyle garip bencileyin

Gezdim Urum ile Şam’ı, yukarı illeri kamu
Çok istedim bulamadım, şöyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasın, hasret oduna yanmasın
Hocam kimseler duymasın, şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm, gariplere göynür özüm
Meğer ki gökte yıldızım, şöyle garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam, ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam, şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler, üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar, şöyle garip bencileyin

Hey Emre'm Yunus biçare, bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara, şöyle garip bencileyin

Yunus EMRE


TAŞTIN YİNE DELİ GÖNÜL

Taştın yine deli gönül, sular gibi çağlar mısın?
Aktın yine kanlı yaşım, yollarımı bağlar mısın

Nidem elim ermez yâre, bulunmaz derdime çâre
Oldum ilimden avâre, beni burda eğler misin

Yavu kıldım ben yoldaşı, unulmaz bağrımın yaşı
Gözlerimin kanlı yaşı, ırmak olup çağlar mısın

Ben toprak oldum yoluna, sen aşurı gözetirsin
Şu karşıma göğüs geren, taş bağırlı dağlar mısın

Harami gibi yoluma, arkurı inen karlı dağ
Ben yârimden ayrı düştüm, sen yolumu bağlar mısın

Karlı dağların başında, salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp benim gibi, yaşın yaşın ağlar mısın

Esridi Yunus'un canı, yoldaşım illerim kanı
Yunus düşte gördü seni, sayrı mısın sağlar mısın

Yunus EMRE


GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ


Ben yürürüm yane yane, aşk boyadı beni kane
Ne deliyem ne divane, gel gör beni aşk neyledi


Aşkın beni mest eyledi, aldı gönlüm hast’eyledi
Öldürmeye kast eyledi, gel gör beni aşk neyledi


Gah eserim yeller gibi, gah tozarım yollar gibi
Gah akarım seller gibi, gel gör beni aşk neyledi


Akar suların çağlarım, dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım, gel gör beni aşk neyledi


Benzim sarı gözlerim yaş, varım pare ciğerim taş
Halden bilen dertli kardaş, gel gör beni aşk neyledi


Ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni, gel gör beni aşk neyledi


Ben yürürüm ilden ile, şeyh anarım dilden dile
Gurbette halim kim bile, gel gör beni aşk neyledi


Mecnun oluban yürürüm, o yâri düşte görürüm
Uyanıp melül olurum, gel gör beni aşk neyledi


Miskin Yunus biçareyim, baştan ayağa yareyim
Dost elinde avareyim, gel gör beni aşk neyledi

Yunus EMRE


ELHAMDÜLİLLAH


Haktan gelen şerbeti, içtik elhamdülillah
Şol kudret denizini, geçtik elhamdülillah


Şol karşıki dağları, meşeleri bağları
Sağlık safalık ile, aştık elhamdülillah


Kuru idik yaş olduk, kanatlandık kuş olduk
Birbirmize eş olduk, uçtuk elhamdülillah


Vardığımız illere, şol safa gönüllere
Halka tapduk manisin, saçtık elhamdülillah


Beri gel barışalım, yad isen bilişelim
Atımız eğerlendi, estik elhamdülillah


İndik Rum'u kışladık, çok hayır şer işledik
Uş bahar geldi geri, göçtük elhamdülillah


Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk
Artık denize dolduk, taştık elhamdülillah


Taptuğun tapusuna, kul olduk kapusuna
Yunus miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah

Yunus EMRE


ÇEKE GELDİ ÇEKE GİDER


Aşkın odu ciğerimi, yaka geldi yaka gider
Garip başım bu sevdayı, çeke geldi çeke gider

Kâr etti firak canıma, aşık oldum cananıma
As zencirin dost boynuma taka geldi taka gider

Sadıklar durur sözüne, gayri görünmez gözüne
Bu gözlerim dost yüzüne, baka geldi baka gider

Bülbül eder ah-ü figan, hasret ile yandı bu can
Benim gönülcüğüm ey can, Hakk'a geldi Hakk'a gider

Arada olmasın asi, onulmaz bağrımın başı
Gözlerimin kanlı yaşı, aka geldi aka gider

Miskin Yunus'un sözleri, efgan eder bülbülleri
Dost bahçesinin gülleri, koka geldi koka gider

Yunus EMRE


İLİM KENDİN BİLMEKTİR


İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne, kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin, ha bir kuru ekmektir

Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen, abes yere yelmektir

Dört kitabın ma'nisi, bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin, bu nice okumaktır

Yiğirmi dokuz hece, okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca, ma'nisi ne demektir

Yunus der ki ey hoca, gerekse var bin Hac’ca
Hepisinden iyice, bir gönüle girmektir

Yunus EMRE



AH NİDEYİM ÖMRÜM SENİ


Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni
Seninle olmadım gani, ah nideyim ömrüm seni

Geldim ve geçtim bilmedim, ağlayıp güssa yemedim
Senden ayrılam demedim, ah nideyim ömrüm seni

Hayrım şerim yazılacak, ömrüm ipi üzülecek
Suret benden bozulacak, ah nideyim ömrüm seni

Gidip geri gelmeyesin, gelip beni bulmayasın
Bu benliğe sermayesin, ah nideyim ömrüm seni

Hani sana güvendiğim, güveniben yuvandığım
Kaldı külli kazandığım, ah nideyim ömrüm seni

Miskin Yunus gideceksin, acep sefer edeceksin
Hasret ile kalacaksın, ah nideyim ömrüm seni

Yunus EMRE


AĞLA GÖZÜM AĞLA GÜLMEZEM GAYRİ


Ağla gözüm ağla gülmezem gayri
Gönül dosta gider gelmezem gayri

Ne gam bunda bana bin kez ölsem
Orda ölüm olmaz ölmezem gayri

Yansın canım yansın aşkın oduna
Aksın kanlı yaşım silmezem gayri

Beni irşad eden mürşid-i kamil
Yeter ben el daha almazam gayri

Varlığım yokluğa değişmişim ben
Bu gün cana başa kalmazam gayri

Fenadan bakiye göç eder olduk
Yöneldim sol yola dönmezem gayri

Muhabbet bahrinin gavvası oldum
Gerekmez ceyhun'a dalmazam gayri

Dilerim fazlından ayrılmıyasın
Tanrı'm senden özge sevmezem gayri

Söyle aşık dilinden bunu YUNUS
Eğer aşık isem ölmezem gayri

Yunus EMRE


DOLAP NİÇİN İNİLERSİN


Dolap niçin inilersin
Derdim vardır inilerim
Ben Mevlaya aşık oldum
Anın için inilerim

Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş çalap
Derdim vardır inilerim

Beni bir dağda buldular
Kolum kanadım yoldular
Dolaba layık gördüler
Derdim vardır inilerim

Ben bir dağın ağacıyam
Ne tatlıyım ne acıyam
Ben mevlaya duacıyam
Derdim vardır inilerim

Dağdan kestiler hezenim
Bozuldu türlü düzenim
Ben bir usanmaz ozanım
Derdim vardır inilerim

Dülgerler her yanım yondu
Her azam yerine kondu
Bu iniltim Hak'dan geldi
Derdim vardır inilerim

Suyum alçaktan çekerim
Dönüp yükseğe dökerim
Görün ben neler çekerim
Derdim vardır inilerim

Yunus bunda gelen gülmez
Kişi muradına ermez
Bu fanide kimse kalmaz
Derdim vardır inilerim.

Yunus EMRE


GELİN EY KARDEŞLER

Gelin ey kardeşler gelin
Bu menzil uzağa benzer
Nazar kıldım şu dünyaya
Kurulmuş tuzağa benzer

Bir pirin eteğin tuttum
"Ana beni" deyip gittim
Nice yüzbin günah ettim
Her biri bir dağa benzer

Çağla Derviş Yunus çağla
Sen özünü Hakk'a bağla
Ağlar isen halin ağla
Erdem vefa yoğa benzer

Yunus EMRE


NİÇİN AĞLARSIN BÜLBÜL HEY

Sen burda garip mi geldin
Niçin ağlarsın bülbül hey
Yorulup iz mi yanıldın
Niçin ağlarsın bülbül hey

Karlı dağlardan mı aştın
Derin ırmaklar mı geçtin
Yârinden ayrı mı düştün
Niçin ağlarsın bülbül hey

