Şems-i Tebrizî ya da Fars Azerbaycan Türklerinin İslam alimi ve mutasavvıfıdır.
Şems-i Tebrizî Mevlana Celaleddîn Rûmî'nin gönül dünyasında büyük değişikliklere sebep olan ve Mevlânâ tarafından yazılan ilâhî aşk şiirlerinden oluşan Dîvân-ı Şems-i Tebrîzi adındaki nazım eser sayesinde tanınan çok kuvvetli bir din alimidir.
Şems-i Tebrizî Şam’a döndüğünde, Mevlana Celaleddin Rumî için onun yokluğu dayanılmazdır. Şems’in varlığını kabullenememiş kimseler, Mevlana’ya ileri geri laflar etmişlerdir.
Bir süre sonra Şems, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’in oğlu Sultan Veled’in çağrısı üzere Konya’ya geri gelir. Mevlânâ bir daha şehirden ayrılmasın diye, onu bir kızla evlenmeye iknâ eder; bu kız Celâleddîn Rûmî’nin evinde evlâtlık olan Kimyâ Hâtun’dur. Kimya Hatun’a gizliden aşık olan, Mevlânâ’nın küçük oğlu Âlâeddin, bu durumu hazmedemez ve Şems aleyhtarlarının yanında yer almıştır.