Gazeteciler Biyografi

Ce: Gazeteciler Biyografi

Ahmet Nuri ( 1888)



--------------------------------------------------------------------------------
Ahmet Nuri Tsağo, eğitimci ve yazar. Büyük Çerkes sürgününde önce Balkanlar'a, sonra da Suriye'ye sürülerek Golan yöresinde yerleşmiş olan bir ailenin çocuğudur. 1888 yılında Kuneytra kasabasında doğdu. Babasının adı Aytek'dir. İlk öğrenimini Kuneytra'da, orta öğrenimini ise Şam mülki idadisinde (Lise) yaparak Arapça ve Türkçe öğrendi. Daha sonra İstanbul'a giderek Hukuk Fakültesi'nden birincilikle mezun oldu(1912). Ziraat Bankası'nda memurluk yaparken aynı zamanda üyesi bulunduğu ve sekreterliğini yaptığı "Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti"nde de aktif olarak çalışıyordu. 1912 yılı sonlarında, Derneğin organı olan "Qhuaze" (Rehber) adlı Adigece-Türkçe gazetenin sorumlu müdürlüğünü almıştı. Derneğin oluşturduğu çeşitli komisyonlarda da görevler üstlendi ve göçmen Çerkes köylerinin okullarında okutulmak üzere alfabeler, ders kitapları ve didaktik eserler hazırlanmasında emeği geçti. Bu yıllarda hazırladığı "Coğrafya", "Hesap", "Tarih-i Umumi", "Tecvit" gibi adigece ders kitaplarının daha sonraları yeni baskıları da yapılmıştır.

"Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti" 1913 yılında, dernek üyesi olan bazı eğitimciler ve aydınlar gibi Nuri'yi de atayurdu Kafkasya’ya gönderdi. Kabardey yöresinde Dıgulıbğoy köyünde yerleşen Nuri, çalışmalarını burada da sürdürdü. Yurtsever kişilerle ilişkiler kuruyor, İstanbul'dan gönderilen gazete ve kitapları yörede dağıtıyor. Kafkasya’dan Istanbul'a haberler, yazılar gönderiyordu. İstanbul'da yayınlanan ve sürmekte olan Çerkes göçünü eleştiren "Biz Çerkesler Nasıl Yokoluyoruz?" (Qhuaze, Sayı: 55, 1913) başlıklı makalesi bu dönemdeki yazılarının ilginç bir örneğidir.

Nuri, bir süre sonra Baksan'da açılmış bulunan dini okulda öğretmen olarak çalışmaya başlamıştır. Burada adige çocuklarına anadillerinde Dilbilgisi, Adige Tarihi, Coğrafya ve Tabiat Bilgisi dersleri veriyordu. Ders kitapları Kuban'daki adige köylerinde açılan okullar gibi ona da İstanbul'dan "Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti"nden gönderiliyordu. Öğrencileri tarafından çok sevilmesine karşın, bir süre sonra yönetimle bütünleşmiş olan bazı çevrelerin etkisiyle Nuri’nin görevine son verildi. Bunun üzerine Dıgulıbğoy köyündeki evini özel bir okul haline getirerek çalışmalarını inatla sürdürdü. Bu derslerinin bazılarınca "Tsağo'nun Üniversitesi" diye alaya alınmasına karşılık çalışmaları son derece yararlı oldu. Örneğin Çerkes şiirinin klasiklerinden olan ünlü Ali Şocentsuk, birçok konu yanında Türk ve Arap dilleriyle ilgili bilgilerini de sadık bir öğrencisi olduğu Nuri’den almıştı. "Tsağo’nun Üniversitesi " faaliyetini 1916 yılı sonlarına kadar sürdürdü.