Hey, ne yavuz inilersin
Benim derdim yenilersin
Dostu görmek mi dilersin
Niçin ağlarsın bülbül hey

Kal'alı şehir mi yıkıldı
Ya nam-u arın mi kaldı
Gurbette yârin mi kaldı
Niçin ağlarsın bülbül hey

Gulistanlarda yaylarsın
Taze gülleri yeğlersin
Yavlak zarılık eylersin
Niçin ağlarsın bülbül hey

Uykudan gözüm uyandı
Uyandı kana boyandı
Yandı sol yüreğim yandı
Niçin ağlarsın bülbül hey

N'oldu şu Yunus'a n'oldu
Aşkın deryasına daldı
Yine baharistan oldu
Niçin ağlarsın bülbül hey

Yunus EMRE


GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM

Geldi geçti ömrüm benim,
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi,
Şol göz yumup açmış gibi

İşbu söze hak tanıktır,
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide,
Kafesten kuş uçmuş gibi

Miskin âdemoğulları,
Ekinlere benzer gider
Kimi biter kimi yiter,
Yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye,
Yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere,
Gök ekini biçmiş gibi

Bir hastaya vardın ise,
Bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele,
Hak şarabın içmiş gibi

Bir miskini gördün ise,
Bir eskice verdin ise,
Yarın anda karşı gele,
Hak libasın biçmiş gibi

Yunus Emre bu dünyada,
İki kişi kalır derler
Meğer HIZIR, İLYAS ola,
Ab-ı hayat içmiş gibi

Yunus EMRE




DURUN DURUN AŞKA SELA

Divaneler divaneler
Durun durun aşka sela
Aşk esriği mestaneler
Durun durun aşka sela

Mest-i elestler kandaksız
Mestane mestler kanatsız
Saki duruptur çanaksız
Durun durun aşka sela

Merdaneler merdaneler
Erlik demi bu gündürür
Baş verüben can terkini
Vurun vurun aşka sela

Ey nice hamle idelim
İşbu fenadan gidelim
Binin binin şevk atalım
Sürün sürün aşka sela

Muhabbet yoluna girip
Aşktan dava kılan kişi
Tan eylemiş aşıklara
Görün görün aşka sela

Akıl ne bilir aşkı kim
Mağrur oluptur aklına
Aşkı bu gün bu Yunus'a
Sorun sorun aşka sela

Yunus EMRE


SELAM OLSUN


Bu dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun,
Bizim için hayır dua, kılanlara selam olsun

Sela verin kastımıza, gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze, duranlara selam olsun

Ecel büke belimizi, söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi, soranlara selam olsun

Eceli gelenler gider, hepsi gelmez yola gider
Bizim halimizden haber, soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla, yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan vech ile, yuyanlara selam olsun

Derviş Yunus söyler sözün, yaş doludur iki gözün
Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun

Yunus EMRE


KALANLARA SELAM OLSUN

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selâm olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selâm olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selâm olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir âsan vech ile
Yuyanlara selâm olsun

Azrail alır canımız
Kurur damarda kanımız
Yuyacağın kefenimiz
Saranlara selam olsun

Sala verile kasdımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Dünyaya gelenler gider
Hergiz gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Miskin Yunus söyler sözün
Yaş doldurmuş iki gözün
Bilmeyenler neyi bilmiş
Bilenlere selâm olsun

YUNUS EMRE


SELAM OLSUN


Azrail alır canımız, kurur damarda kanımız
Yuyıcağız kefenimiz, saranlara selam olsun

Gider olduk dostumuza, eremedik kastımıza
Namaz için üstümüze, duranlara selam olsun

Sözdür söylenir araya, kimse değmez bu yaraya
İltup bizi makbereye, koyanlara selam olsun

AŞIK oldur HAKKI seve, HAK derdine kıla deva
Bizim için hayır dua, edenlere selam olsun

Aşık Yunus söyler sözü, kan yaş ile doldu gözü
Bilmeyenler bilsin bizi, bilenlere selam olsun

Yunus EMRE


AŞKIN ALDI BENDEN BENİ

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni

Yunus'dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

Yunus EMRE


Ah Ölüm

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Yunus derki gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Yunus Emre


AŞKIN BENİ

Gözüm seni görmek için
Elim sana ermek için
Bu gün canım yolda kodum
Yarın seni bulmak için

