Tesettürün günümüzde taşıdığı anlam ve ifade

  • Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Tesettürün günümüzde taşıdığı anlam ve ifade
Ümmetimin son zamanlarında giyinik oldukları halde çıplak olacak, başlarını deve hörgücüne benzer bağlayan kadınlar olacaktır. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi alamazlar. Halbuki onun kokusu uzak çok uzak mesafelerden hissedilir.



tesettür.jpg



İbni Abdulber (r.a.) Peygamber efendimiz (s.a.v.)’in bizatihi sohbetinde bulunan bir sahabe olarak bu hadis hakkında şöyle söylemiştir.

Rasulullah (s.a.v) bu hadisinde vücudu tam örtmeyip, aksine teni gösteren ince libaslar giyinen, bundan dolayı isim olarak giyinmiş olan, fakat gerçek manada çıplak olan kadınları kastetmiştir.

Tesettürün geçmişi ve şimdiki hali.


İslamı yaşayan bütün topluluklarda yüzyıllar boyunca mümin kadınlar teni göstermek şöyle dursun, hatlarını bile belli etmeyecek derecede kalın, bol ve sade giyinişleriyle Cenabı Hakkın örtün emrine bihakkın uydular.

Kuranî örtünme 13 asır tam istikamet halinde devam ettikten sonra geçen asırda incelmiş, daracık ve gösterişli giyeceklerin seçimiyle istikametinden sapmalar başlayarak bozulmuştur. Ruhunu muhafaza etmek, korunmak ve mahremiyetini dışarı ifşa etmemek olan tesettür kavramı şimdiki zamanda ise başkalarının dikkatini çekmek, gösteriş ve cazibeli olmak için kullanılmakta.

Özellikle şu son birkaç yıldır özünü kaybetmiş ve amacından tam anlamıyla saptırılarak sulandırılmış, dar bir şekilde ve ağır makyaj bezeli tesettür kavramıyla karşı karşıyayız.

Kurandaki tesettürün ruhuna tamamen ters olan giyim tarzına özendirerek, Müslümanlardan zayıf imanlı ve günah işlemeye daha meyledenleri etkileyen, işin asıl vahameti de muhafazakar olan insanlara hitap ettiğini söyleyen moda dergileri, artık tesettürün farz olmaktan çok, tarz olarak giyildiğinin en büyük göstergesi.

Günümüz tesettür anlayışı


Maalesef kadınlarımız Cenabı Hakkın emrettiği tesettürün gerçek manasını anlamak ve bunu bihakkın yerine getirmek için uğraş vermiyor. Örtülü olarak cazibeli nasıl olunur? Buna uğraşıyor.

Toplumda ucuz ve basit insanlar kalitesini hemen belli ediyor. Kişiliğini değil de dişiliğini ön plana atmak istiyor. Aklı fikri kimlere hava atabileceği ve kimlerden daha güzel gözükebileceği ile meşgul. Beyinlerindeki tek düşünce marka kıyafet, vücudu en güzel hangilerinin gösterdiği, kimin elbisesi daha çekici ve pahalı olduğu ile ilgili. Başka bir şeye çalışmıyor

Zira insanların güzel ahlakıyla, doğru sözüyle değil de sadece giyi leriyle alakalanarak değerlendiren bu türler, giydikleri elbiselerden daha değerli olmayı da pek beceremiyorlar.

Ahlaken örtünmeyi nasıl algılıyoruz?


Ahlaki değerler yerlerde sürünüyor ama onlar için hiç önem arz etmez. Tek derdi elbisem vücuduma iyi otursun, kumaş çizgileri, renk uyumu sırıtmasın, püsküllü ve janjanlı ayakkabılar, albenisi kuvvetli çanta, üstüne de bir de şal ve gözlük kombinledi mi hanım kardeşimiz bütün vazifelerini tamam görüyor.

Dinimizin nadide hasletlerinden olan sadelik ve tevazu, yerini egoistlik kokan hareketler, şık olma sevdası ve başka insanlara tepeden bakma karektersizliğine bırakıyor.

Sonuçta bir kısım Müslüman topluluklarda içeriği boş bir tesettür anlayışı hakim. hususiyle şehirlerde çevremiz başı örtülü ama kendi çıplak olanlardan geçilmiyor.

İşin içinde bilinçsizlikte var tabi. Ama buna bahane diyemeyiz. Çünkü kişi kötü bir ortamda yaşamış dahi olsa, bu mensubu olduğu dinin cahili olmasına vesile olamaz. Birazcık araştırmayla neyin ne olduğunu bilerek kalbi körelmemişse şayet yanlış yaptığının farkında olabilir.
 
Hem sözün de tesettür özün de çıplak bir kadın mahşer günü Allah’ım senin zinetlerinizi saklayın emrini, ben örtülerinizi zinetlendirin anlamışım gibi basitçe bir bahaneyle Allah’ın karşısına çıkamayacağına göre.. İçlerinden en safı ve islami bilgisi az olanı bile yaptığı yanlışın farkında.

Ahiret hayatımız burada kazanıldığından, yaptığımız amellerin ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Günahı aleni işlediğimiz de, tevbe-i nasuh da bulunmazsak hangi ayet ve hadislere muhatap olacağımızı da biliyoruz. Ecelimizin gaflet anımıza denk gelmesinin, ahiret yaşantımıza ne kadar zararlı olduğunu da biliyoruz

Cenab-ı Hak Ahzab 59 da, mümin kadınların evlerinden dışarı çıktıklarında cilbablarını (vücut hatlarını belli etmeyen dış örtülerini) üzerine almalarını emretmiştir. Mahrem sınırlarını çizerken ise: (Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının üvey oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler.)Emri Fermanıyla da Nur Suresi 31. Ayette belirtmiştir. Gene aynı ayette başımızı örtmenin farz olduğunu, gelecekte insanların bu emri hafife alarak terk etmesinler diye de, yakalarını örtecek şekilde bağlasınlar gibi bir de ayrıntı vermiştir.
 
Müslümanlığı sadece kimliklerinde kalan bir kısım kadınlar bu ayetler sanki hiç yokmuş gibi, Cenab-ı Hakkı kâle almazcasına yaşıyor. Yani âyette geçen (baba, erkek kardeş, dayı gibi haram olmayan) kişilerin dışında kalan, yabancı erkeklerin yanında da aynı rahatlıkla gezebiliyor. Kimileri de yabancı erkeklerin yanında örtünüyor fakat mahremiyetini örtmesi gereken tesettürü, tam tersi bir istikamette kadınsı yönünü ön plana çıkarmak için araç olarak kullanıyor. Sahte bir göz boyamayla yalnızca kendini kandırıyor. Bunlarda etrafımızda o kadar çok ki maalesef kime ne diyeceğimizi kimi ikaz edeceğimizi şaşırmış durumdayız. Sen bu gibi insanaları ikaz edeyim derken bir bakmışsın küsmüş veya sendeki hataları sırlamaya başlıyor maalesef.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst