Ve Kartvizitler

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Ve Kartvizitler
kartvizite ne yazılır yılbaşı kartvizitleri
Nerede, nasıl ve ne şekilde toplandığı ve saklandığı farklılık gösterebilir ama iş hayatındaki herkesin bir kartvizit koleksiyonu olduğu bir gerçek. Yüzlerce kart, hatta daha fazlası. Bu kartları elinize alın, sonra tek tek bu kartlara bakın. Kartın üzerinde ismi yazan kişiyi acaba hatırlayabildiniz mi? O gün, o toplantıda tanıştığınız kişilerden bir tanesi. Ama hangisi? O uzun boylu, ince olanı mıydı? Yoksa lacivert takım elbiseli, satış müdürünün yanında oturan kısa boylu olanı mıydı? O çok konuşup, her şeye itiraz eden mi yoksa toplantı boyunca sessiz sakin oturan mıydı? Evet, isimleri ve kişileri hatırlamak bazen gerçekten zor olabilir.

Her gün işleri gereği birçok kişiyle tanışıp, birbirlerine kart veren kişilerin olduğunu biliyoruz. Hatta, kart değiştirme işine Türk iş hayatında yeni bir isim bile bulundu: "kartlaşmak". Her gün "kartlaşan" kişiler bu kartları aldıktan sonra bunları ne yapıyorlar, bu kartlardan nasıl faydalanıyorlar? Önemli olan, alınan ve toplanan kartların sayısı değil, kartların niteliği. Kart iş hayatında iki türlü veriliyor. Birincisi bir toplantıya gittiğiniz zaman sizinle birlikte aynı masayı aynı zaman diliminde paylaşacak kişileri tanıma amaçlı olarak. İkincisi sosyal hayatta karşılaşılıp kart değiştirerek, birbirlerinin işleri ve statüleri hakkında bilgi sahibi olmak için yapılan "kartlaşma".

Eğer kartı birinci gruptaki gibi topladıysanız, daha sonra o kişiyi hatırlayabilmeniz için kartın arkasına mutlaka kişiyle ve konuyla ilgili not düşmeniz size yardımcı olacaktır. Kart ikinci gruptaki gibi toplandıysa, bu değişimden fazla bir şey beklemeyin. Bu "kartlaşma" sadece "tanışma" anlamına gelir. Sosyal ve iş hayatınızda yerinizi ve konumunuzu karşı tarafa bildirmek için verilen bir mesajdır, daha fazlası değil. Bu yüzden "o kişinin" kartına sahip oldunuz diye, "o kişi" sizin hemen "en yakın arkadaşınız, dostunuz veya size ileride çok büyük bir fayda sağlayacak bir meslektaşınız" değildir ve olmayacaktır da.

Böyle bir yanılgıya hiçbir zaman düşmemek lazım. Böyle düşünmek, vermekten çok almayı düşünen kişilerin davranış biçimidir. Bu gibi kişiler dün de vardı, bugün de var, yarın da olacaklar. Onlardan birisi olmamak lazım. Bu yüzden, kart verirken kime verdiğimize dikkat etmemiz gerekir. Kart alırken de karta amacının dışında bir anlam yüklemememiz gerekir. Kart, sonunda bir iletişim aracıdır. Her iletişim aracı gibi yanlış kullanılması iletişim kazalarına yol açabilir. Ayrıca yanlış olarak ve sürekli kullanıldığında ise ''kart kirliliği''ne yol açabilir. Zaman zaman topladığınız kartları güncellemek faydalı olur.

Yoksa yılbaşı, bayram gibi özel günlerde yollanan kartlar sahibi tanınmadığından veya kişi, iş değiştirdiğinden dolayı size geri dönebilir. Oysa o kişinin kartı sizin kolleksiyonunuzda önemli bir yer tutuyordu. Eski kartları elinize alıp baktığınızda, bazı kişilerin kariyer haritalarını da izlemiş olursunuz. Bazısı ilerler durur, bazısı yolunu değiştirmek istemiştir, bazısı iner, bazısı yürür, bazısı koşar, bazısı düşer, bazısı kalkar, bazısı kart toplar, bazısı kart toplatır, bazısı çalışır, bazısı çalıştırır, bazısı hatırlanır, bazısı çoktan unutulmuştur. Kart bahane. Eğer iş hayatında hatırlanmak istiyorsanız ancak işinizdeki başarıyla bunu gerçekleştirebilirsiniz.

Gerçekten istediğiniz ve ilgilendiğiniz kişilere kart verin ve onlardan isteyin. Boşu boşuna çekmecenizde hiç hatırlamadığınız kişilerden oluşan bir koleksiyon oluşturmayın. Kart koleksiyonunuzun her parçası özenle seçilmiş parçalardan oluşmalıdır. Ve bu parçalara tek tek baktığınızda her birinin hikayesini ezbere, zevkle ve gururla anlatabilmeniz gerekir. "Buyurun size bir kartımı vereyim..."

alıntı
 
Geri
Üst