Bu gün canım yolda koyam
Yarın ivazın veresin
Arz eyleme uçmağını
Hiç arzum yok uçmak için

Benim uçmak neme gerek
Hergiz gönlüm ona bakmaz
İşbu benim zarılığım
Değildürür bir bağ için

Uçmak uçmağım dediğin
Mü'minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri
Arzum yoktur koçmak için

Bunda dahi verdin bize
Ol huriyi çiftü helal
Ondan geçti arzum tamam
Arzum sana ermek için

Sufilere ver sen onu
Bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni
Şol bir evle çardak için

Yunus hasretdürür sana
Hasretini göster ona
İşin zulüm değil ise
Dad eylegil istedi çün.

Yunus EMRE

ADEM OĞLU

Miskin Adem oğlanı
Nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi
Otlamağa kalmışdur

Hergiz ölümün sanmaz
Ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz
Gaflet önün almışdur

Oğlanlar öğüt almaz
Yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz
Sarp rüzigar olmuşdur

Beğler azdı yolundan
Bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden
Nefs gölüne dalmışdur

Yunus sözü alimden
Zinhar olma zalimden
Korkadurun ölümden
Cümle doğan ölmüşdür.

Yunus EMRE

GÖNÜL ÇALAB'IN TAHTI


Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise
Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise
Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar
Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise

Ak sakallı pir hoca, bilemez hali nice
Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü
Kördür münkirin gözü, alem münevver ise

Gönül Çalab’ın tahtı, Çalap gönüle baktı
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan, ayruga da onu san
Dört kitabın manası, budur eğer var ise

Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise
Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın
Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise

Yunus EMRE

dem-be-dem : Zaman zaman
münevver : Bilgili, aydın
Çalap : Allah
bedbaht : Talihsiz
sin : Mezar
sırat : Cennet yolu
didar : Allah'a kavusma, hakkın yüzü


AĞAÇ

Giderim ben yol sıra, yavlak uzanmış bir ağaç
Böyle lâtif böyle şirin, gönlüm aydur birkaç sır aç

Böyl’uzamak ne manâdır, çünkü bu dünya fânîdir
Bu fuzûllük nişânıdır, gel beri miskinliğe geç

Böyle lâtif beziniben, böyle şirîn düzünüben
Gönül Hakk’a uzanuban, dilek nedir neye muhtâç

Ağaç karır devrân döner, kuş budağa birken konar
Dahi sana kuş konmamış, ne güvercin ne hod turaç

Bir gün sana zevâl ere, yüce kaddin ine yere
Budakların oda gire, kaynaya kazan kıza saç

Er sırrıdır sırrın senin, er yeridir yerin senin
Ne yerdedir yerin senin, sana sorarım ey ağaç

Yunus Emre sen bir nice, eksikliğin yüz bin onca
Kur’ağaca yol sorunca, teferrüclen yoluna geç

Yunus EMRE


BİR DAĞ İÇİNDE

Adım adım ileri, beş alemden içeri,
On sekiz bin hicabı, geçtim bir dağ içinde.

Gözler gibi görmedim, söz gibi söyleşmedim.
Musi'leyin münacaat, ettim bir dağ içinde.

Bir döşek döşemişler, nur ile bezemişler.
Dedim bu kimin ola, sordum bir dağ içinde.

Vardım ileri vardım, Levh-i elime aldım,
Ayetlerin okudum, yazdım bir dağ içinde.

Açtım Mekke kapısın, duydum ol dost kokusun,
Erenlerin hepisin, gördüm bir dağ içinde

Yetmiş bin hicab geçtim, gizli perdeler açtım,
Ol dost ile buluştum, gördüm bir dağ içinde.

Gökler gibi gürledim, yeller gibi inledim,
Sular gibi çağladım, aktım bir dağ içinde.

Ayrılmadım pirimden, ayrılmadım şeyhimden,
Aşktan bir kadeh aldım, içtim bir dağ içinde.

Kalpten büyük dağ olmaz, Ol Allaha doyulmaz,
Sohbetine kanılmaz, erdim bir dağ içinde,

Yunus eyder gezerim, dost iledir pazarım,
Ol Allahın didarın, gördüm bir dağ içinde.

