Kul Tıgın Anıtı

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Kul Tıgın Anıtı
Yukarda mavi gök, aşağıda yağız yer yaratıldıkta, ikisi arasında "insanoğlu"
yaratıldı.İnsanoğlu üstüne soy'umun başbuğu "Bumin" ve "İstemi" kağan tahta
oturdu.Onlar, Türk ulusunun ülkesini büyültüp töresini yücelttiler.O zamanlar
Türk ülkesinin dört yanı düşman'la doluydu. Yüce bir ordu düzenlediler.Türk
erleri, dört bir yandaki düşman'la savaştı.Tümüne boyun eğdirdi. Yenik düşen
ulusları egemenliğine kattı.Ecdadım "Bumin kağan" doğu'da "kadırkan" ormanı'na,
batı'da "Demirkapı" ya kadar tüm yerleri Türk ulus'una yurt yaptı.O güne dek
başsız, örgütsüz ve yurtsuz kalan Göktürkleri ülkeli, düzenli ve mutlu
kıldı.İşte, öylesine Bilge Kağan'dı o.Yöresindeki "Beğ" ler de bilge'ydiler,
yiğittiler.Türk ulus'unun tüm töre'sine uygunca yürüdüler.Öyle oldukları için,
Türk ülkesi büyüdü.Bunca ulus, böyle mutlu ve böyle güçlü oldu. Onlar, sonra
göğ'e uçtular.<<Gök Tanrı>> onları aldı. Türk ulus'unun bu yasını, dost uluslar,
düşman uluslar bizimle beraber olup tuttular.Doğu'dan, gündoğusundan, ormanlarda
ve çöllerde oturanlardan yas'çılar, ağlayıcılar ve ağıtçılar geldi. Çinli'ler,
Tibetli'ler, Aparlar ve Apurumlar, Kırgız'lar, üç kurıkanlar, otuz Tatar'lar,
işte hep bunca uluslar geldiler ve bizimle birlikte yas tuttular.Onlardan sonra
gelen bilgesiz, ülküsüz kağanlar <<Tahta>> çıkıp ülkenin düzenini, ulus'un
töre'sini bozdular.Soy'ları gibi, Türk soy'unun uluları gibi yaratılmadıkları
için, bilgeli, yiğit ve ülkülü olmadıkları için, küçük kardeşler büyüklerine ve
oğul'lar babalarına benzemedikleri için, yüce Türk ülke'si çökmeğe, bunca toplum
dağılmaya başladı.Ülke'ye ve ulus'a yararsız, ama zararlı buyrukları yüzünden
birlik bölündü, dirlik kalmadı. Dost ve düşman uluslar, egemenliğimize göz dikip
başkaldırdılar.Türk ulus'unun büyük düşman'ı Çinli'ler böyle bir fırsat
bekliyorlardı. Kardeşi kardeş'e, oğul'u babaya düşman ettiler.Çünkü, Çin ulus'u
kurnazdı, hileciydi. Düşmanlarını ipek'le, tatlı sözle, güzel yüz'le
kandırmasını biliyorlardı.Ülke'leri ve ulus'ları bölüp parçalamasını, sonra da
tutsak etmesini kolay başarıyorlardı. İşte böylece, tüm ulus birbirine düşman
oldu. Kağan'larla ulus'un arasında karanlık uçurumlar açıldı.Kağanlığa göz
dikenler, kağanları öldürdüler. Ülke'nin düzeni, ulus'un esenliği kalmadı. Türk
ulus'unun kan'ı, can'ı ve o'nca uğraşımı sonucunda elde edilmiş Türk ülke'sinde
düşmanla anlaşmış kişiler vardı. Ve, O'nlar ülke'yi batırıyorlardı.
<<Buyruklar>>, <<Tiğinler>>, <<Beğ'ler>> Çin hükümdarına boyun eğdiler. Türk
ulus'u Çin ulus'una kul oldu. Türk Beğ'leri, kendi Türk ad'larını atıp, Çin
Beğ'lerinin adlarını aldılar.Özbenliklerini yitirdiler. Çin hükümdarına sığıntı
oldular Özgürlük ve egemenlikten yoksun ve tutsak olarak 50 yıl süren bir
felaketli yaşam'dı o!Çin ülkesi için, Çin ulus'unun mutluluğu için, Türk erleri
Çin ülke'sinin düşmanlarına karşı savaşa sokuldu. Türk'ün egemenliği, yurdu ve
töre'si unutuldu.Kara vicdanlılar, tüm ulus'u düşmana Kul-Köle ettiler.O, elli
yıllık tutsaklıkta Türk Ulus'u yas
tuttu.<<Ülke'liUlus'tuk,Haniülkemiz?<<Kağan'lı Ulus'tuk, Hani Kağanımız?<<Şimdi
biz, hangi Kağan'a başvuralım?<<İş'imizi kime gördürelim?>> dediler.Egemen bir
ülke'de o'nca yıllar Özgür yaşamış Ulusumuz, tutsak olmanın kahrını 50 yıl
çekti. Çin Ulus'una düşman oldu. Hınç'ı, Kin'i büyüdü. Ama, gene de bir araya
gelemiyor, birleşemiyorlardı.Öteyanda, Çin Hükümdarı öç almamış sayıyordu
kendini. Türk Ulus'unun yok edilmiş Egemenliğini, yitirilmiş özgürlüğünü
yeterlibulmuyordu.<<Türk'lerintümünüyokedip soyunu kök'ünü kurutmalıyım,>>
diyordu. Ama, yukarda <<Türk Tanrısını>> Türk Ulus'unun yokolmasını değil, gene
özgür ve egemen olmasını istiyordu. Gök Tanrı işte onun için babam <<İlteriş
Kağan'ı>> Annem <<Elbilge Katun'u>> Türk Ulus'unun başına getirdi.Babam <<17>>
er ile Çin Hükümdarına başkaldırıp önder oldu.Düşman boyunduruğunda olmanın,
tutsak yaşamanın ne olduğunu bilenler, hep babam Kağan'a katıldılar.Sonra,
70eroldular.<<Gök Tanrı>> dilediği ve güç verdiği için, düşmanlar koyun, babamın
erleri kurt oldu. Doğu'ya ve Batı'ya yürüyüp çoğaldılar. 700 er oldular. 700 er
olup, Ülkesiz, Kağan'sız kalmış Türk ulus'unu babam <<İlteriş Kağan>> gene
ülke'li, özgür ve Egemen kıldı. Sonra,<<Tolis>> ve <<Tarduş>> haklarını
düzenekoydu. Onlara <<Yapgu>> ve <<Şad>> verdi.Çinli'lerle, Kuzey'de <<Bazlar>>
la, <<Dokuz Oğuz>> larla, <<Kırgız>> larla, <<Kurıkanlar>> <<Otuz Tatar>>,
<<Kıtan>> ve <<Tatabı>> larla savaştı.Babam <<İlteriş Kağan>> 47 kez sefere
çıktı.27 kez düşmanla savaştı.<<Gök Tanrı>> öyle istediği için, ellileri elsiz
kıldı. Dizlilere diz çöktürdü.Kağan'lıları Kağan'sız, düşmanları güç'süz
bıraktı. Babam <<İlteriş Kağan>> bunca Ülke'yi ve bunca Ulus'u Egemenliğine
katıp birlik kurduktan sonra göğe uçtu.(M.S. 691)<<Baz>> Kağan'ı, Babam Kağan
için <<birinci balbal>> dikti. Ben, babam <<İlteriş Kağan>> göğe uçup gittiğinde
8 yaşındaydım. Töre'miz gereğince, amcam <<Kağan>> oldu. Türk Ulus'u daha da
yüceldi. Amcam Kağan, yoksulları varlıklı ve mutlu kıldı. Az toplumu
çoğalttı.Ben <<Tiğin>> olduğum sürece, amcam Kağan'a tüm gücümü verdim. O'na,
yardımcı oldum.<<Gök Tanrı>> buyruğunca, 14 yaşımda <<Tarduş>> Ulus'u üzerinde
<<Şad>> oldum. Amcam Kağan'la <<Yeşil Irmak>>, <<Altun Dağ>> ve <<Şantuk
Ovası>>na, batı'da <<Demir Kapı>>ya ve <<Gökmen>>i aşarak <<Kırgız>> ülkesine
kadar 25 kez sefer ettik. 13 kez savaştık. Gene ellileri elsiz, Kağan'lıları
