Tesadüf diye bir şey varmı ?

  • Konbuyu başlatan Ben robot değilim
  • Başlangıç tarihi
B

Ben robot değilim

Forum Okuru
Tesadüf diye bir şey varmı ?
iyi akşamlar. İslamda tesadüf diye bir şey varmıdır ?
 
Ben filankesi tesadüfen gördüm, onunla tesadüfen karşılaştım, tesadüfen elimden düştü, dünya tesadüflerle doludur gibi cümleler sanki hayatımızın ve sohbetlerimizin ayrılmaz parçası halinde. Farkına varmadan bu ifadeden yerli yersiz kullanıyoruz. Ancak bunun gerçek anlamını birçok durumda anlamıyoruz.

Peki tesadüf nedir? Bir olayın tesadüfen meydana gelmesi rastgele süreç ne anlama geliyor?

Tesadüf olayların amaçsız ve sebepsiz şekilde cereyan ettiğini tarif etmek için kullanılan bir terimdir. Eğer ortada herhangi bir neden ve amaç varsa, o zaman tesadüfe yer yoktur. Tesadüf kelimesinin anlamı kendiliğinden meydana gelen, herhangi bir nedenden bağımsız demektir. Yani rastgele adlandırdığımız bir olay sanki nedenli olmuyor, kendi kendisinin nedeni olarak ortaya çıkıyor. Böylece, tesadüf deyince bir şeyin sebepsiz meydana gelmesini anlıyoruz. Peki neden? Aristo ya göre neden dörttür:

1) Maddi neden; 2) Yapılandırıcı neden; 3) Aktif neden; 4) Hedef (bir şeyin karşısına sırf bir amaçlayarak hareketi). Verilen ilk 3 örnek sebepsiz bir şey veya olay meydana gelemez. Bunu hiçbir materyalist kabul etmiyor. Bilimde bu tartışma saçmadır. Tesadüfün diğer anlamı da olayın amaçsız olmasıdır.
 
Bu anlamda evrende tesadüf var mı? Tesadüf mutlak mı yoksa göreceli mi?

Filozof Mürteza Mutahhari bu konuda şu yorumu yapıyor:

Her bir neden hatta bilinçsiz olsa bile, bir hedefe doğru hareket ediyor. Eğer her biri bir hedefe doğru hareket eden iki sebepler silsilesi olsa, mümkündür ki, onlar belli bir noktada birbiriyle kesişsin ve bu zaman bir hadise baş versin. Bu olaya tesadüf diyoruz. Örneğin, bir kişi bir yere gitmek için yolun karşısına geçmek istiyor ve bu zaman da bir otomobil de bir yere gitmek için hareket ediyor; Bir birlerine dikkat etmiyorlar, tesadüfen belirli anda, yolun belli noktasına ulaşıyorlar ve kaza meydana geliyor

Kainatta da bu tür tesadüf mevcuttur. Bu anlamda tesadüfün gerçekleşmesi şüphesizdir. Geniş ve kapsamlı bakışa göre ise alemde tesadüf yoktur. Otomobil kazasını tesadüf düşünüyoruz. Kaza sürücünün ve yolu geçenin hedefi açısından tesadüftür. Yani hiçbirinin hedefinde bu kaza yoktu, ama alemin genel düzeni açısından bunlar tesadüf değil.


Eğer insan daha net düşünürse, görür ki, alemin genel düzeni açısından bu kaza da hedefin ve planın bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu olayı Tesadüf bilmek bizim malumatsızlığımızdan kaynaklanmaktadır.
 
Evrende dev bir sistemin faaliyette olduğunu biliyoruz. Onu da biliyoruz ki, bu sistemde küçük bir değişiklik bütün olarak sistemin çökmesine neden olabilir. Ayı Dünya nın etrafında, Yeri Güneş sisteminde barındıran da, gezegenler arasındaki dengeyi koruyan da işte bu sistemdir. Bu sistem sayesinde biz ne donuyor ne de sıcaktan pişiyoruz. Kısacası, evrendeki olayların hepsi belli bir disiplin temelinde gerçekleşir. Yani burada tesadüflere asla yer yoktur.

Kâinatta tesadüflere yer yoktur. Her şey (bizim bildiğimiz veya bilmediğimiz, gördüğümüz veya göremediğimiz, duyduğumuz veya duymadığımız) plan dahilinde gerçekleşir.

İslam da böyle bir gerçek var: Allah'ın (cc) izni olmadan bir yaprak dahi dalından kopmaz. Bu gerçeği anlamayanlar rüzgârın tesadüfen estiğini, o yaprağın da tesadüfen düştüğünü zannediyorlar. Oysa evren yaratılmadan önce hangi yaprağın hangi dalda i ne zaman yere düşeceği belli idi. Bu derecede planlanmış bir olaya tesadüf adını vermek ne kadar da adaletsizliktir?

Bakmak farklıdır, görmek farklı. Göremeyenler olayları tesadüflere bağlıyorlar. Olayın derinliğine bakmak şarttır. Zahiri özelliklere göre fiyat vermek insanları birçok durumda aldatıyor ve yanlış sonuçların çıkmasına neden olur.
 
Bir konuyu da özellikle vurgulamak gerekir. Bazen tesadüf kelimesini ona göre çalıştırıyoruz ki, olayların asıl mahiyetini yansıtan kelimeyi bilmiyoruz. Denk kelimesi aslında böyle anlarda tam yerine düşüyor. Bu, ayarlanmış şekilde birbirine rast gelmek anlamına gelir. Kısacası, hayatta tesadüfler değil tevafuklar var. Tüm olayların sebebi veya sebepleri vardır. Örneğin, kullandığımız sıradan bir kalemden tutun en yüksek teknolojiye sahip eşyalara, fotoğraf makineleri, telefonlara, arabalara, uçaklara vb. kadar hepsinin bir nedeni, bir amacı vardır. İnsanlar yaptıkları tüm bu eşyaları herhangi bir nedene ve amaca bağlı olarak yaparlar, yoksa ki, körü körüne, kendi kendine ve tesadüfen olmazlar.

Örneğin, fotoğraf makinesini oluşturan parçalar veya onları oluşturan şuursuz ve cansız moleküller milyar yıllar boyunca hiçbir zaman kendi kendine, kendiliğinden şekilde birleşip, amaçlı bir şekilde karar verip, plan çizip, dizayn edip hatta sıradan bir düşük teknolojili fotoğraf makinesini bile üretim yapamazlar.

Buna inanan kişinin ancak ve ancak zihinsel sorunu olabilir. Eğer bu cansız ve şuursuz moleküller adi bir cansız fotoğraf makinesini düzeltme gücüne sahip değillerse, peki o zaman canlı ve bilinçli bir varlık olan insanı veya onun yüksek teknolojili gözünü nasıl üretmeyi becerebilirler? Aslında çoğunluk ateistler de bu gerçeği çok güzel bilirler, ama tekebbürleri yüzünden bunu kabul etmek istemiyorlar. Onun için uydurma tesadüf teorilerini bilim adı altında insanlara işlemeye çalışırlar.
 
Tesadüf diye bir şey aslında yoktur. Çünkü tesadüfi kabul etmek aynı zamanda tüm nedenleri inkar etmektir.

Tesadüfi kabul etmek olay ve süreçlerin sebepsiz, amaçsız ve körü doğal olarak gerçekleştiğine inanmaktır. Tıpkı ateistlerin cansız maddelerin tesadüfen, kendi kendine canlanması varsayımına (abiogenesis) inandıkları gibi. Yoksa tüm evrenin Yaratıcı olmadan tesadüfen, amaçsız şekilde, körü körüne doğal olarak bir noktanın patlamalar sonucu meydana geldiğine inanmaktır.

Fakat bildiğimiz gibi evrende baş veren tüm olaylar belirli sebep-sonuç ilişkilerine sahiptirler. Bize bazen tesadüf gibi görünen olay ve süreçler genellikle silsile sebepler zincirine sahip olurlar. Sebepler zincirinin sonundan evveline doğru hareket etsek, zincirin ilk halkasında en başlangıç (ilk) sebeple karşılaşacağız. Demek ki, bütün nedenlerin kesiştiği ilk sebep tesadüf kavramını tamamen ortadan kaldıracak.
 
Geri
Üst