Yunus EMRE




GÖNÜLLER YAPMAYA GELDİM

Benim bunda kararım yok,
Bunda gitmeye geldim
Bezirganım mataım çok,
Alana satmağa geldim.

Ben gelmedim da'vi için
Benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmağa geldim

Dost eşruğu deliliğim,
Aşıklar bilir neliğim
Devşuruben ikiliğim,
Birliğe bitmeye geldim

Yunus Emre aşık olmuş,
Ma'şuka derdinden olmuş
Gerçek erin kapısında
Ömrüm harcamaya geldim

Yunus EMRE

bezirgan: Tüccar
mata : Mal,erzak
dav'i : Dava peşinde koşmak,kavga,dava.
sev'i : Sevgi
eşruk : Sarhoşluk
devşuruben : Kaldırıp
bitmek : Kavuşmak
maşuk : Allah (Aşık olunan)


SEVELİM SEVİLELİM


Hak cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez
Onu sen senden iste, o senden ayrı olmaz

Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer
Bu bir köprüdür geçer, cahiller onu bilmez

Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz

Yunus sözün anlar isen, mani'sin dinler isen
Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz

Yunus EMRE



ÇAĞIRAYIM MEVLAM SENİ

Dağlar ile taşlar ile çağırayım mevlam seni
Seherlerde kuşlar ile çağırayım mevlam seni
Sular dibinde mahi ile, sahralarda ahu ile
Abdal olup ya hu diye çağırayım mevlam seni

Gökyüzünde İSA ile Tur dağında MUSA ile
Elindeki asa ile çağırayım mevlam seni
Derdi okus EYYÜP ile, gözü yaşlı YAKUP ile
Ol MUHAMMED mahbub ile çağırayım mevlam seni

Hamd u şükrullah ile, vasf-ı kulhuvallah ile
Daim zikrullah ile çağırayım mevlam seni
Yunus okur diller ile, ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile çağırayım mevlam seni

Yunus EMRE

mahi : Balık
ahu : Ceylan
abdal : Derviş
ya hu : Allah
okus : Çok
mahbub: Sevgili


Dervişlik Dedikleri

Dervişlik dedikleri hırka ile tac degil
Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil
Durmuş marifet söyler, erene Yunus Emrem
Yol eriyle yoldadır, yolsuza yoldaş değil

Yunus EMRE


HİÇ BİR KİŞİ BİLMEZ BİZİ

Hiç bir kişi bilmez bizi,
Biz ne işin içindeyiz
Ne hırsımız baydır bizim,
Ne nefsimiz içindeyiz

Bir kimsenin devletine,
Ta'nediben biz gülmeyiz
Ne munkiriz alimlere,
Ne tersanın hacındayız

Yunus eydur hey sultanım,
Özge şahım vardır benim
Ko dünya altın gümüşün,
Ne bakır-u tacındayız

Yunus EMRE

bay : Zengin
ta'netmek : Yermek, kınamak
özge : Başka
tersa: Hıristiyan
munkir : İnkar eden


AH NEFİS


Girdim Aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizler Hızır'layın gezer oldum

Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum


Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum

Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum

Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktab gül üzer oldum

Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir tatar oldum

Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum

Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum

Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok resul'lere bentlerini bozar oldum

Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum

Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum

Yunus EMRE

BE HEY KARDAŞ


Be hey kardaş Hakk'ı bulam mı dersin,
Hakk'a yarar amel işlemeyince
Tarikat sırrına erem mi dersin,
Kamil mürşid sana söylemeyince.

Özenirsen gardaş, tevhide özen.
Tevhiddir nefsinin kal'asın bozan
Hiç kendi kendine kaynar mı kazan
Çevre yanın ateş eylemeyince.

Değme kişi gönül evin düzemez
Hakk'ın taktirini kimse bozamaz.
Tarikat ummandır dalıp yüzemez,
Aşkın deryasını boylamayınca.

Aşkım galip geldi yüreğim harlar
Aşık olan ar-ı namusu neyler
Behey yunus sana söyleme derler
Ya ben öleyim mi söylemeyince.

