Şırnak Tanıtım

KızılÖtesi

Aktif Üye
Üye
Şırnak Tanıtım
şırnak tanıtım idil nerenin ilçesi cizre nerenin ilçesi silopi babil şehri
İLÇELERİ
Beytüşşebap, Şırnak

Şırnak ilinin bir ilçesidir. Türkiye'nin güneydoğu anadolu bölgesinin Irak ve Suriye sınırlarından ortalama 45-50 km uzaklıkta Şırnak ilinin bir ilçesidir. Bu ilçenin içinden Habur çayı geçer ve ilçenin su ihtiyacını karşılar.

Cizre, Şırnak
Coğrafya

Cizre, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Şırnak İline bağlı ve ilden 45 km uzaklıkta bulunan ilçedir. Yaz aylarında sıcak ve kurak, kış aylarında ılık ve yağmurlu bir iklime sahiptir. Yaz aylarındaki sıcaklık kimi zaman 54°C kadar ulaşmaktadır. Cizre, meteorolojik verilere göre Türkiye'nin en sıcak noktalarından biridir.Türkiye rekoru yine Cizreye aittir 54.6*c ile

Tarihçe

Nuh Peygamber ve oğulları tarafından, tufandan sonra kurulduğu söylenen Cizre'nin bilinen tarihi M.Ö 4000 yılında Guti İmparatorluğuna kadar dayanmaktadır. Gutiler Cizre, Dicle Cudi'yi de içine alan geniş bir bölgede hakimiyet kurmuşlardır. Cizre daha sonra M.Ö 2000 yılından itibaren, Babil, Araplar, Asurlular, Medler, Persler, Selevkos ve Sasanilerin; İslamiyetin bölgeye gelmesi ile beraber Emevi ve Abbasilerin hakimiyeti altında kalmıştır. 1096 yılında Büyük Selçuklular müteakiben emir ve şeyhliklerle idare edilen Cizre 1627 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğine geçmiştir. Cizre beyliği önceleri Diyarbakır Sancak Beyliğine bağlı iken 1841 yılında Musul'a bağlanmıştır. Milli mücadele döneminde büyük başarılar gösteren Cizre'ye Fransızlar gelip şehri savaşsız teslim almak istemişlerse de, halkın direnişi ve silahlanmayı görerek işgalden vazgeçmişlerdir. İslamiyet'in Cizre'ye girmesi ile birlikte şehre yarımada anlamına gelen Cezire adı verilmiş, Cumhuriyet döneminde ise küçük bir düzeltmeyle Cizre olarak değiştirilmiştir. Önceleri Mardin iline bağlı bir yerleşim birimi iken 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı yasa ile Şırnak iline bağlanmıştır. Şırnak yöresi 993 yılında Mervaniler denetimine geçmiştir. Yörenin yönetsel merkezi olan Cizre; Mervaniler, Selçuklular, Zengiler, Eyyübi zamanlarında Musul Atabeklerine ve Diyarbekir emirlerine bağlıydı. Bu halde iç işlerinde bağımsız bir Derebeylik gibiydi. 1071 yılında Selçuklu Sultanı Alparslanın bölgeye girmesiyle Mervaniler Selçuklulara tabi oldu. Selçuklu komutanlarından Fahrüddevle 1085 yılında Diyarbekir ve Cizre bölgesini zaptederek Mervani emirliğine son verdi.
Mervaniler döneminden sonrada Şırnak yöresi sık sık el değiştirmiş Selçuklular döneminden itibaren sırasıyla 1100 da Musul Atabegi Çökürmüş denetimine geçmiş ardından Zengiler, Eyübiler, ve Artuklular burada hakimiyet kurdular. XIII yy. İkinci çeyreğinde yörede Harizmliler ve Moğollar gibi yeni güçler ortaya çıktı. Moğolların yağma hareketleri sonrasında 1400 lü yıllarda yöreye hakim olma çabası içerisinde bulunan Akkoyunlular la Karakoyunlular arasında çatışmalar çıkmıştır. 1508 de Akkoyunluların varlığına son veren Safeviler sonrasında yörede hakimiyet kurup egemenlikleri altına almışlardır.

Mem û Zîn

Mir Abdal Camii olarak isimlendirilen medrese 1437 yılında Cizre Azizan Beyi Emir Abdullah (Abdal) ibn Abdillah Seyfettin Boti tarafından yapılmıştır. Mescid ve İdare odalarının bir kısmı ayaktadır. Şair ve yazar Şeyh Ahmed Hani tarafından manzum olarak kaleme alınmış olan aşk hikayesinin kahramanları Mem u Zin ile bu aşkın engelleyicisi olan Bekir'in türbeleri caminin güney bölümü bodrum katındadır.

İsmail Ebul-iz El Cezeri

1153 yılında Cizre'de doğdu. Fizikçi ve 60 makina mucididir. Robot ve Bilgisayar ana temelleri, saatler, su makineleri, musluk, kilitler, çocuk oyuncakları buluşları arasında yer alır. 1233 yılında vefat etmiştir. Nuh Peygamber Camii avlusunda gömülüdür. Kitapları uzun yıllar Avrupa üniversitelerinde okutulmuştur. Kırmızı Medrese ve Şeyh Ahmet El-Cezeri Türbesi Kırmızı Medrese 15. asırda Cizre Azizan Beyi 2. Şeref tarafından yaptırılmıştır. Kırmızı tuğlalardan yapıldığı için "Medresetul Hamra" olarak adlandırılır. Mescit, idare, öğrenci, öğretmen bölümleri ile külliyeden oluşmuştur. Medrese içinde türbesi bulunan Şeyh Ahmet El-Cezeri 1404-1479 yılları arasında yaşamış ünlü bir şairdir. Kaside ve şiirlerinde tasavvuf konularını işlemiştir. 2000 beyitlik bir divanı vardır. Şiirler alfabetik ve Kur'an sureleriyle uyumludur. "Guften Mela" ve "Guften Emir" adlı şiir antolojileri vardır. Halk arasında "Mellayı Ciziri" ve "Nişani" olarak adlandırılır.

Ulu Camii

Cizre'nin İslam'ı kabul etmesiyle 639 yılında kiliseden camiye çevrilmiştir. Abbasiler döneminde cami yıktırılıp, onarıma alınmıştır. 1160 yılında Cizre Beyi Baz Şah'ın oğlu Al Sencer tarafından yeniden yaptırılmıştır. 1156 da dörtköşe inşaa edilen minaresi 1945-1946 ve 1971 yıllarında 2 kez onarım görmüştür. Cizre Ulu Camii kapılarında bulunan Ebul-İz'in yaptırdığı ünlü ejder figürlerinden biri İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesinde bulunmaktadır.

Cizre Müzesi

Arkeolojik ve etnoğrafik eserlerin bulunduğu Cizre Müzesi 1996 yılında İsmail Ebul-İz İlköğretim Okulu bünyesinde, okul müdürü Abdullah Yaşin tarafından kurulmuştur. Müzede Guti, Med, Asur, Babil, İslam İmparatorluğu, Emeve, Abbasi, Selçuklu, Azizan, Zengi, Rum, Arap ve Osmanlı dönemine ait eserler bulunmaktadır.

Nuh

Kur'an, Tevrat ve İncil'de adı sıkça tufan olayı ile geçen insanlığın ikinci babası Nuh tufan sonunda gemisi Cudi Dağına inmiş (Kur'an, Hud Suresi, ayet 44) Cizre'yi kurup Cizre'de vefat etmiştir. Peygamberler arasında en çok yaşayan ve en çok sıkıntı çekendir. Dünyada ikinci babası ollup, insanlık ondan ve 3 oğlu Ham, Sam ve Yafes'den türemiştir. Asıl adı Abdulgaffar olup, yeni baba anlamında Nuh, Nova adları verilmiştir. Türbe ve çevre düzenlemesi Şırnak Valiliği'nce yaptırılmıştır.

Güçlükonak, Şırnak

İdil, Şırnak

Turkiye'de bulunduğu yer Bilgiler Şehir nüfusu 60.973 (2000) İlçe nüfusu 25.000 (2000) Yüzölçümü 1.224 km² km² Nüfus yoğunluğu xxx/km² Rakım xx metre Koordinatlar
Posta kodu 73300 Alan kodu 0 486 İl plaka kodu 73 Yönetim Ülke Türkiye Coğrafi Bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi İl Şırnak Kaymakam FATIH SEVİNÇ Belediye başkanı RESUL SADAK Yerel yönetim site İdil Belediyesi İlçe kaymakamlık site Kaymakamlık İdil, Şırnak ilinin bir ilçesidir. Şehrin Kuruluşunda tarihi, coğrafi özellikler etkili olmuştur. Şehrin Cizre İlçesine ve Suriye sınırına olan yakınlığı ve Topografik özellikleri Şehrin tarihinde önemli bir rol oynamıştır.
İlçede Karasal İklim hüküm sürmekte, bitki örtüsü bakımından oldukça yoksuldur. Şırnak'a 75 km uzaklıkta olan ilçe Suriye sınır kapısına 24 km uzaklıktadır. Yüzölçümü 1.224 km²'dir. ılce 17 yıl beledıye baskanlıgı yapan suryanı şükrü tutuş,un sayesınde guzel bır gelışme göstermıştır.şükrü tutuş,un 17.06.1994 te öldurulmesıyle ısş hacmını ve süryanılerı kaybetmıştır.ıdılın en buyuk ısadamıda olan tutuş öldulmesıyle bırlıkte ıdıl ıs gucunude kaybetmıstır.genclerımız dısarıya calısmaya gıtmeye mahkum olmuslardır.ıdıle şükrü tutuş gıbı ıkı degıl bır kışıye ıhtıyacı vardır.yoksa ıdıl bır kayıptır. 2000 yılı genel nufus sayımına göre toplam nufusu 60.973'tür. İlçe nufusu da yaklaşık olarak 25.000'dir. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; buğday, mercimek, arpa, nohut ve üzüm gelmektedir. İlçe, Süryanilerin yoğun yaşadığı dönemlerde, üzüm bağları ve şarap yapımıyla ün kazanmıştır. Ancak Süryani kesimin Avrupa'ya ve çevre illere göç etmesi nedeniyle bu alanda bir durgunluk yaşanmaktadır. İlçe belli başlı ailelerin oluşturduğu çok verimli bir mozaiğe sahiptir. Halen idilde yaşamakta olan çok az sayıda süryani aile mevcuttur. şırnak ilinin eğitim ve öğretim alanındanüfüs oranına göre en başarılı ilçesi konumundadır. 18.05.1990 tarih ve 20522 Resmi Gazetede yayınlanan 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Şırnak İline bağlanmıştır.
Silopi İlçesi de, M.Ö. çeşitli kavimlerin yaşadıkları bir yerleşim birimidir. Bu durum ilçenin çevresinde bulunan tarihi eserlerden anlaşılmaktadır. Asurlular ve Roma İmparatorluğunun yönetiminde uzun yıllar kaldıktan sonra Selçukluların yönetimine geçmiştir. Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sırasında Cizre İlçesi ile birlikte Osmanlı İmparatorluğuna bağlanmıştır. 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Şırnak İline bağlanmıştır.

Silopi, Şırnak

Turkiye'de bulunduğu yer Bilgiler Şehir nüfusu 2.00.00.00 BÜYÜYOR DAHA ÇOK (2000) İlçe nüfusu 500000 (2000) Yüzölçümü km² km² Nüfus yoğunluğu xxx/km² Rakım xx metre Koordinatlar
Posta kodu x xx Alan kodu 0 486 Yönetim Ülke Türkiye Coğrafi Bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi İl Şırnak Kaymakam ömer k... Belediye başkanı ömer k.. İlçe kaymakamlık site [T.C. SİLOPİ KAYMAKAMLIĞI Kaymakamlık]
Silopi, Şırnak ilinin bir ilçesidir. Gaziantep'ten gelip Şanlıurfa, Mardin, Cizre güzergahında giden karayolunun Habur sınır kapısından önceki yerleşim yeridir.

Coğrafya

Silopi ve Çevresinde iki farklı yeryüzü şekline sahiptir.İlçenin kuzeyi,kuzeybatısı ve kuzey doğusu dağlık bir yapı oluşturmaktadır.Dağlık kesim kuzeyden güneye doğru inildikçe düz bir yapıya dönüşür ve güneyde geniş Silopi Ovası uzanır.Silopi Ovası Türkiye Irak sınırına yaklaştıkça alçalır ve Dicle nehri ile Habur Çayı’nın birleştiği noktada en düşük seviyeye erişir.Cudi Dağı Silopi’nın kuzeyini tümü ile kaplamaktadır. Cudi Dağ’ındaki yaşlı tortullar güneye doğru daha genç oluşumlar üzerine yüklenmiştir.Cudi Dağı’nın en yüksek noktası 2.114 metre olup,Silopi Ovası’na egemen bir konumdadır.Silopi orman ve ağaç yönünden oldukça zayıftır.İklimin etkisi ile bol miktarda zakkum ağaçlarına rastlanır.Silopi İlçesinde karasal iklim görülür.Yazlar sıcak ve kurak,Kışlar ılık ve yağışlıdır.Toprakların %65.09’u tarıma elverişli topraklar olup,tarıma elverişsiz olan sadece %14.7’dır.Platoların oranı ise %20.21’dır.İlçe merkez ve köylerinde genellikle Pamuk,Buğday,arpa,mercimek yetiştirilmektedir.Sulak olan yerlerde ise bütün meyve ve sebze yetiştirilebilir. Silopi İlçesinin yüzölçümü 790 Km2 olup, güneybatısında Suriye (20 Km), güneydoğusunda Irak (51 Km) Devletleri ile batısında Cizre İlçesi (11 Km), kuzeyinde Şırnak İli (33 Km) ve kuzeydoğusunda Uludere İlçesi (11 Km) ile komşudur.

Tarihçe

Silopi İlçesi M.Ö.Ninova yani Musul şehrine bağlı bir yerleşim merkezi idi. Eski kavimlerden Asurlular’ın bu bölgede kaldıkları,çevrede bulunan kalıntılardan anlaşılmaktadır.İlçeye bağlı Yankale Mezrasında,bu kavime ait kale kalıntıların mevcuttur. Söylentilere göre İlçe içerisinde ,Kavallı,Buğdaylı Köyleri ile Yankale Mezrasında bulunan tepelerin insan gücü ile yığma bir şekilde yapılmıştır.Tepeler incelendiğinde bu rivayetin doğruluğu anlaşılmaktadır.Bu tepeler Asurlular döneminde birer haber alma-verme aracı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Asurlulardan sonra bölgenin hakimiyeti tamamen Sasaniler’in eline geçmiştir. Daha sonraları ise adı geçen bölgenin Doğu Roma İmparatorluğu’nun idaresi altında yer almıştır. Doğu Roma İmparatorluğu zamanında kalma kalıntılar halen Derebaşı köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır.İslam tarihine bakıldığında,bölge hakimiyeti H.Ömer zamanında bölge hakimiyeti tamamen Müslümanlara geçmiştir. Daha sonra Büyük Selçuklu Devletinin Anadolu’ya hakimiyeti sırasında Doğu, Güneydoğu, Kuzey Suriye, Musul, Kerkük bölgelerinde Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı Atabeyliklerin kurulduğu ve bu beyliklerden ZENGİ ailesinin Beyliği İlçemizin hakimiyetini ele geçirmiştir.1180 yılında Elcezire Atabeyliklerinden Muizuddin Sencer Şah Bin II. Gazi tarafından ele geçirmiştir.Anlaşıldığına göre bu bölgede hüküm sürdüğü sıralarda İlçemize bağlı Görümlü Beldesinde bir Camii yaptırdığı eski camiden kalan kalıntılardan anlaşılmıştır. Daha sonra M.S 960-1040 yılları arasında Büveyoğulları bu bölgeyi ele geçirmişlerdir.Büveyoğullarına ait bir Camii bir medrese kalıntıları halen İlçemize bağlı Birlik köyü sınırları içerisinde mevcuttur. Büveyoğullarından sonra hakimiyet Cizre Emirlikleri’nin eline geçmiştir.Cizre Emirlikleri kendi aralarında üç kola ayrılmışlardır. 1) Cizre, 2)Finik, 3) Gurkil Cizre Beyi olan Hacı Bedran,İlçemiz hakimiyetini ele geçirmiştir.Hacı Bedran Beyin ölümünden sonra şimdiki Silopi Ovası’nın idare ve yönetimi oğlu Süleyman’a verildiği söylenmektedir.O Zamanlar Silopi Ovası’nın adı “Silonun Ovası” olarak geçerdi.İlçemiz Silopi adını buradan almaktadır.Belli bir süre Cizre’ye bağlı olan bir nahiye olarak kalmıştır.1960 yılında (1 Nisan 1960) İlçe olarak kabul edilmiştir.

Demografik yapı

Silopi'nin en köklü ailesi Onuk ailesi olup halen köyleri mevcuttur. Ailenin ileri gelenlerinden Serdar ONUK Silopi de yaşamaktadır.

Nüfus

1990-1997 yılları arasında (7) yıllık sürede nüfus artışı %36,6 iken 1997-2000 tarihleri arasında (3) yıllık sürede nüfus artışı %23,3 olmuştur. İlçede yaşayan nüfusun % 45,5’i kadın, %54,5’i de erkeklerden oluşuyor.

Sosyal Yaşam

Konut : İlçede konut tiplerini belirleyen temel neden bölgenin coğrafi yapısından kaynaklanan aşırı yaz sıcaklarıdır. Daha ziyade müstakil tek katlı, çift katlı ve çok katlı binalar mevcuttur. İlçe Merkezinde yaklaşık 6.500 konut bulunmaktadır. İlçede Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ait 528 adet lojman bulunmaktadır.
Sosyal Yaşantı : İlçe Halkının sosyal yaşantısı son zamanlarda ilerleme kaydedilmekle beraber henüz istenilen seviyeye gelinememiştir. Ancak düğün, taziye, askere uğurlama ve diğer aktiviteler eski canlılığını korumaktadır.
Sosyal Tesisler : Kamuya ait Öğretmenevi, özel kesime ait ise 4 halı saha, 3 yüzme havuzu, 6 otel, 1 stadyum, 1 YİBO kapalı spor salonu, bilardo salonları ile 10’dan fazla Cafe ve İnternet Cafe ile 1 halk kütüphanesi bulunmaktadır.
İş ve Çalışma Hayatı : İlçede en önemli iş sahası Habur Sınır Kapısından yapılan Mazot Ticaretidir. Habur Sınır Kapısının İlçenin çalışma hayatında çok önemli yeri vardır. Gerek nakliye ve gerekse diğer iş kollarında İlçenin ekonomik yönden kalkınmasında büyük katkısı vardır. Buna bağlı olarak İlçede nakliye sektöründe de büyük bir canlanma olmuştur. İlçede orta ölçekte Sanayi Sitesi yapımı bitirilip alt yapı çalışmaları devam etmektedir.Bunun dışında ilçenin temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. İlçede işsizlik oranı %50’dir.


Uludere, Şırnak

Uludere Resim:Resimadı.jpg Buraya resim alt yazısını ekleyin.


, Türkiye Harita


Turkiye'de bulunduğu yer Bilgiler Şehir nüfusu xx.xx (2000) İlçe nüfusu xx.xxx (2000) Yüzölçümü 825 km² km² Nüfus yoğunluğu xxx/km² Rakım xx metre Koordinatlar
Posta kodu x xx Alan kodu 0 486 Yönetim Ülke Türkiye Coğrafi Bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi İl Şırnak Kaymakam Xxxxx Xxxxx Belediye başkanı Gürgin Ürek DYP Yerel yönetim site [ Belediye] İlçe kaymakamlık site [ Kaymakamlık]
Uludere, Güneydoğu Anadolu’da bulunan ve Şırnak iline bağlı olan bir ilçedir.

Coğrafya

İlçenin yüzölçümü 825 km² olan Uludere(Kılaban)Irak ile 56 km sınıra sahiptir. Doğusunda Hakkari ilinin Çukurca (Çel) ilçesi, batısında Şırnak ili ve Silopi ilçesi,kuzeyinde Beytüşşebap (Elkî) ilçesi, güneyinde Irak toprakları bulunmaktadır.Coğrafi olarak dağlık ve engebeli bir araziye sahiptir. Haftanîn ve Kêla Meme (Kel Mehmet dagı) bölgeleri ilçenin en yüksek bölgeleridir. Ayrıca Suwar, Serhe, Haftanîn, Meydan, Elcan ve Şirîş önemli yaylalarıdır. İklimi genellikle karasaldır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlıdır. İlçeyi ikiye bölen Hezil Çayı'nın bir kolu olan Kılaban Deresi ilçeye hayat vermektedir.

Tarihçe

İlçenin tarihi, millattan önceye dayanmaktadır. Tarih boyunca Urartular, Medler, Persler, Romalılar, Arsaklılar ve Sasaniler'in egemenliğine girmiştir. 1142’de İmadettin Zengin'in ve 1260 yılında Hulagu’nun Hakkari yöresini ele geçirmesini izleyen yılların kargaşalığı, yöre beylerinin 1349’da Karakoyunlulara bağlanmayı kabul etmeleri ile durur. 1386’da Timur ve 1502’den itibaren Safevi hakimiyeti altında yaşayan Uludere(Kılaban), Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanarak bütün il beyleri gibi içişlerinde serbest bırakılır. Aşiret Beyleri kendi egemenlik haklarını korumak, Osmanlı toprak sisteminin dışında bir sistemle yönetilmek ve seferlere asker yollamak şartıyla imparatorluğun egemenliğinde cumhuriyete kadar kalmışlardır.
Cumhuriyetin ilanından sonra bucak haline getirilerek Beytüşşebap ilçesine bağlanan Uludere 27.06.1957 tarihinde yürürlüğe giren 7033 sayılı kanunla ilçe yapıldı.Bu tarihten 1990 yılına kadar Hakkari (Çölemerik) iline bağlı bir ilçe oldu.16.05.1990 tarihinde çıkarılan 3474 sayılı kanunla yeni kurulan Şırnak iline bağlandı. Uludere ilçesi Şırnak iline bağlı olup il merkezine uzaklığı 48 km.dir.İlçeye bağlı 12 köy ve 3 belde vardır. Uludere Belediyesi 1958 yılında kurulmuştur.

Demografik yapı

Nufus yapısı olarak halkın %95 ten fazlası Kürt aşiretlerinden olan Goyan(goyi) Aşiretine mensup Kürt kökenli vatandaşlardan oluşmaktadır. Geriye kalan nufus ise ilçe dışından gelen devlet memurları ve askeri nufustur. Ayrıca 1980 li yılların sonuna kadar Doğan ve Onbudak (Şii-Bozyon) köylerinde Nasturi hıristyanları yaşamaktaydı.

