Gelenbe hakkında herşey

palyacozi

Yeni Üye
Üye
Gelenbe hakkında herşey
sevim gelenbe gelenbe nereye bağlı
Tevfik Gelenbe
Ustamız, Hocamız, Kurucumuz
Tevfik Gelenbe 1931 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Zaman zaman babasının da arkadaşları arasında, dost meclislerinde mukallitlik yaptığını, meddah hikâyeleri naklettiğini söylerdi. Ancak babası kendisi çocuk denilecek yaşta iken terk-i dünya ettiği için öyle çok detaylı şeyler hatırlamıyordu.
- 1 -

Hayata karşı hep tek başına direnmişti. Gençlik yıllarında afilli delikanlıymış. Lider karakterli biri olduğu da su götürmezdi zaten. Kendine çok güvenen ve kendini seven biriydi.
“- Kendini sevmeyen, kendine saygı duymayan bir insanın bir başka insanı, bir başka şeyi sevmesi, saygı duyması mümkün değildir” derdi. “Kendi kendisiyle barışık olmayan birisi nasıl başkalarıyla barış içinde yaşayabilir ki… İnsan önce kendi kendisiyle olan kavgasına bir son verecek ki başkalarıyla kavga etmesin… Barış görüş içinde olsun…”
Peki bunu kendisi başarmış mıydı? Dışarıdan bakılınca; evet. İçinden bilemem. Bilemem çünkü onun hep gizli kalmış bir yanı olduğuna inanıyorum. Bir gün, -konu nereden gelip buraya dayandı şimdi hatırlamıyorum- şöyle demişti:
“- İki kişinin bildiği şey sır değildir. Sırlar hep tek kişiliktir. Atalarımız bunun için demişler ki; sırrını söyleme dostuna, dostunun dostu vardır o da söyler dostuna…”

Onun ne kadar iyi bir komedyen/oyuncu olduğunu değerlendirmekse beni aşar. Ancak ben bir komedi oyun sergilenirken seyircinin gülmekten yorulduğunu Tevfik Gelenbe Tiyatrosu sahnesinden şahit oldum. Bir gün; “Öp Babanın Elini” adlı oyunu sergilerken bir seyircinin gülmekten katılarak koltuktan kaydığını ve sıraların arasında kaybolduğunu görünce oyunu kesmek mecburiyetinde kalmıştık.
Tevfik Gelenbe 1960 Yılında İstanbul Şehir Tiyatroları bünyesinde tiyatroya başladı. 1969 Yılında Gazanfer Özcan, Gönül Ülkü ile birlikte Şehir Tiyatrolarından ayrıldı. Kendi kadrosunu oluşturarak Tevfik Gelenbe Tiyatrosunu kurdu. O tarihten bu güne tam 40 yıldır kesintisiz açıldı bu tiyatronun perdeleri. En ağır şartlarda, hatta doktorlarının:
“- Artık tamam, buraya kadar, sahneye çıkmayacak, evinde oturup istirahat edeceksin” dedikleri zamanlarda bile dinlemedi kimseyi ve açtı perdelerini. Bugün ünlü ünsüz birçok tiyatro oyuncusu arz-ı endam etti Tevfik Gelenbe Tiyatrosu sahnesinde.
Tiyatro oyunlarının yanı sıra radyoda yayınlanan ve yıllar sonra televizyon dizisi olarak da çekilen ‘Uğurlugil Ailesi’ adlı eserde canlandırdığı ‘Bacı Kalfa’ tiplemesiyle sanatseverlerin gönlüne taht kurdu.
Sonra bir gece topladı bütün ailesini etrafına. Bambaşka bir havadaydı o gece. Oğlu Arkın’ın bütün mukallitliği üzerindeydi. Kendisini taklit ederek türlü komiklikler yapmaktaydı. Arkın bütün hünerini ortaya koyarak babası gibi espriler yapıyor herkesi gülmekten kırıyordu. Yıllarca güldüren Tevfik Gelenbe de gülüyordu. Kendisini seyredenlerin güldüğü gibi… Kendini seyrediyormuş gibi… Sonra gecenin bir vaktinde yüzünde huzurlu bir gülümsemeyle:
“- Tamam” dedi, “hadi kalkın, yatın artık, geç oldu.”
- 2 -
Herkes odasına çekildi. Kendisi çalışma odasına geçti. Ama çalışma masasına oturmadı. Bir sandalyeye oturdu. Raflarda dolaştırdı bakışlarını. Yüzlerce kitap ve bir o kadar da dosya. Hepsiyle teker teker vedalaştı. Sonra çalışma masasına çevirdi bakışlarını. Çalışma masasının ardındaki boş koltuğa gülümseyerek baktı. Ne hayaller kurmuştu, ne oyunlar tasarlamıştı o koltukta. Gittikçe genişleyen bir gülümsemeyle kendi içinde küçük devinimlerle sallanarak epeyi bir müddet orada kaldı. Bir ara kapı aralandı. Sevim hanım hafifçe araladığı kapının gerisinden onu seyretti. Onu yatması için çağırmaya gelmişti ama Tevfikçiğinin yüzünde öylesine huzurlu, öylesine mutlu bir gülümseme vardı ki… Epeydir onu böyle görmemişti… Sesini çıkarmadan onu öylece durup seyretti…
O gecenin sabahında hastaneye kaldırıldı ve bir daha dönmedi Tevfik Hoca… Terk-i dünya ettiğinde Tarih; 20 Ekim 2004 ’dü…