Yunus EMRE


AŞIKLAR ÖLMEZ

Ya Rab bu ne derttir derman bulunmaz
Benim garip gönlüm aşktan usanmaz
Aşık ki cana kaldı aşık olmaz
Canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz

Aşk pazarıdır bu canlar satılır
Satarım canımı kimseler almaz
Aşık, bir kişidir, bu dünya malın
Ahiret korkusun bir pula saymaz

Bu dünya ol ahiretten içeri
Aşıkın yeri var kimseler bilmez
Yunus öldü diye sala verirler
Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez

Yunus EMRE


LA ŞERİKE

La şerike okursun, sonra şerik katarsın
Bire iki demegil, fitne kimden tutarsın
Çün Kuran gökten indi, Onu Allah buyurdu
Ondan haber ver bana, ha kitaptan ötersin

İlim okumaktan gerek kendözünü bilmektir
Kendözünü bilmezsen bir hayvandan betersin
Kılarsın riya namaz, günahın çok hayrın az
Dinle neye varır söz, Cehennemde bitersin

Halka fetva verirsin, Ne için sen tutmazsın
İhlas ile gelirsen bizden nesne utarsın
Sen fakihsin ben fakir, sana hiç tan'umuz yok
İlmin var amelin yok, günahlara batarsın

Yunus EMRE

utarsın : Kazanırsın
tan : Kınama


SUFİYİM HALK İÇİNDE

Sufiyim halk içinde, tesbih elimden gitmez
Dilim marifet söyler gönlüm hiç kabul etmez
Söylerim marifeti, saluslanırım katı
Miskinliğe dönmeye gönlümden kibir gitmez

Görenler elim öper, tac u hırkaya bakar
Söyle sanırlar beni, zerrece günah etmez
Dışımda ibadetim sohbetim hoş taatım
İç pazara gelince bin yıllık ayyar etmez

Dışım derviş içim boş, dilim tatlı sözüm hoş
Amma ettiğim işi dinin değişen etmez
Yunus eksikliğini Allah'ına arz eyle
Onun keremi çoktur sen ettiğin o etmez

Yunus EMRE

saluslanmak : Hilekarlık, düzenbazlık.


HABER EYLEN AŞIKLARA

Haber eylen aşıklara,
Aşka gönül veren benem
Aşk bahrisi oluban
Denizlere dalan benem

Gördüm göğün meleklerin,
Her biri bir işteymiş
Hak Çalabın zikr-in eden
İNCİL benem KURAN benem

Gördüm diyen değil, gören
Bildim diyen değil, bilen
Bilen O'dur, gösteren O,
Aşka esir olan benem

Deli oldum adım Yunus
Aşk oldu bana kılavuz
Hazrete değin yalınız
Yüz sürüyü varan benem

Yunus EMRE


ERENLER YOLU


Canım erenler yolu inceden ince imiş
Süleymana yol kesen şol bir karınca imiş
Eydürler idi bana aşık avare olur,
Geldi başıma gördüm, ol söz yerince imiş

Dört kitabın manisin okudum hasıl ettim
Aşka gelincek gördüm, bir uzun hece imiş
İki kişi söyleşir Yunus'u görsem diye
Biri eydur ben gördüm bir AŞIK koca imiş

Yunus EMRE


AHIR ZAMAN

İşidün ey ulular,
Ahır zaman olusar
Sağ müslüman seyrekdür,
Ol da güman olusar

Danışman okur tutmaz,
Derviş yolun gözetmez
Bu halk öğüt işitmez,
Ne sarp zaman olusar

Gitti beyler mürveti,
Binmişler birer atı
Yediğü yoksul eti,
İçtiğü kan olusar

Ne acayip sergüzeştler,
Bağrım dolu serzenişler
Durmaz akar kanlı yaşlar,
Aksa gerek şimden gerü.


Yunus EMRE



BU ACAİP BİR HALDİR


Bu bir acaip haldir bu hale kimse ermez
Alimle davi kılar, Veli değme göz görmez
İlm ile hikmet ile, kimse ermez bu sırra
Bu bir acaib sırdır, ilme kitaba sığmaz

Alem ilmi okuyan, dört mezhep sırrın duyan
Aciz kaldı bu yolda, bu aşka el uramaz
Yunus canını terk et, bildiklerini terk et
Fena olmayan suret, şahına vasıl olmaz

Yunus EMRE

davi : Savunulan şey
veli : Amma lakin
fena : Benliği terkedip yokluk halinde olma