Ahmet Nuri Tsağo, bu yıllarda hazırladığı "Txibze" (Yazı Dili) ve “Muslimen Txide" (İslam Tarihi) adlı adigece kitaplarını 1917 yılında Kazan'da bastırmıştır. Bu kitapların daha sonraki baskıları, ilk baskıya da yardımcı olan Dım Kardeşler tarafından Baksan'da oluşturulan basımevinde yapıldı. Nuri, 1917 yılında patlayan burjuva demokratik devriminden sonra Baksan'da yine Abdulgafar Dım'ın yardımı ve parasal desteğiyle "Adighe Maq" (Çerkes Sesi) adlı haftalık gazeteyi yayınlamaya başladı. Yöredeki ilk adigece gazete olan "Adighe Maq" sekiz ay boyunca sürekli olarak çıktıktan sonra iç savaş koşulları ve Kadet'lerin basımevini Nalçik'e taşımaları sonucu yayınını durdurmak zorunda kaldı.

Kafkasya'da Sovyet iktidarının yerleştiği ilk yıllarda bir köşeye çekilerek zorunlu bir suskunluk dönemine giren Nuri, 1924 yılından sonra Nalçik'e yerleşerek yeni rejimin koşulları içinde de halkına yararlı olmak için çalışmayı sürdürdü. Bu yıllarda "Pedteknikum" (Teknik Öğretmen Okulu) ve "Sovpartşkol"(Sovyet Parti Okulu)nda haftada sekizer saat Adigece dersi verdiğini biliyoruz (1925-26). Ayrıca 1926 yılında oluşturulan Kabardey-Balkar Bilimler Enstitüsü'nün ilk emekçilerinden biri oldu. adige ve Balkar dillerinin Latin kökenli alfabelerini oluşturmak üzere kurulan komitede görev aldı. Ülke okulları için gerekli birçok metni adige diline çevirdi. Çok sayıda folklor derlemeleri yaptı. Nalçik'de Adigece yayınlanmaya başlayan "Karahalk" gazetesinde çok çeşitli konularda yazılar yazdı ve muhabirlik yaptı. Aynı zamanda Bakü'de Azeri dilinde yayınlanan "Yeni El" gazetesinin de muhabiriydi.

Bu arada mevcut tüm olumsuzluklara karşın, sürgündeki soydaş ve ülküdaşları ile olan bağlarını da koparmamaya çalışıyordu. Örneğin "Karahalk" gazetesinin bir sayısında İstanbul "Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti'ndeki çalışma arkadaşlarından Blenavko Bateko Harun'un kendisine Suriye'den gönderdiği bir mektubu yayınlamıştır. (Karahalk, 29 Ağustos 1924). "Adıghe Txide" (Adige Tarihi) adlı eserinin ilk bölümü de önce bu gazetede yayınlanmış fakat maalesef tamamlanamamıştır.

Daha sonraki yıllarda, rejimin sertleşmesi ve ülkenin bir hapishaneye dönmesine bağlı olarak Ahmet Nuri Tsağo'nun da dışarıdaki tüm soydaşlarıyla ilişkileri koptu ve sürekli gözaltında tutulup izlendi. 1930 yılı başlarında Nalçik'ten de ayrılmak zorunda kaldı. Kızburun Köyü İlkokulunda yönetici olarak bir süre çalıştı. 1935 yılında bir kaza(?) sonucu öldü.

ESERLERİ

İstanbul'da basılmış bulunan adigece kitapları: adige , Alfabest" (Yusuf Suad Neğuç'la birlikte, 1909)", "Coğrafya" "Hesap", "Tarih-i Umumi", Tecvit" vs. (Çerkes İttihad ve Teavun Cemiyeti tarafından Çerkes okulları için bastırılmış ders kitapları niteliğindedir.1910-12).

Kafkasya’ya döndükten sonra yayınlanmış adigece bazı kitapları: "Txibze" (Yazı Dili-Alfabe, Kazan 1917), "Muslimen Txide" (İslam Tarihi, Kazan 1917), Adighe Txide" (adige Tarihi, Baksan 1918), "Cvale Qhuaze" (Çocuk Rehberi, Nalçik 1925), "Duineyir Zerizexetlim Yi Xhibarir”, (Dünyanın Oluşumu, Nalçik 1925), “Sabiy Literature” (Çocuk Edebiyatı, Nalçik 1926).

