Uzman SühaN
Administrator
Glokom nedir ve nasıl tedavi edilir?
Her iki glokom tipi de birincil veya ikincil olabilir. Sebebi bilinmeyen glokomlara “birincil glokom” adı verilir. Göz yaralanmaları, ilaç kullanımı, göz iltihapları, tümör, ileri derecede katarakt veya şeker hastalığı gibi durumlara bağlı olan glokomlar ise “ikincil glokom” adını alır.
Doktora gitmek için göz problemlerinin oluşmasını beklememek gerekir. Çünkü problemlerin farkedilmesi, glokomun ilerlediğinin göstergesidir. Aslında 40 yaşından itibaren düzenli göz kontrollarına gidilmesi önerilmektedir. Düzenli kontrollar 60 yaşından sonra her yıl yapılmalıdır. Bunun dışında, yukarıda sayılan belirtiler meydana geldiğinde hemen bir göz doktoruna müracaat etmeniz gereklidir.Göz içindeki basıncın ya da diğer bir deyişle, göz tansiyonunun artması sonucu meydana gelen glokom, görme kaybına sebep olan etmenlerin başında gelmektedir. Göz tansiyonunun artışı genellikle göz içi sıvısı ile ilişkilidir. Göz küresinin içinde bulunan sıvı, normalde bir drenaj sistemi ile göz dışına çıkabilmektedir. Ancak, drenaj sisteminin çeşitli nedenlerle tıkanması durumunda, sıvı göz dışına çıkamadığı için göz içindeki yapılara basınç yaparak zarar görmelerine sebep olur. Görmemizi sağlayan göz siniri bu basınç nedeniyle zamanla ilerleyici şekilde harap olur veyavaş yavaş görme kaybına yol açar.
Açık açılı glokom: Glokomun en sık rastlanan tipidir. Glokom hastalarının %90’ı bu tip glokomdan muzdariptir. Gözde kornea ve iris arasında bulunan açı açıktır fakat drenaj sistemindeki kanallar tıkalı olduğundan göz içi sıvısı kanallardan geçemez. Buna bağlı olarak göz içindeki sıvı miktarı artmaya ve basınç oluşturmaya başlar. Yavaş gelişim gösterir. Meydana gelen harabiyet ve görme kaybı fark edilemez. Optik sinir hasarı ağrıya sebep olmaz. Bu durumun gerçek nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Kapalı açılı glokom: İris ve kornea arasındaki açı kapandığında ortaya çıkan glokom tablosuna bu ad verilir. Daha nadir olarak rastlanan glokom tipidir. İris ve kornea arasındaki açı daraldığından, buradaki drenaj sistemi bozulmuştur. Ani gelişen bir tablodur. Bu sebeple, meydana gelen belirtiler hemen fark edilir. Ancak kronik kapalı açılı glokom vakalarına da rastlanmıştır. Acil tıbbi müdahale gerektirir.
Normal basınçlı glokom: Görme sinirinde harabiyetin olduğu ancak göz içi basıncının normal bulunduğu glokom türüdür. Optik sinir harabiyetinin nedeni anlaşılamaz. Bu tip glokom olan hastaların görme sinirinin daha hassas olduğu düşünülmektedir. Ayrıca damar tıkanıklığı gibi nedenlerle görme sinirinin beslenmesinde de sorun olabilir.
Konjenital glokom: Gelişimsel glokom adı verilen bu tip glokom doğuştan mevcuttur. Gözdeki drenaj kanallarının bebeğin anne karnındaki döneminde yanlış veya eksik gelişiminden kaynaklanır. Nadir görülen ve kalıtımsal olabilen bir hastalıktır. Doğumdan sonra gözlerde belirgin bir büyüme ve bulanıklaşma gibi bulgular ortaya çıkabilir. Erken fark edilirse cerrahi girişimler yapılarak körlük engellenebilir.
Pigmenter glokom: Göz irisine renk veren pigmentlerin drenaj kanallarını tıkaması sebebiyle ortaya çıkar. Bu tıkanma neticesinde meydana gelen göz içi basınç artışı glokoma sebebiyet verir. Genellikle genç yaşlarda, yapılan koşu gibi sporların da etkisiyle, iristen dökülerek göz içi sıvısına karışan pigmentlerin tıkadığı kanallar geçici göz içi basınç artışlarına da sebep olabilir.
Glokom nedir ve nasıl tedavi edilir?
Göz sinirini hasara uğratarak görme kaybına yol açan ve genellikle göz içi basıncının artmasıyla ortaya çıkan göz hastalığına “glokom” adı verilir. Halk arasında “karasu hastalığı” veya glokomun sebeplerinden biri olan göz içi tansiyonu artışı nedeniyle “göz tansiyonu” olarak da adlandırılan bu hastalık, körlük sebepleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Görme kaybı yavaş yavaş geliştiği için genellikle erken dönemde fark edilemez. Fark edildiğinde ise glokom oldukça ilerlemiş bir evrede olduğundan göz sinirindeki harabiyet ciddi boyutlara gelmiştir. Erken dönemde tespit edilebilirse, görme sinirinin hasarı durdurulabilir ve görme kaybı daha sınırlı olur. Bu yüzden belirli aralıklarla göz kontrolları yaptırılmalıdır.Glokom belirtileri nelerdir ?
