Cevap: kalbim mavi kaldı...
Sen de içimde aşkın ateşini yaktığın için bu kadar güzelsin. Ve ben senin güzelliğini bildiğim için en mutlusuyum insanların, en bahtlısıyım. Aşk olmasa güzellik de olmazdı. Ne güzel olmayan bir aşk gördüm, NE aşkın olmadığı bir güzellik.
Güzellik bir bütündür, bölünemez. En güzel tabloyu bin parçaya bölsek, yine bölmüş sayılmayız. Her parçası ayrı ayrı güzelse. Sende öylesin bir bakıma. Her yerini ayrı ayrı sevmekle, sana bir bütün olarak tapmak arasında hiçbir fark yok. Tutsam gözlerin desem. Günün her saatinde gözbebeklerinin aldığı eşsiz renkleri anlatmaya kalksam. Bakışlarının, dudaklarından çıkan kelimeye uygun bir anlam taşıdığını söylesem. Çoğu zaman kirpiklerinin arasında bir güneşin doğuşunu seyrettiğimi, gözlerine baktıkça ilahi bir musikiyi duyar gibi olduğumu, bakışlarının bir şiircesine beni mest ettiğini bir kere, bin kere, bir milyon kere daha haykırsam; NE çıkar.Sen yalnız göz değilsin ki.! Tutsam dudakların desem; dudaklarının hiçbir dudağa nasib olmayan tadını söylesem, öpüşlerinin kanılmazlığını anlatsam ve seni, her görüşümde yeniden bir kere daha dünyaya geldiğimi bir kere, bin kere, bir milyon kere tekrarlasam; NE çıkar.Sen yalnız dudak değilsin ki.! Tutsam tenin desem; teninin kokusunu versem çiçeklere. Tutsam ellerin desem; ellerinin saçlarımı okşayışındaki şefkati versem bütün hastalara, yoksullara, öksüz çocuklara, bütün bedbaht insanlara. İnan o zaman çiçekler daha güzel, insanlar daha mutlu olurdu.
Senin güzelliğinin anlamı, bütün güzellikleri anlamsız kılıyor artık.
Güzellik bir bütündür, bölünemez. En güzel tabloyu bin parçaya bölsek, yine bölmüş sayılmayız. Her parçası ayrı ayrı güzelse. Sende öylesin bir bakıma. Her yerini ayrı ayrı sevmekle, sana bir bütün olarak tapmak arasında hiçbir fark yok. Tutsam gözlerin desem. Günün her saatinde gözbebeklerinin aldığı eşsiz renkleri anlatmaya kalksam. Bakışlarının, dudaklarından çıkan kelimeye uygun bir anlam taşıdığını söylesem. Çoğu zaman kirpiklerinin arasında bir güneşin doğuşunu seyrettiğimi, gözlerine baktıkça ilahi bir musikiyi duyar gibi olduğumu, bakışlarının bir şiircesine beni mest ettiğini bir kere, bin kere, bir milyon kere daha haykırsam; NE çıkar.Sen yalnız göz değilsin ki.! Tutsam dudakların desem; dudaklarının hiçbir dudağa nasib olmayan tadını söylesem, öpüşlerinin kanılmazlığını anlatsam ve seni, her görüşümde yeniden bir kere daha dünyaya geldiğimi bir kere, bin kere, bir milyon kere tekrarlasam; NE çıkar.Sen yalnız dudak değilsin ki.! Tutsam tenin desem; teninin kokusunu versem çiçeklere. Tutsam ellerin desem; ellerinin saçlarımı okşayışındaki şefkati versem bütün hastalara, yoksullara, öksüz çocuklara, bütün bedbaht insanlara. İnan o zaman çiçekler daha güzel, insanlar daha mutlu olurdu.
Senin güzelliğinin anlamı, bütün güzellikleri anlamsız kılıyor artık.