Çocuklarımıza okumayı nasıl sevdirebiliriz?
yazarların okuma alışkanlıklarını anlatan anı örnekleri farklı yazarların okuma alışkanlıklarını anlatan anı örnekleri dersi nasıl sevdirebilirim çocuğuma dersi nasıl sevdiririm çocuğa okumayı sevdirebilirim
Meleklerim Bunları söyleyen ilkokul beşinci sınıf öğrencisi Cem Tabak… Okuma-yazmayı öğrenir öğrenmez “okuma”ya başlamış....
“Günde 50 sayfadan az okumuyorum. Bazen çok daha fazla okuyorum. Mesela ‘Siyah Lale’ adlı kitabı elime aldım ve bırakamadım; 120 sayfalık kitabı bir oturuşta bitirdim. Şu ana kadar 500’ün üzerinde kitap okudum. Haftada, kitap ince olursa on, biraz kalın olursa iki-üç adet kitap okuyorum. Konusu serüven ve türü hikâye olan kitapları daha çok seviyorum ve okuyorum.”
Öğretmenleri arkadaşlarıyla birlikte onu her hafta kütüphaneye götürüyormuş. Annesi de iyi bir okuyucuymuş, babası ise ısrarları üzerine her akşam “okuma saatleri”ne katılıyormuş.
Eğitimci-yazar Ali Karaçam’ın kaleme aldığı “Okumayı Sevenler ve Sevdirenler: Türkiye’nin Kardelenleri” isimli kitapta daha pek çok örnek bulmak mümkün.
Çocuğumuz okumayı sevmiyor mu?
“Ağaç yaşken eğilir” meramımızı en iyi anlatan atasözlerinden… Kitapla iç içe olan, okumayı seven ve bulduğu her fırsatta okuyan çocuklar geleceğin aydınlık yüzleri… Bunların varlığını bilmek bile bizleri rahatlatıyor.
Her anne baba çocuğunun çeşit çeşit kitaplar okumasını, hayata hazırlanırken birçok şeyi öğrenmesini ister. Kendi okumasa bile, onun okuması, öğrenmesi için elinden geleni yapar. Kitap fuarlarında kendisi için kitap almayan ama çocuğunun istediği kitapları paket paket alan ebeveynlere rastlamıyor muyuz?
Peki şuna ne demeli? Eve tonlarca kitapla geliyoruz; rengârenk, çeşitli ebat ve türde pek çok kitabı paraya kıyıp alıyoruz, ama çocuğumuz okumuyor! Evde saatlerce televizyon izliyor, bilgisayarla oynuyor, ama bırakın okumayı derslerini bile yapmaktan aciz!
Okumaya kendimizden başlamalıyız
Çocuklarımıza okumayı sevdirmek istiyoruz; peki ya biz “okuyan” bir anne-baba mıyız?
Eğer çeşitli sebeplerden dolayı okuma alışkanlığı edinememiş veya okumaya vakit bulamadığınızı söyleyen birer yetişkin iseniz önce kendinizden başlamanızı tavsiye ederiz. Çünkü “kendi nefsini ıslah edemeyen, başkasını ıslah edemez”, hele en yakını olan çocuğunu asla…
Zaman probleminden bahsediyorsanız bunun o kadar basit çareleri var ki, saymakla bitmez. Toplu taşıma araçlarında, vapurda, trende, hatta kendi özel aracınızı kullanırken bile kitap okuyabilirsiniz. Avrupa’da kırmızı ışıkta 20-30 saniyelik o zaman dilimini bile kitap okuyarak değerlendiren insanlar olduğunu duyanlarınız olmuştur.
Uzun bir seyahate çıktığınızda yanınıza bir kitap alabilir, hem can sıkıntınızı giderebilir, hem de vaktinizi değerlendirebilirsiniz. Piknikte bile kitap okuyabilirsiniz. Bir ağacın altında, çimenlerin üzerinde kitap okumanın zevkini tatmayan bilemez.
Elektrik, su, telefon, doğalgaz faturası ve hastane kuyruklarında beklerken geçen zamanları düşündüğünüzde okumak için ne kadar zaman olduğunu hesaplayabilirsiniz.
Televizyon ve bilgisayardan/internetten yapacağınız fedakârlıklarla ciltler dolusu kitap bitirebileceğinizi söylemeye bile gerek yok.
