zamanederwich

lebensdesinger

Yeni Üye
Üye
zamanederwich
Fikri ile zikri tezat zamane derwişiyim. Sabahı farklı akşamı farklı bir kıyamet alametiyim. Nefsimin inancıma uymadığı fazla olsa da, inancımı nefsime uydurup, Vahy indirip kalbime, peygamber edasıyla, Kendi yolunu tutanlardan da olmadım. Hep bilerek yaptım,Bu yanımla da 70 günahkarın önde gideniyim.Niyetlerimi denizde ıslattığım olmuşsa da, Balığın neyi ne kadar yediğine bakanlardan olmadım.Yılların geçliğime tekabul eden kısmında, Özüme bağlılığımı, muhafazakarlılığın cahilliğiyle yüzleştiren,Çok sesli karşıt fikirler korosu.Kitap oku dedikçe bana,Özür dilerim,Boş zamanlarında kitap okuyanlardan olamadım.Peki neden?????Belki bunu anlamama yardımcı olmanız için açtım.
 
bir söz zöylenmiş zamanın birinde ne söyleyeni aklımda nede yazılan saife. Ama uydurmuyorum benden önce söylenmiti bu söz. "kavramlar yeniden tanımlama ihtiyacı duyanlar insanları yönetmek istemektedirler"deniyordu bu sözde..ben kitap okuduğum yıllarda düşünce kitaplarından hiç birinin yazarına bişi öğretmediğini fark ettim. Bence tuhaf:)
 
DEMOKRASİ AÇILIMINDA KENDİMİ SALAK GİBİ HİSSETTİMbu gün kafamı kurcalayan konu, ülkemizde son ayların gündem konusu demokrasi açılımı oldu. Bir kaç güne kadar kafamı meşgul edeceğini hiç düşünmüyordum. Bir kaç görüntü zihnimi meşgul ediyordu ama, vardır bir bilinen diyerek önemsemiştim, ta ki tv de terörüstlerin teslim showlarını "koca koca" adamlar yorumlayana kadar. Onlar yorumladıkca ben küçüldüm. Kıyaslama yapacam koskoca mevki sahibi araştırmacı ya da gazeteci ünvanlı üstelikte teevizyona çıkmış adamlar. Kendimle onları kıyaslayacak cezsaretim kalmadı onların isimlerinin önündeki mesleki sıfatlarına baktıkca.......... sonunda salaklığın bende olduğunu kabul etmek zorunda kaldım.pkk lı terörüstlerin teslim görüntülerinde yaşananlar onlara göre çok insalcılmış. barış kutlamalarıymış. kutlumalara katılanların cocuklarının artık ölmeyecekleri için sevinç gözterileriymiş.. baksen dedim.. salağım ya.. ama bu gün salaklığımın zirvesindeyim ki sizi anlamıyorum diye geçirdimaklımdan. Çocuklarının Ölmeyecek olması için sevinç gözterisi yapan insan heralde pkk nın sözde bayrağınıda güneşten korunmak için almıştır eline.. ya da bebek katili apo nun posteriyle kendine gölge yapıyodu.. kulaklarım duyduğunu beynime iletirken terddüt geçirdi. acaba yanlışmı algıladım diye pür dikkat oldu. hayır yanlış duymamışlardı ama gözlerimde yanlış görmüyordu sarı kırmızı yeşilli bezlerin sallanmasını.. salağız ya heralde ondan duyma, görme ve düşünme arasında bir türlü bağlanyı kuramadım. pareto sosyal olayları incelerken olayları etkileyen çok sayıda olgunun olduğunu ve o olayında bir çok olguyu etkilediğini ancak olguların etkilenme ve etkileme derecelerinin farklı olduğu kuramı ile sosyal olayları açıklanabileceğini belirtsede bu olguları bilme. öğrenme ve değerlendirme lüksünden yoksunuz.bu şartlar altında heralde hedefler ve gelinen nokta kıyaslamasından bu olayı incelemek daha kolaydır. ki bu kıyaslama aslında neler olduğunu ama, ne şekilde aktarıldığını ve gerçek ile aktarılan arasındaki farktan ne beklendiğini kavramamıza yararlı olabilir.bölücü terörün hedefi bildiğim kadarıyla: ırak, iran, suriye ve türkiye toprakları üzerinde büyük kürdistan ülkesini kurmak. ilk önce suriye ayrıldı bu hedeften. şu anda suriye üzerinde terörüst bir faaliyet kalmadı. ırak hepinizin malumu kuzey bölgesi bağdata bağlı kaldı. iran da ise hiç bir dönemde çok etkili olmadı ki büyük kürdistan hayali bir anda türkiye içinde federasyona kadar gerileyi verdi. Üstelik bu hedef küçülmesinden pkk yandaşlarından kimse rahatsız olmadı. Artık onlara nasıl aktarıldı ki, rahatsızlık duymadılar. Son gelinen noktaya baktığımızda Anayasamıza bağlı demokratik vatandaşlık hakkı na razı oldular (bu kavramın ne demek oduğunuda anlamış değilim. ordaki insanlarda cocuklarını kandırıp dağa çıkaran insanların başarısızlığından kimseyi sorumlu tutmaya kalkmadılar. artik ne şekilde yönlendiriliyolarsa.) Teslim olmaya başladılar. Başlangıçta belirtilen hedeflerinin hiç birine ulaşamayan terör örgütü acaba neden teröristlerini muzaffer komutan edasıyla karşılanması ihtiyacı duydu.bu yeni bişey, araştırlması, öğrenilmesi ve kafa yorulması gereken yeni bilgi bu sorunun cevabında bence.neden olabilir;1- demokratik açılımı bir taraf olarak sahiplenme.. ki gelecekte ordaki halka siz bu haklara bizim mücadelemiz sayesinde kavuştunuz diyebilmeli.2- gelinen noktayı başarı olarak gösterme; ki aynı şekilde biz mücadele edip başrdığımız için bu gün siz rahat yaşıyosunuz diyebilek için. 3- ve sevinç göterileri.... mücadele edersek başarırız.gördünüz başardık..sonuçta bence bölge halkı topyekün pkk nın siyasi alt yapısına kaydırılacak. ve çatişmanın kazanç getirdiğine inanmış ve her an çatışmaya hazır büyük bir nufus pkk nın kontrolüne girecek. düşünsenize bu günden sonra doğuya yapılan her yatırım bu çatışmanın meyvesi olarak algılanacak halk tarafından ki, ödediğimiz vergilerden doğuya ayrılan her kuruş çatışmacı kültürü kuvvetlendirecek. her gün bu oyuna gelmemiz için bize saakca hikaye uyduruyolarmiş gibi geliyor.
 
