MFI'dan IMF ile ilgili tavsiye

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
MFI'dan IMF ile ilgili tavsiye
Multilateral Funding International’ın (MFI) CEO’su Murat Köprülü, krizde IMF’nin kapısını çalacak pek çok ülke olduğuna işaret ederek, "Türkiye’nin IMF ile yapacağı anlaşmayı bir an önce tamamlaması gerekiyor. Türkiye, IMF sırasına son giren ülke olursa, hiç şansı kalmaz. IMF’nin parası bittiğinde kasasına kaynak aktaracak ülkeler de zorlanır" dedi.

ULUSLARARASI piyasalarda yüzyılın krizi yaşandığını ve bunun daha öncekilere hiç benzemediğini belirten Multilateral Funding International’ın (MFI) kurucusu ve CEO’su Murat Köprülü, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapacağı anlaşmayı biran önce tamamlaması gerektiği uyarısında bulundu. Bu krizde IMF’nin kapısını çalacak pek çok ülke olacağını Ukrayna’nın da fon ile görüşmelere başladığını, Macaristan’ın konuşulduğunu belirterek, "Türkiye IMF sırasına son giren ülke olursa hiç şansı olmaz. IMF’nin parası bittiğinde kasasına kaynak aktaracak ülkeler de zorlanır. Türkiye bu durumu göz ardı etmemeli. TL’ye baskı olduğunda işin sonunun nereye gideceğini bilemezsiniz" diye konuştu.

Erken imza avantaj sağlar

Bir dönem Dünya Bankası’nda Kemal Derviş ile de çalışan Murat Köprülü, şimdiye kadar yaşanan dönemde IMF’nin bir rolünün olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Gelişen ülkeler ayakta dururken bugün gelişmiş ülkeler batmanın eşiğine geldi. Onun için IMF’nin rolü de yok ortada. Bazen Ankara’dakiler bunu yanlış yorumluyor. Yahu biz sağlamız, boşu boşuna kendimizi IMF’ye neden bağlayalım, kontrolümüzü neden geri verelim diye düşünüyor. 6 senedir uğraşıyoruz bitti artık, mezun olalım diyorlar. ’Türkiye zor duruma girdi ve IMF ile anlaştı’ algılamasıyla panik yaratmayalım diyor olabilirler ama bunu öyle yorumlamamak lazım. Tam tersi vereceğiniz intiba ’biz tedbirliyiz, her türlü riskimizi azaltma yolunda gideriz’ olur. Hele böyle bir dönemde. Bu başka dönemlere benzemez."

10 ülke kasayı boşaltır

1997 yılında Güney Kore battığında IMF’in ülkeyi 50 milyar dolar ile ayağa kaldırdığını hatırlatan Köprülü, IMF’nin kapısına böyle 10 ülke dayansa kasasındaki paranın biteceğine vurgu yaptı. Köprülü, "Eskiden bu önemli değil, çünkü üyelerine giderek yeni para ister diye düşünüyorduk. Daha da önemlisi para verecek üyeleri ABD, Avrupa ve Japonya krizle boğuşuyor. ABD Kongre’si 700 milyar doları zar zor çıkardı. Siz son memleket olarak kapısına giderseniz hiçbir şansınız kalmaz" diye konuştu.

Krizin gelişen ülke para birimlerine de baskı yapmaya başladığını ve doların 1.75 YTL’ye kadar çıktığını hatırlatan Köprülü, Türkiye’nin cari açığı ve bütçe açığının da bir süre sonra göze batmaya başlayacağını söyledi. Böyle bir hareketin sonunun nereye varacağını ise kimsenin tahmin edemeyeceğini belirten Köprülü, o zaman Merkez Bankası’nın ya faiz artırmak ya da döviz satmak zorunda kalacağını aktardı. Köprülü, "Her iki kurşun da Merkez Bankası’nı sıkıştırır. Faiz artırsa büyümeyi sıfıra indirir. Döviz satsa dışarıdaki yatırımcı, sürekli döviz rezervlerini izlemeye başlar. Rezervler düşerse de panik başlar. Kendini çok sağlam saymak iyi bir formül değil. Bugün Türkiye’de para politikası zaten bir yerde sıkı ama bütçe de çok sıkı olmalı" ifadelerini kullandı.

Mevduatını getirene ek faiz verilebilir

HÜKÜMETİN
yurtdışında bulunan mevduatı çekmek için yaptığı hazırlıkları nasıl değerlendirdiği sorumuza Murat Köprülü, aynı formülün 2001 yılında da konuşulduğunu hatırlatarak şu karşılığı verdi: "Mevduatı çekmek iyi bir yöntem. Ama ben olsam, ’yüzde 2 de olsa vergi alacağıma, getir paranı bankadan yüzde 20 kazanıyorsan, ben yüzde 1 ek gelir vereceğim’ derim. Boşu boşuna adamı vergilendireceğine motivasyon ver. Kura baskı gelince, çok önemli olacak."

Yeni balonlar tüketici kredilerinde patlayacak

YAŞANAN
1929 buhranı ile bugün yaşananları karşılaştırmamak gerektiğini söyleyen Murat Köprülü, 2009’un bir anlamda kayıp yıl olacağına dikkat çekerek, yaklaşık bir yıl daha dünyanın rahat bir ortam yaşamasını beklemiyor. Gelişen ülkelerde resesyon, gelişmekte olan ülkelerde ise daha önceki performanslarının yarısı kadar bir büyüme rakamı görüleceğini öngören Köprülü, yıl sonuna kadar piyasaların ABD seçimleri veya kurtarma paketleri ile bir yalancı bahar havasının da yaşanacağını tahmin ediyor. Emlak balonunu kredi kartı balonu, oto kredisi balonu gibi tüm tüketici kredilerinde patlayacak balonların takip edeceğini düşünen Köprülü, bununla ilgili ilk verilerinde son açıklanan bazı bankaların bilançolarında da görülmeye başlandığını anlattı.

hurriyet.com
 
Geri
Üst