Her gün uyumadan önce 5 dakika bile olsa kitap okumayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Sabah namazından sonraki okumalar ise zihnin henüz boş olduğu o saatlerde ne kadar faydalıdır! Bir yığın meşgale içinde, hastane ve muayenehane arasında mekik dokuyan, bunlarla birlikte yirminin üzerinde esere imza atan Doç. Dr. Sefa Saygılı, bu verimliliğinin sırrını, sabah namazından sonra uyumayıp günün o en sakin vakitlerinde iki saat çalışmasına bağlıyor.
Velhasıl hastalıkta sağlıkta, otobüste kuyrukta, evde işyerinde, her fırsatta kitap okuyabilirsiniz. Çocuğunuzun bu okumalardan etkilenmeyeceğini kim söyleyebilir?
Çocuğumuza okumayı nasıl sevdirebiliriz?
Öncelikle yaklaşım tarzımız çok önemli. En güzel yaklaşım tarzı güzel örnek olmaktır. Anne-baba olarak, her gün bir gazeteye göz atıyor musunuz? En az bir dergiye abone misiniz? Elinize daha çok kitap mı yoka TV’nin kumandasını mı alıyorsunuz? Kitapçılara uğruyor musunuz? Yatağınıza veya bir köşeye kurulup keyifle kitap okuyor musunuz? Arkadaşlarınıza ve dostlarınıza kitap hediye ediyor musunuz? Unutmayalım, çocuk ne görürse onu yapar.
Kitap okuyanları örnek gösterin
Çocuklara çevrenizden okuma konusunda güzel örnek olacak insanları gösterin, öyle insanlarla yakın ilişki kurun. Onlara büyük insanların hayatlarını okuyun, okutun, anlatın.
Çocuğunuza faydalı ve büyük bir hedef vermeye çalışın. Varsa bir ideali onu ortaya çıkarın. Bu ideal ve hedefle okuma arasındaki bağlantıya vurgu yapın. Okumanın hayattaki yerini gösterin. Okuyanla okumayanın farkını örneklerle ortaya koyun. Ama onların bir çocuk olduğunu asla unutmayın; kendi çocukluğunuzu gözünüzün önüne getirin ve onlara aşırı derecede yüklenmeyin.
Kitabı ona okutup dinleyin
Çocuğa okumayı sevdirmek için, sevdiği konuları tespit ederek o alanlarla ilgili kitap ve yazılardan bahsedin, okuyun ve bizzat kendisine okutup dinleyin. Bizzat ona okutmak ve okuduğunu dikkatlice dinlemek çocuğa eğlenceli gelecek, kendisine verilen değeri gösterecektir ve okumayı sevecektir.
Ders dışı kitaplar okutun
Derslerden bıkkınlık geldiğinde nefes alması için eline, zihnini dinlendirecek, zevkle okuyabileceği ders dışı bir kitap almasını tavsiye edin. Bıkkınlık hissi dağılıp bir süre sonra taze bir kuvvetle derslerine başlayacağı gibi bu arada okuma sevgisi ve alışkanlığı da gelişecektir. Burada “Önce dersini bitir” komutuyla ders dışı kitap okumasına izin vermemek çok yanlış bir yaklaşımdır. Dersi ihmal etmemek kaydıyla, ders dışı kitap okumalara izin vermeli; roman, hikâye, gazete, dergi gibi yayınları okumaya teşvik etmelidir.
Takdir ve teşvik edin
Okumada teşvik ve yönlendirmeyi, çocuğun yaşını, psikolojisini, yapısını, zekâ, ilgi ve kültür seviyesini göz önüne alarak, duygularını da işin içine katabilecek şekilde ve en uygun olduğunu sandığınız bir zamanlamayla yapın. Abdullah b. Mesud’un ifadesiyle, “Resulullah Efendimiz, bıktırmamak için, öğüt vermekte en uygun zamanı kollardı.”
Çocuğa takdirlerinizi açık bir şekilde bildirin. Çocuk kendi halinde kitap okurken, arada kısa, teşvikkâr cümlelerle iltifat edin. Örneğin anne ev işlerini yaparken, çocuğun oyalanması için çizgi film seyrettirmek yerine, teşvik ve iltifatlarla “İş yaparken bana kitap okur musun?” diyebilir.