Glasnost sonrasında hakkında yapılan araştırmalardan, Tsağo'nun bunlar dışında da basılamamış ve kaybolmuş bazı kitapları, çocuklar için yazdığı hikayeler vs. bulunduğu anlaşılmaktadır. Araştırmacılar bunları derlemek için çalışmaktadırlar.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Ahmet Rasim ( 1865)- (21.09.1932)



--------------------------------------------------------------------------------
1865'te İstanbul' da doğan Ahmet Rasim Ahmed Mithat'ın yönlendirmesiyle basın hayatına atıldı; makale, sohbet, şiir ve çevrilerini çeşitli dergi ve gazetelerde yayımladı. Cumhuriyet döneminde İleri, Vakit, Akşam ve Cumhuriyet gazetelerinde yazdı.

Ders kitapları ve çevirileri dışında 140 kadar yapıtı vardır. Roman ve öykülerinde İstanbul hayatına dair ilginç betimlemelere rastlanır. Liselerde okutulmak üzere yazdığı Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi (1910-1912; bu dört ciltlik yapıt 1966'da yeni harflerle Meydan gazetesinde yayımlandı), “faide” başlığı altında ve dipnotlarıyla önemlidir. Şehir Mektupları'nda (4 cilt, 1910-1911) II. Abdülhamit döneminin İstanbul'unu büyük bir gözlem yeteneği, sade ve kıvrak bir üslupla anlatır.

En büyük özelliği, yazılarını bir sohbet havası içinde yazması ve okurunu daha ilk cümleden kucaklamasıdır. Çeşitli yazınsal akımların dışında kalarak kendine özgü bir üslup ve ironiyle ortaya koyduğu yapıtlar geniş bir kitlesi tarafından zevkle okunan Ahmet Rasim altmış kadar da şarkı bestelemişti.

Gazeteci, tarihçi, yazar Ahmet Rasim 21 Eylül 1932’de Heybeliada' daki evinde öldü.

Romanya Mektupları
Bütün Eserleri 5
Ahmet Rasim
Arba Yayınları / Ahmet Rasim Bütün Eserleri

...Romanya Mektupları gezi izlenimlerini anlatan bu türdeki tek kitabıdır. 1. Dünya Savaşı yıllarında Romanya Cephesi'ndeki Osmanlı Ordusu'nun başarılarını kutlamak ve askere tütün vs. hediyeler dağıtmak için Tasvir-i Efkar gazetesinin yazarı olarak cepheye giden Ahmet Rasim, cephe ve cephe gerisini, çeşitli uluslardan askerlerin ilşkilerini keskin gözlemciliği ve kendine has
üslubuyla yazmışdı. Yazılar önce Tasvir-i Efkar gazetesinde yayınlanmış ve daha sonra 1917 yılında kitap haline gelmiştir.
...Falih Rıfkı Atay'ın Suriye Cephesini anlatan "Zeytindağı" ve Ahmet Rasim'in Romanya Cephesini anlatan "Romanya Mektupları" bu türün başlıca örnekleridir.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Ahmet Selim ( 1944)



--------------------------------------------------------------------------------
1944 yılında İstanbul'da doğdu. Doğduğundan beri de İstanbul'da yaşıyor. Mihrimah Sultan İlkokulu'nun ilk mezunlarındandır. Daha sonra ki tahsillerini Karagümrük Ortaokulu'nda, İstanbul Erkek Lisesi'nde, İktisat Fakültesi'nde tamamladı. İlk yazısı, henüz lise öğrencisi iken "Yeni İstanbul"da yayınlandı. Müteakiben değişik fasılalarla Yeni İstanbul, Son Havadis, Haber, Hakikat, Dünya, Bizim Anadolu, Sabah gibi gazetelerde yazıları çıktı. 1971'den sonra eski Sabah gazetesinde 13 yıl, muntazaman, makaleler, köşe yazıları, başyazılar yazdı. Ufuk ve Dağarcık dergilerinde hem yazdı hem neşriyat yönetimini üstlendi. Asıl adı Zeki Önel'dir. 24 Şubat 1988'den beri ZAMAN Gazetesi'nde köşe yazısı yazmaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır.

