Kurugöz Hastalığı nedir ? Belirtileri ve tedavisi

THESECRET

"Adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz"
Kurugöz Hastalığı nedir ? Belirtileri ve tedavisi
kurugöz hastalığı nedir,kurugöz hastalığının nedenleri,kurugöz hastalığı tedavisi,kurugöz hastalığına ne iyi gelir
kuru-goz.jpg


Toplumda çok sık görülen ve birçok etmenin neden olduğu kuru göz, önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Uzun süre bilgisayar veya televizyon başında ekrana bakmak, yaşın ilerlemesi, çevresel faktörler, klimalı ortamlar, kontakt lens kullanımı gibi faktörler göz kuruluğunun artmasında önemli neden arasında. Modern yaşam tarzı ile birlikte yaygınlığı ve yarattığı sorunlar giderek artan göz kuruluğu hastalığı önemsenmesi gereken bir sorun olarak niteleniyor. Johnson & Johnson Vision Care, tarafından organize edilen ACUVUE Eye Health Advisor Uluslararası Bilimsel Sempozyumu’nda Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’nın sorularını yanıtlayan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Yağmur, teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi!
Kuru göz nedir ve toplumda görülme sıklığı hakkında bilgi verebilir misiniz?
meltem-yagmurProf. Dr. Yağmur: Kuru göz; aslında birçok nedenle ortaya çıkan, multifaktöriyel etmenlerin neden olduğu önemli bir hastalık grubudur. Toplumumuzda oldukça sık görülmekte, özellikle nem oranının düştüğü kuru iklimlerde çok daha fazla ortaya çıkmaktadır. Daha da önemlisi çağımızda bilgisayar kullanımının artması ve çok uzun süreler bilgisayar karşısında zaman geçiren kişilerde kullanıma dikkat edilmemesi nedeniyle gözde kuruma bulguları ortaya çıkabilmektedir. Kuru göz hastalığı artık çağımızın yaygın hastalıklarından birisidir. Ancak, kuru göz hastalığı erken dönemde tanı konup, uygun tedaviler uygulandığında etkili şekilde tedavi edilebilmektedir.

Toplumda çok sık görülen bir hastalıktır. Nemli bölgelerde sıklığı azalır ama kuru iklimlerde ve özellikle merkezi sistemle ısıtılan yerlerde ya da klimatize ortamlarda hastaların şikayetleri çok hızlı şekilde artış gösterebilir.

Hastaların en belirgin şikayetleri nelerdir?
Prof. Dr. Yağmur: Kum atılmış gibi yanma, batma şikayetleri özellikle ön plandadır.

Kuru göz hastalığının nedenleri hakkında bilgi verebilir mi siniz?
Prof. Dr. Yağmur: Çevre faktörleri, bilgisayar kullanımı gibi faktörler önemli. İklimle birlikte çevrede ısısı da önemli bir faktör haline gelebilir. Hastalık sıklığı atmosferik kirlenmeye bağlı olarak ta artabilir. Bunun yanında göz sağlığını etkileyen başka hastalıklarda etken olabilir. Mesela; Sjögren denilen kuru göz hastalığı… Sjögren’de hem romatizmal hastalıklarla birlikte olabilir veya izole olarak da tek başına görülebilir. Ayrıca özellikle gözde kronik blefarit kirpik diplerinin kepeklenmesi ve meibimus bezlerinin tutulmasından kaynaklı olarak ta ortaya çıkabilir. Ayrıca buharlaşmanın artmasına bağlı olarak ta bulgular görülebilir.
kuru-goz-tedaviBir diğer önemli risk fatör ise kötü kalite kontakt lens kullanımıdır. Çünkü kontakt lens kullanımı bir anlamda göz yaşını ikiye böler. Gözyaşı tabakamız çok ince ama kontakt lens konulduğunda biraz daha incelmektedir. Bu da buharlaşmayı artırarak hastaların çok sınırda olan kuru göz şikayetlerini belirgin hale getirebilmektedir.

Kontakt lens kullanımı her zaman kuru göze yol açar mı?
Prof. Dr. Yağmur: Her zaman yol açmayabilir ama özellikle sınırda olgularda şikayetler hızlı bir şekilde artabilir. Bunun önüne geçilebilir. Kuru gözü evrelendiririz; hafiften başlar çok ciddi durumlara kadar giden bir seyri vardır. Özellikle hafif ve orta olgularda tedavisi öneririz. Tedavisiyle birlikte oküler yüzey bulguları toparlarsa seçilen uygun kontakt lenslerin kullanımına devam edilebilir. Ama orta ve şiddetli bir grup kuru göz hastası var ki onlar için kontakt lens ancak tedavi amaçlı farklı nedenlerle önerilebilir fakat normal kontakt lens kullanımı önerilmez.

Tedavi hakkında daha kapsamlı bilgiler verebilir misiniz?
Prof. Dr. Yağmur: Kuru göz aslında gözyaşının stabilitesinin bozulması yani gözyaşı miktarı azalıyor. Gözyaşı miktarı azaldığında bunu dışarıdan ek olarak vermemiz gerekir. Özellikle koruyucu madde içermeyen suni gözyaşları verilmesi tedavinin ana noktasını oluşturur. Ayrıca gözyaşının azalmasıyla birlikte osmolarite çok yükselir ve buna bağlı birtakım enflamatuar olaylar ortaya çıkabilir. İşte bu enflamatuar olayları da baskılamamız gerekiyor. Bunun için de dönem dönem immünomodülatör ilaçlardan yararlanıyoruz. Özellikle topikal siklosiporin uygulamaları çok fayda sağlıyor.
 
Geri
Üst