Milli Eğitim Bakanlığı Chp ve Ergenekon Uzunca bir süredir Chp muhalefetine muhalefetlik güdüyordum içimden. Dün akşam haber ajanslarına düşen “İrtica Eylem Planının Islak İmzalı Metni Yargıda” haberlerini okuduğumda metnin milli eğitim bakanlığıyla ilgili bölümü dikkatimi çekti. Bölüm aynen söyle “Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öğrencilerine ait ibadet, görüntü ve haberlerinin medyada yoğun olarak yer, alması sağlanarak, Milli Eğitim Bakanı kamuoyu nezdinde yıpratılacaktır.”Bu metinden CHP ye nasıl çatacağım. Herhalde Küskünlük ve kırgınlıkla çatacağım. Benim hafızam milli görüşün belediye seçimlerini daha sonrada hükümet seçimlerini kazandığı dönemi net olarak hatırlamaktadır. O zamanda Milli Eğitim Bakanı nın kim olabileceği konusunda Türkiye nin sol partileri konuya müdavim olmuştu. Hükümet Ortağı olarak değil muhalefet partisi olarak. Oldukça ilgin günlerdi, daha önce yaşanmayanlar yaşanıyordu. Milli Görüşçüler ile laikler arasında gerilim oluşturmada Milli Eğitim bir kutup başı olarak kullanılıyordu. Üstelik gerilimin bir tarafı hükümet görevini üstlenmediği bir durumda. Gün döndü dolaştı milli görüşcülerin 2. iktidarına geldi. O zamanda Chp Milli Eğitim Bakanı için hükümette görev almadığı halde gerilimin taraflarından biri oluverdi. Şimdi Ergenekonun avukatlık kurumu olan CHP ve Ergenekon kapsamında edinilen bir kanıtta Milli Eğitim Bakanlı ğı var. Oldukça ilginç....... Çocuklarımız üzerindeki hassasiyetimiz yönlendirilmemiz için kullanılıyor......... Şimdi gelelim Chp ye..Chp övünçle söylüyorum Atatürkçü Türkiye nin partisi, hatta vekili hatta onay makamı. Ve her kritik dönemde rejimi savunmayı hedeflemiştir. Bu özellikleri tarihsel bağı ile rejimin partisi olmasından kaynaklanmaktadır. Bu ilişki Çocuklarımızın aldığı eğitim müfredatı ile Chp nin ideolojisini eşleştirmektedir. Doğrumudur doğrusunun bu olduğunu düşünmemle birlikte demokratik bulmuyorum. Peki bu yazının konusu bu ilişkinin demokratik olması mı? Hayır değil. Bu yazının konusu CHP nin muhalefette kalma yeteneği.. Çünkü Aklım Almıyor... Biz çocuklarımızın eğitimi üzerinde adeta titriyoruz.. Çocuklarımızın eğitim müfredatını ve bu kurumun bakanının siyasi görüşüne kadar her şeye karışıyoruz. Çocuklarımız bizim belirlediğimiz müfredatı okuyup öğreniyorlar. İlk okuldan üniversite yılları, kesintisiz 15 yıl. Ki bu müfredat Chp nin ideolajisini öğretiyor ama, gel gör ki, bu müfredattan mezun olanlar CHP ye oy vermiyor. CHP nin rejim düşmanı ilan ettiği partiye oy veriyolar. Chp iktidara gelemiyor. Chp ve oy versin diye insan yetiştiriliyor bu ülkede.. duyuyor musun sayın partim?? ve sen iktidar olamıyorsun. Ve avukatlık yaptıkların da iktidar için çocuklarımızın Eğitimi İle uğraşıyor. Gelde çık İşin içinden... çocuğun mu var derdin mi var.
 
Yok saydığımdaSeni...Ayın gökte üç parça olduğu çağlardan biri,Göç diye haykırdı saysam,Kıraç atam....Bu sevdadan ayrılsam, yedi ırmak, dokuz deniz geçsem.Tümleçlerini göğün çöktüğü güne ertelediğim,Yüklemini kırdığım ,sen özneli cümleleri kurmasam......Sıkıştırsam ciğerlerim de İsrafil in nefesini,Nuh a vardığın ana kadar,Tövbe tövbe yutkunsam.Ve adının geçtiği cümleleri ertelesem,Hesap gününe.....Hiçbir şey değiştiremem.Bilirim.Ne yaşatarak seni, ne ölerek kendimi kurtarabilirim....
 
Beğeni ile takip ediyorum, kurduğunuz cümleler çok hoş. Türk Tarih ve Dil Kurumu'na inat seçilmişler. Köşeniz hayırlı olsun.
 
Geri
Üst