Kağansız koduk. Dizlilere diz çöktürdük, başlılara başeğdirdik. <<Türgiş
Kağan'ı>> Türk'tü, kendi soyumuzdandı. Ama o bunu düşünmediği, ya da yanıldığı
için biz'e karşı durdu, başkaldırdı. İşte bu yüzden Türgiş Kağan'ı, buyruk
begleri, hep yok oldular. Onları biz yokettik. <<Onok>> halkı onlara uyduğu için
çok zahmet çekti. Ecdadımızın hüküm sürdüğü yerler, Ülkeler sahipsiz kalmasın,
yurdunda düzen kurup öz halkını doğru yolda yüceltsin diye, <<Bars Beg>>i
halkının üstüne <<Kağan>> yaptık O'nu <<taht>> a çıkardık. Küçük kızkardeşimizi
o'na verdik. <<Katun>> yaptık.Ama, o bütün bunları unuttu, yanıldı. Ve biz'e
aşkaldırdı. O Kağan da yokoldu. Cezasını gene biz verip yokettik. Halkının Kız
ve Kadınları <<Cariye>> Erkekleri <<Köle>> oldu.Öz Kırgız halkının Türk olduğunu
anlayınca <<Gökmen>> ili sahipsiz kalmasın diye, yurtlarını geri verdik.Doğu'da,
<<Kadırkan>> ormanında dağılmış ve perişan olmuş Kırgız Ulus'unu gene yurtlu ve
ülkeli kıldık.Batı'da <<Tarmank'a>> dek, Türk Ulusu'nun ülkesini ve egemenliğini
büyültüp, yücelttikYoksulluk kalmadı. Herkes mutlu oldu Esenliğe kavuştu. O
vakte dek sürüp giden savaşlar yüzünden küçük kardeş büyük kardeşi, oğul
babasını bilmez olmuştu. Sefer'den Sefer'e, savaş'tan savaş'a gidenler ya döner,
ya da dönmezlerdi. İşte, öyle kazanıldı bu Vatan, Türk töre'si öyle korundu.Ey
Türk Beğleri, Milletim, işitin! Yukarda Gök çökmedikçe, aşağıda yer
delinmedikçe, Türk ulus'u, senin Ülken'i kim alabilir? Töre'ni kim bozabilir?Ey
Türk ulus'u Titre, kendine dön!Niçin yanılıyorsun?Özgür ve egemen'ken, mutlu ve
güçlüy'ken niçin kendi kendine, kendi ülke'ne ve töre'ne ihanet ettin?Niçin
düşman'la bir oldun?Seni kim yanılttı?O tuzakları sana kimler kazdı?O can alıcı
silahlar nereden geldi, kim soktu yurduna?Onları düşmanlarına dağıtan
kimlerdi?Seni, tutsaklığın mezarına götüren süngüler, nereden girdi ülkene?Ey,
kutsal Ötüken kent'inden kaçıp ileri doğu'ya varanlar, Batı'ya göçenler, ne
kazandınız?O yaban il'lerde kanınız su gibi aktı, kemikleriniz dağ örneği
birbiri üstüne yığıldı.Beğ'ler erkek evlatlarını <<Kul>> ve <<Köle>> ettiler.
<<Pakize>> tertemiz Kız evlatlarınız şerefsiz birer <<Cariye>> oldular.Ey Türk
ulusu, bütün bunlar, kendinden, kendi öz benliğinden uzaklaşıp düşman'a dönük
yaşadığın için oldu!Ülke'ni, Töre'ni artık korumaz olduğun için, düşman'ı dost
bellediğin için amcam Kağan, kahrından uçuverdi, gitti.Ama gene böyle felaketli
bir ortamda, Türk Ulus'unun adı-sanı yokolmasın diye, <<Gök Tanrı>> babam
<<İlteriş Kağan>>ı ve Annem <<Bilge Katun>>u, Türk Ulus'unun başına nasıl
getirdiyse ve ulus'umuzun güçlenip yücelmesini nasıl sağladıysa, <<Gök Tanrı>>
beni de, işte o amaçla <<Taht>> a çıkardı.Ben, Türk ulus'unun güçlü ve muhteşem
bir devrinde Kağan olup taht'a oturmadım. İçerde ve dışarda ezilmiş, güçsüz
kalmış, o ünlü erliği göçürülmüş, başsız ve yoksul, yıkılmış bir ulus'a Kağan
oldum.Küçük kardeşim <<Kül-Tiğin>> ve iki <<Şad>>ımla anlaşmaya vardık.
