buyrun buyrun köşeme :)

4180elveda1kd5copy.jpg

Elveda sevgilim...

Ellerimden tut ne olur; bırakma beni. Senki benim sığınağım, sırdaşım, yoldaşım, tek arkadaşım…

Yılmadan geldim sana.Sen sevmeden sevdim seni. Nefret etmeden gittim. Koşar adım peşinden aşka sürüklendim. Ne senden kalan anılar unutturdu bana seni, ne de içimde büyüttüğüm yangın. Yalan mıydın sen tenime? Talan mı ettin şu kısacık aşkı? Sadece ellerinden tutabilmek için yüreğinden koptum ben. Ancak elime geçen; bir kırık kalp, bir sararmış kağıt ve kırmızı kurdelenin ucunda paslı iki yüzük oldu…

Dün yürürken kaldırımda bir çocuk gördüm. Ağlamaklı bakıyordu gözleri. Altı üstü bir çocuk ama yüzündeki çizgiler yaşlanmıştı. Yaşlılık pek yakışmamıştı güzel gözlerine. Sonra bir şey çarptı gözüme. Alnına yazılmış kocaman bir morluk peşinden koşuyordu. İncitecek belli ki; aldı elinden; bir kuru ekmek ve soğan parasını. Hıçkırmak böyle olsa gerek. Çığlık çığlığa… Seller içinde…

Seni hatırladım tırnaklarında. Gözleri sen, elleri sen, çizgileri sen… Sen kuşatmışken her yanımı nasıl olurda unutur bu yürek seni. Piyano sesinde ve korkak nefesinde bir şarkının; acıtkan bir melodiyle aktın içimden. Yanardağ gibi patlak verdi yorgun kalbim. Tutunamaz, el uzatamazdı sensizliğe.

Ağladım sonra. Ellerin vardı elimde hırçın ve küskün. Gözlerin vardı soru sorar gibi. Döndüm de bir an kendim bakamadım, kıyamadım senli yılları silmeye. Uzanmadı elim, söylemedi dilim. “ hadi git” diyemedim. Baktım aynaya bir an için sanki aynadaki yüz ben değildim. Gözlerim başka bakıyordu dünyaya. Şakaklarıma düşmüş aklar daha bir olgun gösteriyordu artık bu toy bedenimde çarpan kalbimi.



geçen yıllardan,ve tükenen yollardan sonra sevmekten vazgeçtim seni. Değer miydin sevmeye? Evet; en güzeline layıktın belki en özeline. fakat karşına çıkan duygusal olmayan bu yürek veremedi sana bunları.
ben sana özelsin özlenensin diyemeden gittin... ve bitti bir hikaye daha. Ansızın başlayan bu sızı dindi artık. Sen yoksun anlımın yorgun çizgilerinde ve suskun aklarında saçlarımın. Sen gittin ve bitti karanlığım. Sen gittin ya ben yeniden ben olmak için uğraşıyorum. Senin ardından dolmayan bosluklaırnı doldurmaya calısıyorum yalancı tebessumlerle yüregimin. sensizliğin yasını tutarken ben yazık olmadı mı emeklerime. yarım kalmış bir şarkının bitmeyecek nakaratındaydın sen ve o cok sevdıgım Kemanımın sesindeydin sen biraz ve kırıldı telleri kemanın.

acıdır belkı ama kim bilir başka bir yürek için çarpacak bu kalp bir gün. O gün geldiğinde sen suskun satırlarda; sağır çığlıklar atacaksın. Ve ben, evet sevgilim, ve ben duymayacağım bunları. Bilmeyeceğim ve çabalamak geçmeyecek içimden. Ve ben bu şehirden giderken sana bıraktığım son mektubu da yakacaksın bir hışımla. Elveda demek zor; bekle demek imkansız. Bir elinde kibritin yanmakta zorlanan ucuna bakarken; öbüründe resmime küfürler edeceksin. Olsun… sızısı kor gibi yanadursun içimde. Gidiyorum ben ve seni sana bırakarak kayboluyorum o kasvetli hayatından. Sekiz köşe bir şapka ve içinde bir küçük resim olacak yıllar sonra. Seven gelmeyecek bir daha…
Elveda derken sana söyleyemediklerimle kaldın bende yoksun artık dunyamda gecenın puslu karanlıgı sensız alacak ışıklarımı güneş sensiz dogacak yarınlarıma karalayıp senı tarıhımın bır satırına
yalan bir sevdanın çözüm bölümünden çekiliyorum. Bir başka yürek belki doğru bir zamanda yürek açacak bana…

ELVEDA SEVGİLİM…





Sucrem çok güzellll :cry:
 
47384710ty5.jpg
Duy, sesimi her yerden duy Gör, yüzümü her yerden gör
Dön, sebebi halim başka Kalp kırık dökük yenik aşka


75581163nq8.jpg



Dön
, sebebim olma gayrı
Dön, dünleri
vur da
öldür
Göm, geçmişi sildim çoktan
Yar adın emir gibi haktan


19620515qr6.jpg



O
yosun gözlerin düşer gecelerime
İlkbahar gelir kokunu verir
Her yanı sarar
aşk
büyüsü
Sevdiğim
gülün dile gelir


79650717ka9.jpg



Gücenmediysen
, kırılmadıysan, darılmadıysan dön
Nasip olurda seni bulursam hesap sorarsan sor
kaynak: GeldiK Gülüm mü dersin ölüm mü dersin yeter ki ses gelsin
Bilirim senin için
yaralı...
alıntı
 
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
 
Geri
Üst