Tüp bebek tedavisi öncesi uygulanan laboratuar testleri nelerdir?

Uzman SühaN

Administrator
Tüp bebek tedavisi öncesi uygulanan laboratuar testleri nelerdir?
FSH, LH, E2,TSH, PRL ile ihtiyaç duyulur ise DHEAS, Total-Testosteron hormon testlerinin uygulanması tüp bebek tedavisinde başarıyı arttırıcı önemli bir rol oynar.

Özellikle bazal (adetin 2. ya da 3. günü) FSH seviyesinin normalden olarak kabul edilen rakamdan fazla (12 ve üzerinde), E2 seviyelerinin 80 pg/ml üzerinde olması “düşük yumurtalık rezervi” ni sorunun tespit edilmesini sağlar. Yumurtalık rezervlerinin iyi durumda olmaması ise gebeliğin gerçekleşmesi açısından olumsuz bir durumdur.

Histerosalpingografi – İlaçlı rahim filmi) ya da Ofis Histeroskopi:

Tüp bebek tedavilerine başlamadan önce tüplerin tıkalı olup olmaması önemli değildir. Tüp bebek tedavisinde, gebeliğin gerçekleşmesi için tüplerin açık olması gerekmez. Ancak rahim içi düzeni içi tüplerin açık ya da kapalı olması oldukça önemlidir.

Rahim içinde yapışıklıklar ya da rahim içinde polipler söz konusu ise, bu durum embriyo transferi (ET) sonrasında çeşitli sorunlara yol açabilir.Gebeliğin içeride yerleşmesine engel teşkil eden bu durumlar, gebelik gerçekleşse dahi düşükle sonuçlanmasına yol açabilir.








tü.jpg



Transvaginal ultrason:

Adetin 2. ya da 3. günü (bazal dönemde) yapılan “bazal ultrason tetkiki” rahmin ve aynı zamanda yumurtalıkların araştırılması bakımından oldukça önemlidir.

Ultrasonda yumurtalıklardaki rezervleri, polikistik over sendromunun olup olmadığı, kist ya da endometrium (çikolata kisti) olup olmadığını araştırmak için önem teşkil eder.

Yine rahimde miyom ya da polip gibi yapıların mevcudiyeti, rahmin boyutu ve anatomik olarak problemli olup olmaması ultrason ile tespit edilebilir.

Kadın adaylara tüp bebek tedavisine başlanmadan önce:

Hormon tesleri
Transvaginal ultrason,
Rahim içi filmi
Ofis histeroskopi gibi uygulamaların yapılması gerekir.
Ancak çeşitli durumlarda aşağıdaki testler de talep edilebilir;

HIV, Hbs Ag, Anti-HCV:

Anne adayında HIV (Aids testi) ile Anti HCV (Hepatit C testi) gibi sorunlar mevcut ise, bu sorunlar bebeğe aktarılabilir. Bu testler sayesinde anne adayında bu sorunların olup olmadığı öğrenilir.

HbsAg ise Hepatit B taşıyıcılığı ortaya koyar. Eğer kadın aday hepatit B taşıyıcısı ise doğum gerçekleştikten sonra bebeğe Hepatit B aşısı ve Hepatit B serumu uygulanmalıdır. Bu sayede bebek “B tipi sarılık”tan muhafaza edilir.

Kan grubu:

Kadın adayının kan grubu negatif, erkek adayın kan grubu pozitif ise, gebeliğin gerçekleşmesi durumunda bebekte kan uyuşmazlığı söz konusu olabilir. Bu sebeple de bu test sayesinde, kan uyuşmazlığı tespit edilirse, gebelikte “Kan Uyuşmazlığı İğnesi (Anti D immunglobulin)” uygulanmaktadır.

Rubella IgG:

Rubella Ig G pozitifliği daha kızamıkçık (rubella) enfeksiyonu öyküsü mevcut ise bu sorunun tespit edilmesinde faydalıdır. Rubella Ig G negatif ise kızamıkçık açısından anne adayı risk grubunda olabilir. Bu sebeple de gebelik öncesi aşılama veya döküntülü hastalıklardan kaçınılması önerilir.

Kızamıkçık enfeksiyonu gebelikte yaşanır ise, bebek için oldukça riskli bir durum ortaya çıkar. Bu sebep yüzünden bebekte sakatlıklar meydana gelebilir. Bundan dolayı da hamileliğin tahliyesine ihtiyaç duyulabilir.

aPTT, PTT, INR, Protein S ve Protein C:

Kanın pıhtılaşması ile ilgili faktörlerdir. Özellikle pıhtılaşma sorunlarında (“trombofili hastalığı”) gebeliklerin düşükle neticelenebilmesi mümkündür. Trombofilide aPTT, INR ve PTT gibi faktörler ile Protein S, Protein C düşmektedir.

Tam kan sayımı (hemogram):

Çeşitli kansızlık sorunları ya da kanda trombositlerle ilgili bir sorunun olup olmadığını araştırmak için tam kan sayımı (“hemogram testi”) yapılabilir.

Tüp bebek tedavisi öncesi erkek adaylara yapılan laboratuvar testler
Semen analizi (Spermiogram):

Erkek adaylara tüp bebek tedavisi uygulanmadan önce sperm analizi yapmak gerekir.

Çeşitli durumlarda farklı testler talep edilebilir. Bu testler ise:

HIV, Hbs Ag, Anti-HCV
Kan grubu
İhtiyaç halinde, FSH, LH, T-Testosteron, PRL
Tıpkı kadın adaylarda olduğu gibi FSH hormonu normalden yüksek çıkar ise bu durum “düşük testis rezervi”ni işaret eder.

Ürolojik muayene:

Özellikle sperm testinde düşük sonuçlar elde eden erkek adaylarda mevcut bir “varikosel” durumunu araştırmak adına ürolojik muayene yapılabilir.

Genetik inceleme (Kromozom analizi):

“Azospermi” şeklinde tabir edilen semen içinde hiç spermin bulunamaması sorunlarında baba adaylarında genetik analiz yapılabilir.
 
Geri
Üst