VE ONUN İÇİN DEDİLER Kİ…

Gazanfer Özcan: “İşini büyük saygı, sevgiyle yapan beyefendi bir insandı. 40 küsur senelik sanat yaşamında çok direnç gösterdi. Hastalığında da direnç gösterdi. Çok kişilik sahibi bir insandı. Kimse hakkında kötü konuşmayan, herkesten sevgi ve saygıyla bahseden bir insandı. Tevfik, değeri ölçülmez gerçek bir beyefendiydi.”
Gönül Ülkü: “Şehir Tiyatroları’ndan beraber ayrıldık ve tiyatrolarımızı kurduk. Kahroluyo-ruz… ”
Yıldız Kenter: “Çalışkan, mesleğine bağlı bir insandı. Kendine has bir tiyatro anlayışı var-dı.”
Nejat Uygur: “Kendine has bir tarzı vardı. Türkçe’yi iyi konuşurdu. Tiyatro için bir kayıp. Bana çok gülerdi, ben de ona çok gülerdim.”
Levent Kırca: “Tiyatroda çok örnek bir kişiliği vardı. Oyuncularına huzur veren ortam yaratırdı. Bir ağabeydi.”
Haldun Dormen: “Kendisi tiyatro için çok mücadele etti. Bu mücadelesini takdirle karşılıyorum. Hayatının sonuna kadar tiyatroda oynamaya çalıştı. Tiyatromuz önemli bir komedyenini kaybetti. Onu hep arayacağız.”
Müjdat Gezen: “Türk tiyatrosu için önemli bir kayıp. Bir tiyatrocu, bir Kadıköylü ve bir dost olarak çok iyi bir insandı.”
Hadi Çaman: “Türk Tiyatrosu çok özel bir insanını kaybetti. Türkiye’ye böyle bir tiyatro militanı bir daha gelmez. Tevfik Gelenbe barışçıl, sevgi dolu, birleştirici bir insandı. Ölümüyle de yine insanları birleştirdi. Tevfik ağabey, gitmedin gitmeyeceksin, hep içimizde kalacaksın.”
Enis Fosforoğlu: “Tevfik Gelenbe bir tiyatro savaşçısıydı. Bu uğurda yılmadan mücadele etti. Pek omuz omuza mücadele etmemiş olsak da o bizim ağabeyimizdi.



SEVİM GELENBE
(Genel Sanat Yönetmeni)

Sevim Gelenbe doğma büyüme bir İstanbul hanımefendisidir. 1948 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Çekirdekten yetişme bir tiyatro sanatçısıdır. Bazen bir tiyatro sanatçısına sorarlar:
“- Hangi tiyatrolarda oynadınız? Hangi oyuncularla sahne paylaştınız?” diye. Bu sorulara Sevim Gelenbe’nin cevabı son derece kısa ve nettir:
“- Tevfik Gelenbe Tiyatrosunda oynadım. Tevfik Gelenbe ile tam 40 yıl aynı sahnede tiyatro seyircisinin alkışlarına mazhar oldum. Tevfik Gelenbe Tiyatrosunda sahneye çıkmış bütün sanatçılarla tiyatro denilen o büyülü dünyanın mutluluğunu, acılarını, hüznünü, sevincini paylaştım.”
“- Size göre Tevfik Gelenbe kimdir?”
“- Bana göre Tevfik Gelenbe aşktır. Ya aşk nedir diyecek olursanız; ben ol da bil, demişler. Ben önce Tevfik Gelenbe’yi sevdim sonra tiyatroyu. Sonra ikisini birbirinden ayıramaz oldum. Çünkü mümkün değildi. Öylesine iç içeydiler… Tevfik’i sevmek tiyatroyu, tiyatroyu sevmek Tevfik’i sevmekti… Ben de öyle yaptım ikisini birden sevdim. İkisine birden aşık oldum…”
“- Peki Tevfik Gelenbesiz bir Tevfik Gelenbe Tiyatrosu nasıl……”
“- Kim demiş Tevfik Gelenbesiz diye!.. O hep bizimle, bir an bile onsuz değiliz… Düşünceleriyle, ilkeleriyle, kültüre, sanata, hayata bakış açısıyla hep bizimle birliktedir, o.”

40 YILDA 50 0YUN

1- Kime Niyet Kime Kısmet / Vecdi Uygun
2- Aman Hayret Biraz Gayret / Mahmut Yesari
3- Bakireler / Suphi Tekniker
4- Cihanyandı Safinaz / Tevfik Gelenbe
5- Kocamın Nişanlısı / Sadık Şendil
6- Tahir ile Zühre / Orta Oyunu
7- Mister Vel Van / Toto Karaca
8- Sosyete Gülleri / Jean De Letraz - Zihni Küçümen
9- Buz Dolabı / Antan Özer
10- Kaş Yapayım Derken / Vasfi Rıza Zobu
11- Sen Neymişsin Be Hayri / Melih Vassaf
12- Gönül Kimi Severse / Tevfik Gelenbe
13- Öp Babanın elini / Jean De Letraz - Zihni Küçümen
14- Orasını Es Geçin / Maurice Hannequin - Pierre Veber - Zihni Küçümen
15- Paşa Hazretleri / Franz Von Schönthan - G.Kadelburg - Nazan Göknil
16- Uyan Süleyman / Necabettin Yal
17- Beni Öpünüz / Tristan Bernard - Bedia Muvahhit
18- Bir Uzun Üç Kısa / Esat Mermi
19- Hem Ağlarım Hem Giderim / Alfonso Paso - Hale Kuntay - Tevfik Gelenbe
20- Kırkından Sonra / Andre Bard - Halit Fahri
21- Canımın İçi / Refik Kordağ
22- Yasin Erkek Güzeli / Mahmut Yesari
23- Kaşla Göz Arasında - Aman Hayret Biraz Gayret / Maurice Hennequin
24- Aynoroz Kadısı / Celâl Musahipoğlu - Haldun Marlalı
25- İpekçi Merhum / Ahmet Nuri Sekizinci
26- Dostum Hırsız / Melih Vassaf - Muhip Dibekli
27- Her Şey Olacağına Varır / Füruzan Hüsrev Tökin
28- Hüsnüniyetli Hüsnü / Küçük Kemal
29- Oyun İçinde Oyun / Eugene Labiche - Füruzan Hüsrev Tökin
30- Çiçekçi Dükkânı / Curt Flatow - Hâle Kuntay
31- Kızlara Göz Kulak Ol / Jean Marsan - Adil Moran
32- İşte Talih Buna Derler / Lois Vernevil - Georges Berr - Çetin İpekaya
33- Yenerbahçe Kulübü / Refik Kordağ
34- Hayırsız Ada / İbrahim Serpil
35- Köpek Kırpıcısı / Jean De Letraz - Yusuf Sururi
36- Sevda Salatası / Jean De Letraz - Zihni Küçümen
37- Şahane Adres - Hizmetçinin Böylesi / Marc Camoletti - Sermet Sami Uysal
38- Yedek Koca / Maurice Hennequin - Pierre Veber
39- Yem Borusu / Melih Vassaf
40- Reçetesi Peçete / Muzaffer İzgü
41- Kaza Çocuğu / Franz Streicher - Hale Kuntay
42- Belalı Gelin / Sadık Şendil
43- Kelin Merhemi / F.Hayati Çorbacıoğlu
44- Kime Niyet Kime Kısmet / Vecdi Uygun
45- Koca Eşek / Maurice Lasaygues - Zihni Küçümen
46- Yaktın Beni Belediye / Ahmet Açan
47- Dış Kapının Mandalı / George Axelrod - Leyla Erduran
48- Dat Dara Dat Cumhuriyeti / Avni Dilligil
49- Kabzımal Cemile – Sorma Söylemem / Fazıl Hayati Çorbacıoğlu
50- İnsansızlar / Yıldırım Keskin
 
Geri
Üst