ESERLERİ: 1- Din-dil-Tarih Şuuru, 2- Din- Medeniyet ve Laiklik, 3- Dünya İslâm'a Muhtaç (2 cilt), 4- Uyanış Zamanı, 5- Millî-Manevî Bütünlüğümüz.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Akif Emre



--------------------------------------------------------------------------------
İlk, orta ve lise öğrenimini memleketi olan Kayseri’de tamamladı. İstanbul’da mühendislik okudu. Gazetecilik, ve yayıncılık yaptı. Yeni Şafak gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapmıştır.

ESERİ
Göstergeler İz Y.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Akif İnan ( 1940)- (2000)



--------------------------------------------------------------------------------
Mehmet Akif İnan, İlk ve Orta öğrenimini Urfa'da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1972) mezunu. Öğrencilik yıllarında Hilâl dergisi ve yayınlarını yönetti (1960-64), bir ara Türk Ocakları Genel Merkez Müdürü oldu. Mezuniyetinden sonra Ankara'da çeşitli liselerde ve Gazi Eğitim Enstitüsü'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. İlk yazı ve şiirleri 1957'den sonra mahalli gazetelerde çıktı. 1959'da Derya adlı bir gazete yayımladı. Edebiyat ve Mavera dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Daha çok Edebiyat dergisinde çıkan yazıları, 1977'de Yeni Devir gazetesinde Akif Reha imzası ve kendi adıyla yazdığı köşe yazılarıyla tanındı. Bazı ürünleri Türk Ruhu, Türk Yurdu, Filiz, Yeni İstiklal ve Hilal gibi gazete ve dergilerde yayımlanmıştı. Divan ve halk şiiri geleneğinden yararlandığı şiirleriyle kendi kuşağının usta şairleri arasında yer aldı.

ESERLERİ: Edebiyat ve Medeniyet Üzerine (deneme, 1972), Hicret (şiirler, 1974), Din ve Uygarlık (deneme, 1986), Tenha Sözler (1991), Yazarın ayrıca Yeni Türk Edebiyatı adlı bir ders kitabı vardır. Kalemin avuçları bu kadar yaktığı, parmaklara diken gibi battığı çok az olmuştur Nazif Gürdoğan:
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Ali Bayramoğlu ( 1956)



--------------------------------------------------------------------------------
1956 Gelibolu doğumlu.1973 yılında İskenderun Lisesi'ni bitirdi. 1979 yılında Grenoble Siyasal Bilimler Enstitüsü'nde lisans eğitimini tamamladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde yüksek lisans yaptı (1982). 1985'de aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktorasını verdi. 1981-1999 arasında Marmara Üniersitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Yeniyüzyıl ve Star gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Çok sayıda bilimsel makalesi bulunan Bayramoğlu'nun yazıları halen Yenibinyıl'da yayımlanıyor.

ESERLERİ

28 Şubat/ Bir Müdahalenin Güncesi
Ali Bayramoğlu
Birey Y. İstanbul 2001

28 Şubat, Türk siyasi tarihine bir parantez açmakla yetinmedi. Diğer askeri müdahalelerden farklı olarak rejimin rengini yeniden tanımlayan ve kalıcı bir askerileşmeyi ifade eden bir neşter darbesi oldu.
Bu kitap, 27 Aralık 1995 seçimlerinden, 18 Nisan 1999 seçimlerine uzanan bir dönemin gelişmelerini gün be gün izleyen ve anlamlandıran analitik bir güncedir. Bayramoğlu'nun bu analizleri hem bir dönemin toplumsal, kurumsal siyasi denge ve çatışmaları için, hem de bugün yaşadığımız krizlerin perde arkasını anlamak için önemli bir yol haritası oluşturmaktadır.