- Glokom belirtileri, glokomun tipine göre değişiklik gösterir:
- Primer açık açılı glokomda; genellikle her iki gözde çevresel görüşün ilerleyici olarak kaybı ve ileri evrede tünel görüşü bulunur.
- Akut kapalı açılı glokomda;
- göz ağrısı,
- bulantı ve kusma,
- görme bulanıklığı,
- ışıkların etrafında hale görme,
- göz kızarması gibi bulgular vardır.
Her iki glokom tipi de birincil veya ikincil olabilir. Sebebi bilinmeyen glokomlara “birincil glokom” adı verilir. Göz yaralanmaları, ilaç kullanımı, göz iltihapları, tümör, ileri derecede katarakt veya şeker hastalığı gibi durumlara bağlı olan glokomlar ise “ikincil glokom” adını alır.
Ne zaman doktora gidilmelidir ?
Doktora gitmek için göz problemlerinin oluşmasını beklememek gerekir. Çünkü problemlerin farkedilmesi, glokomun ilerlediğinin göstergesidir. Aslında 40 yaşından itibaren düzenli göz kontrollarına gidilmesi önerilmektedir. Düzenli kontrollar 60 yaşından sonra her yıl yapılmalıdır. Bunun dışında, yukarıda sayılan belirtiler meydana geldiğinde hemen bir göz doktoruna müracaat etmeniz gereklidir.Göz içindeki basıncın ya da diğer bir deyişle, göz tansiyonunun artması sonucu meydana gelen glokom, görme kaybına sebep olan etmenlerin başında gelmektedir. Göz tansiyonunun artışı genellikle göz içi sıvısı ile ilişkilidir. Göz küresinin içinde bulunan sıvı, normalde bir drenaj sistemi ile göz dışına çıkabilmektedir. Ancak, drenaj sisteminin çeşitli nedenlerle tıkanması durumunda, sıvı göz dışına çıkamadığı için göz içindeki yapılara basınç yaparak zarar görmelerine sebep olur. Görmemizi sağlayan göz siniri bu basınç nedeniyle zamanla ilerleyici şekilde harap olur veyavaş yavaş görme kaybına yol açar.
Glokom tipleri nelerdir ?
Açık açılı glokom: Glokomun en sık rastlanan tipidir. Glokom hastalarının %90’ı bu tip glokomdan muzdariptir. Gözde kornea ve iris arasında bulunan açı açıktır fakat drenaj sistemindeki kanallar tıkalı olduğundan göz içi sıvısı kanallardan geçemez. Buna bağlı olarak göz içindeki sıvı miktarı artmaya ve basınç oluşturmaya başlar. Yavaş gelişim gösterir. Meydana gelen harabiyet ve görme kaybı fark edilemez. Optik sinir hasarı ağrıya sebep olmaz. Bu durumun gerçek nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Kapalı açılı glokom: İris ve kornea arasındaki açı kapandığında ortaya çıkan glokom tablosuna bu ad verilir. Daha nadir olarak rastlanan glokom tipidir. İris ve kornea arasındaki açı daraldığından, buradaki drenaj sistemi bozulmuştur. Ani gelişen bir tablodur. Bu sebeple, meydana gelen belirtiler hemen fark edilir. Ancak kronik kapalı açılı glokom vakalarına da rastlanmıştır. Acil tıbbi müdahale gerektirir.
Normal basınçlı glokom: Görme sinirinde harabiyetin olduğu ancak göz içi basıncının normal bulunduğu glokom türüdür. Optik sinir harabiyetinin nedeni anlaşılamaz. Bu tip glokom olan hastaların görme sinirinin daha hassas olduğu düşünülmektedir. Ayrıca damar tıkanıklığı gibi nedenlerle görme sinirinin beslenmesinde de sorun olabilir.
Konjenital glokom: Gelişimsel glokom adı verilen bu tip glokom doğuştan mevcuttur. Gözdeki drenaj kanallarının bebeğin anne karnındaki döneminde yanlış veya eksik gelişiminden kaynaklanır. Nadir görülen ve kalıtımsal olabilen bir hastalıktır. Doğumdan sonra gözlerde belirgin bir büyüme ve bulanıklaşma gibi bulgular ortaya çıkabilir. Erken fark edilirse cerrahi girişimler yapılarak körlük engellenebilir.
Pigmenter glokom: Göz irisine renk veren pigmentlerin drenaj kanallarını tıkaması sebebiyle ortaya çıkar. Bu tıkanma neticesinde meydana gelen göz içi basınç artışı glokoma sebebiyet verir. Genellikle genç yaşlarda, yapılan koşu gibi sporların da etkisiyle, iristen dökülerek göz içi sıvısına karışan pigmentlerin tıkadığı kanallar geçici göz içi basınç artışlarına da sebep olabilir.
Moderatör tarafında düzenlendi:
