Topluluk Önünde Konuşmak

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Topluluk Önünde Konuşmak
Topluluk içinde konuşmaktan kimimiz çok korkarız, halbuki bazı ipuçlarını, püf noktalarına dikkat ederseniz, bu o kadar da korkulacak bir şey olmaktan çıkar, kimileri dinleyicileri pijamalarıyla hayal etmenizin işe yarayacağını söylerler.. bu da bir fikir, ama biz şunu söylüyoruz: Herkesin enaz sizin kadar gergin olduğunu unutmayın, onlar da sizin gibi birer insan..paniğe kapılmayın, rahat olun, kendinize güvenin..



1) BASİTLEŞTİRİN

Dinleyicilerinizi gözünüzde aşırı büyütmeyin, sizin anlatacağınız şeyleri bilseler de, söyleyeceğiniz şeylerin ana noktalarını çıkartın, onların dikkatini sabit tutmaya çalışın.

Strunk ve White bu konuda şöyle diyorlar: Lüzumsuz sözcükleri atın! Lüzumsuz sözcükler nelerdir? Ana noktanızdan sizi uzaklaştıracak, karmaşık cümlelere yol açacak her şey. Örneğin, Ronald Reagan, Berlin duvarı konusunda, dönemin Sovyet başkanı Gorbaçova " Sayın yoldaş, Genel Sekreter, bu jeopolitik engeli, bu aşılmaz barikat kaldırılmalıdır" demek yerine, sadece "Bay Gorbaçov, şu duvarı yıkın!" dedi.

2) VURGULAYIN

Tüm önemli noktaları, tek ve akılda kalıcı bir tema etrafında toplayın, böylece unutulmamasını sağlarsınız. Söylediğiniz her şey dinleyicilerin aklında kalmayacaktır, bunu beklemeyin, kimisi akılda kalacak, kimisi unutulacaktır, ama ortak bir temanız olursa ve sıksık bu temayı vurgular, tekrarlarsanız temayı akıllarında tutacaklardır. Örneğin, Martin Luther King, ırkçılık konusundaki konuşmasındaki cümlelerin çoğu hatırlanmaz ama tek bir cümlesi, ana teması asla unutulmamıştır: "Bir hayalim var".

3) VÜCUT DİLİNİ KULLANIN

Sadece kelimeler sıkıcıdır, elinizi, kolunuz, vücut dilinizi de konuşturun, çağımız şov dünyası çağı, yani gösteri çağı. Hareketsiz kalmayın.

4) DİNLEYİCİLERİ DE İŞE KATIN

�Ben demek yerine �biz demeyi tercih edin. 2. Dünya Savaşı sırasında Churchill, bunu başarıyla uygulamıştır, konuşmasında sürekli olarak �asla teslim olmayacağız, uçaklarımızı uçuracağız, savaşacağız"..

5) DİNLEYİCİNİZİ TANIYIN

Dinleyenleri tanıyıp, anlamalısınız, konuşmanızı yapmadan önce onlarla konuşun, onlardan ipuçları alın, konuşmanızla ilgili olarak onların nabzını yoklamış olursunuz, nelere önem veriyorlar, o noktalara ağırlık verir, önem vermedikleri noktaları atarsınız. Böylece işiniz basitleşir.

6) �ııı.... ve �eee lere DİKKAT EDİN

Bunların çok fazla kullanılması konuşmayı berbat eder, genellikle gergin, sinirli olduğumuzda yaparız bunları, mümkünse konuşmanızı önceden teybe alın ve kendinizi dinleyin. Ne kadar hazırlık yaparsanız, gerginliğiniz o kadar azalır.

7) SES TONUNUZ

Ne çok bağırarak, ne de zorlukla duyulacak kadar yavaş konuşun. Sesiniz çıksın, konuşurken tekdüze ses tonu kullanmayıp, arada yükseltip, alçaltabilirseniz daha etkileyici olursunuz. Politikacılar bunu çok iyi yaparlar, özellikle dinleyicilerin dikkatlerinin dağıldığını hissettiğiniz an, sesinizi bir an yükseltmek işe yarayacaktır. Çok hızlı da konuşmamalısınız, bu sefer de ne dediğiniz anlaşılmaz, tane tane, herkes tarafından rahatça duyulabilecek şekilde konuşmalısınız.

8) FIKRALAR

Ortam ne olursa olsun, yumuşatmak, ilgi çekmek için uygun, kısa bir fıkra her zaman işe yarar, hem sizin gerginliğinizi alır, hem de dinleyiciler sıkılmazlar. Önceden konuya uyan, bir, iki fıkra aklınızda olsun, yeri gelince anlatırsınız. Fıkranızın belden aşağı olmamasına tabii çok dikkat edin.


Kaynak: DonusumSokagi
 
Geri
Üst