Değişik bilgiler

Zengin folklorik yapısıyla Şırnak ilinin önemli bir ilçesidir. Yaylaları ve ırmaklarıyla gezilecek doğal alanlara sahiptir. Kendine has toprak evleriyle günümüzde örneğine az rastlanır bir mimari yapıya sahiptir. Yazın uzun selvi ağaçlarıyla kışında karıyla doğa harikası olan bir yerleşim yeridir. Bahar aylarında yaylalardan toplanan ve yemek yapılan pıncar, lüşık, kerenk, big gibi bitkiler halkın sebze ihtiyacını karşılar.
Meyve olarak yenen ışgın (rêvos) bitkisi yaza doğru yaylalarda toplanır ve çarşıda satılır. Flora ve Fauna bakımından zengin bir ilçedir. Endemik bitki, gewloz veya dağ lalesidir. Ülkemizde sadece Uludere-Hakkari arasındaki dağlarda yetişen ve koruma altında olan ters lale veya dağ lalesi olarak bilinen ilçenin sembolü olmayı hak eden bir bitkidir.

Ayrıca yapılan araştırmalara Anadolu'da soyu tükendiği söylenen Anadolu kaplanı (Panthera tigris virigata) da, sonuncusu Şubat 1970’te Şırnak/Uludere’de Şehit Şen tarafından vuruluncaya kadar burada yaşardı. En son ilçenin sınırlarında görülmüştür. Yaban hayatı açısından zengin bir yapıya sahiptir. Başta dağ keçisi olmak üzere, ayı, yaban domuzu, geyik, tavşan, tilki, keklik ve bir çok kuş türü mevcuttur. Yayla turizmi ve kış turizmine uygun bir coğrafyaya sahiptir.
Yemekler:

Hilisa (et, pekmez, dövülmüş buğdaydan yapılan bir yemektir)
Kutilika Pırince (Pirinçli içli köfte)
Kutilika savar (yassı bulgur içli köftesi)
Xavis (pekmez, un ve tereyağından yapılan tatlıdır)
Gurö Yemeği (Çökelek ve pirinçle yapılır.Pekmez ilave edilerek yenir. Yörenin en güzel yemeklerindendir. Eskiden düğünlerde mutlaka gurö yemeği yapılır gelen davetlilerin hepsine ikram edilirdi.
Goyan pidesi: Malzemeler:Hamur,et, peynir,yumurta,yoğurt,zeytin
Yapılışı: Hamur kulak memesi kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Etli, pide şeklinde hamur açılır. Diğer malzemeler kıvama gelinceye kadar karıştırılır. Malzemeler hamurun üstüne serpilir.Sıcak servis yapılır


==Yöresel kıyafetler==
1.erkekler şelu şapik veya tırgal giyer 2.kadınlar kiras-kurtek fistan giyer Yöresel kıyafetler bayanlarda (Kiras-kurtek),erkeklerde şel-şapık veya tırgal goyan aşiret kültürünün önemli örnekleridir.
==El Sanatları==
Yöresel el yapımı Uludere kilimleri ve halıları oldukça beğeni toplamaktadır.Yöredeki bir çok atölyede dokunup Türkiyenin bir çok yerine satılmaktadır.Ayrıca yöreye ait desenli yünlü çoraplar,berivanların kullandığı kürtçede (pazon) denen yük sırt taşımalığı önemli diğer el sanatları örnekleridir.
==Yöresel folklor oyunları==
1.Emer ağa( sadece goyan aşiretine özgüdür) 2.Şemame 3.Degıdi 4.Bablegan 5.Demıli 6.mılone 7.dü gavi 8.Se gavi 9.şexani
 
Şırnak Turizm Aktiviteleri ve konaklama tesisleri

Beytüşşebap ilçesinde bulunan Faraşin yaylası görülmeye değer bir yerdir.
Dağ ve Doğa Yürüyüşü
Cudi dağı, Şahköy çağlayanı, Herekol dağı, dağ ve doğa yürüyüşü yapmaya elverişli alanlardır.
Akarsu Turizmi (Kano-Rafting)
İlin en önemli akarsuyu olan Kızılsu, Habur ve Hezil çaylarının beslediği Dicle Nehri, akarsu turizmine elverişlidir.
Sportif Olta Balıkçılığı
Kızılsu Çayı’nda sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır.
Bitki İnceleme
Cudi dağı floristik açıdan önemli bölgelerden biri olmakla birlikte henüz yeterince araştırma yapılamamıştır.

Yaban Hayatı
İlin orman kuşağına giren dağlık kesimleri yaban hayvanları için elverişli barınaklar oluşturmaktadır. En çok rastlanan yaban hayvanları tilki, tavşan, çulluk, keklik, ördek, kaz, turna ve bıldırcındır.

Konaklama Tesisleri

TURİZİM BELGELİ KONAKLAMA TESİSLERİ
A-ŞEHR-İ NUH MENEKŞE OTELİ –ŞIRNAK/Merkez (*)


1- Türü- Hotel-Tek Yıldızlı
2- Sınıfı- 1. Sınıf
3-Oda Sayısı- 23
4- Yatak Sayısı- 50
5- Personel Sayısı- Sürekli 3 kişi,Geçici 2 kişi
6- Suit Oda-Yok
7- Sıcak Su-Var
8- Isınma Şekli-Kalorifer
9-Telefon,Faks- 0 486 2161902-03/Faks:216 1972
10-Restoran - 50 Kişilik
11-Otopark -Yok

B-HOTEL GRAND ONŞAR-ŞIRNAK/Cizre İlçesi (***)

1- Türü - Hotel-3 Yıldızlı
2- Sınıfı- 1. Sınıf
3-Oda Sayısı- 64
4- Yatak Sayısı- 135
5- Personel Sayısı- Sürekli 5 kişi,Geçici 7 kişi
6- Suit Oda-2
7- Sıcak Su-Var
8- Isınma Şekli-Kalorifer
9-Telefon,Faks- 0 486 616 9432/Faks:616 9431
10-Restoran - 100 Kişilik
11-Otopark -Var


C-OTEL KADOOĞLU-ŞIRNAK/Cizre İlçesi (**)

