Kendime Ettiğim En Ağır Küfürsün Sen Hayat

kaprisli

Yeni Üye
Üye
Kendime Ettiğim En Ağır Küfürsün Sen Hayat
Kendime ettiğim en ağır küfürsün sen hayat.

İllegal bir ötenazi kliniği havasında beynim. Yeni bir oyunmuş bu. Son kullanma tarihi geçmiş “merhaba”larla, bir de susup konuşamadıklarımla zehirleniyorum. Söylenmeyenler çürütür, yok eder insanı derlerdi de inanmıyordum. Ne oldu şimdi?.. Gözlerimin önünde ölüyorum.

-Acımadı ulan!

Demek isterdim ama daha kurduğum ilk cümlede takılıp yere düştüm. Düştüğün zaman değil de, sana uzanan bir el olmadığını anlayınca yaralanıyor insan. İşte o zaman, en umulmadık yerinden kanıyor hayat. Bu yüzden hep ellerim cebimde atlamışımdır, sana en uzak uçurumlardan…

Ben severken, aşklar sarı bir roman sayfasıydı sadece. Ve nedense ayrılıklar hep kuşe kâğıda baskılı. Bundandır aslında bütün ayrılıkların erken gelişi. Ucuz bir roman sayfasıydı aşk, kim okumak ister ki ?.. İşte bütün kaybedişler burada başlar. Hayat burada başlar. Yıprattığımız yerden, sarı roman sayfalarından… Bugüne kadar kazandıkların, hayat denilen ucubenin umurunda mıydı?

“ Yine ben kazandım” dedi Allah… Zarlar yedi-altı.

Allahım bu kadar hoşuna gideceğini bilseydim cehennemi en başından severdim. Yanlış öğretmişler, yalan söylemişler. Anladım ki yandığın yer değilmiş cehennem, yandığını kimsenin duymadığı, görmediği yermiş. Su serptiğim bütün yangınlardan özür diliyorum şimdi. Bütün yaralarımdan…

Yaralar demişken, doktor uzun bir süre önce yasaklamıştı illegal acılar çekmeyi. Bu yüzden canımı acıtacak kelimeleri duymamış gibi yapıyorum. Ne kadar inandırıcı bilmiyorum ama sana söz, bedenimde açılan ilk yarayı sana ayırıyorum…





alıntı
 
Geri
Üst