EY BENİ AYIPLAYAN

Ey beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar
Elinden gelmez ise, söyleme fasid haber
Hiç kimsene kendinden, halden hale gelmedi
Cümlemizin halini, maşuk eder mukarrer

Aşıkların her hali, Maşuk katında biter
Sözün var ona söyle, benim elimde ne var
Her kim aşk kadehinden,içti ise bir cura
Ona ne yad ne biliş, ona nesrik ne humar

Dost yüzünden nikabı, her kim giderdi ise
Hicap kalmadı ona, ayruk ne hayr u ne şer
Şeriat edebinden korkaram söylemeye
Yok ise eydeyidim daha ayrıksı haber
Dost kılıcından Yunus ölürse gam değil
Dost göğünden uyanan, Maşuk burcundan doğar

Yunus EMRE

fasid : Bozucu, fesat
mukarrer : Kararlaştırılmış
cur'a : Yudum
yad : Yabancı
biliş : Tanıdık
humar : İçkinin verdiği başağrısı
nesrik : Sarhoş
ayrıksı : Aykırı
nikap : Perde, yüz örtüsü


AŞK KİTABIN OKURUZ

Söylememek harcısı, söylemeğin hasıdır
Söylemeğin harcısı, gönüllerin pasıdır
Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan
Halka müderris ise, hakikatte asidir

Şeriat haberini şerh ile eydem işit
Şeriat bir gemidir, hakikat deryasıdır
Ol geminin tahtası her nice muhkem ise
Deniz mevci kat olsa, tahta uşanasıdır

Bundan içeri haber işit, ey deyin ey yar
Hakikatin kafiri, şer'in evliyasıdır
Biz talib-i ilimleriz, aşk kitabın okuruz
Çalap müderris bize, aşk hod medresedir

Yunus EMRE

Harcısı : Uygunu
Has : Güzel
Şerh : Açıklama
Eydem : Söyleyim
Hakikat : Kuranın gizli
anlamlarının bilindiği makam
Muhkem : Kuvvetli
Mevc : Dalga
Kat : Kesme
Uşanmak : Kırılmak
Şer'in : Şeriatın
Talib-i ilim : İlim öğrenen
Hod : Kendi, zaten



HAK BİR GÖNÜL VERDİ


Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur
Bir dem gelir şadan olur, bir dem gelir giryan olur
Bir dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez
Bir dem cehalette kalır, nesne bilmez nadan olur

Bir dem dev olur ya peri, viraneler olur yeri
Bir dem uçar BELKIS ile sultan-ı ins u can olur
Bir dem varır mescitlere, yüz sürer anda yerlere
Bir dem varır deyre girer, incil okur ruhban olur

Bir dem gelir İSA gibi ölmüşleri diri kılar
Bir dem girer kibr evine, Firavn ile Haman olur
Bir dem döner CEBRAİLE rahmet saçar her mahfile
Bir dem gelir gümrah olur, miskin Yunus hayran olur

Yunus EMRE

hayran : Şaşkın
şadan : Sevinçli
giryan : Ağlayan
beşaret: Müjdelenmek
şerh : Açıklama
nadan : Cahil
deyr : Kilise
ruhban : Rahip
mahfil : Toplantı yeri
gümrah : Sapmış



Aşk Bezirganı

Aşk bezirganı Sermaye canı
Bahadır gördüm Cana kıyanı

Zehi bahadır Can terkin urur
Kılıç mı keser Himmet giyeni

Kamusun bir gör Kemterin er gör
Alu görmegil Palas giyeni

Tez çıkarırlar Fevkal'ulaya
Bin isa gibi Dünya yakanı

Tez indirirler Tahtesseraya
Bir karun gibi Dünya kovanı

Aşık olanın Nişanı vardır
Melamet olur Belli beyanı

Yunus EMRE


İŞİTİN EY YARENLER

İşitin ey yarenler
Aşk bir güneşe benzer
Aşk olmayan gönül
Misal-i taşa benzer

Taş gönülde ne biter
Dilinde agu tüter
Nice yumuşak söylese
Sözü savaşa benzer

Geç Yunus endişeden
Gerekse bu bişeden
Ere aşk gerek evvel
Ondan dervişe benzer

Yunus EMRE

yaren : Dost
agu : Zehir
bişe : Orman


KİME GÖNÜL VERİR İSEM

Kime gönül verir isem, benim ile yar olmadı
Halim bilip derdim sorup bana vefadar olmadı
Haktan meğer takdir idi, aşık oldu gönlüm sana
Hiç kimseler bencileyin, aşka giriftar olmadı

