Yönetim Danışmanı Kullanma Kılavuzu
Yönetim danışmanı kullanma kılavuzu
Danışmanınız sizi "vezir" de edebilir "rezil" de.
Bu, onu nasıl kullandığınıza bağlı. İşte, bu işbirliğinin faciayla sonuçlanmaması için almanız gereken önlemler...
Danışmanlar... Trendleri onlar görür, kimsenin aklına gelmeyen önerileri onlar getirirler, işe boğulanların fark edemediğini onlar ayırt eder. Şirketleri daha önce cesaret edilemeyen farklı yönetim usulleriyle yüzleştirir, tabu konuları açıkça ortaya serer, konuşulmayanı konuşur, düşünülmeyeni düşünür, arapsaçına dönmüş ego çatışmalarına hakemlik yapabilirler. 80`li yılların sonlarından itibaren değişimi yönetmenin hayati hale geldiği iş dünyasında yönetim danışmanlığı, profesyonel bir iş kolu olarak öne çıktı. Konu Türkiye için yeni sayılsa da ülkemizde yönetim danışmanlığı hizmetine ihtiyaç duyan orta ölçekli firma sayısının üç bini aştığı belirtiliyor. Fakat yönetim danışmanları hakkında gerçekte ne kadar şey biliyoruz? Fazla mı para alıyorlar? Fazla mı özgüvenliler? Bu şirkette ve sektörde daha önce çalışmışlar mı, yeterince biliyorlar mı? Bizden daha iyisini nasıl yapacaklar?.. Yönetim danışmanları bir şirketin kapısından içeri girdiğinde, o şirketin demirbaşları tarafından fısıltılar eşliğinde sorulan sorulardır bunlar.
Başarı garanti midir?
Şirket içerisindeki varlıklarına genellikle kuşkuyla bakılan yönetim danışmanları, tartışma konusu olsalar da bir o kadar da vazgeçilmezdirler. Batıdaki şirketlerin hayatları boyunca en az beş kez bir danışmanla çalıştıklarına dair istatistikler var. Türkiye`de ise "genel bir güvensizlik ve danışmanla ne yapacağını bilememe hali var" diyor uzmanlar. Pimsa`nın ikinci kuşak yöneticilerinden İdil Said Bilgin verdiği bir röportajda, "Danışmanlar hakkında
Üç büyük hataya dikkat
Nerede yanlış yapılıyor? Ya da yönetim danışmanları işe dahil olduğunda neden bazen büyük başarısızlıklar yaşanır? Uzmanlar, bu tür faciaların temelinde şirketlerin danışmanı yeterince bilgilendirmemesi, zayıf yönlendirmesi ve imkansızı istemesinin yattığını belirtiyor. Türkiye`nin en eski yönetim danışmanlarından Ali İhsan Poyraz, 40 yıla dayanan deneyimlerinin sonucu olarak bir danışmanın başarısız olmasını sağlayan koşulların bizzat şirket içerisinde yaratıldığını söylüyor. Poyraz: "Bir patron şirketinde patron size adeta kul köle olur. Büyük şirketlerde ise her yönetici kendine göre küçük bir imparatorluk kurmuştur. Siz geldiğinizde onun en büyük kaygısı, hegemonyasının bozulacağı, prestij ve güç kaybına uğrayacağıdır. Bu kişiler gereken bilgileri vermekten kurnazca taktiklerle kaçınırlar. Müthiş numaralar çevirirler" Nitekim Türkiye`de 15 yıldır yönetim danışmanlığı konusunda hizmet veren Egon Zehnder`den Murat Yeşildere de en sık karşılaştıkları sorunun şirketlerin bir danışmanla çalışma sürecine iyi hazırlanmamaları olduğunu belirtiyor: "Birtakım şirketlere proje yapmaya gittiğimizde karşımıza çıkan üst düzey yöneticilerin konuyla ilgili bizden daha az bilgiye sahip olduklarını gözlemliyoruz. Bir de bilgi saklama, işbirliği yapmama olursa yanlış çözümler üretmeye itilirsiniz."
