Dünya ekmek derdinde...

Mirmiga

Yeni Üye
Üye
Dünya ekmek derdinde...
Gıda fiyatlarındaki artış Türkiye�nin yanı sıra gelişmiş veya az gelişmiş pek çok ülkenin de başını ağrıtıyor. İthalat faturası kabaran yoksul ülkeler zor bir dönemden geçiyor.
Açıklanan son enflasyon verileri, gıdadaki yüksek fiyat artışının ağustos ayında da devam ettiğini gösterdi. Gıda ve alkolsüz içeceklerdeki fiyat artışları 13 aydır ortalama enflasyon rakamının üzerinde seyrediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ağustos ayında gıda ve alkolsüz içecekler kategorisindeki fiyatlar bir önceki aya göre yüzde 1,69 oranında yükseliş kaydetti. Aynı ay itibarıyla yıllık artış ise yüzde 12,39. Yüzde 7,39 olan genel tüketici enflasyonunun (TÜFE) 5 puan üzerinde. Gıdadaki enflasyon adeta tek haneye inmemek için direniyor. İstanbul Ticaret Odası�nın açıkladığı enflasyon verilerinde de aynı gerçek karşımıza çıkıyor. Genel enflasyonun yüksek çıkmasını engelleyen ise ortalamanın çok altında seyreden haberleşme ve giyim fiyatları. Geçtiğimiz yıldan beri yaşanan kuraklık, artışın en önemli sebebi olarak gösteriliyor. Bunun yanında, döviz kurundaki gerileme ve ucuz ithalatın pek çok sektördeki fiyat artış hızını dizginlerken, gıdada böyle bir durumun söz konusu olmadığını unutmamak gerekiyor.

Gıda fiyatlarındaki artış sadece Türkiye�nin sorunu değil. Bir süredir, gelişmiş veya az gelişmiş pek çok ülkenin başını ağrıtıyor. İthalat faturası kabaran yoksul bazı ülkeler zor bir dönemden geçiyor. Şu an için tahıl büyük önem arz ediyor, yarın buna sebze ve meyveler eklenebilir. Dünya buğday fiyatları son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Birinci tabloda bazı temel gıda maddelerinin dolar cinsinden fiyatları görülüyor. Fiyatlardaki yükseliş, savaş şartlarını hatırlatıyor. Özellikle en temel gıda maddeleri olan buğday ve pirinçteki artış dikkati çekiyor. 2003�te 146 dolar olan bir ton buğday bu yıl 198 dolar. Pirinç ise aynı dönemde 199 dolardan 319 dolara kadar yükselmiş durumda.

OECD�nin geçen hafta açıkladığı temmuz ayı verilerine göre, kuruluşa üye 27 ülkedeki ortalama fiyat artışı toplamda yüzde 2,0. Fakat gıda fiyatlarındaki artış yüzde 3,4. Neredeyse ortalamayı ikiye katlayan bir rakam. Gelişmiş yedi ülkedeki (G7) durum da bundan farksız. Bütün mallardaki yıllık fiyat artışı ortalama yüzde 1,8 iken gıdadaki oran yüzde 3,2�ye çıkmış. Dünyanın en büyük ekonomisi ve en büyük gıda üreticisi olan ABD�de de aynı manzara geçerli. Oran yüzde 2,4�e karşılık yüzde 4,6. Dünya tahıl fiyatlarındaki artışın ana sebebi olarak iklim değişiklikleri, kuraklık ve tahıldan biyoyakıt üretimine geçilmesi gösteriliyor. Başka sebepler de ilave edilebilir; ama temelde bunlar var. Üretim, talebe paralel olarak artmadığı için fiyatlar yükseliyor. Son dönemde biyoyakıt üretilen tarım ürünleri arasına buğdayın da girmesiyle birlikte, ekmek hammaddesi olan buğday daha da kıymetlendi. Biyoyakıta yönelişin sebebi de tahmin edilebileceği gibi yüksek petrol fiyatları. Artık dünyanın tahıl ambarı konumundaki ABD�nin ürettiği mısır ve buğdayın daha fazlası etanol üretimine ayrılıyor. Etanol ve diğer biyoyatıkların, petrol gibi fosil yakıtlara alternatif, �temiz yakıt� olarak görülmesi de talebi, dolayısıyla fiyatları artıran bir faktör.

Son aylarda dünya enerji fiyatlarının enflasyon üzerindeki baskısı, biraz olsun azalmış görünüyor. Yerini ise gıdadaki artışlar dolduruyor. Bu sorun, önümüzdeki aylarda, Türkiye ile beraber diğer ekonomilerin de önemli bir sorunu olmaya devam edecek. Uzmanların genel kanaati, fiyat artışlarının kısa vadede durmayacağı yönünde. Ve yapılan tavsiye şu: �Dünya oluşan yeni fiyatlara alışmak zorunda.� Ne kadar süreceği belli olmayan bu süreç, bazı ekonomiler için şüphesiz ki bir �korku senaryosu�, ama bazıları için de �fırsat ve kazanç� anlamına geliyor. Bilhassa, Türkiye gibi tarım potansiyeli yüksek ülkeler için. Tabii ki, bu potansiyel harekete geçirilebilirse.

54a.jpg

54b.jpg
 
Geri
Üst