Ramazana özel gelenekler

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Ramazana özel gelenekler
ramazan ayı gelenekleri ramazan ayındaki gelenek ve göreneklerimiz nelerdir


Oruç Müslümanlara farz olan bir ibadet şeklidir. Ramazan ayı Recep ve Şaban ayından sonra gelir. İslam aleminde bu aylara üç aylar denilir. Recep ayı Allah'ın, Şaban ayı peygamberin, Ramazan ayı ümmetindir. Ramazana üç ay kala her evde bir hareket başlar. Evde büyükler varsa, dileyen üç ay orucuna başlar veya üç gün oruç tutarlar. Şaban ayının on beşinden sonra temizlik başlar. Camlar silinir, çamaşırlar yıkanır.

Önceleri bakır kap kullanıldığından bunlar kalaylatılıp Ramazana hazırlanmakta iken şimdi bu mutfak araçları kullanılmamaktadır. Yine Ramazana hazırlık, komşu bayanlar toplanıp yufka açarlarken, değişen koşullarda hazır yufka tüketilmektedir. Ramazan ayında vücut dinlenmekte, insan çevresini daha iyi tanımaktadır. Günlük yaşam diğerlerinden farklıdır. Oruçlu olunduğu için fazlaca ev işleri yapılmaz. Bugünde misafirliğe gidilmez.

Her gün Ramazan ayı süresince bir hoca gelir, kuranı sesli olarak okur, aynı evde toplanan hanımlar kuranı takip ederler. Günlük bir cüz okumaktadırlar. Ramazan sevinci aile içinde hissedilmektedir. Küçükler oruç tutmak için heveslidir, gençlerde teşvik edilir. Yakın akrabalar genellikle cuma günleri ziyaret edilerek ihtiyaçları sorulup temin edilmektedir. Akşamları çocuklar yaşlıların sularını doldurup pidelerini almaktadırlar. Ramazanda her evde özellikle Bolunun ünlü kökez içme suyundan içilmesine gayret edilmektedir. Bu ayda insan ilişkilerine daha çok önem verilmektedir.

Kalp kırmamaya kötü söz söylememeye özen gösterilmektedir. Hoş görülü ve sevecen olmaya dikkat edilmektedir. Olabildiğince çok akraba ziyaret edilmektedir ve dargınlar barışır. Özellikle fakir ve dul olanlar iftar yemeğine alınır, muhtaçlara yardım edilir. Çeşitli kurum ve kuruluşlar da bu ayda yardımlar toplanır.

Bayrama kısa bir zaman kalarak tebrikler gönderilir, telefonlaşılır. İftar saati ezan okunurken atılan top bütün şehirden duyulmaktadır. Ramazanın simgesi haline gelmiş iftar topu, sahurda çalınan davul olduğu gibi birde Ramazan pidesi vardır. Bolu'daki bütün fırınlar sade ve yumurtalı pide yaparlar. İftar sofralarında ayrıca hurma da yer alır. Pidelerin açıkta getirilmesi ayıp ve günah sayıldığından kağıda sarılır, fakir fukaranın gözü kalır denilir. Bu arada zenginler komşularındaki fakir ve muhtaçlara herhangi bir fırın göstererek otuz Ramazan süresince pide tahsis ederler. Bereketli olduğuna inanılan Ramazanda yeme içme yönüyle bir bolluk vardır. Yemeklere ayrı bir özen gösterilir. İftardan önce kahvaltılık çıkartılır, çorba, pilav, dolma, et yemeği, komposto, tatlı, salata mutlaka yapılır. Bamya Ramazanın vazgeçilmez yemeğidir.

İftar ve sahurda sağlık açısından az yemeğe gayret edilir. Ramazanın ilk haftasında hısım akraba davetleri olur. Bundan sonra da hali vakti iyi olanlar komşularını fakirleri iftara çağırır. Topluca davetlere "oruç açma" denilmektedir. Çok eskilerde ilimizde Ramazan ayında hayal perdelerinin kurulduğu karagöz oynatıldığı, dışarıdan gelen cambaz ve kuklaların çok rağbet gördüğü anlatılmaktadır. On bir ayın sultanı Ramazanın içinde olan kadir gecesi ise bin bir aydan hayırlıdır diye anılmaktadır. Bu gece yapılan ibadetlerin kabul olunacağı inancı yaygındır. Sağlığı iyi olan insanlar sabaha kadar namaz kılar, dua eder, kuran okurlar. Dileyen bu gece mevlit okutur, dileyen camide veya evde televizyondan mevlit dinler. Günahların affolunacağından dolayı tövbe alınır.

Bolu ilimizde üç aylardaki ilk kandil günü lokum ve bulama yapılarak komşulara dağıtılır. En az yedi komşuya dağıtılması gerekmektedir. Eski Ramazanlarda bu gelenek lokma yerine gözleme dağıtma şeklinde sürdürülmekte imiş. Sahurda özellikle keşli cevizli makarna yenilmektedir. Bu Bolu'ya özgü bir yemek çeşididir. Evde kesilip kurutulan makarna suda haşlandıktan sonra üzerine tereyağı keş ve ceviz ilave edilerek yenilmektedir. Bu gelenek günümüzde de devam etmektedir. Köylerde "Hoca nöbeti" yapılmaktadır. Ramazan süresince her akşam köyün hocası bir eve iftara davet edilir ve ev sahibinin komşuları ile birlikte oruç açtırılır. Ramazanın simgesi haline gelmiş olan davulcular on beşinci günde ve bayramın ilk gününde kapı kapı dolaşarak bahşiş toplarlar. Bayram sabahı davulcular yöresel kıyafetlerle ve yöresel müzik eşliğinde dolaşırlar. Yöremizde davulcuların söylediği manilerden birkaç örnek verebiliriz.
 
Geri
Üst