YüReğime üÇ Kez DoKun..

AYTASI

Aktif Üye
Üye
YüReğime üÇ Kez DoKun..
YüReğime üÇ Kez DoKun..





Evet anlamlı olmalıydı her geçen günün bize kalan hatıraları. Yanyana gelmeyi çok isteyen iki yürektik seninle. Kimler bıçaklamadı ki sevdamızı yüreğimizin tam orta yerinden. Yüreksiz kimlikleriyle. Kıskançlığı bu dünyanın hangi bilinmez çöplüğüne atmalıhangi tutulmaz buluta asmalı bilmem. Bu kadar mı kıskanır insan yürekten sevdiğini. Sevdiği için bu kadar mı uykusuz kalır gecelerce.
YüReğime üÇ Kez DoKun..
Evet hepsi bu kadar değildi elbet. Daha fazlasıydı aşk zamanın kırık yelkovanları arasında. Yüreği elinde bir çocuktu ruhum sana. Kırmızı güllerin anlamını sende bulan. Ve her gelen gecenin sabahında fırtınalı denizlerine fırlatılan.

Şimdi dar bir koridoru tırnaklıyor düşlerim. Bir başında bendiğer ucunda sen varsın. Ben hep buradayımsen hep oradasın. Bu rüzgarı bir köşesinde oturduğun odamın kırılmış penceresinden çekiyorum saçlarına. Dayanamıyorum. Cam kırıkları içinde sana şiirler okuyorum. Gri renkli akşamlara dek sana yağmurdan kaçanlara inat ıslanıyorum.

Yolları hep ağzına aldığında mutlaka bir gidişin hüznünü yaşıyorum. Boşluğumda karanlık zamanların isyanı patlıyor. Ben zambak vadisinden hayatımda geçmedim. Ne var ne yok bütün bildiğimyüreğimin gül bahçelerinde ayakizlerin tozlanıyor.

İyi bir ölüm olmalı bu uzaklık hani şöyle ulaşılamadıkça sonsuza dek acılar çektirecek cinsten.Kitaplar arasına dalıpta aşklarını çaldığım şairler pazarında eşine benzerine rastlanmayacak türden.

Daha çok senin olacağım dediğim saatler parçalanıyor içimde. Hani ellerimden tutupta tırnaklanmadık bir yerinde bu aşkın hiç mevsim kaldırmayacakmış gibi suskunluğuna düşen yalnızlık sevişmelerine bırakıyor beni sendeki aşkım.

Kimse duymasın kimse bilmesin oldumu diyen dudaklarımızın dişlerimiz arasında gidip gelen sıcaklığı gibi.Gözlerin üzerine göz kapaklarımın kapanması ve fırtınaya yakalanmış geminin kamarasında aşkın günlüğünü yeniden yazar gibi.

Herşey akıp gidermişbildikçe sahnedeki oyunun sonunuherşey bitermiş öylemi.?

Aklıma takılan her suskunluktauzaklara gitmeliyiz seninle. Bilinmeyen uzaklara. Geniş kanatlı kuşların şeffaf bakışlarından tutunarak bulutlara. Uzaklara gitmeliyiz seninleçok uzaklara.

Ve kalmalıyız sen bir yerdeben bir yerde. Unutulan bir doğum günü ertesinde. Ne anlatsa yürek nasıl yalvarsa diye düşünmenin acizliğinde. Anlıyorum yere bastığımı düşündürdüğün gün gözlerinin yokuşuna sürülen bir bekleyiş benimkisi. Unutmak iş değil elbet jöleli saçlarının masalara düşen gölgesinde duruyorum.
Mum ışığında kırmızı oluyorum...

Ve iç çekiyorum nedense dönüp yüzümü kendime.Aynaları kırıyorum yüzümden öte geçmesin diye kimse.Görmesingörünmesin kendi gözlerim kendine diye.
Denizlerinin yosun kokusuna sarınan sahillerinin yalnızlığına bırakıyorum ellerinden kendimi.Yağmur başlıyor uzakları infaz edecekken.Sen geliyorsun ayaklarımın altında yapraklar öpüşüyor dudaklarıma kumlar yapışıyor oysa sen olman gerekirdi kumların yerine.Sen öpmeliydin beni yağmurların şerefine.
Bunu sende biliyorsun.

Bana aşk'a ait ne varsa okutuyor geceler. Gözlerimi ağrıtan bir ekranın arkasına saklanıyorum senden. Keman çalıyorumkitap okuyorumşiirler yazıyorum sana. Dedim yakrallar vadisi burasıben ancak kralları öldürüyorum. Beni görebildiğin kadar yaşıyorsun biliyorum. Beni göremediğin kadar seviyorsun. Ağlamak yok değilmi şimdive çekip gitmek satır aralarında zamanı eriten bir dünyanınelde kalan yokluğuna.




Yaşanılan günleri unutmak kolay mı sanırsın. Bunu bana değil kendi yüreğine sor.
Hüznün kabaran dalgaları ile boğuşmak ve denizfeneri sevişmelerinde gemilere ıslık çalmak kadartaş duvarlara yaslanıp yalnızlık olmak. Benim gibi yazgıyı parçalayıp ruhunda yalnızlık kalırsın.Herşeye rağmen herşey güzelanlıyorum
Bu uzaklık beni öldürecek biliyorum.
Sende biliyormusun.?
Biliyorsan yüreğime
Sadece üç kez dokun.
alinti
 
Geri
Üst