Finansal sorumluluk
Peki ne yapmalı? Bir yönetim danışmanından en efektif nasıl yararlanılır? Danışmanlar konusunda karar verici konumdaki yöneticiler ya da patronlar nelere dikkat etmelidir? University College London psikoloji profesörlerinden Adrian Furnham`ın Times`ta yayınlanan makalesine göre, bu ilişkinin mutsuzlukla bitmemesi için yapılması gereken şeyler var. Furnham, "En başta çalışanlar, bir danışmanın niçin orada olduğu konusunda bilgilendirilmeliler" diyor. Ardından danışmanın en etkin şekilde çalışması için uygun koşulların yaratılması gereğine dikkat çekiyor. Furnham`a göre, danışmanın egosunun yaratabileceği risklere karşı dikkatli olunmalı, bilgi akışı çok iyi sağlanmalı, şirketteki herkes sürece dahil edilmeli ve beklentiler gerçekçi tutulmalıdır. Murat Yeşildere`nin önerileri ise dört ayaktan oluşuyor. Yeşildere`ye göre, "Bizim insan kaynaklarına bir göz atın ya da satışı bir gözden geçirin" diye danışmanları çağırmak net motivasyonlar değil. Danışman seçiminde çok dikkatli olunmalı. Ucu açık anlaşmalardan kaçınılmalı. Danışmanın sorumluluğu, değişimin sonundaki finansal sonuçlara kadar uzanmalı hatta. Önerileri gerçekten uygulanacaksa danışman çağırılmalı. Aksi takdirde, çalışanlar üzerinde yarım kalmış yeniden yapılanma yorgunluğu oluşuyor. Yeşildere, "Bir yolu doğalgaz, elektrik, kanalizasyon için defalarca delerseniz o yolun mukavemetini düşürüyorsunuz, aynı şey çalışanlar için de geçerlidir" diyor.
Sabah/İşteİnsan
Danışmanınız sizi "vezir" de edebilir "rezil" de.
Bu, onu nasıl kullandığınıza bağlı. İşte, bu işbirliğinin faciayla sonuçlanmaması için almanız gereken önlemler...
Danışmanlar... Trendleri onlar görür, kimsenin aklına gelmeyen önerileri onlar getirirler, işe boğulanların fark edemediğini onlar ayırt eder. Şirketleri daha önce cesaret edilemeyen farklı yönetim usulleriyle yüzleştirir, tabu konuları açıkça ortaya serer, konuşulmayanı konuşur, düşünülmeyeni düşünür, arapsaçına dönmüş ego çatışmalarına hakemlik yapabilirler. 80`li yılların sonlarından itibaren değişimi yönetmenin hayati hale geldiği iş dünyasında yönetim danışmanlığı, profesyonel bir iş kolu olarak öne çıktı. Konu Türkiye için yeni sayılsa da ülkemizde yönetim danışmanlığı hizmetine ihtiyaç duyan orta ölçekli firma sayısının üç bini aştığı belirtiliyor. Fakat yönetim danışmanları hakkında gerçekte ne kadar şey biliyoruz? Fazla mı para alıyorlar? Fazla mı özgüvenliler? Bu şirkette ve sektörde daha önce çalışmışlar mı, yeterince biliyorlar mı? Bizden daha iyisini nasıl yapacaklar?.. Yönetim danışmanları bir şirketin kapısından içeri girdiğinde, o şirketin demirbaşları tarafından fısıltılar eşliğinde sorulan sorulardır bunlar.
Başarı garanti midir?
