Peygamberimizin sünnetine uymak.

  • Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Peygamberimizin sünnetine uymak.
Bezaziyye kitabında diyor ki: Şari yani Şeriat sahibi peygamberimiz (s.a.v.)'in bazan yapıp, bazen terk ettiği şeylere edep, devam üzere yapıpta bir iki kere terk ettiği şeylere Sünnet denir.

Gaye kitabında ise deniliyor ki: işlenmesinde sevap, terkin de kına var ve azarlama olup ceza olmayan şeylere sünnet denir. İmam Haherzade de böyle söylemektedir.



Peygamberimizin sünnetine uymak..jpg



Sünnet ve hadisi şerif nasıl ayırt edilir?

Bu tariflerden anlaşılıyor ki, buradaki sünnet yalnız Resulullah'ın yaptığı işleri için kullanılmıştır. Ancak daha açık ve uygun olanı bazı Mesabih ve vikaye şerhlerinde bildirildiği gibi istilahi manada Sünnet, Resulullah'ın sözleri ve işleri demektir. Hadisi şerif ise yalnız sözleri için kullanılır

Resulullah'ın sünnetine uyumayı Kuranı kerim Ve hadisi şerifler bildirmektedir. Allahuteala nisa Suresi 65. ayetinde meâlen: aralarında ihtilaf ettikleri şeyde seni hakem kılıp hükmüne razı olmadıkça, Öyküm sebebiyle kalplerinde darlık bulmayıp, zahir ve batınlarıyla sonra uyumadıkca, Rabb'in hakkı için mümin olmazlar, buyuruyor.

Haşır Suresi yedinci ayet de: Rasülümün size getirdiklerini alınız Men ettiklerinden sakınınız buyurmaktadır. Bu halde peygamberimize uyumak farz'dır lazımdır.

Peygamberimize her anlamda uymak!

Yukarıdaki iki ayeti kerime Rasulullaha dış görünüşte ve içte aykırı hareket etmeyi yasaklamıştır. Resulullaha uyumak, onun tebliğ ettiği konularda, aynı kendisi gibi davranmak demektir. Gerek ilim ve gerekse amel bakımından; farz, vacip ve sünnetle de onun yaptığı gibi yapmak demektir. Şöyle de diyebiliriz ki, ona yani peygamberimize uyumanın farz-o ayn olması farz-ı ayn olan şeylerdendir. Farzı kifayeler de uyumak, farzı kifaye, vacipler de uymak vacip, sünnetlerde uymak sünnettir. Musannıfın yalnız farz ayni zikretmesi, onun asıl olup diğerlerinin buna kıyas ile Bilineceği içindir. Hale göre Rasulullah uyumayı terk etmek uygun olmaz.


Mesela yolculukta, savaşta terk edip de hazerde vatanında iken uymak, emniyette iken uyupta korkulu zamanında terk etmek, sıhhatli iken uyupta hastayken terk etmek ve buna benzer hallerin birinde terk edip diğerinde uymak uygun olmaz. Rasulullah uymamak İslam nimetine saldırmaktır. Peygamber efendimiz: getirdikleri me değilde, kendi isteklerini tabi olanlarınız iman etmiş sayılmaz buyurmuştur. Diğer bir hadiste, sünnetimi zayi eden kimseye şefaatim haram olur buyurmuştur. Sünneti zayi etmek O'na, O'nun getirdiği İslam dinine uymak demektir.

Onun ümmeti ancak ona uyandır ona uyumak ise ancak dünyadan yüz çevirmekle olur. Rasulullah Allahu Teâlâ yı ve ahiret gününü istedi. Dünyadan ve onun çabuk geçen zevk ve lezzetlerinden yüz çevirdi. O halde dünyadan yüz çevirdiğin ve Allaha yöneldiğin Ve vakitlerini ahiret İşleriyle geçirdiğin kadar onun yolunda yürümüş olursun bunları yaptığın kadar O'na uymuş olursun. Ve ona uyuduğun kadar da ona Ümmet olursun. Aksine dünyaya bağlandığın kadar O'nun yolundan ayrılır, ona uymayı bırakır Ve Naziat süresi 39. Ayetde ki; taşkınlık edip şehvetine uyarak kafir olup, dünya hayatını ahirete tercih edenin kalacağı yer cehennemdir, bildirilen kimselere katılırsın.
 
Eğer gurur, aldanma, böbürlenme yuvasından çıkıpta kendine insafla bakarsan, ey insan akşamdan sabaha sabahtan akşama kadar çabuk biten zevkler gececi lezzetler peşinde koştuğunu anlar ancak fani dünya için çalıştığını görürsün. Sonrada yarın kıyamette onun ümmetinden olmak ona uyanların arasında bulunmak istersin. Bu isteğin yersiz, düşüncenin uzak olduğunu Allah Kalem süresi 35 ve 36 da şöyle bildiriyor. Biz ahirette Müslümanları, mücrimler gibi mi yaparız. Size cehaletten ne hal erdi, nasıl hüküm veriyorsunuz, buyurmuştur.

