Yumurta sarisinin ne tür faydalari var?

CaRiZmA

Vip Melek
Üye
Yumurta sarisinin ne tür faydalari var?
yumurta sarısının faydaları yumurtanın sarısının faydaları yumurta sarısı yumurtanın sarısı sarisinin faydalari
Ülkemizdeki bazı firmaların ürettiği yumurtaların sarısında, göz ve kalp-damar sağlığı açısından büyük önem taşıyan lutein ve zeaksantin gibi önemli antioksidanlar bulundu. Buna göre yumurtanın sarısı ne kadar koyu ise lutein miktarının o kadar yüksek olduğu bildirildi.



Yumurta sarısına rengi veren maddelerinin düzeylerinin ortaya konulduğu anlaşılan araştırmalarda yumurta sarısında lutein, zeaksantin gibi önemli antioksidanların bulunduğunu bildirdi.
Lutein ve zeaksantinin, yumurta rengine katkısının ve antioksidan etkilerinin yanı sıra hayvan sağlığı açısından verimliliği artıran bileşenler oluşmakta.


Rengi sağlayan bu iki maddenin oranının metabolizma açısından önemli olduğuna dikkat çekmekte.


''Türkiye'deki yumurtalarda ilk kez lutein ve zeaksantin arandı, incelendi. Lutein miktarı, yurt dışındaki yumurtalara oranla oldukça yüksek çıktı. Bu oldukça iyi bir gelişme. Ayrıca özellikle de luteinin göz sağlığı açısından kataraktı ve maküler dejenerasyon riskini (AMD) azalttığı biliniyor. Kalp-damar sağlığı açısından olumlu yararları da bulunuyor. Kaynama ve rafadan pişirme yöntemleri sonucunda bu maddelerin miktarında çok büyük kayıp olmuyor.''
Tüketilen yumurtanın sarısı ne kadar koyu ise lutein miktarının o kadar yüksek olacağını vurgulandı.


''Bu çok önemli bir ayrıntı. Türkiye'de lutein ve zeaksantinin kodeksteki düzeyleri, yakında önem kazanacak. Lutein dozu gıda kodeksi açısından önemli olacak. Artık firmalar, gelecekte yumurta sarısındaki lutein ve zeaksantin maddelerinin oranını belirtmek zorunda kalacak.''



Doç. Dr. Tokuşoğlu, bu araştırmayı, Dünya Bilimsel Tavukçuluk Derneği Türkiye Şubesi Başkanı Prof. Dr. Rüveyde Akbay organizasyonunda 27-28 Kasım'da İstanbul'da gerçekleştirilen ve yurtdışından çok önemli yumurta uzmanlarının katıldığı ''Uluslararası Yumurta Sempozyumunda'' sunduğunu ve ilgi gördüğünü bildirdi.


alitni
 
Yumurta Sarısının Faydaları

Bir civcivin gelişmesi için bütün besin öğelerini içeren yumurta, örnek protein kaynağıdır. Bu da büyümekte olan bir organizma için önemli bir özelliktir. Yumurta proteini, amino asitlerin hepsini yeterli oranda içeren ve kolay sindirilen ve %100 vücut proteinlerine dönüşebilen "üstün kaliteli" proteindir. Bir adet yumurtada 6 gram kadar protein, 5.5 gram kadar yağ ve çok az karbonhidrat vardır. Ayrıca A vitamini ve bazı B vitaminIerinden de zengindir. Yumurtanın sarısı akına oranla daha fazla yağ, protein ve demir içermektedir ve iyi bir çinko kaynağıdır.

Yumurta sarısı yüksek kolesterol içermesine karşın yağı doymamış olduğundan kolesterolü yükseltici etkisi kırmızı etten daha düşüktür. Yumurta ülkemizdeki en ucuz iyi kaliteli protein kaynağıdır.

Altı aylık olana kadar sadece anne sütü ile beslenmiş bir bebeğe yoğurt, meyve suyu, sebze çorbasının ardından ek besin yumurta sarısı verilmeye başlanır. 1 çay kaşığı kadar(1/4 yumurta sarısı), iyi haşlanmış yumurta sarısı çorbalarının ya da sütünün içine katılarak verilir ve 3 günde bir miktarı arttırılabilir. Dolayısıyla bebek 15 gün sonra tam yumurta sarısı alır. Daha sonra yumurta, beyazı ile verilmeye başlanır. Yine yumurta beyazı da ¼ tam yumurtanın beyazı olarak sarısıyla beraber verilmeye ve 3 günde bir miktarı arttırılır. Sekiz aydan sonra bebek gün aşırı 1 adet yumurta yemelidir. Yumurta verildiği ilk günden itibaren bebek alerji yönünden izlenmelidir.

Bebeğe verilen yumurta taze olmalı ve iyi pişirilmelidir. Pişirme ile yumurtanın sindirimi kolaylaşır. Çiğ yumurta B vitaminlerinden biotinin vücut tarafından kullanılmasına engel olduğundan zararlıdır. Sarısının katılaşıncaya kadar pişmesi mikrobiyolojik açıdan da önem taşımaktadır. İyi pişmemiş yumurtadan salmonella gibi mikroorganizmalar insana geçebilmektedir. Ancak, uzun süre pişirildiğinde de lezzeti azalmakta ve sarısının etrafında oluşan yeşil halka kötü görünmesine ve kötü kokmasına daha da önemlisi besin değerinin azalmasına neden olmaktadır.
Bunları önlemek için, bebeğin tüketeceği yumurta yıkanır, hafif buharlaşmaya başlayan ancak kaynamayan suda, 8-10 dakika kaynatılır ve derhal soğuk suya tutularak soğutulur.

Yumurta, bebeklere süt, çorba gibi yiyeceklerle karıştırılarak ya da omlet yapılarak ve ıspanak, kabak, domates, patates gibi sebzelerle pişirilerek de çocuğa yedirilebilir. Bunun için önce sebzeler yıkanır, doğranır ve pişirilir. Pişmesine yakın içine yumurta kırılır. Yumurta, çökelek ya da peynirle karıştırılarak pişmiş makarnaya eklenir. Böylece besleyici değeri yüksek ve görece ucuz yemekler elde edilir.

Etler de biyolojik değeri yüksek, iyi kaliteli protein kaynağıdırlar. Ayrıca yumurta gibi B grubu vitaminler, vücuda iyi kullanılabilen demir ile çinkodan zengindirler, aynı zamanda bir enerji kaynağıdırlar. Ülkemizde genellikle koyun, sığır, kümes hayvanlarının etleri ve balık tüketilmekte ve sucuk, pastırma, salam gibi et ürünleri de yapılmaktadır.

Bu gruptan bebeğin 7 aylık olduğunda aldığı ilk ek besin tavuk etidir. Haşlanmış tavuk eti, çorbaların içine katılarak ya da ekmek, pilav ve makarna ile birlikte bebeğe yedirilir.

Bebeğe et, kıyma şeklinde verilir. Kıyma hafif ateşte kendi verdiği suyu çekene kadar pişirilip(kavrulmaz) çorbaların ya da yemeklerin içine konarak ya da ızgara köfte yapılarak bebeğe yedirilir. Bebeğe köfte hazırlanırken; yağsız iri çekilmiş dana kıyması, ıslatılmış çok az ekmek içi ve yıkanmış, ince doğranmış çok az maydanoz ile yoğrulur, ısıtılmış fırında ya da tavada pişirilir. Ekmek yerine haşlanmış pirinç konularak sulu köfte olarak da pişirilebilir. Bebek için etli sebze yemeği hazırlarken; ıspanak, kabak, domates, patates, biber ve semizotu gibi bir sebze yıkanır ve tencereye doğranır. Bir köfte kadar kıyma, 1 yemek kaşığı pirinç, mercimek ya da bulgur ile 1 tatlı kaşığı sıvı yağ ve az su konulup pişirilir. Sebzenin türüne göre dolma ya da kıymalı sebze yemeği olarak yedirilir. Bebeğe verilen bu besinlerin hiçbirisine tuz konulmaz. Bebek bir yaşına geldikten sonra yemekleri iyotlu tuz kullanılarak pişirilir.

Bebeğe verilmesi gereken önemli bir besin de balıktır. Balık ve diğer su ürünleri “elzem yağ asitleri” olarak bilinen linoleik ve linolenik asitlerden zengindir. Bu yağ asitlerinin diyette yer alması koroner kalp hastalığının önlenmesi, beyin ve retinanın gelişimi ve sağlığı için gereklidir. On bir aylık olan bebek haftada bir kez taze balık tüketmeye başlar

Bebeklere verilecek balık, ızgara ya da buğulama olarak ve kılçıkları ayıklanarak yedirilir.

Bebeklere verilecek tek sakatat karaciğerdir. Karaciğer suda, hafif sıcaklıkta pişirilip, ezilerek verilir. Beyin, börek ve yürek gibi sakatatlar bebeğe yedirilmez.
Kırmızı et veya kümes hayvanlarının etlerinden yapılan ve katkı maddesi içeren pastırma, sucuk, salam ve sosis bebek ve çocuk beslenmesinde hiçbir şekilde yer almaması gereken besinlerdir. Ayrıca acılı, baharatlı, tuzlu, çiğ veya iyi pişmemiş ve mangalda pişmiş et yemekleri ve köfteler bebek ve çocuklara yedirilmemesi gereken besinlerdir.
 
Geri
Üst