İYİKİ VARSIN
Yalnızlık güzeldir belki..ama BAZAN… her zaman değil..
Bir dostun , bir yakının, bir canın varlığı insana güç verir her zaman..
bu destekle her acıyı , her sevinci daha rahat kaldırabiliriz..
Bence sevinç de keder de paylaşılmalı.. yapayalnız bir olaya ağladığınızda mı rahatlarsınız, bir dostun omuzunda mı?..
Bir mutluluğu yapayalnız yaşamaktan ne zevk alınır ki..
yapayalnız kahkahalar attığınızı düşünsenize..
inanın, dışardan gören biri, hakkınızda hiç iyi düşünmeyecektir..
ama onu paylaşacağınız birileri varsa
mutluluk o zaman hissedilendir..
İYİKİ VARSIN
Kocaman bir karışıklığın içine düştüğümde,
Doğrulardan da, yanlışlardan da vazgeçtiğimde...
Durduğumda, bir yere gitmediğimde
Ya da arkama dönüp bakmadığımda,
son sürat uzaklaştığımda...
Dört yanıma yüksek duvarlar örüp,
Ayaklarıma kalın zincirler bağladığımda,
Ya da duvarlarımı yıkıp boşluğa ağladığımda,
Soracak sorum, aradığım cevap varken,
Kımıldayacak gücüm olmadığında...
Öylece kalakaldığımda yani.
Öylece... Kalakaldığımda...
Körfez'den esen rüzgâra yüzümü vermek,
Marmara'yı uçurmak, billur yapıp savurmak ve
Mutlaka serinlemek gibidir bir dostla konuşmak.
Bu ne büyük bir nimettir...
Hani bir "geç”inize bakar, yanınızda olmak için.
Belki konuşmak, belki saatlerce susmak için.
" Var"dır.
Bilirsiniz.
" iki eli kızıl kanda olsa" çıkıp gelecektir, eminsinizdir.
Bunu bildiğinizden hayat üstünüze, üstünüze geldiğinde,
Kirpi gibi dikenlerini çıkarmak, kaplumbağa gibi
kabuğuna çekilmek,
Ya da derin su balıkları gibi
En derinlerde bir kaya dibine gizlenmek yerine;
Dosta sığınır insan.
O yüzden "iyi ki varsın" dendiğinde,
Dudaklar değil, yürektir konuşan
Doğrulardan da, yanlışlardan da vazgeçtiğimde...
Durduğumda, bir yere gitmediğimde
Ya da arkama dönüp bakmadığımda,
son sürat uzaklaştığımda...
Dört yanıma yüksek duvarlar örüp,
Ayaklarıma kalın zincirler bağladığımda,
Ya da duvarlarımı yıkıp boşluğa ağladığımda,
Soracak sorum, aradığım cevap varken,
Kımıldayacak gücüm olmadığında...
Öylece kalakaldığımda yani.
Öylece... Kalakaldığımda...
Körfez'den esen rüzgâra yüzümü vermek,
Marmara'yı uçurmak, billur yapıp savurmak ve
Mutlaka serinlemek gibidir bir dostla konuşmak.
Bu ne büyük bir nimettir...
Hani bir "geç”inize bakar, yanınızda olmak için.
Belki konuşmak, belki saatlerce susmak için.
" Var"dır.
Bilirsiniz.
" iki eli kızıl kanda olsa" çıkıp gelecektir, eminsinizdir.
Bunu bildiğinizden hayat üstünüze, üstünüze geldiğinde,
Kirpi gibi dikenlerini çıkarmak, kaplumbağa gibi
kabuğuna çekilmek,
Ya da derin su balıkları gibi
En derinlerde bir kaya dibine gizlenmek yerine;
Dosta sığınır insan.
O yüzden "iyi ki varsın" dendiğinde,
Dudaklar değil, yürektir konuşan