Babamızın ve Ecdadımızın yaptıkları gibi, milletimizi, ülkü'de ve inançta
birleştirecek, bir araya getirecektik. Tıpkı onlar gibi devleti gene
bağımsızlığa, özgürlük ve egemenliğe kavuşturacaktık, Ülkü'müz and'ımız oldu.
Ben, geceleri uyumadım, gündüzleri oturmadım. Yurdum ve ulus'um için
çalıştım.Kardeşim <<Kül-Tiğin>> ve <<Şad>>larımla durup dinlenmeden uğraştık,
gerektiğinde savaştık.Ülke'mi ve Ulus'umu Çin boyunduruğundan kurtarmak
amacımdı, kutsal görevimdi.Ben, Kağan olduğumda, dört bir yan'a dağılmış olan
ulus'um perişandı. Bitikti ve en kötü bir durumdaydı.Toplanıp and içtik. Gene
özgür, gene egemen olacaktık. Türk ulus'u böyle yoksul ve perişan kalamazdı.
Hain, hileci Çin ulus'unun kahredici boyunduruğunda ezik ve tutsak
yaşayamazdı.Dört yanımızda pusu kurmuş, başkaldırmış öteki düşman beğlikleri de
yola getirmek, boyun eğdirmek gerekiyordu. Güçlü bir ordu düzenledim. Kuzeydeki
Oğuzlara, Doğu'daki Kıtan'lara ve Tatabı'lara Güneydeki Çin'lilere karşı
savaştık.O savaşların hepsinde zafer bizim oldu. Düşmanlarımızı yendik.
Ulus'umun öc'ü alındı. <<Gök Tanrı>> nın isteği ve benim dileğim yerini
buldu.Göçmek üzere olan ulus'umu dirilttim ayağa kaldırdım.Fakir ulus'umu
varlıklı, mutlu kıldım. Esenlik getirdim.Az ulus'umu çoğalttım. Başka ülke'lerin
hükümdarlarından çok çalıştım. Bizi yoketmek için fırsat kollayan düşmanlarımıza
başeğdirip egemenliğimize kattım. Düşmansız kaldık.Ben ulus'uma bütün bu
hizmetleri, kardeşim Kül-Tiğin'le beraber yaptım. O'nun tükenmez gücü, yüce
kahramanlıkları en büyük yardımcım oldu. Kardeşim Kül-Tiğin 16 yaşından 47
yaşına kadar durmadan, dinlenmeden düşmanlarımızla savaştı. Her savaş
düşmanlarımızın yenilgisiyle son buldu. Ülkü'müz ve amacımız tek'ti. Ulus'umuzu
tutsaklıktan kurtarıp egemenliğe kavuşturmak ve yüceltmekti. Biz bu amaca
vardık, gerçek kıldık.Ama bir gün, Kül-Tiğin kardeşim, göğe uçuverdi, gitti
(M.S. 731).Babam Kağan'ın göğe uçtuğunda kardeşim Kül-Tiğin yedi yaşındaydı.
Annem Bilge Katun'un ve ulus'umuzun kaderleri ne güzelmiş ki, koruyucu ve
yetiştirici annemin çabasıyla kardeşim yüce bir kahraman oldu.Babam Kağan'ın
yerine tahta çıkan amcam Kağan'ın düşmanlarla yaptığı savaşlarda kardeşim
Kül-Tiğin daha 16 yaşındayken ordunun başına geçti. Ülkemiz için, ulusumuz ve
töremiz için savaştı.6 kez <<Suğduk>> lara karşı sefere çıktık, savaştık. Onları
bozguna uğratıp yendik. Büyük düşmanımız Çinlilerle tutuştuğumuz savaş'ta,
kardeşim Kül-Tiğin yaya ordumuzun en önündeydi, en önde savaştı. Çin'in ordusunu
dört yandan kuşattık. O orduyu orada yokettikKardeşim Kül-Tiğin 21 yaşındayken
<<Çaça-Senünke>> lere karşı sefere çıktı. Boz renkli bir atın üstünde olarak
düşmana hücum etti. Düşmanın okları kardeşimin atına rasladı, at öldü. Kardeşim
bir başka at üstünde olarak gene düşmana karşı savaşa girdi. Düşman okları gene
atına saplandı. At öldü. Sonra, gene bir başka atla hücum etti. Yüzlerce ok
birden saplandı atına. O at da orada öldü. Kardeşim Kül-Tiğin'e gene bir şey
olmadı. O çetin savaş sonunda, o düşman ordusunu da orada yokettik.Daha sonra
<<Bayırku>> ların Beğ'i <<Ulug İrkin>> sağ kalanlarla kaçtı.Kardeşim Kül-Tiğin
26 yaşındayken <<Kırgız>> lara karşı savaştık. Her yan, mızrak batımı kar'la
örtülüydü. O kara kışta gökmen ormanında Kırgız'ları uykuda bastırdık.