Harçlığın bir kısmı kitaba
Çocukları, harçlıklarının bir kısmını kitaplara harcamak için teşvik etmenin de ayrı bir önemi vardır. Yazar Yaşar Nabi Nayır, “Okuma sevgisi bende çok erken yaşlarda başlamıştı. İstanbul’da 9-10 yaşlarında bir yandan okula giderken, bir yandan da her hafta biriktirdiğim harçlığı köşe başındaki aktardan Nat Pin Kerton kitapları, çocuk dergileri almaya harcardım” diyor.
Çocukla fikir alışverişinde bulunun
Çocuğa fark ettirmeden onu okumaya yönlendirecek kısa yazılar bulup okutun ve görüş alışverişinde bulunun. Biriyle konuşurken, çocuğun duyduğunu bildiğinizi fark ettirmeden, araya mesaj sıkıştırılmış konuşmalar da çocuğu okumaya yönlendirmede yardımcı olur.
Kütüphanelere gönderin
Çocukları, sınıf ve okul kütüphanelerinden yararlanmaları için teşvik edin. İyi düzenlenmiş bir sınıf ve okul kütüphanesinde çocuklar, yaşlarına uygun pek çok kitap ve dergi bulacaklardır. Nasıl okuyacağı konusunda çocuğunuza daha iyi yardımcı olabilmek için onun okuldaki durumunu yakından bilen öğretmenleriyle de görüş alışverişinde bulunun. Ortaklaşa yönlendirmeler yapın.
Çocuğunuza okumayı seven arkadaş arayın
Çocuğunuzun okumayı seven bir çevrede yetişmesi, o atmosferi teneffüs etmesi işinizi kolaylaştıracaktır. Bunun için, gerekirse imkânları zorlayarak da olsa ev, okul, sınıf vs. değişikliğine gidin.
Onlara “arkadaş” arayın! Okumayı çok seven insanların çocukluk yıllarına baktığımızda, onları okumaya yönlendiren çevreler içinde, arkadaşların çok önemli bir yeri olduğunu görürüz. Arkadaşlarının ve başkalarının, “Bu çok güzel bir kitap!”, “Şu kitabı mutlaka okumalısın!” türü hararetli tavsiyeleri, çocuklarınız üzerinde sizin aynı yöndeki tavsiyelerinizden daha etkileyici olur.
Hikâyeci Mustafa Kutlu, çocuk yaşlarda okumaya Erzurum’da mahallelerine yeni taşınmış bir hâkimin iyi eğitilmiş çocuklarının arkadaşlığı sayesinde başlamış ve bu çocukların kitap sevgisi, ona yeni bir dünyanın kapılarını aralamıştır.
Her eve bir kütüphane
Evde her şeyden önce bir kütüphaneniz olmalı. Ve bu kütüphaneye vitrininizden daha çok önem vermelisiniz. Kütüphanede de ya çocuğunuzun kitapları için yer ayırmalısınız ya da onun özel bir kitaplığı olmalı. Çocuğun kendisine ait kitapları olması, ona okuma ve kitap sevgisini kazandırmada son derece önemlidir.
Eve alınacak düzeyli, ilgi çekici ve kendini okutan gazete ve dergiler, onları okumanın büyülü dünyasına çeker. Çocuklar için hazırlanmış, onların ilgi alanına hitap eden dergilere de abone olabilirsiniz. Fakat en güzeli çocuğun kendisinin abone olması ya da birlikte gidip alınmasıdır.
Kitap hediye edin
Gittiğiniz yerlere hediye olarak kitap götürebilirsiniz. Bu hediyeleri çocuğunuzun eliyle verebileceğiniz gibi, götürdüğünüz evde çocuklara uzatmak da hoş olacaktır. Yazar İbrahim Ünal’ın güzel bir anısı şöyle: “Okul müdürü iken, müdür yardımcılarımdan birisinin çocuğu sünnet olmuştu. İki adet çocuk kitabı alarak salonda yatan çocuğa bıraktım, geçtim. İkramlardan sonra çıkarken gördüm ki çocuk, kitabın birisini açmış okuyor. O zamanın büyük parası olan 500 TL’ler yastıklara iğnelenmişti; fakat kendisine bakılan para değil, kitaptı.”
Bu konuda yapılabilecek en önemli şey, kitap okumanın televizyon izlemekten daha önemli olduğunu hissettirmek ve bunu bizzat uygulamaktır. Sizin televizyonu kapatıp kitap okuyabilmeniz, çocuklarınızın üzerinde büyük etki meydana getirecektir. Bilgisayar için de aynı şey geçerlidir.
Ailece “okuma saati”
Akşamları bir “okuma saatiniz” olsun. Bunu her akşam yapamıyorsanız iki üç akşamda bir yahut haftada bir akşam yapın. Bu okuma saatlerinde, herkes eline bir kitap alıp bir tarafa çekilirken, okumayı bilmeyen küçükler de resimli kitaplara bakabilirler.
Okuma saatinin son on dakikasında herkes okudukları hakkında bilgi verebilir. Böylece karşılıklı bir görüş alışverişi, sohbet havası doğar.
Bu okuma saatlerinde seçkin bir eseri tanıtabilir, uygun gördüğünüz yerleri yüksek sesle okuyabilir veya okutabilir, üzerinde birlikte değerlendirme yapabilirsiniz.
Okuma sırasında veya arkasından küçük ikramlarda bulunabilirsiniz. Günlük programınız ne kadar dolu olursa olsun, eğer planlı hareket ederseniz, böyle güzel bir uygulama için az da olsa vakit bulabilirsiniz. (Okumayı Sevdirme Yolları, Ahmet Maraşlı, Bilge Yayınları)
Ahmet Maraşlı:
“Okuyan çocuğun düşünce dünyası zengindir”
“Çocuğumu Nasıl Yönlendirebilirim?” ve “Okumayı Sevdirme Yolları” kitaplarının yazarı eğitimci-yazar Ahmet Maraşlı, “Kitap okuyan ve dinleyen çocukların düşünce dünyaları, normal olarak, diğer çocuklara göre daha zengin olur. Dünyanın en iyi aşçısı da olsa, malzeme olmazsa ne yapsın?” diyor ve ekliyor: “Bir çocuk ne kadar zeki olursa olsun, bilgi ve düşünce kaynağı olan ‘kitap’tan uzaksa; okumayı seven, kendisinden daha az zeki çocukların gerisinde kalmaya mahkûmdur. Çünkü düşünce bilgi ile gelişir; bilginin desteklemediği düşünce yetersiz ya da yüzeysel kalır.”
Maraşlı, çocuklara okumayı sevdirme ve onları yönlendirme konusunda pek çok ipucu veriyor. “Sohbet ya da okuma sırasında bazen çocuğa, ‘Yavrum, sözlükte şu kelimenin anlamına bakar mısınız?’ diyerek imla kılavuzuna, bazen de ansiklopediye veya başka kaynaklara yönlendirebilirsiniz. Yeri geldiğinde bazı atasözü, vecize ve deyimlerin anlamlarına, eğer varsa bunların hikâyelerine kitaplardan bakmalarını istemek ve bunları kullandığınızda, zaman zaman anlamları üzerinde kısa da olsa durmak gerek.
“Çocuktan, kendisinin, yakınlarının ve bazı ünlülerin isimlerinin manasına sözlükten bakmasını ve okumasını isteyebilirsiniz. Araştırmaya yönlendirebileceğiniz çocuk, araştırma alışkanlığı ve tecrübesi yanında çeşitli kitaplarla tanışacak, okuma dünyasının içine yavaş yavaş girecektir.”
Çocuklara okumayı sevdirecek kitaplar
·Masal Ormanı, İsmail Bilgin, Erdem Yayınları
·Çocuk Kalbi, Edmando de Amicis, Erdem Yayınları
·Çiçek Bahçesi, Cüneyd Suavi, Zafer Yayınları
·Mavi Kanatlı Bir Kuş, Sadık Yalsızuçanlar, Timaş Yayınları
·Masal Parkı, Nefise Atçakarlar, Timaş Yayınları
·Nasılettin Hoca, Ahmet Maraşlı, Nesil Yayınları
·Mucizeler Tüneli, Nurdan Damla, Nesil Yayınları
·Mesnevi’den Hikâyeler, Selim Hancıoğlu, Muştu Yayınları
·Abdest ve Namaz, Orhan Sezgin, Muştu Yayınları
·Şirince 101 Dua: Çikolatadan Evler Olsa, Elif Eda Tartar, Mavi Uçurtma Yayınları
·Bil Bakalım Serisi: Allah Hangi Hayvanı Neden Yarattı, Sevde Sevan Usak, Mavi Uçurtma Yayınları
·Gümüş Balık, Afâf Tabbâle, Mavi Uçurtma Yayınları
Renk Renk Rengârenk, Nazan Bülbül, Kağıtgemi Yayınları
Meleklerim Bunları söyleyen ilkokul beşinci sınıf öğrencisi Cem Tabak… Okuma-yazmayı öğrenir öğrenmez “okuma”ya başlamış....