İbrahim'e Nemrud odunu, aşktır gülistan eden
Aşktan nazar ericeğiz, gülzar oldu nar olmadı
Aşkta kahırlar çok olur, aşıklara gayret gerek
Yunus aşık oldun ise, aşıklarda ar olmadı

Yunus EMRE

giriftar : Tutkun olmak, tutulmak
gülistan, gülzar : Gül bahçesi
nar : Ateş
ar : Utanma


NİCE BESLEYESİN


Nice bir besleyesin, bu kadd ile kameti
Düştün dünya zevkine unuttun kıyameti
Dürüs, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir
Yüz Kabeden yiğrektir, bir gönül ziyareti

Uslu değil delidir Halka Salusluk satan
Nefsin müslüman etsin var ise kerameti
Yunus imdi sen dahi, gerçeklerden olagör
Gerçek erenler imiş, cümlenin ziyareti

Yunus EMRE

kadd : Boy, pos
kamet : Boy
dürüs : Toplayıp biraraya getirme
yiğrek : Daha iyi
salusluk : Hilekarlık
keramet : Olağanüstü işler, haller


AŞIK KENDİ KANINI

Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını
Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını

Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir
Aşık kendi bırakır boynuna urganını

Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk hayali
Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını

Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle
Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını

Belkıs ile Süleyman aşka düştü bir zaman
İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını

Gökteki Harut Marut aşk için indi yere
Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını

Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise
Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını

Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu
Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını

Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka
Abdürrezzak terk etti aşk için imanını

Zemane vefaları cefa gelir Yunüs'a
Bir doğru yer bulucak fidi kılar canını

Yunus EMRE


BİLMEDİLER

Hakiykatin ma'nisin şerh ile bilmediler
Erenler bu dirliği riye dirilmediler

Hakiykat bir denizdir şeriattır gemisi
Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar

Bular geldi tapıya şeriat tuttu durur
İçeri giribeni ne varın bilmediler

Dört kitabı şerh eden asıdır hakıykatte
Zira tevsir okuyup ma'nisin bilmediler

Yunus adın sadıktır bu yola geldin ise
Adın değşirmeyenler bu yola gelmediler.

Yunus EMRE


SENSİN KERİM

Sensin kerim sensin rahim,
Allah sana sundum elim
Senden artuk yoktur emim,
Allah sana sundum elim

Ecel geldi vade erdi,
Bu ömrüm kadehi doldu
Kimdir ki içmeden kaldı,
Allah sana sundum elim

Gözlerim göğe süzüldü,
Canım göğüsten üzüldü
Dilim tetiği bozuldu,
Allah sana sundum elim

Geldim salacam sarılır,
Dört yana sela verilir
El namazıma derilir,
Allah sana sundum elim

Can cenazeden şeştiler,
Üstüme toprak saçtılar
Hep koyubeni kaçtılar,
Allah sana sundum elim

Yunus tap uzattın sözü,
Allah'ına tutgil yüzü
Didardan ayırma bizi,
Allah sana sundum elim

Yunus EMRE

emim : İlacım
salaca : Tabut taşıyan tahta
şeşmek : Çıkarmak
tap : Yeter, kafi
didar : Allahın cemali, yüzü


AŞK VER BANA

İlahi bir aşk ver bana, kandalığım bilmeyeyim
Yavı kılayım ben beni, isteyi ben bulmayayım
Al gider benden benliği, doldur içime şenliği
Diriliğimde öldür beni, varıp orda ölmeyeyim

Bülbül olup öteyim, dost bahçesinde yatayım
Gül oluben açılayım, ayruk dahi solmayayım
Aşkdır derdin dermanı, aşk yoluna koydum canı
Yunus Emre eydur bunu, bir dem aşksız olmayayım.

Yunus EMRE

Kanda : Nerede
Yavı kılmak: Kaybetmek
Ayruk : Artık, başka
Eydur : Söylemek
Dem : An, vakit
 
Geri
Üst