Türkiye’de İslami Hareket Sosyolojik Bir Bakış 1994-2000
Ali Bayramoğlu
Patika Y. İstanbul 2001

Ali Bayramoğlu, İslami hareketin Türkiye'de 1994-2000 yılları arasındaki görünümünü bir sosyolog gözüyle irdeliyor. Çeşitli makale ve yazılarını akademik çalışmalarının ışığında yeniden gözden geçirip bu kitap için farklı bir bileşimle bir araya getiriyor.
Bu kitapta bulacağınız başlıca temalar; tarikatlar ve cemaatler, İslami düşünce ve İslam, İslam ve siyaset, değişim ve kimlik...
(Arka Kapak)
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Ali Bulaç ( 1951)



--------------------------------------------------------------------------------
1951 yılında Mardin’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Mardin’de, yüksek öğrenimini İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (1975) ve İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde (1980) yaptı. 1976’da Düşünce Dergisi ve Düşünce Yayınları’nı, 1984’te İnsan Yayınları’nı kurdu. 1987 yılında Zaman Gazetesi’nin kurucuları arasında yer aldı ve bir yıl Gazete’nin İstanbul Büro Şefliği görevini yürüttü. 1985-1992 yılları arasında Kitap Dergisi’ni, yönetti. Çeşitli dergilerde, Milli Gazete, Yeni Devir, Yeni Şafak ve Zaman Gazetesi’nde çok sayıda yazı ve araştırmaları yayınlandı. 1988’de Türkiye Yazarlar Birliği “Fikir Ödülü”nü aldı. Evli ve dört çocuk babası olan yazar, halen Zaman gazetesinde günlük yazılar yazmaktadır.

ESERLERİ: Modern Ulus Devlet, Çağdaş Kavramlar ve Düzenler, Kutsala tarihe ve hayata Dönüş,Din ve Modernizm,Din Felsefe Vahiy Akıl İlişkisi, Modernizmİrtica Sivilleşme, İslam ve Demokrasi, İnsanın Özgürlük Arayışı,İslam Dünyasında Düşünce Sorunları, İslam ve Fanatizm, İslam Dünyasında Toplumsal Değişme, Bir Aydın Sapması, Nuh’un Gemisine Binmek, Ortadoğu’dan İslam Dünyasına, Tarih Toplum Gelenek, İslam ve Fundamentalizm
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Ali Yurtsever ( 08.01.1948)



--------------------------------------------------------------------------------
Anadolu Ajansı Viyana ve Doğu Avrupa Muhabiri

Doğum Tarihi / Yeri 08.01.1948 Darabi/Türkiye
Eğitim Lise 2.sınıf terk
G. Başlangıç Yılı 1973
G. Başlangıç Kurumu Hürriyet Gazetesi Viyana Muhabiri (1973 -1979)
Çalıştığı Kurumlar Akajans, Milliyet
Aldığı Ödüller Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü (1991)

Özgeçmiş Anadolu Ajansı Viyana Muhabiri olan Ali Haydar Yurtsever, 73-79 yılları arasında da bu görevi Hürriyet Gazetesi için yapmıştı.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Ali Akıf Bir



--------------------------------------------------------------------------------
HAKKINDA YAZILANLAR

Öldürmeyen yaralamayan detay avcısı
UĞUR CEBECİ
Hürportreler Hürriyet 2002 İlavesi

Yorumlarının tümünde depreme dayanıklı bir temel var. Üst katlardaki statik hesaplarının hepsi doğru. Bir solukta okunuyor, birkaç solukta hazmediliyor.

Ben onu hiç görmedim. Geleceğin gazetecileri, yazarları, çizerleri de belki birbirlerini hiç görmeyecekler.

Görmemek tanımamak değildir.

Birkaç satır arasına sıkışmış bir kelime, bir vurgu, bir bakış açısı, bir yelpaze, tanımak için yeterlidir.

Ali Atıf Bir'i okumaya başladığım günden beri kendime yakın hissettim. Var olan her şeye merakı var. Olmayanların da peşinde koşuyor. Detay avcısı olarak kalemi eline almış, öldürmüyor, yaralamıyor bir bilgi tepsisinde bize sunuyor.