1- Türü - Hotel-2 Yıldızlı
2- Sınıfı- 1. Sınıf
3-Oda Sayısı- 45
4- Yatak Sayısı- 75
5- Personel Sayısı- Sürekli 3 kişi,Geçici 5 kişi
6- Suit Oda-2
7- Sıcak Su-Var
8- Isınma Şekli-Kalorifer
9-Telefon,Faks- 0 486 616 3201-02/Faks:616 1950
10-Restoran - 50 Kişilik
11-Otopark - Yok





BELEDİYE BELGELİ KONAKLAMA TESİSLERİ



A-İLKAR OTELİ-ŞIRNAK/Merkez

1- Türü - Hotel
2- Sınıfı- 1. Sınıf
3-Oda Sayısı- 30
4- Yatak Sayısı- 70
5- Personel Sayısı- Sürekli 6 kişi,Geçici 4 kişi
6- Suit Oda-2
7- Sıcak Su-Var
8- Isınma Şekli-Kalorifer
9-Telefon,Faks- 0 486 216 6464/Faks:216 4444
10-Restoran - 30 Kişilik
11-Otopark - Yok

B-HOTEL BAŞAK-ŞIRNAK/Cizre İlçesi

1- Türü - Hotel
2- Sınıfı- 1. Sınıf
3-Oda Sayısı- 62
4- Yatak Sayısı- 120
5- Personel Sayısı- Sürekli 5 kişi,Geçici 4 kişi
6- Suit Oda-2
7- Sıcak Su-Var
8- Isınma Şekli-Kalorifer
9-Telefon,Faks- 0 486 616 13 12 /Faks:616 6694
10-Restoran - 50 Kişilik
11-Otopark - Yok

C-HOTEL HABUR-ŞIRNAK/Silopi İlçesi

1- Türü - Hotel
2- Sınıfı- 1. Sınıf
3-Oda Sayısı- 27
4- Yatak Sayısı- 64
5- Personel Sayısı- Sürekli 3 kişi,Geçici 3 kişi
6- Suit Oda-2
7- Sıcak Su-Var
8- Isınma Şekli-Kalorifer
9-Telefon,Faks- 0 486 518 42 28 /Faks:518 1379
10-Restoran - 30 Kişilik
11-Otopark - Yok


Turizm Belgeli OtellerOda Sayısı : 132 Yatak Sayısı : 260

Belediye Belgeli OtellerOda Sayısı : 163 Yatak Sayısı : 344
 
Yöresel yemekleri

ŞIRNAK İLİ VE ÇEVRESİ YEMEK ÇEŞİTLERİ
1-KUTLIK : Ufak bulgur ve ufak yarma (Çigköftelik) birbirine karıştırılır,hamur haline getirilir.Kızartılmış soğanlı kıyma içine doldurulur.Kaynar suya atılıp pişirilir.Sudan çıkarılıp yumurtaya bulandırılır.Yağda kızartılıp servis yapılır.


2-SERBIDEV: Yarma iyice pişirilir,büyük bir tabağa konulur.İçi açıldıktan sonra .bu çukura kurut(Keşk-çortan) suyu ve yağ dökülür.Yarma üzerine kavurma parçaları dizilir ve servis yapılır.
3-PERDEPİLAV: Dibi yuvarlak tencereye yumurta ve yağla yoğrulmuş yufka haline getirilmiş hamur yerleştiririz.Az pişirilen pilava tavuk eti,baharat ve badem karıştırılır ve bu hazırlanan yufka haline getirilmiş hamurun içine konulur.Ağzı tekrar yağlı ve yumurtalı ince hamurla kapatılır.Üstü ve altı ateşte veya fırında pişirilir.Sonra servis yapılır.
4-KİPE : Koyunun bağırsakları iyice yıkanır,bezleri koparılır.Ters çevrilir yıkanır ve temizlenir.Pirinç ve kıyma pişirilmeden içine doldurulur.Sıcak suya atılıp kaynatılır.Piştikten sonra servis yapılır.
5-HEKEHEŞANDİ: Pilav yağsız olarak yapılır.İçine kıyma katılır ve yoğurulur.Yumurta dibi şekil verilerek yağda yumurtaya bulanmış şekilde kızartılır.Servis yapılır,
6-ŞIMŞIPE : Günümüzde dolma diye anılan yemeğin yöremizdeki adıdır.Soğan,patlıcan,
domates,kabaklar açılır ve oyulur.Pancar veya asma yaprakları hazırlanır.Pirinç ile kıyma yıkanıp karıştırılır, baharatlanır.Adı geçen sebzelere doldurulur.Tencereye dizilip,pişirilir.Servis yapılır.
7-MEYRE(Mehir): Ayran ve dövme ateşe bırakılır.Yumurta çırpılır içine bırakılır.
Devamlı bir şekilde karıştırılır.Kaynayıncaya kadar devam edilir.Parçalanmış kabaklar ve
Pancar yaprakları içine katılır.Bir parça pişince ateşten indirilir.Soğuk servis yapılır.
8-BIRINZER : Şeker ile su karıştırılıp şerbet yapılır.Ateşe konulup kaynatılır.İçine pirinç atılıp pişirilir.Biraz tarçın ve sarı boya katılır.Ateşten indirilip soğuk olarak servis yapılır.
9-MAHMILATIK: İnce bulgur küpe bırakılır.Şalgam kaynadıktan sonra,soğutulur ve süzülerek küpe bırakılır.Biraz su ve biraz hamur üzerine katılır.(Mayalı hamur olmalıdır)Ağzını kapatıp örttükten sonra çamurla kapatılır.Kırk gün bekletildikten sonra açılır ve turşu gibi kullanılır.
10-FIREYDİN: Saç ekmeği ince açılır.Dövülmüş ceviz ile toz şeker karıştırılıp ekmek olacak hamurun üzerine serilir.Güzelce kıvrıldıktan sonra,simit gibi yuvarlak yapılıp,dolanır.Fıreydin kızgın yağda kızartılır ve şıra dökülür.Soğuyunca servis yapılır.
11-SURYAZ : Suryaz otu kıyılır ve yıkanır.Suda kaynatılır.Sonra süzülüp sıkılır.Kızgın yağda ufaltılmış soğan kızdırılır.Üzerine suryaz otu eklenerek karıştırılır.İçine kavurma atılır.Karıştırılıp servis yapılır.
 