“Günde 50 sayfadan az okumuyorum. Bazen çok daha fazla okuyorum. Mesela ‘Siyah Lale’ adlı kitabı elime aldım ve bırakamadım; 120 sayfalık kitabı bir oturuşta bitirdim. Şu ana kadar 500’ün üzerinde kitap okudum. Haftada, kitap ince olursa on, biraz kalın olursa iki-üç adet kitap okuyorum. Konusu serüven ve türü hikâye olan kitapları daha çok seviyorum ve okuyorum.”
Öğretmenleri arkadaşlarıyla birlikte onu her hafta kütüphaneye götürüyormuş. Annesi de iyi bir okuyucuymuş, babası ise ısrarları üzerine her akşam “okuma saatleri”ne katılıyormuş.
Eğitimci-yazar Ali Karaçam’ın kaleme aldığı “Okumayı Sevenler ve Sevdirenler: Türkiye’nin Kardelenleri” isimli kitapta daha pek çok örnek bulmak mümkün.
Çocuğumuz okumayı sevmiyor mu?
“Ağaç yaşken eğilir” meramımızı en iyi anlatan atasözlerinden… Kitapla iç içe olan, okumayı seven ve bulduğu her fırsatta okuyan çocuklar geleceğin aydınlık yüzleri… Bunların varlığını bilmek bile bizleri rahatlatıyor.
Her anne baba çocuğunun çeşit çeşit kitaplar okumasını, hayata hazırlanırken birçok şeyi öğrenmesini ister. Kendi okumasa bile, onun okuması, öğrenmesi için elinden geleni yapar. Kitap fuarlarında kendisi için kitap almayan ama çocuğunun istediği kitapları paket paket alan ebeveynlere rastlamıyor muyuz?
Peki şuna ne demeli? Eve tonlarca kitapla geliyoruz; rengârenk, çeşitli ebat ve türde pek çok kitabı paraya kıyıp alıyoruz, ama çocuğumuz okumuyor! Evde saatlerce televizyon izliyor, bilgisayarla oynuyor, ama bırakın okumayı derslerini bile yapmaktan aciz!
Okumaya kendimizden başlamalıyız
Çocuklarımıza okumayı sevdirmek istiyoruz; peki ya biz “okuyan” bir anne-baba mıyız?
Eğer çeşitli sebeplerden dolayı okuma alışkanlığı edinememiş veya okumaya vakit bulamadığınızı söyleyen birer yetişkin iseniz önce kendinizden başlamanızı tavsiye ederiz. Çünkü “kendi nefsini ıslah edemeyen, başkasını ıslah edemez”, hele en yakını olan çocuğunu asla…
Zaman probleminden bahsediyorsanız bunun o kadar basit çareleri var ki, saymakla bitmez. Toplu taşıma araçlarında, vapurda, trende, hatta kendi özel aracınızı kullanırken bile kitap okuyabilirsiniz. Avrupa’da kırmızı ışıkta 20-30 saniyelik o zaman dilimini bile kitap okuyarak değerlendiren insanlar olduğunu duyanlarınız olmuştur.
Uzun bir seyahate çıktığınızda yanınıza bir kitap alabilir, hem can sıkıntınızı giderebilir, hem de vaktinizi değerlendirebilirsiniz. Piknikte bile kitap okuyabilirsiniz. Bir ağacın altında, çimenlerin üzerinde kitap okumanın zevkini tatmayan bilemez.
Elektrik, su, telefon, doğalgaz faturası ve hastane kuyruklarında beklerken geçen zamanları düşündüğünüzde okumak için ne kadar zaman olduğunu hesaplayabilirsiniz.
Televizyon ve bilgisayardan/internetten yapacağınız fedakârlıklarla ciltler dolusu kitap bitirebileceğinizi söylemeye bile gerek yok.
