Su sahip mi kabına?

destina_

Yeni Üye
Üye
Su sahip mi kabına?
Çayın da ta­dı ne gü­zel­di de­min! Ko­ku­su mis gi­bi ya­yıl­mış­tı, oda­ya. Bi­raz şe­ker, bil­lur bir kır­mı­zı­lık ve off; kıv­ra­na­rak tü­ten bu­har...
Sı­ca­ğı, par­mak uç­la­rın­dan içi­ne iş­ler­ken yu­dum yu­dum içer­sin. Ama son­ra; “Ta­dı da de­min ne gü­zel­di ça­yın” der­sin!

Sa­hip­le­nir­sin bi­ri­ni; onu, şu­nu, be­ni... Uzak­ta da ol­san; bi­lir­sin ki kar­şın­da­dır, san­ki ay­nı ma­sa­da!.. Ha­ni söz­ler ba­zen mek­tup sı­cak­lı­ğın­da olur ya ve­ya sa­tır­lar ba­kış­la­ra ben­zer, dem­li bir çay kı­va­mın­da!.. Um­ma­dı­ğın bir za­man­dır; kar­şı­na çı­kı­ve­rir, sa­na eri­şi­ve­rir, kal­bi­ne do­ku­nu­ve­rir...
Ona kar­şı ra­hat­sın­dır; ra­hat ko­nu­şur­sun onun­la, ra­hat ba­kar­sın, ra­hat­ça do­ku­nur­sun hat­ta ya­dır­ga­ma­ya­ca­ğı­nı, sor­gu­la­ma­ya­ca­ğı­nı bi­le­rek... Bi­lir ki ra­hat­sın ve bi­lir­sin ki ra­hat­tır... Se­nin için ko­nu­şur, ya­zar; ya­ni otur­mak­ta­sı­nız­dır kar­şı­lık­lı... Bun­ca ka­la­ba­lık­lar ve bun­ca za­man­sız­lık­lar için­den ay­rıl­mış za­man­da, der­sin ki; bir va­kit se­ni­nim ve sen de vak­ti sen kı­va­mı­na ge­ti­rip koy ma­sa­nın üs­tü­ne!


Şu an­da, gü­zel­sin ve­ya de­ğil; ağır­baş­lı­sın ve­ya tat­lı ka­çık; ke­der­li ve­ya ça­kır ke­yif; ha­tı­ra­la­ra do­lan­mış ve­ya ufuk­la­ra bak­mak­ta ol fark et­mez. Bü­tün sı­fat­lar “be­nim için” fı­sıl­dar se­nin ku­la­ğı­na, ve der­sin ki: Be­nim­sin!..
Bu­nun iza­hı; sa­hip­len­me duy­gu­su­dur...
Her na­sıl, ne, kim ol­du­ğum/ol­du­ğun fark et­mez ar­tık, çün­kü sa­hip­len­miş­sin­dir...
“Be­nim­sin” de­miş­sen, se­ver­sin be­ni de bu sa­hip­len­me duy­gu­suy­la... Te­ke gi­bi boy­nu­zun, bey­gir gi­bi kuy­ru­ğun ol­sa; onu bi­le se­ver­sin, sa­hip­le­miş­sen... İn­san “ar­dın­da bı­rak­tı­ğı­na” bi­le söz söy­len­sin is­te­mez, ken­diy­le il­gi­si ol­du­ğu için!

Hâl­bu­ki dün­ya, sa­hip­len­me ye­ri de­ğil­dir, çün­kü kim­se “sa­hip” de­ğil­dir!
Dem­lik­te­ki su da; çay­dan­lı­ğı sa­hip­len­miş­ti, ama “Ey­vah, de­di­ler. Az ön­ce do­luy­du bu çay­dan­lık!..
Ya­ni, ha ka­bın­da­ki su, ha be­de­nin­de­ki in­san; ay­nı şey!




...Muammer Erkul...
 
Geri
Üst