Kırgız'ların Kağan'larıyla <<Songa>> ormanında savaşa tutuştuk. Kardeşim
Kül-Tiğin, Ak bir aygır üstünde düşmana hücum etti. <<Kırgız>> hükümdarını
öldürdü. Ordusu dağıldı. Tüm Kırgız ülkesini aldık.O yıl <<Türgiş>> lere savaş
açtık. <<Altun Ormanı>> nı, <<Ertiş>> ırmağını geçerek düşmana karşı
gittik.Türgiş'leri de apansız, uykuda bastırdık. Ama, düşman kendini çabuk
toparladı. <<Bolçu>> bölgesinde ateş ve su gibi üstümüze saldırdı. Kardeşim
Kül-Tiğin gene ordumuzun başındaydı. Ve düşmana en ilkin gene o hücum etti.
Türgiş'lerin Kağan'ını öldürdü. Ordularını tutsak ettik, ülkelerini aldık.
Türgiş halkı hep boyun eğdi. Bu halkı, <<Tabar>> bölgesinde
yerleştirdik.Töre'si, düzeni bozulmuş olan <<Suğdak>> ülkesini ve halkını düzene
koymak için <<İnci Irmağı>> nı geçerek <<Demirkapı>> ya kadar gittik.Seferde
oluşumuzu fırsat belleyen <<Türgiş>>ler güçlü bir orduyla bize karşı yürümekten
çekinmedi. O vakte dek, savaştan savaşa koşan ordumuz gerçekten zayıf düşmüştü.
Erlerimiz yorgun ve yılgındı. Yiyecek tükenmişti. Yorgunluk ve savaştan
usanmışlığın doğurduğu korku, ordumuzu düşmandan önce bastırdı.Düşman güçlüydü,
cesurdu, çoktu.Ama, düşman ordusunda Kül-Tiğin gibi bir kahraman yoktu. Onun
için <<Kara Türgişler>> yenildi. Sağ kalanlar başeğdiler. Kül-Tiğin o savaşta 27
yaşındaydı.Daha sonra <<Karluk>> halkı da isyan etti. Bütün bu başkaldırmalar,
sonu gelmeyen savaşlar, hain ve hileci düşmanımız Çin'lilerin
kışkırtmalarıylaoluyordu.Kutsal<<Tanag>>başında<<K arluklar>> la savaştık.
Kardeşim Kül-Tiğin Alpsalcı adındaki at'ının üstündeydi. Ve gene ordumuzun
başında savaşıyordu.Düşmanı orada yendik. Karluklar başeğdi. Kardeşim 30
yaşındaydı o savaşta. Amcamın yönetimindeki <<İzkul>> halkı, başkaldırdığında
onlarla da savaştık. Kül-Tiğin'in Alpsalcı adındaki at'ı o savaşta vurulup
öldü.<<Dokuz Oğuz>> lar Türk'tü. Kendi soyumdan, ulus'umdandılar. Ama, gök ve
yer Tanrıları öyle istedi. Bir yılda 5 kez, Dokuz Oğuzlarla savaştık. En ilki
<<Toğu-Balık>> kentinde oldu. Kardeşim Kül-Tiğin savaş öncesi düşmanın 7 erini
birden kılıçladı. Onları da orada yendik. Ülkelerini aldık. Sonra <<Kuşlagakta>>
Edizler'le savaşa girdik. Kardeşim Kül-Tiğin Dokuz düşman erini Ardarda
mızrağına taktı. Her savaşta olduğu gibi, gene zafer bizim oldu. Bunca savaşlar
ve zaferler sonrasında Türk ulusunun kaderi ters döndü. Gücü tükendi. Yılgın ve
ürkek oluverdi. Çünkü hain ve hileci düşmanımız Çinliler boş durmuyor, bizi
kendi içimizden ele geçirip tüketiyorlardı.<<Tonga-Tiğin>> in cenaze töreninde
<<Tonglar>> dan bir birliği ve <<Alpagu>> lardan 10 eri yokettik. Sonra
<<Ezgenti Kadaz>> da gene Oğuz'larla savaşa girdik.Kardeşim Kül-Tiğin'in ordusu
Oğuz ordusunu bozguna uğratıp yoketti. O yıl, <<Amga>> Kalesinde kışladık.
İlkbaharda düzenli bir orduyla Oğuz'lara karşı yürüdük. Ordumuzun başkumandanı
kardeşim Kül-Tiğin'di. Hiç umulmadık bir anda, Oğuzların baskınına uğradık. Ama
kardeşim ordumuzu bozgundan korudu.Ey Anam, büyük analarım, ablalarım,
gelinlerim, kızlarım, eğer kardeşim Kül-Tiğin olmasaydı, siz, hepiniz düşmana
adi ve şerefsiz birer cariye olacaktınız. Ölüleriniz yerde, yolda, yataklarda
kalacaktı. Kül-Tiğin olmasaydı, hepiniz zelil, sefil olup yokolacaktınız!
Kardeşim Kül-Tiğin uçup gitti. Ben, yas içinde kaldım. Görür gözüm, görmez oldu.
Bilir bilgim, bilmez oldu. Ben, yasla tükendim.<<Gök Tanrı>> insan oğlunu ve tüm
canlıları hep yok olmak için yaratmış, Ölüm vaktini yalnız o bilirmiş.Ben, yasla
tükendim. Gözlerimden yaslar boşanarak, yüreğimden feryat ederek, yanıp
yıkıldım. Yasla boğuldum.İki Şad'ımla beraber küçük kardeşlerimin, kardeş
oğullarımın, beğlerimin ve tüm ulus'umun ağlamaktan gözleri kör olacak
sandım.<<Yas'cılar>>, <<ağlayıcı'lar>> ve <<Kıtan>>, <<Tatabu>> halklarının
hükümdarı <<Udar-Sengün>> geldi. <<Çin>> ülkesinden <<İsi'yi-Liken>> geldi. O'nu
imparator yolladı. Gelirken bir tümen altun ve gümüş getirdi. <<Tibet>>
ülkesinden <<Bölen>> geldi. Beride, günbatısından <<Sugd>>, <<Berçeker>> ve
<<Buhara>> ülkesinden <<Nen-Senün>> ile oğlu <<Tarkan>> geldiler. <<Onok>> dan
oğlum Türgiş Kağan'ı nişancı <<Makaraç>> ile <<Oğuz Bilge>> yi gönderdi.
<<Kırgız>> Kağanlığından <<Tarduş İnançu-Çur>> geldi. <<Bark>> yapmak <<Bediz
yaratmak>> Ve Anıt taşını yonmak için, Çin İmparatorundan <<Can Senün>>
geldi.Kül-Tiğin <<Koyun yılının 17 sinde uçtu>>. Bark'ın nakışlı taşlarını, anıt
taşını <<Maymun yılının 27 sinde>> yaptık. O'nu tüm ulusça takdis ettik. Bize
unutulmaz anıları kaldı. Kül-Tiğin 47 yaşında göğe uçtu.<<Bunda yazıları bu
taşın üstüne, Kül-Tiğin'in kız kardeşinin oğlu, ben, Yuluğ-Tiğin yazdım>><<yirmi
gün bu taşta oturup, ben, Yuluğ-Tiğin, bu yazıları taşa yazdım. Onlar, bu ülkeyi
Sadık Oğullarından ve Toygunlarından daha iyi yönetip, yücelttiler. Sonra uçup
gittiler. Ama, Tanrı dirilticidir.>>
<<YULUĞ-TİĞİN>>
 
Geri
Üst