Bu bin yılın ve de geçmiş bin yılların tüketimi ile ilgili her şeyden söz ediyor.

Tüketmek yemek-içmek-giymek değildir.

Tüketmek bazen soluk almaktır. Sahip olmadan, satın almadan da tüketilebilir. Bir satır arasında, bir cümlede tüketir, paylaşılabilirsiniz.

Ali Atıf Bir'le bütün köşebaşlarında buluşuyoruz. Yorumlarının tümünde depreme dayanıklı bir temel var. Üst katlardaki statik hesaplarının hepsi doğru. Bir solukta okunuyor, birkaç solukta hazmediliyor. Kalıcı cümleler arkasındaki bilgi birikimi'nin Hürriyet okurları için farklı ve gerekli olduğuna inanıyorum.

Görsek de göremeyiz.

Bir işi profesyonelce yapanların birinci meslek hastalıkları körlüktür. Kısa zamanda yakalanırsınız. Sıfır aydınlıkta bin mumluk ışıkları göremezsiniz. Odak noktanızda bir hastalık başlamıştır. Retinanız sonuna kadar yırtılmıştır. Dışarıdan bir kişi bir bakışta bütün ışıkları görür. Ali Atıf Bir de öyle. Sıfır aydınlıkta ya da tam karanlıkta farketmediğimiz güçlü ışıkları değil sadece titrek mumları da buluyor.

Çoğumuz korkarız.

Atıf Hoca'nın Not Defteri aslında bir cesaret örneği. Bizim nesil gazeteciler bir markadan söz ederken hálá korkarlar. Acaba laf olur mu, diye. Hastalık haline gelmiş kaygılar taşırlar. Oysa Atıf Hoca markaların hakkını, hukukunu veriyor. Yeri geldiğinde yeriyor. Mizah anlayışı, ciddiyeti ile bütünleşiyor.

Araştırmaları, sayısal değerleri, mukayeseli yüzdeleri cömertçe veriyor, sonuçları da cesaretle ilan ediyor. ‘‘Nokia'ya hayranım’’ bunlardan sadece biri. Diğer markaları dürtüyor ve satış başarısı için harekete davet ediyor. Not Defteri'ndeki bu cesareti bir başka, bir solukta okunan yazısında Garanti ve Osmanlı Bankası'nın birleşmesinde sunulan reklama taşıyor. Fazıl Say'lı, Sertap Erener'li Türk Marşlı, Mehter Takımlı reklama herkesin huzurunda şapka çıkarıyor. Kısa, öz, vurucu cümleleri ile bizi hayatın içinde, hayatımızı çevreleyen her şeyle ilgilenmeye davet ediyor. ‘‘Onun ismini andım, bundan fazla söz ettim’’ kaygısı taşımadan kalemini adil ve ölçülü kullanıyor.

Aklımızdan geçenler, onun not defterinde derinleşiyor, detaya koşuyor. Bugünün gazetelerinin hepsinde bir Ali Atıf Bir'e gerek olduğu, O'nun ortaya çıkışı ile ihtiyaç haline geliyor.

Hayatımızı saran reklam kuşaklarında, tüketimimizi yönlendiren güçlerin silahlarının önünde sıkı durabilmek için Hoca'nın Not Defteri'ni iyi okumak gerekiyor.

Markalar bir gerçektir. Hayatın apoletleridir. Ali Atıf Bir, bize bu sırmaların değerini anlatıyor. Doğruya yolculuğumuza ışık tutuyor...

Hoca'nın Not Defteri'ndeki dipnotlar, aslında tükettiğimiz hayatın gerçek manşetleridir...
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Ali Ekrem Uşaklıgil ( 1892)- (1947)



--------------------------------------------------------------------------------
1892 yılında İstanbul’da doğdu. Yazar, gazetecidir.1947 yılında İstanbul’da öldü. Mezarı, Mevlanakapı dışındaki
Merkez Efendi mezarlığında 5. adadadır.
 
Geri
Üst