Her gün uyumadan önce 5 dakika bile olsa kitap okumayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Sabah namazından sonraki okumalar ise zihnin henüz boş olduğu o saatlerde ne kadar faydalıdır! Bir yığın meşgale içinde, hastane ve muayenehane arasında mekik dokuyan, bunlarla birlikte yirminin üzerinde esere imza atan Doç. Dr. Sefa Saygılı, bu verimliliğinin sırrını, sabah namazından sonra uyumayıp günün o en sakin vakitlerinde iki saat çalışmasına bağlıyor.
Velhasıl hastalıkta sağlıkta, otobüste kuyrukta, evde işyerinde, her fırsatta kitap okuyabilirsiniz. Çocuğunuzun bu okumalardan etkilenmeyeceğini kim söyleyebilir?
Çocuğumuza okumayı nasıl sevdirebiliriz?
Öncelikle yaklaşım tarzımız çok önemli. En güzel yaklaşım tarzı güzel örnek olmaktır. Anne-baba olarak, her gün bir gazeteye göz atıyor musunuz? En az bir dergiye abone misiniz? Elinize daha çok kitap mı yoka TV’nin kumandasını mı alıyorsunuz? Kitapçılara uğruyor musunuz? Yatağınıza veya bir köşeye kurulup keyifle kitap okuyor musunuz? Arkadaşlarınıza ve dostlarınıza kitap hediye ediyor musunuz? Unutmayalım, çocuk ne görürse onu yapar.
Kitap okuyanları örnek gösterin
Çocuklara çevrenizden okuma konusunda güzel örnek olacak insanları gösterin, öyle insanlarla yakın ilişki kurun. Onlara büyük insanların hayatlarını okuyun, okutun, anlatın.
Çocuğunuza faydalı ve büyük bir hedef vermeye çalışın. Varsa bir ideali onu ortaya çıkarın. Bu ideal ve hedefle okuma arasındaki bağlantıya vurgu yapın. Okumanın hayattaki yerini gösterin. Okuyanla okumayanın farkını örneklerle ortaya koyun. Ama onların bir çocuk olduğunu asla unutmayın; kendi çocukluğunuzu gözünüzün önüne getirin ve onlara aşırı derecede yüklenmeyin.
Kitabı ona okutup dinleyin
Çocuğa okumayı sevdirmek için, sevdiği konuları tespit ederek o alanlarla ilgili kitap ve yazılardan bahsedin, okuyun ve bizzat kendisine okutup dinleyin. Bizzat ona okutmak ve okuduğunu dikkatlice dinlemek çocuğa eğlenceli gelecek, kendisine verilen değeri gösterecektir ve okumayı sevecektir.
Ders dışı kitaplar okutun
Derslerden bıkkınlık geldiğinde nefes alması için eline, zihnini dinlendirecek, zevkle okuyabileceği ders dışı bir kitap almasını tavsiye edin. Bıkkınlık hissi dağılıp bir süre sonra taze bir kuvvetle derslerine başlayacağı gibi bu arada okuma sevgisi ve alışkanlığı da gelişecektir. Burada “Önce dersini bitir” komutuyla ders dışı kitap okumasına izin vermemek çok yanlış bir yaklaşımdır. Dersi ihmal etmemek kaydıyla, ders dışı kitap okumalara izin vermeli; roman, hikâye, gazete, dergi gibi yayınları okumaya teşvik etmelidir.
Takdir ve teşvik edin
Okumada teşvik ve yönlendirmeyi, çocuğun yaşını, psikolojisini, yapısını, zekâ, ilgi ve kültür seviyesini göz önüne alarak, duygularını da işin içine katabilecek şekilde ve en uygun olduğunu sandığınız bir zamanlamayla yapın. Abdullah b. Mesud’un ifadesiyle, “Resulullah Efendimiz, bıktırmamak için, öğüt vermekte en uygun zamanı kollardı.”
Çocuğa takdirlerinizi açık bir şekilde bildirin. Çocuk kendi halinde kitap okurken, arada kısa, teşvikkâr cümlelerle iltifat edin. Örneğin anne ev işlerini yaparken, çocuğun oyalanması için çizgi film seyrettirmek yerine, teşvik ve iltifatlarla “İş yaparken bana kitap okur musun?” diyebilir.
Harçlığın bir kısmı kitaba
Çocukları, harçlıklarının bir kısmını kitaplara harcamak için teşvik etmenin de ayrı bir önemi vardır. Yazar Yaşar Nabi Nayır, “Okuma sevgisi bende çok erken yaşlarda başlamıştı. İstanbul’da 9-10 yaşlarında bir yandan okula giderken, bir yandan da her hafta biriktirdiğim harçlığı köşe başındaki aktardan Nat Pin Kerton kitapları, çocuk dergileri almaya harcardım” diyor.
Çocukla fikir alışverişinde bulunun
Çocuğa fark ettirmeden onu okumaya yönlendirecek kısa yazılar bulup okutun ve görüş alışverişinde bulunun. Biriyle konuşurken, çocuğun duyduğunu bildiğinizi fark ettirmeden, araya mesaj sıkıştırılmış konuşmalar da çocuğu okumaya yönlendirmede yardımcı olur.
Kütüphanelere gönderin
Çocukları, sınıf ve okul kütüphanelerinden yararlanmaları için teşvik edin. İyi düzenlenmiş bir sınıf ve okul kütüphanesinde çocuklar, yaşlarına uygun pek çok kitap ve dergi bulacaklardır. Nasıl okuyacağı konusunda çocuğunuza daha iyi yardımcı olabilmek için onun okuldaki durumunu yakından bilen öğretmenleriyle de görüş alışverişinde bulunun. Ortaklaşa yönlendirmeler yapın.
Çocuğunuza okumayı seven arkadaş arayın
Çocuğunuzun okumayı seven bir çevrede yetişmesi, o atmosferi teneffüs etmesi işinizi kolaylaştıracaktır. Bunun için, gerekirse imkânları zorlayarak da olsa ev, okul, sınıf vs. değişikliğine gidin.
Onlara “arkadaş” arayın! Okumayı çok seven insanların çocukluk yıllarına baktığımızda, onları okumaya yönlendiren çevreler içinde, arkadaşların çok önemli bir yeri olduğunu görürüz. Arkadaşlarının ve başkalarının, “Bu çok güzel bir kitap!”, “Şu kitabı mutlaka okumalısın!” türü hararetli tavsiyeleri, çocuklarınız üzerinde sizin aynı yöndeki tavsiyelerinizden daha etkileyici olur.
Hikâyeci Mustafa Kutlu, çocuk yaşlarda okumaya Erzurum’da mahallelerine yeni taşınmış bir hâkimin iyi eğitilmiş çocuklarının arkadaşlığı sayesinde başlamış ve bu çocukların kitap sevgisi, ona yeni bir dünyanın kapılarını aralamıştır.
Her eve bir kütüphane
Evde her şeyden önce bir kütüphaneniz olmalı. Ve bu kütüphaneye vitrininizden daha çok önem vermelisiniz. Kütüphanede de ya çocuğunuzun kitapları için yer ayırmalısınız ya da onun özel bir kitaplığı olmalı. Çocuğun kendisine ait kitapları olması, ona okuma ve kitap sevgisini kazandırmada son derece önemlidir.
Eve alınacak düzeyli, ilgi çekici ve kendini okutan gazete ve dergiler, onları okumanın büyülü dünyasına çeker. Çocuklar için hazırlanmış, onların ilgi alanına hitap eden dergilere de abone olabilirsiniz. Fakat en güzeli çocuğun kendisinin abone olması ya da birlikte gidip alınmasıdır.
Kitap hediye edin
Gittiğiniz yerlere hediye olarak kitap götürebilirsiniz. Bu hediyeleri çocuğunuzun eliyle verebileceğiniz gibi, götürdüğünüz evde çocuklara uzatmak da hoş olacaktır. Yazar İbrahim Ünal’ın güzel bir anısı şöyle: “Okul müdürü iken, müdür yardımcılarımdan birisinin çocuğu sünnet olmuştu. İki adet çocuk kitabı alarak salonda yatan çocuğa bıraktım, geçtim. İkramlardan sonra çıkarken gördüm ki çocuk, kitabın birisini açmış okuyor. O zamanın büyük parası olan 500 TL’ler yastıklara iğnelenmişti; fakat kendisine bakılan para değil, kitaptı.”
Bu konuda yapılabilecek en önemli şey, kitap okumanın televizyon izlemekten daha önemli olduğunu hissettirmek ve bunu bizzat uygulamaktır. Sizin televizyonu kapatıp kitap okuyabilmeniz, çocuklarınızın üzerinde büyük etki meydana getirecektir. Bilgisayar için de aynı şey geçerlidir.
Ailece “okuma saati”
Akşamları bir “okuma saatiniz” olsun. Bunu her akşam yapamıyorsanız iki üç akşamda bir yahut haftada bir akşam yapın. Bu okuma saatlerinde, herkes eline bir kitap alıp bir tarafa çekilirken, okumayı bilmeyen küçükler de resimli kitaplara bakabilirler.
Okuma saatinin son on dakikasında herkes okudukları hakkında bilgi verebilir. Böylece karşılıklı bir görüş alışverişi, sohbet havası doğar.
Bu okuma saatlerinde seçkin bir eseri tanıtabilir, uygun gördüğünüz yerleri yüksek sesle okuyabilir veya okutabilir, üzerinde birlikte değerlendirme yapabilirsiniz.
Okuma sırasında veya arkasından küçük ikramlarda bulunabilirsiniz. Günlük programınız ne kadar dolu olursa olsun, eğer planlı hareket ederseniz, böyle güzel bir uygulama için az da olsa vakit bulabilirsiniz. (Okumayı Sevdirme Yolları, Ahmet Maraşlı, Bilge Yayınları)
Ahmet Maraşlı:
“Okuyan çocuğun düşünce dünyası zengindir”
“Çocuğumu Nasıl Yönlendirebilirim?” ve “Okumayı Sevdirme Yolları” kitaplarının yazarı eğitimci-yazar Ahmet Maraşlı, “Kitap okuyan ve dinleyen çocukların düşünce dünyaları, normal olarak, diğer çocuklara göre daha zengin olur. Dünyanın en iyi aşçısı da olsa, malzeme olmazsa ne yapsın?” diyor ve ekliyor: “Bir çocuk ne kadar zeki olursa olsun, bilgi ve düşünce kaynağı olan ‘kitap’tan uzaksa; okumayı seven, kendisinden daha az zeki çocukların gerisinde kalmaya mahkûmdur. Çünkü düşünce bilgi ile gelişir; bilginin desteklemediği düşünce yetersiz ya da yüzeysel kalır.”
Maraşlı, çocuklara okumayı sevdirme ve onları yönlendirme konusunda pek çok ipucu veriyor. “Sohbet ya da okuma sırasında bazen çocuğa, ‘Yavrum, sözlükte şu kelimenin anlamına bakar mısınız?’ diyerek imla kılavuzuna, bazen de ansiklopediye veya başka kaynaklara yönlendirebilirsiniz. Yeri geldiğinde bazı atasözü, vecize ve deyimlerin anlamlarına, eğer varsa bunların hikâyelerine kitaplardan bakmalarını istemek ve bunları kullandığınızda, zaman zaman anlamları üzerinde kısa da olsa durmak gerek.
“Çocuktan, kendisinin, yakınlarının ve bazı ünlülerin isimlerinin manasına sözlükten bakmasını ve okumasını isteyebilirsiniz. Araştırmaya yönlendirebileceğiniz çocuk, araştırma alışkanlığı ve tecrübesi yanında çeşitli kitaplarla tanışacak, okuma dünyasının içine yavaş yavaş girecektir.”
Çocuklara okumayı sevdirecek kitaplar
·Masal Ormanı, İsmail Bilgin, Erdem Yayınları
·Çocuk Kalbi, Edmando de Amicis, Erdem Yayınları
·Çiçek Bahçesi, Cüneyd Suavi, Zafer Yayınları
·Mavi Kanatlı Bir Kuş, Sadık Yalsızuçanlar, Timaş Yayınları
·Masal Parkı, Nefise Atçakarlar, Timaş Yayınları
·Nasılettin Hoca, Ahmet Maraşlı, Nesil Yayınları
·Mucizeler Tüneli, Nurdan Damla, Nesil Yayınları
·Mesnevi’den Hikâyeler, Selim Hancıoğlu, Muştu Yayınları
·Abdest ve Namaz, Orhan Sezgin, Muştu Yayınları
·Şirince 101 Dua: Çikolatadan Evler Olsa, Elif Eda Tartar, Mavi Uçurtma Yayınları
·Bil Bakalım Serisi: Allah Hangi Hayvanı Neden Yarattı, Sevde Sevan Usak, Mavi Uçurtma Yayınları
·Gümüş Balık, Afâf Tabbâle, Mavi Uçurtma Yayınları
Renk Renk Rengârenk, Nazan Bülbül, Kağıtgemi Yayınları