Gelenekleri

Düğün Geleneği

Şırnak taki evlenmelerin çoğunluğu görücü usulü ile yapılır. Ancak bazıları da ya düğünlerde veya bir sokakta birbirlerini görüp beğenenlerde olmaktadır. Erkek, beğendiği kızı istemek üzere durumu annesine bildirir. Annede uygun bir zamanını seçip, durumu babaya açıklar. Kızın ailesi kendileri için uygun görürlerse, kızı isteme kararını birlikte alırlar. Genellikle kendileri için zararlı olmayan ihtiyar bir kadını veya erkeği aracı olarak gönderirler. Kadın ise durumu kızın annesine, erkek ise durumu babasına açıklar. Genelde aracı kadın olur. Bu kadın kızı ve ailesini, dilinin döndüğünce ikna etmeye başlar. Kızın annesi durumu beyine anlatır.Bu arada aracıya bir süre verilir.Kız babası da çoğunlukla erkek kardeşlerine danışır, birlikte karar alırlar. İkinci kez gelen aracıya, uygun görülmüşse “Allah nasip etti ise olur” diye söylenir. Eğer uygun görülmediyse, ya “Kızımız daha küçüktür” veya “ onu amcasının oğluna verdik” veya” annesi yalnızdır,evde çalışacak başka birimiz yok,ağabeyi de henüz evlenmedi”, gibi uygun bahane ile reddedilir.Eğer kızın ailesi erkek evini ve ailesini uygun görmüşlerse aracıya,falan gün gelip istesinler diye cevap verirler.Bundan sonra “yol açma” safhası başlamıştır.Yol açmada,erkek ailesi,kendilerine yakın buldukları kişileri,kızın evine gitmek için çağırırlar.Kız evine haber verilir ve akşam hep birlikte giderler.
Önce erkeğin annesi durumuna uygun olarak aldığı ya bir çift veya bir tek bileziği veya başka bir takıyı, gelini olacakları kızın eline takar, daha sonra erkeğin diğer yakınları beraberlerinde getirdikleri takı ve paraları kıza takarlar.
Bundan sonra getirilen şekerler Fatiha ve salavatlar eşliğinde dağıtılır. Böylece artık kız resmen bağlanmış ve nişanlanmış olur. Bundan sonra başlık kesme safhası başlamıştır. Erkeğin babası en yakın süre içerisinde hazırlığını tamamlayarak, kızın babasına haber göndererek, başlık kesme ziyaretine izin alır. Kızın babası bir gece belirler ve bildirir. Başlık kesme gecesi için çoğunlukla 2 çuval şeker,10-15 kg çikolata, 10-15 kg lokum alıp hazırlanır. Erkeğin babası, dost ve tanıdıklardan 10-15 kişiye çağırtır. Birini, başlık kesme pazarlığı için tayin eder ve başlık için hazırladığı paraları ona teslim eder. Kızın babası da kendisine yakın bulduğu 5-10 kişiyi çağırır. Kız babası da bir pazarlıkçı tayin eder ve asgari sınırı ona söyler. Bu şekilde erkek tarafı kızın babasının evine gelir.Bir iki latifeden sonra pazarlık başlar.Nihayet ortak bir sınır belinlenir ve Fatiha ile pazarlık biter ve şekerler dağıtılır. Erkek tarafının pazarlıkçısı kendisine teslim edilen parayı karşı tarafa verir. Bu pazarlığın haricinde, erkek tarafı durum ve itibarına uygun bulduğu bir miktar parayı anne sütü karşılığında kızın annesine verilmek üzere karşı tarafa verir.
Bundan sonra çeyiz hazırlama safhası başlar. Genellikle çeyizin tamamını kız tarafı hazırlar. Çeyiz tamamlanınca, erkek tarafı kızın babasından düğün için gün ister. Kız tarafı gün verir. Belirlenen günden bir hafta önce nişan takma merasimi olur. Yine iki torba şeker, çikolata, lokum ve aile yine durumuna uygun bir takıyı götürüp, kıza takarlar. Ertesi hafta belirlenen düğün gününden iki gün önce erkek tarafı bütün dost ve tanıdıklara bir elçi göndererek, düğünün olacağını haber verir ve ertesi gün düğün başlar. Genellikle Cumartesi günü başlar, Pazar gecesi kına götürülüp, gelinin ellerine sürülür. Ve yine bir altın takılır.
Pazar günü ikindi namazına kadar düğün yapılır, halaylar çekilir. Halaylarda ve oynanan oyunlarda kadın ve erkekler bir arada oynarlar.İkindi namazından sonra ,düğün alayı kızın evinin önüne gider.Gelin süslenmiş bir vaziyette bir odaya kapatılır.Erkek tarafından tespit edilen bir yetkili, Pışder (kapı arkası) pazarlığı yapar.Varlığına uygun düşen bir parayı tekrar kız tarafına verir ve piresar (Tecrübeli mihmandar) gelinin kollarından tutup,ya arabaya veya ata bindirirler.Gelin alayı büyük bir konvoyla büyük cadde ve yollardan geçirilir.Bu arada zılgıtlar çekilir.Erkek tarafı da bu ara hazırlık yapmıştır.Damat damın üzerine çıkar,damadın her yanında sağdıçlar bulunur.Gelin damat hizasına geldiğinde damadın ayakları önünde bulunan para karıştırılmış toprağı gelinin kafasına döker.İlk ders manasına gelir.Ondan sonra,daha önce damat yakını olan bir aile,damadı misafir eder.O gece sabaha kadar o evde çeşitli eğlenceler düzenlenir.Damadın dost ve akrabaları damadın selamlığına gelirler.Yani ilk gece damat kendi evinde yatmaz.Ertesi günün sabahı damat kendi evine getirilir.Öğleye kadar düğün devam eder ve biter.Bundan sonra gelinle damadın dini nikahı kıyılır.Bundan sonraki günlerde,yardım maksadı ile selamlık olur.Damat tarafından dost ve yakınları durumlarına uygun düşen bir parayı gelinin selamlığına getirirler. Böylece damat tarafının üstlendiği yük bir nebze hafifler


