AZALMIŞ YUMURTALIK REZERVİNDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Uzman SühaN

Administrator
AZALMIŞ YUMURTALIK REZERVİNDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
yumurtalık rezervinde azalma nedir,yumurtalık rezervinde azalma neden olur,yumurtalık rezervinin azalmasında tedavi ,yumurtalık rezervi hakkında bilgiler

yum.jpg


Hormon ilaçlarını uygulama şekline göre farklı şekillerde kullandığımız protokollerin tamamen kadın yumurtalıklarının performansına göre belirlenmesi gerekmektedir. Yumurtalıkların performansını ise ultrasonografi ve biokimyasal markerler ile değerlendiriyoruz. Ultrason ile foliküllerin boyutları ve sayıları tespit edilirken; biyokimyasal markerler olarak da FSH, LH, anti- mülleryan hormon (AMH) gibi hormon değerleri kullanılmaktadır.
Yumurtalığın tedavide kullanılacak ilaçlara cevabı, yani elde edilecek yumurta sayısı özellikle 3 parametre kullanılarak henüz tedavi başlamadan önce belirlenebilmektedir:
Kadın yaşı
Yumurtalıklardaki foliküllerin toplam sayısı
AMH (anti-mülleryan hormon) düzeyi.
Tüp bebek tedavisinde 3 boyutlu (3-D) ultrasonografi ile foliküllerin sayısı yanısıra damarlanma yoğunlukları da izlenebilmekte, iyi kanlanması olan foliküllerde oksijen düzeyinin yeterli olduğu varsayılmaktadır. Bu özelliğin bazı kromozomal organizasyon anomalilerine karşı yumurtayı koruduğu düşünüldüğü için, ölçümü özellikle az yumurta gelişen hastalarda yumurta kalitesini belirlemede yararlı olabilir.
Hastanın boy- kilo indeksi, daha önce yaşadığı hastalık ve ameliyatlar ile varsa önceki tüp bebek tedavilerine yanıtı da seçilecek tedavi protokolü ve ilaç dozlarında önem taşır. Bu arada beyinden salgılanan hormonların reseptörlerindeki genlerin çeşitliliği değerlendirilerek tedavide kullanılacak ilaçlar belirlenebilir.
İleri kadın yaşında sadece yumurta sayısı değil, kalitesi de azalmaktadır. Genç yaştaki kadınların ileri yaşa göre gebelik şansının daha yüksek olduğu gözlenmektedir.
Yumurtalıkların olası cevabına ilişkin değerlendirmenin tedaviye başlamadan önce yapılması, çiftlerin tedavide karşılaşabilecekleri riskler ve gebelik şansları hakkında bilgilendirilmelerini ve olası sorunlara karşı psikolojik olarak hazırlanmalarını sağlamaktadır.
Yumurtalık rezervi düşük kadınlarda amacımız ‘hastaya özel’ tedavi protokolü ile siklus iptal oranlarını en az düzeye indirmek, hormonal tedavi sürecinde dozu ve ilaç kullanım süresini azaltmak, mümkün olduğunca yeterli sayıda olgun ve kaliteli yumurta ve nihayet iyi embriyo gelişimi elde ederek gebelik oranlarını iyileştirmektir. Bu nedenle tüp bebek tedavisinin ‘BİREYSELLEŞTİRİLMESİ’, yani tamamen kişiye özel tedavi uygulanması başarıda artık en önemli koşullardan biri olarak kabul edilmektedir.
Tedavi seçenekleri:
Uzun yerine kısa protokol kullanmak
Hormon iğnelerini farklı dozlarda uygulamak
Kısa protokol kullanırken hastaya göre seçim yaparak letrozol, klomifen sitrat gibi ağız yoluyla kullanılan ilaçların eklenerek toplam gonadotropin dozunun azaltılması
Farklı yapıda hormon iğnelerini ayrı ayrı veya birlikte kullanmak (r-FSH, HMG, r-LH)
Planlanan siklusdan önce luteal dönemde östrojeni tek başına veya birkaç gün antagonist ile birlikte kullanarak foliküller arasında uyumu arttırmak
Natürel siklus, yarı- natürel siklus uygulamak
Büyüme hormonunun tedaviye eklenmesi (Farklı dozlarda ve kullanım sıklığında uygulanan büyüme hormonunun yumurta sayısını değil, ama kalitesini arttırarak gebelik ve canlı doğum oranlarını arttırdığı bildirilmektedir.)
Farklı uygulama şekilleri ve çeşitleri ile androjen kullanımı (Testosteron, DHEA)
Embriyo transferinin (ET) yapılacağı günün seçimi: 2.gün/ 3.gün ET’e göre gebelik oranlarının değerlendirilmesi
Yukarıda sayılan tüm seçeneklere rağmen tedavilerin başarıları hala sınırlıdır. Duydukları her yeni tedavi yöntemine karşı çok hassas ve ilgili olan bu çiftlerin yeni tedavi yöntemleri konusunda doğru bilgilendirilmeleri çok önemlidir.
 
Geri
Üst