Şirket içerisindeki varlıklarına genellikle kuşkuyla bakılan yönetim danışmanları, tartışma konusu olsalar da bir o kadar da vazgeçilmezdirler. Batıdaki şirketlerin hayatları boyunca en az beş kez bir danışmanla çalıştıklarına dair istatistikler var. Türkiye`de ise "genel bir güvensizlik ve danışmanla ne yapacağını bilememe hali var" diyor uzmanlar. Pimsa`nın ikinci kuşak yöneticilerinden İdil Said Bilgin verdiği bir röportajda, "Danışmanlar hakkında
şirketi bizim kadar nasıl bilebilirler ki diye bir kanı yaygın. Ama bazen dışarıdan bir göz sizin hiç göremediğiniz bir şeyi fark edebilir" diyor. Lojistik sektörünün önde gelen şirketlerinden olan Ekol Lojistik, altı ayı aşkın bir süredir Koç Grubu`ndan emekli olduktan sonra yönetim danışmanlığı şirketi kuran Mehmet Ali Berkman`la çalışıyor. Şirketin CEO`su Mehmet Nalbantoğlu, konuyu profesyonel yönetici gözüyle değerlendirdiğinde, bir yönetim danışmanından vizyon ve know-how olarak faydalanmanın gerekli olduğuna işaret ediyor. Danışmanlık, doğası gereği birtakım tuzakları ya da sorunları da içerir. Bu kişiler çözülebilir sorunlara ya da aksaklıklara sahip organizasyonunuzu narsizmlerine veya hırslarına oyuncak edebilirler. Hazırladıkları hareket planları uygulanabilir nitelikte olmayabilir. Şirket içerisindeki hassas dengeleri, kuruma zarar verecek şekilde yerinden oynatmaları sonucu çok daha büyük krizler yaşanabilir. Çalışanlarınız üzerinde moral bozukluğuna yol açabilirler. Hatta işler sarpa sarınca şirketi bulduklarından daha da kötü durumda bırakıp gitmeleri de ihtimal dahilindedir. Üç büyük hataya dikkat
Nerede yanlış yapılıyor? Ya da yönetim danışmanları işe dahil olduğunda neden bazen büyük başarısızlıklar yaşanır? Uzmanlar, bu tür faciaların temelinde şirketlerin danışmanı yeterince bilgilendirmemesi, zayıf yönlendirmesi ve imkansızı istemesinin yattığını belirtiyor. Türkiye`nin en eski yönetim danışmanlarından Ali İhsan Poyraz, 40 yıla dayanan deneyimlerinin sonucu olarak bir danışmanın başarısız olmasını sağlayan koşulların bizzat şirket içerisinde yaratıldığını söylüyor. Poyraz: "Bir patron şirketinde patron size adeta kul köle olur. Büyük şirketlerde ise her yönetici kendine göre küçük bir imparatorluk kurmuştur. Siz geldiğinizde onun en büyük kaygısı, hegemonyasının bozulacağı, prestij ve güç kaybına uğrayacağıdır. Bu kişiler gereken bilgileri vermekten kurnazca taktiklerle kaçınırlar. Müthiş numaralar çevirirler" Nitekim Türkiye`de 15 yıldır yönetim danışmanlığı konusunda hizmet veren Egon Zehnder`den Murat Yeşildere de en sık karşılaştıkları sorunun şirketlerin bir danışmanla çalışma sürecine iyi hazırlanmamaları olduğunu belirtiyor: "Birtakım şirketlere proje yapmaya gittiğimizde karşımıza çıkan üst düzey yöneticilerin konuyla ilgili bizden daha az bilgiye sahip olduklarını gözlemliyoruz. Bir de bilgi saklama, işbirliği yapmama olursa yanlış çözümler üretmeye itilirsiniz."
Finansal sorumluluk
Peki ne yapmalı? Bir yönetim danışmanından en efektif nasıl yararlanılır? Danışmanlar konusunda karar verici konumdaki yöneticiler ya da patronlar nelere dikkat etmelidir? University College London psikoloji profesörlerinden Adrian Furnham`ın Times`ta yayınlanan makalesine göre, bu ilişkinin mutsuzlukla bitmemesi için yapılması gereken şeyler var. Furnham, "En başta çalışanlar, bir danışmanın niçin orada olduğu konusunda bilgilendirilmeliler" diyor. Ardından danışmanın en etkin şekilde çalışması için uygun koşulların yaratılması gereğine dikkat çekiyor. Furnham`a göre, danışmanın egosunun yaratabileceği risklere karşı dikkatli olunmalı, bilgi akışı çok iyi sağlanmalı, şirketteki herkes sürece dahil edilmeli ve beklentiler gerçekçi tutulmalıdır. Murat Yeşildere`nin önerileri ise dört ayaktan oluşuyor. Yeşildere`ye göre, "Bizim insan kaynaklarına bir göz atın ya da satışı bir gözden geçirin" diye danışmanları çağırmak net motivasyonlar değil. Danışman seçiminde çok dikkatli olunmalı. Ucu açık anlaşmalardan kaçınılmalı. Danışmanın sorumluluğu, değişimin sonundaki finansal sonuçlara kadar uzanmalı hatta. Önerileri gerçekten uygulanacaksa danışman çağırılmalı. Aksi takdirde, çalışanlar üzerinde yarım kalmış yeniden yapılanma yorgunluğu oluşuyor. Yeşildere, "Bir yolu doğalgaz, elektrik, kanalizasyon için defalarca delerseniz o yolun mukavemetini düşürüyorsunuz, aynı şey çalışanlar için de geçerlidir" diyor.
Sabah/İşteİnsan
