Evden Ayrılma Ve Okula Gitme Korkusu

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Evden Ayrılma Ve Okula Gitme Korkusu
işe gitme oyunu okula gitme oyunu okula oyunları çocukları götürme oyunları işe
Evden Ayrılma Ve Okula Gitme Korkusu
( Benal TANYEL / ÇITI PITI ÇOCUK EVİ )

Çocuğunuzun okulu reddetmesi, yabancı bir yere girme korkusundan, annesinden ayrılma endişesinden veya herikisinden de kaynaklanabilir. Bilinmeyene duyulan korku ve ayrılık endişesi çocuğun gelişiminde beklenen normal aşamalardır;
Her ikisi de aşırıya kaçıp çocuğun fonksiyonlarını engellemeye başlarlarsa sorun yaratabilirler. “Ayrılık endişesi” teriminin ayrılığa ilişkin hem beklenen hem de aşırı korkuları tanımlamak için kullanılmasına rağmen, biz bu durumu netleştirmek için, normal gelişim sürecinden kaynaklanan sıkıntılarını “ayrılma zorlukları” ve aşırı ayrılma korularını da “Ayrılık Endişeleri” olarak açıklayacağız. Ayrılma zorlukları çocuğun gelişiminin normal, sağlıklı bir parçısıdır. Bağlanma, bebeklik döneminin ortalarında, çocuk anne babasına ait olma duygusuna kapıldığında başlar. Bu bağlanma çocuğun anne babasının yanından ayrılırken üzülmesine ve terkedilme endişesi duymasına yolaçar. Çocuğun ağlaması hem üzgünlükten hem de endişeden kaynaklanır. Çocuk anne babasının tekrar geleceğine inanmaya başladığında ayrı kalmaya ilişkin protestolarından vazgeçer. Hepimiz bebeğimiz ilk kez bir çocuk bakıcısına bırakıp evden çıkarken onun nasıl içimizi parçalayarak ağladığını hepimiz hatırlarız. Genellikle ağlama kapı tamamen kapandığında veya hemen sonra durur, ama bazı bebekler ayrı kalma endişelerini yenemezler ve anne babaları yeniden gelene kadar ağlamaya devam ederler. Bu saatler sürse bile bebeklik döneminde ayrılma zorluğunu uzun süre yaşayan çocuklar yuvaya ya da anaokuluna başlarken aynı problemi yeniden yaşamaya yatkındırlar. Eğer çocuk çok küçükse, olgunlaşmamışsa ya da utangaçsa ayrı kalmak yine güç olabilir. Ayrılma zorlukları yaşayan çocuk evden ayrılma zamanı geldiğinde ağlayabilir veya öfke krizi geçirebilir. Annesi onu uğurlamaya çalışırken eteğine yapışabilir ya da sınıfa girmeyi reddedebilir. Bu tepkiler çok olağan dışı görünseler de her anaokulu öğretmeninin, size söyleyebileceği gibi son derece normaldirler. Bazen bir çocuğun okulu reddetmesi gerçekte annesinin onun okula başlamasına ilişkin endişelerinin bir yansıması olabilir. Anne çocuğunun okulda rahat edemeyecek kadar küçük olduğunu düşünebilir. Böyle durumlarda farkında olmadan onun gitmesini istemediğini belirten sinyaller gönderir ve çocuk ağlayarak veya annesinin elini bırakmayarak tepki verir. Protestolar, “iyi olacağından emin misin? inanılmaz büyük bir sınıf. Belki alışmana yardım etmek için bir süre kalsam iy i olur. Kalmamı ister misin?” demesiyle başlar. Anne sorularıyla çocuğu işlemiştir. Çocuğun annesinin yanından ayrılması için sadece kendi endişelerini değil, annesinin endişelerini de yenmesi gerekir. Dahası annesinin sevgisini ve desteğini reddetmelidir. Zor bir durum! Neyse ki çoğu yuva ve anaokulu öğretmeninin ilk gün endişeleriyle ilgili yeterli deneyimi vardır ve araya girerek ayrılmayı hem anne hem de çocuk için kolaylaştırırlar.

Çocuğunuzun inatçı bir yapıya sahip olması okulu reddetmesine neden oluyorsa bu durumda okula gitmek istememesi yapmayı redded eceği birçok şeyden yalnızca biridir. Sabahları uyanır uyanmaz karşı koymaları başlar. Kalkmayı reddeder ve yataktan çarşaflarla beraber kaldırılmak zorunda kalır. Daha sonra yatağını yapmayı reddeder ve yatağını yapmaya zorlanırsa özen göstermeden uğraşır. Dişlerini fırçalamasından giyinmesine, kahvaltı etmesinden ceketini giymesine kadar herşey mücadele gerektirir. Yeterince süresi varken işini ağırdan aldığı için otobüsü kaçırır siz onu isteksizce okula götürdüğünüzde sabah uğraşları onun arabayı terketmesiyle ve okul binasına gitmeyi reddetmesiyle sonuçlanır. Bu durumda çocuğun okula gitmemesi endişeye bağlı değildir. Durum daha çok zor veya karşı gelen davranışa bir örnektir. Herşeye karşı gelen bir çocuğun herhangi bir emre boyun eymesi oldukça güçtür ve hayatı diğer çocukların yetişkin kararlarına bağlı olarak kabul ettikleri durumları kontrol etme uğraşıyla geçer. Ge nellikle karşı gelmelerine, edepsiz konuşması ve terbiyesiz davranışları eşlik eder, bu da anne babasının öfkesini artırır. Anne babanın uygun olmayan cezalar vermemek için kendini sürekli kontrol etmesi gerekir, çünkü çocuk onu nasıl kızdıracağını iyi bilir.

Bu olaydaki okulu reddetmenin “çaresi” endişeden kaynaklanan okulu reddetmeden oldukça farklıdır. İnatçı bir çocuğu okula götürmenin anahtarı, onun da ayrı kalmayı mümkün olduğu kadar kontrol etmesine izin vermektir. Bunu yapmnın yolu ise, çocuğun, sizin de kabul edeceğiniz iki alternatif arasında seçim yapmasını sağlamaktır.

Yuvaya başlayanlarda okuldan kaçınma, çoğunlukla okul kavramının yeni olmasından dolayı duyulan endişeden kaynaklanır. Çocuğunuz sınıfa uyum sağladıktan, öğretmeninin onu koruyacağına güvenebileceğini öğrendikten ve de günlük ritmine alıştıktan sonra bu endişelerin üstesinden gelebilir.

Tahmih edilebilirlik, bilinmeyene ilişkin endişelerin üstesinden gelmenin anahtarlarından biridir. Çocuğunuzun rahat bir rutin yaratması ve bunun aynı kalacağına güvenmesi önemlidir. Çocuklar hiçbir zaman tam olarak yuva ritmine alışmazlar, yani bu durum her zaman yeni, farklı ve biraz korkutucudur. Yeni aktivitelerin ve diğer çocuklarla beraber olmanın heyecanı, çoğu çocuğun korkularına son verir; fakat endişesi olan bir çocuk için, bu durum eğlenme olanağı değil, güvenliğini ve korunmasını tehliaaae sokan bir tehdittir.

Güven ve inanç, hem çocuğun yeni çevrelere uyum göstermesini sağlar hem de onun ayrılma zorluklarının üstesinden gelebilmesinde kritik rol oynar. Çocuğunuz ondan uzakta olduğunuzda bile onu seveceğinize ve okuldan sonra tekrar biraraya geleceğiniz gerçeğine güvenebilmelidir.

Ayrılık sahnesini kısa tutun, ol umlu olmaya çalışın; onu sevdiğiniz söyleyin ve okulda mutlu ve güvende olacağını açıkca belirtin. Örneğin şöyle diyebilirsiniz: “İyi bir gün geçir, seni çok seviyorum. Unutma, okuldan geldiğinde burada olacağım.” Bunun yerine “Seninle sınıfa gelmemi ister misin? Kendini iyi hissettiğinden emin olmak için bir dakikalığına içeri gelebilir miyim?” derseniz, bu, öğretmen ve sınıf hakkında endişeleriniz olduğu izlenimini uyandırır ve çocuk daha fazla endişelenir. Eğer duygularınızın okulun ilk günü çocuğunuzu ne yönde etkileyeceğinden emin değilseniz, daha önce öğretmeniyle buluşmalı ve ondan ayrılmanızı kolaylaştırmaya yardımcı olmasını istemelisiniz. Öğretmen size en iyi şekilde hoşçakal demenin yollarını göstermekten ve çocuğunuza destek olmaktan mutluluk duyacaktır.

Çocuğunuzdan ayrılmanız, az şey söyleyip çok şey beklerseniz daha kolay olacaktır. Onun öğretmenini ne kadar çok seveceği veya sınıfının ne kadar harika olacağı konusunda abartılarda bulunmayın; çünkü bu durumda çocuğunuz sizin içtenliğinizden (ve sınıfının güvenliğinden) şüphe duymaya başlayacaktır. Aynı şekilde, onu ne kadar çok özleyeceğinizi ya da ne kadar çok özlediğinizi ya da ne kadar cesur olduğunu da söylemeyin; unutmayın, savaşa değil sadece okula gidiyor.


thurp.net


Çocuğunuzun yapması gereken birşey ve bu konuda ona yardımcı olacak insanlar var. Sizin yapmanız gereken şey de, onun başarılı olmasını ummak. Çoğu zaman sizin ona duyduğunuz güven, çocuğunuzun korkularının üstesinden gelebilmesi için gerekli tek şeydir.


 
Geri
Üst