Bayram Geleneği

Şırnak halkının çok önem verdiği değerlerden biridir.Bayrama daha 10 gün kala hazırlıklar yapılar,hatta 1.5 ay kala elbiseler diktirilir,evlerde bayram hazırlığına yavaş yavaş başlanır.Bayramdan üç gün önce eğer Ramazan Bayramı ise fitreler verilmeye başlanır,bayramda pişecek yemeğin hazırlığı ve alışveriş yapılar.Bayram sabahı erkeklerin büyük çoğunluğu camiye gider,bayram hutbesini kılarlar.Daha sonra eve geldiklerinde çocuklar önce baba ve anneden başlayarak büyüklerin elini öperek bayramlarını kutlarlar.Sabah kahvaltısında akşamdan beri hazırlığı yapılan yemekler yenir.Bu yemekler pilav,türlü,içli köfte,sarma-dolma,hoşaf,zerde gibi yemeklerdir.Kahvaltı yapıldıktan sonra,önce komşulardan başlamak üzere,bayramlaşmaya başlanır.Daha sonra akrabalar,dost ve tanıdıklara gidilerek bayramları kutlanır.Ancak,bayramlaşma adeta borç gibi kabul edilip,bayram ziyaretleri karşılıklı olur. Bayramlaşma üç gün sürer.Çocuklar için,özellikle Cizre ilçemizde,çarkıfelek,dönme dolap, salıncak ve arabalarla tur eğlenceleri tertiplenmekte ve bu turlar çok eğlenceli geçmektedir.

Cenaze Geleneği

Şırnak ve ilçelerinin hepsinde herhangi bir evde ölü olduğu duyulduğu an, öncelikle yakın komşular, akraba ve tanıdıklar ile oradan geçen bütün erkekler işlerini bırakıp, ölünün olduğu evin kapısında beklerler. Şırnak ta birçok işte olduğu gibi özellikle ölümlerde iyi bir yardımlaşma ve dayanışma olmaktadır. Herkes kendisine göre bir görev üstlenir. Kimi tabut yaptırmaya koşarken, kimi kefen ve pamuk almaya gider. Kimi imamı çağırmaya gitmektedir.
Kimileri mezarı kazmaya gider, kapının önünde bekleyenler veya mezarlıkta bekleyenlerden kur an okumasını bilenlerin her biri bir cüz alarak okurlar. Böylece ölü ruhuna, sevabına bir hatimi-şerif indirilmiş olur. Bu sırada ölü yıkanır ve kefenlenir. Bekleyen cemaatte başka hoca varsa, ki çoğunlukla olur, ölüm ve sabır üzerine vaizler verir. Bunun dışında bekleyenler çok az konuşurlar. Yıkanıp kefenlenen ölü tabuta sağ yanı üzerinde bırakılarak tabutun kapağı kapatılır. Tabut, ya kur an ayetlerinin işlenmiş olduğu bir örtü ile örtülür yada halı ve benzeri bir örtü ile örtülerek omuzlar üzerinde taşınarak, ya mezarlığa götürülür veya en yakın camiye götürülür. Bu arada cenaze götürülürken, daha önce gelmemiş olan insanlarda cenaze merasimine katılırlar. Böylece hem cenazeyi taşıma sevabı kazanılmış, hem de daha fazla insanın cenaze namazı kılması sağlanmıştır. Cenaze namazı kılındıktan sonra,derhal kabrine konulur. Üzerine latih taşı konulduktan sonra, delikler, ince taş parçaları ve çalılar ile kapatılır. Böylece toprağın, toprağın tabut üzerine dökülmesi önlenir. Bu arada bir imam veya bilen bir kişi 7 kez Kadr suresini okuyarak toprağı mezara döker. Mezar kapatma safhası bittikten sonra, imam telkini okumak üzere ölünün başucuna gelir. Bu sırada halk ayağa kalkarak önünde elini bağlar ve bekler. Telkin bittikten sonra hep beraber ölü ruhuna Fatiha okunur. Fatiha bittikten sonra, İmam yüksek sesle “Ey cemaat bu merhum hakkında ne dersiniz” der, herkes Allah rahmet eylesin der. Bundan sonra cemaat dağılır, ölüye en yakın olan kişiler, ölünün başucunda 5-10 dakika bekler, daha sonra eve dönerler. Onlar ile birlikte kendilerine en yakın olan kişiler onları yalnız bırakmamak için ve onları teselli etmek için birlikte taziye ziyaretine giderler. eğer ölü varlıklı bir aileye mensup ise, ya mezara çadır kurdurularak veya ölü evinde kendilerine bir oda tahsis edilerek bir grup imama Kur an okutulur. Bundan sonra taziye başlar, genellikle taziye cemaatinde vaiz vermek ve sabır tesellisi vermek üzere bir imam oturur. Taziyeye gelenler Fatiha okurlar ve “Allah affetsin, Allah imanınızı kamil etsin, Allah sabırlar versin, kalanların başı sağ olsun “ gibi dilekler ile teselli ederler. Çoğunlukla taziye üç gün sürer. Ancak taziyeye yetişilmez ise daha sonraki günlerde de taziyeye gidilebilinir.
 
Geri
Üst