Uyulması gereken sünnet ilk asrın şerefli insanlarının yürekten sarıldıkları sünnettir. Bu insanlar hayır Salah ve rüşt İle müjdelenmiş, Âlemlerin seyyidinin ve Hulafai raşidinin asrında yaşıyanlardır. Onlardan sonrada tabi in zamanıdır. Daha sonra onların yollarını uymayan şeyler çıktı. Onlar bidatlerdir. Dindeki bütün bidatler dalalettir sapıklıktır.
 
Nitekim peygamberimiz " dinimizde olmayan bir şeyi çıkaran kimsenin çıkardın şey reddedilir" buyurmuştur. Bundan anlaşılıyor ki, onların yollarına uymayan, dindeki her bidat sapıklıktır. Yoksa, âlimlerimiz bildiriyor ki, din ilimleri ile meşgul olmak ve onları yaymak gibi bid'atler bidati hasenedir, makbuldür. Rasulullah ve eshabının yollarına uyumayan bidatler bid'ati seyyiedir, kötüdür. Âlimler her kötü bid'ate karşı çıkmış, yayılmasına engel olmaya çalışmışlardır.

Âlimlere göre bid'at 5 kısımdır.

1- Mülhid, zındık ve bunlar gibi bozuk fırkaları reddetmek için deliller tazim etmek gibi olur ve vaciptir

2- Kitap yazmak, medrese ve benzeri binaları yapmak gibi hayırlı işler olup, menduptur.

3- din kardeşlerine ziyafette çeşitli yemekler hazırlamak gibi olup mübahtır.

4- mekruh olandır.

5- Haram olan bidatler olup bunlar bellidir. Ashab-ı kiram Resulullah zamanında görmedikleri bir işi yapanı veya bir adet ortaya çıkaranı gördüklerinde, az olsun, çok olsun, büyük olsun, küçük olsun, ibadetlerde muamelatta zikir de olsun şiddetle reddederlerdi.
 
Âlimler sünnet kelimesi ile bazan Resulullah'ın sünnetini, bazen ehlisünnet vel cemaatin, bazen selefi salihinin yolunu, bazan da Müslümanlığın, İslam dininin bir sünnetini kastetmektedir. Sünnet tarikat yol manasında olup Resulullah'ın yolu İslam dini manasınadır bazılarının kastettiği gibi yalnız Resulullah'ın sünneti değildir.
Sünnet iyi veya kötü manada yola denir. Peygamberimiz bir kimse iyi bir yol, çığır açarsa, onun kıyamete kadar onun amel edenlerin sevabı kadar sevap alır. Kötü bir yol, Çığır açan da onun günahını Ve kıyamete kadar kötü işi işleyenlerin günahını alır buyurmuştur.
Şeriatte sünnet, yapmak ve yaymakla Emrolunduğunuz yoldur. Tarikatta sünnet, en sağlam, en doğru yola verilen isimdir.

Dinimizde bildirilen sağlam Senetli ve sahih metinli konularda araştırma ve tartışmaya girmemelidir. Zira bu konuda münakaşalar insanı dinden uzaklaştırır, sapıklığa yol açar. Bugün Metin'i zeki, anlayışlı, batılı çürütme yeteneğe sahip olamayan çoğunluğu için böyledir. Geçmiş ümmetler, uzun münakaşa ve çok kurul ü kal ( dedikodu) yaptıkları için helak olmuşlardır. Bir hadisi Şerif'te Rasülullah dedikoduyu yasaklamıştır.

Sünnete çok sıkı yapışmalıdır. sünnet ile amel etmeli, başkalarını sünnete çağırma ve sünnet ile hikmetmelidir. Bir Hadisi şerifte "benim sünnetime ve sizi hidayete sevk eden büyük halifelerimin sünnetine yapışınız. Sünnetleri azı dişlerinizle ısırınız, yani hepsini yapınız buyurmuştur. Bidat ehlinin sözlerine kulak vermemeli, kendilerinden meyl etmemeli, yanaşmamalıdır. Çünkü dinimiz bidat işleyenleri sevmeyi, sözlerini dinlemeyi yasaklamakta Ve bu konuda şiddetli ceza Ve azaplar bildirmektedir.
 

Benzer Diğer Konularımız !

İ
Cevaplar
2
Görüntüleme
1K
İslami Yazar
İ
İ
Cevaplar
4
Görüntüleme
2K
İslami Yazar
İ
İ
Cevaplar
4
Görüntüleme
5K
İslami Yazar
İ
İ
Cevaplar
1
Görüntüleme
1K
İslami Yazar
İ
İ
Cevaplar
0
Görüntüleme
1K
İslami Yazar
İ
Geri
Üst