Sonbahar gelince garip olurum

KızılÖtesi

Aktif Üye
Üye
Sonbahar gelince garip olurum
[FONT=book antiqua,palatino][/FONT]

[FONT=book antiqua,palatino]Kaç sonbahar balkon sefası yapmamısım, bu mevsim beni hep kendine çekerdi besbelli. Anacımın “artık genç değilsin, üsüteceksin” laflarına doymusluğumdan buldum kendimi bu sonbahar kiremitten dösenmis balkonumda. Kadıncağız az çekmedi çilemi. Biraz söylendikten sonra kıyamadı getiriverdi çayımı. Geçen gün kösedeki seyyardan aldığım tütünü sardım parmaklarımla. Bir de makinesi çıkmıs meretin çok iyi bir seymis gibi. Ciğerimi söktü, konusurken öksürtüyor derken,öksürmekten konusamayacağım bu gidisle. Paket almayalı çok oldu, böylesi daha ucuza geliyor, hem daha sert, hayat gibi. Çektikçe demlendim, kiremit kokulu balkonumda..




Aksam vakti yavas yavas toparlanıyor mahalle. Su bakkal kepenklerini indirmeden bi yarım rakı alsaydım olurdu. Dizlerimin ağrısı tutunca top oynayan çocuklara sesleneyim
dedim, parayı attım balkondan;
  • Delikanlı baksana buraya.
  • Buyur amca.
  • Su yerdeki parayı ben attım, bana su bakkaldan (basımı
kaldırıp hafifçe bakkala doğru baktım) bana bir yarım rakı
alabilecek misin?
- Olur amca alırım.
…dedi ve gitti.
Adam tam demir kilidi vuracakken kapıya, çocuk yanında belirdi. Su amca der gibi beni isaret etti, ondan sonrası rakı muhabbeti olmalı. Kulaklarım keskinliğini yitireli yıl olmus,adam açtı dükkanını, içeri girdi ikisi, çocuk elinde gazete kağıdına sarılmıs siseyle eve doğru yürüyordu. Kalktım
yerimden yine dizlerimden gelen sızıyla.

Ben daha konusmadan cevap verdi çocuk;
  • Kapıdan mı vereyim yoksa sepet mi göndereceksin amca.
  • Hayallah! sepet yok burada, kapıdan da olmaz annem görür
(içimden 17 sinde bir genç çocuğun annesine duyduğu korkuyu
hisseder gibi hissettim kendimi),huysuz kadındır, dırdır eder,
sen bekle ben geleyim.
- Gelebilecek durumda olsan kendin gider alırdın, suradan
tırmanırım ben, zaten yüksek değil.
Doğru yüksek değildi, çocuk olsam bende aynısını yapardım. Üç
hamlede yanımda bitti delikanlı..
- Buyur amca, dedi elindekini uzatarak.
[/FONT]
[FONT=book antiqua,palatino]Elindekini aldım, sonra çocuğa baktım uzun uzun. Kendi çocukluğum geldi aklıma, bende top oynamıstım aynı bahçede. Az gitmedim ekmek, sarap almaya bakkala. Üç bes bahsis verilince
dünya bizimdi. Kosar misket alırdık, havamız olurdu mahalledekilere. Kasıla kasıla hadi kuyu, üçgen oynayalım derdik. En çok kuyuyu severdim. Misket içeri düsünce duyduğum
sevinç baska türlü mutlu ederdi sanki. Sonra para üstünü uzattı delikanlı çocuk;
  • Bu senin delikanlı.
  • Ama bu fazla.
  • Sen benim gönlümü hos ettin, yetmedi bir de zahmet edip
buraya kadar tırmandın, hem de düsüp bir yerini kırabilme
ihtimaliyle. Bu senin delikanlı. Hadi oyununa devam et, gün
günese vedasını yapmak üzere, kaç adım kostuysan yanına kar..

Hafifçe gülümseyip geldiği gibi gitti yanımdan. Hava iyice karanlığı giymisti üzerine. Sokağı bir telas almıs, eve yetisme çabasında insanlar. Ben yakısıklı rokamı aldım, meze yaptım. Sevmem aslında yesilliği rakının yanında, iyi gidiyor meret. Dsminden değil elbet, benim cinsliğimden, anacığım
yemeğe katacaktı, çaldım dolabından. Alısmısım bir kere daha iyisi gitmiyor. Balık alanım olsa, bilirdim meze yapmayı bende. Her neyse…
Dkinci tütünü sardım bu arada, üstüne ciğerlerimi söken bir öksürük derken yol almıstım eskiye. Eski dediğim, benim her aksam yaptığım muhabbet. Daha yenisi var mı? Gece iyice almıs
rengini koynuna. Derken anacım belirdi yine kapıda,
battaniyesi elinde “üsüteceksin” diyor.
Kırmadım bu defa, aldım üstüme sardım battaniyeyi. Çeyiz sandığından mı çıkarmıs nedir, naftalin kokuyor hala. İyi geldi sahiden, bu kadınları anlamıyorum, her seyin iyisini
nasıl bilirler.
Benim kötülüğümden kalmıs bu yalnızlık öyleyse, hiç anlasamadım onlarla. Bir anacım var, o da ana yüreği yoksa dayanılmaz herifin tekiyim. Kaç kadın geçti ömrümden, kaçı uğradı yanıma. Kaçtığım kadınların sayısına esit değil hiç biri. Bir tanesi vardı, lanet kadın kaçtığım kadar geldi
pesimden. O kadar güzel olmasaydı, saçları rüzgarda öyle salınmasaydı asık olur muydum acaba. Olurdum tabi, bırakmadı pesimi sureti. Mesk etmisim ben ask olmadan önce. Sonra fark
ettim kaçamayacağımı. Sonrası bugün, yarına kadar terk
[/FONT][FONT=book antiqua,palatino]etmeyecek beni. Alimler yarın bitmez diyor. Ben yanmısımda haberim yokmus dese daha doğru olurmus. Yasıyor mu acaba diye
düsünmedim değil. Bende akıl olsaydı birazda ben ona yol alırdım. Kader mi diyeceğim sanki, düpedüz benim berbat halimden çıkmıs ömrüm.
Yavas yavas kalkma vakti geldi kiremit kokulu balkonumdan. Bu
sonbahar uzun sürdü fasıl. Her yıl bir sonrakine yetisemezsem
diye uzatıyorum zamanı. Belki de son fasıldır kim bilir.

[/FONT][FONT=book antiqua,palatino][/FONT]


[FONT=book antiqua,palatino]Ömrümün bam teli olmus bu kiremit kokulu balkon, bir de sarı
sonbahar…




alıntı
[/FONT]
 
Son düzenleme:
Geri
Üst